Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/835 E. 2019/459 K. 28.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/835 Esas
KARAR NO : 2019/459

DAVA : İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/08/2015
KARAR TARİHİ: 28/05/2019

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı aleyhine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … E. Sayılı dosyası ile icra takibine geçildiğini, davalının takibe itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, davacı, davalı taraf ile yapmış oldukları sözleşmeye göre …adresindeki taşınmazın tadilat ve yenileme işlerini üstlendiğini ve tadilat ve yenileme işlemlerini yaparak bitirdiğini, bu işlemler yapılırken davacı davalı ile cari hesap şeklinde çalıştığını, bu kapsamda ticari kayıtlarına göre davalının davacıya toplamda 104.482,00 TL borcu olduğunu, davalı tarafın takibe itiraz ederek borçlarının olmadığını ve daha önce faturaya itiraz ettiklerini iddia ettiğini, davalı tarafın itirazlarında haksız ve kötü niyetli olduğunu, davalının haksız ve kötü niyetli itirazının iptali ile takibin talep edilen faiz oranı ile davamını, alacağın %20’den az olmamak kaydı ile davalının tazminata mahkum edilmesini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yüklenilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında 30/09/2013 tarihinde TBK 470. mad. anlamında eser sözleşmesi imzalandığını, sözleşmenin eser sözleşmesi unsurları taşıdığını ve Mahkememizin görevine girmediğini, bu davalara Asliye Hukuk Mahkemelerinin görevli olduğunu, davacı şirketin sözleşmeye dayanmayan ve haksız tahsilat için mükerrer olarak kesilen 2. Faturaya süresinde itiraz edildiğini, davacı şirketin sözleşmede belirtilen işlemlerin tamamını sözleşmeye uygun olarak yapmadığını ve fazla ödeme aldığını, bu nedenle davalı şirketin alacağının bulunduğunu, davacı şirkete 150.000,00 TL resmi kanaldan, 60.000,00 TL’si de elden olmak üzere toplamda 210.000,00 TL ödendiğini, sözleşme uyarınca 12/10/2013 tarihinde başlayacak ve 40 gün sürecek iş için yaklaşık bir buçuk yıl sonra 25/03/2015 tarihinde mükerrer fatura kesildiğini, davacı taraf 25/03/2015 tarihinde kdv dahil 111.960,00 TL alacak faturası kestiğini, ancak icra takibinde alacağın 104.482,00 TL olduğunu belirterek kendi içerisinde çelişkiye düştüğünü, ispat yükünün davacı tarafta olduğunu, %20 inkar tazminatı koşullarının oluşmadığını, İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri görevli olduğundan davanın görev yönünden reddini, davanın esasına girilmesi halinde esastan reddini, davalının %20 tazminata mahkum edilmesini, yargılama gideri ve avukatlık ücretinin davacı tarafa yüklenilmesini talep etmiştir.
BİLİRKİŞİ RAPORU: Taraflar arasındaki uyuşmazlığın tespiti bakımında dosya bilirkişi …, … ve …’e tevdii edilmiş olup; 29/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı yasal defter kayıtları incelendiğinde davacı tarafça davalıya sözleşme imzasından yaklaşık 1 yıl önce 2012 yılında 56.522,00 TL tutarında fatura kesildiğini ve bu fatura nedeniyle bakiye 52.522,00 TL tutarında alacaklı olduğu şeklinde 2013 yılında devreden bakiye göründüğünü ancak davalı tarafın 2012 yılı yasal defterlerini incelemeye ibraz etmemesi nedeniyle söz konusu faturanın davalının yasal defterlerinde kayıtlı olup olmadığı ve kayıtlı ise söz konusu fatura bedelinin ödenip ödenmediğinin tespit edilemediğini, davacı tarafın icra takibinde talep ettiği toplam 104.482,00 TL’nin cari hesap bakiyesi olarak talep edildiğinin anlaşıldığının, 2012 yılı bakiye 52.522,00 TL’nin söz konusu alacak bakiyesi içerisinde olduğunun anlaşıldığını, davacı tarafın davalıya sözleşme dışında toplam 56.522,00 TL ve sözleşme kapsamında 261.960,00 TL olmak üzere toplamda 318.482,00 TL tutarında fatura düzenlediğini, buna karşılık davalı tarafça davacıya toplamda 214.000,00 TL tutarında ödeme yapıldığını, davacı tarafın davalıya mükerrer fatura düzenlediğine yönelik olarak herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanmadığını, her ne kadar davacı yasal defter kayıtlarına göre icra takip tarihi itibariyle davalıdan 164.482,00 TL alacaklı olarak görünüyor ise de davalı tarafça davacıya 2014 yılında yapılan toplam (28/03/2014 tarihli, 30.000,00 TL + 29/03/2014 tarihli 30.000,00 TL=) 60.000,00 TL tutarındaki elden ödeme davacının yasal defterlerinde kayıtlı olmasa da davacı tarafın icra takibinde bu tutarı tenzil ederek bakiye 164.482,00 – 60.000,00 = 104.482,00 TL üzerinden talepte bulunduğunu, netice itibariyle dosyadaki mevcut bilgi ve belgeler ile taraflarca incelemeye ibraz edilen yasal defter kayıtları birlikte değerlendirildiğinden davalı tarafça davacıya yapılan ödeme tutarları toplam 214.000,00 TL olduğundan davacının davalıdan takip tarihi itibariyle 104.482,00 TL tutarında alacaklı olduğunun kabul edilmesi gerektiği şeklinde görüş bildirmişlerdir.
Dosya davalı tarafın ticari defterleri de incelenmek sureti ile takip tarihi itibari ile alacak borç durumunun tespitinin istendiği için önceki rapor sunan bilirkişi …’a tevdii edilmiş olup; bilirkişi ek raporunda özetle; Alternatif 1: … adına yapılan ancak davacı yasal defter kayıtlarında yer almayan toplam 55.700,00 TL tutarındaki ödemenin davalı tarafça davacıya yapılmadığı kanaatine varılırsa davacının icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarı 104.482,00 TL olarak hesaplandığını, Alternatif 2: … adına yapılan ancak davacı yasal defter kayıtlarında yer almayan toplam 55.700,00 TL tutarındaki ödemenin davalı tarafça davacıya yapıldığı kanaatine varılırsa davacının icra takip tarihi itibariyle talep edebileceği asıl alacak tutarı 104.482,00 – 55.700,00 = 48.782,00 TL olarak hesaplandığı şeklinde görüş bildirmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dosyanın tetkikinde; davacının davasının yazılı yargılama usulüne tabi olduğu, davacı tarafça 16/04/2017 tarihinde dosyanın 1 kez işlemsiz ve takipsiz bırakıldığı, akabinde yenilenen davanın 02/04/2019 tarihinde yeniden işlemsiz bırakıldığı ve ikinci kez yenilendiği, dava ikinci kez yenilendikten sonra 28/05/2019 tarihinde tekrar takipsiz bırakıldığı anlaşılmakla HMK nın 150/6. Maddesine göre davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçesi ayrıntılı kararda açıklanacağı üzere,
1-Davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Peşin alınan harçtan alınması gerekli 44.40 TL harcın mahsubu ile kalan 1.217,49 TL harcın kararın kesinleşmesine müetakip istek halinde sahibi davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Yürürlükteki avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair davalı vekilinin yüzüne karşı davacı tarafın yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”