Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/821 E. 2019/339 K. 06.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/821
KARAR NO : 2019/339
DAVA : Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 03/08/2015
KARAR TARİHİ: 06/05/2019
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kıymetli Evraktan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; … Bankası A.Ş….şubesine ait … numaralı, 15/07/2015 keşide tarihli, 12.000 TL tutarlı, keşidecisi…Şti., lehtarı davacı şirket olan çekin davacı şirketin yetkilisi …’nun otomobilinden 16/01/2015 tarihinde 3 adet çek ile birlikte çalındığını, keşidecilerin haberdar edildiğini ve Bakırköy …ATM.de çek zayi nedeniyle iptal davası açıldığını, ayrıca Küçükçekmece C.Başsavcılığının … Hz.numaralı dosyası ile soruşturma yürütüldüğünü, 30/07/2015 tarihinde davacı şirkete tebliğ edilen ödeme emri ve çek fotokopisi ile birlikte İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile çekin icra takibine konu edildiğinin öğrenildiğini, çekin arka yüzündeki ciro silsilesi incelendiğinde silsilenin kopuk olduğunun anlaşıldığını, davacı şirketin kaşesinin taklit edildiğini ve imzasının sahte olarak atıldığını, ayrıca davacı şirketten sonra cirosu bulunan … ile davacı şirket arasında hiçbir ilişki bulunmadığını, icra takibi İstanbul C.Başsavcılığına bildirilerek …’ın hırsızlık şüphelisi olarak dosyaya kaydedilmesinin talep edildiğini, hırsızlık olayı sonucu davacının elinden çıkan çeke dayalı olarak icra takibi başlatan davalının yasal yükümlülüklerine aykırı davranarak çeki devralırken bilerek-bilmesi gerekerek kendilerinin zararına hareket ettiğini, faktoring şirketlerinin faktoring işlemlerinde uyulacak usul ve esaslar hakkındaki yönetmelik kapsamında bir takım yükümlülükleri bulunduğunu, davalı … şirketine diğer gerçek ve tüzel kişi tacirlerin göstermesi gerekli özen yükümlülüklerinin çok daha fazlasının yasal mevzuat tarafından yüklendiğini, bir an için davalı şirketin faktoring şirketi olduğu göz ardı edilse dahi, Ticaret Sicil Gazetesinde iptal edileceği-davaya konu edildiği ilan edilmiş ve ödeme yasağı kararı ilgili bankaya tebliğ edilmiş bir kambiyo senedini devralan tacirin basiret yükümlülüğünü yerine getirdiğinden söz edilemeyeceğini, basiret yükümlülüğünü yerine getirmeyen bir tacirin iyi niyetinden ise bahsedilemeyeceğini, bu nedenlerle öncelikle icra dosyasına yatacak paraların alacaklıya ödenmemesi yönünde tedbir kararı verilmesini, davacının dava konusu kambiyo senedine dayanılarak başlatılan icra dosyasının borçlusu olmadığının tespitini, dava konusu çekin istirdatı ile davacı şirketin lehtar olarak haklı hamil sıfatıyla alacaklı olduğunun tespiti ile çekin dayanak gösterildiği icra dosyası kapsamında borçlular tarafından yapılan ödemenin kendilerine verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; işbu davada istirdat taleplerinin mevcut olabilmesi için ihtiyati tedbir kararı olmaksızın tam olarak icra tehdidi altında ödemenin yapılmış olması gerekirken, davacı tarafından tedbir kararı alındıktan sonra icra dosyasına 12.000 TL asıl alacak tutarında ödeme yapıldığını, bu nedenle davacının istirdata yönelik taleplerinin reddedilmesi gerektiğini, aksi durumda ise; davalının hukuka uygun ve 6163 Sayılı Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu kapsamında müşterisi olan ve söz konusu çekte ciranta sıfatına haiz …-Babacan Yapı Malzemeleri ile 15/01/2015 tarihli faktoring sözleşmesi akdettiğini, işbu sözleşme kapsamında müşterisi olan şirketin cari hesaplarına kayıtlı faturalı alacaklarının temlik alındığını ve temlik işlemine karşılık olarak işbu davaya konu ve hakkında hem menfi tespiti hem de istirdatı talep edilen çekin, davalı şirkete müşteri olan …’ın yine çek cirantalarından olan … adına düzenlemiş olduğu 20/01/2014 tarihli ve 15.003,70 TL tutarlı fatura ile birlikte teslim edildiğini, davacı şirketin iddialarının aksine çek ile fatura bedellerinin birbirini karşıladığını ve fatura ile çek taraflarının birbirini tuttuğunu, davacı tarafın çek iptali başvurusu ve ödeme yasağı kararlarından çok önce davalı firmanın müşterisi ile faktoring ilişkisini tesis ederek söz konusu çeki teslim aldığını, 6102 Sayılı TTK hükümleri uyarınca, davalı şirketin sorumluluğunun kötü niyetinin ispatı ile mümkün olduğu hükme bağlanmış olup, davacı tarafından da kötü niyeti ispatlar nitelikte herhangi bir delil sunulmamış olduğundan, davalı şirket söz konusu çekin meşru ve iyi niyetli hamili olduğundan ve söz konusu çeki iktisap ederken davacı şirkete karşı herhangi bir kötü niyeti ve kastının mevcut olmadığı sarih olduğundan öncelikle ihtiyati tedbir kararının kaldırılmasını, davanın reddi ile davacı aleyhine %20.den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Bakırköy …ATM.nin … esas sayılı dosyası getirtilerek incelendiğinde; dosyamız davacısı tarafından 22/01/2015 tarihinde açılan çek iptali davası olduğu, 09/09/2015 tarihinde dava konusu bir kısım çekler yönünden davanın kabulüne, mahkememizde davaya konu edilen çek yönüden ise çekin ibraz edildiği anlaşılmakla bu çek yönünden konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, bu çek yönünden ödeme yasağının devamına ve iyiniyetli 3.şahısların hak ve menfaatlerinin saklı tutulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Küçükçekmece C.Başsavcılığının … soruştuma sayılı dosyası getirtilerek incelendiğinde; şikayetçinin … ve …Şti., şüphelilerin … ve diğer şüpheliler, suçun nitelikli hırsızlık, gece vakti hırsızlık, mala zarar verme, suç tarihinin 16/01/2015 olduğu, davaya konu edilen çekin hırsızlık suretiyle çalınması nedeniyle şikayette bulunulduğu anlaşılmıştır.
İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacının …Şti., davalının … A.Ş., davanın 31/07/2015 tarihinde açılan İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasında takibe ilişkin ödeme emrine konu çekteki imzaya itiraz davası olduğu, 21/02/2017 tarihinde davacı yanın imzaya itirazının kabulü ile takibin davacı şirket yönünden durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası getirtilerek incelendiğinde; alacaklının …, borçluların …Şti., …, …Şti., takip tarihinin 28/07/2015 olduğu, 12.000 TL asıl alacak olmak üzere toplam 13.278 TL üzerinden takip başlatılmış, davalı tarafından 07/01/2016 tarihinde dosyaya 16.349,02 TL ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
… Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan yazı doğrultusunda verilen cevabi yazı ile …Malzemeleri-… ile …a arasındaki ticari ilişkiye dair bir bilginin BA-BS formlarında mevcut olmadığı bildirilmiştir.
Davutpaşa Vergi Dairesi Müdürlüğüne yazılan yazı doğrultusunda verilen cevabi yazı ile …’nın 28/08/2013 ile 21/12/2013 tarihleri arasında dairelerinde faaliyet göstermiş olup 01/03/2014 tarihinde … Vergi Dairesi Müdürlüğünde faaliyetine başladığı belirtilerek Ocak/2014 dönemine ait dairelerine vermiş olduğu BA-BS formlarının birer örnekleri gönderilmiştir.
Dosya mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 20/10/2017 tarihli raporda; davacı tarafından ibraz edilen 2014 yılı yevmiye, kebir ve envarten defterlerinin noter açılış tasdik tarihi bulunmadığı, 2014 yılı kapanış onayının yasal sürelerde yaptırıldığı, 2015 yılı ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yasal sürelerde yaptırıldığı, bu nedenle 2015 yılı ticari defterlerinin davacı lehine delil teşkil edeceği, davacının incelenen ticari defter kayıt ve belgelere göre dava dışı …Şti.ile ticari ilişkisinin olduğu, fatura alacağına karşılık 12.000 TL.lik çek aldığı, dava dışı … ile ticari bir ilişkinin varlığının tespit edilemediği, davalı şirketin 2015-2016 yılına ait ticari defterlerin açılış ve kapanış onaylarının yasal sürelerde yaptırıldığı, davalı ticari defterlerinin sahibi lehine delil teşkil edeceği, davalı ile dava dışı … arasında 15/01/2015 tarihli faktoring sözleşmesi tanzim edildiği, davalının dava dışı …’ın …’ya kestiği 22/12/2014 tarih, … seri numara ve 15.003,70 TL tutarlı faturadan doğan 1 adet oplam 12.000 TL.lik davaya konu çeki 21/01/2015 tarihli satıcı temlik mektubu ile temlik aldığı ve ticari defter kayıt ve belgelerine işlediği, davalının dava dışı … ile aralarında ticari bir ilişkinin var olduğu, dava dışı … ile diğer dava dışı …’nın ticari defter kayıt ve belgelerinin ibraz edilmemesi sebebi ile aralarındaki ticari bir ilişkinin var olup olmadığının incelenemediği, dosyada …’ya ait Ocak/2014 BA-BS formlarının bulunduğu, ancak davaya konu çekin Aralık/2014 döneminde düzenlenen faturaya ait olduğu için ticari ilişkinin var olup olmadığı konusunda Aralık/2014 BA-BS formlarının incelenmesi gerektiği bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, taraf vekilleri tarafından bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
…Vergi Dairesine yazılan yazı doğrultusunda verilen cevabi yazı ile …’nın 2014-2015 yılları arasındaki BA/BS formları gönderilmiştir.
Dosya yeniden mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, bilirkişi tarafından düzenlenen 10/09/2018 tarihli ek raporda; kök rapordaki değerlendirmeler tekrar edilerek …Vergi Dairesinin yazısı ekinde gönderilen …’nın 2014-2015 yıllarına ait BA-BS formlarının incelenmesinde, … ile … arasında bir ticari ilişkinin varlığının tespit edilemediği, vergi daireleri yazıları ve dosya kapsamı diğer belgelerden, …’ın davalı … şirketine temlik ettiği dava konusu çeki mal veya hizmet satışından doğan alacağına karşılık aldığı yönünde bir tespitte bulunulamadığı, faktoring işlemi ve çekin temlikinin 6131 Sayılı Yasanın 38.maddesinde yer alan mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilen alacaklar kapsamında sayılıp sayılmayacağı, usul ve yasaya uygun, geçerli bir temlik olup olmadığı hususundaki hukuki değerlendirmenin Mahkemenin taktirinde olduğu bildirilmiştir.
Bilirkişi ek raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, taraf vekilleri tarafından beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya sunulmuştur.
Davacı vekili 24/09/2018 tarihli dilekçesiyle; davanın istirdata dönüşmesi nedeniyle İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yargılama sırasında 11/08/2015 tarihinde 12.000 TL, 09/12/2015 tarihinde 5.000 TL olmak üzere davacı şirket tarafından ödeme yapılmak zorunda kalındığından, dosyanın tahsilat ile kapanmış olup bu kerre ödeme tarihlerinden itibaren olmak üzere 17.000 TL.nin reeskont avans faizi, yargılama gideri ve vekalet ücreti ile İİK.mad.72 uyarınca karşı yandan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
İş bu dava çek istirdadına ilişkindir.
10.10.2006 tarihli Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketlerinin Kuruluş ve Faaliyet Esasları Hakkındaki Yönetmelik m. 22/2 hükmü uyarınca, faktoring şirketleri kambiyo senetlerine dayalı olsa bile bir mal veya hizmet satışından doğmuş veya doğacak, fatura veya benzeri belgelerle tevsik edilemeyen alacakları satın alamazlar veya tahsilini üstlenemezler. Faktoring şirketleri belirtilen yönetmelik hükmü uyarınca alacağı temlik alabilirler. Faktoring işlemi alacağın temliki hükümlerine tabi olduğundan davacı kambiyo borçlusu, temlik eden durumundaki önceki alacaklısına karşı yani satıcı şirkete karşı ileri sürebileceği def’i ve itirazları factoring şirketine karşı da ileri sürebilir (BK. m. 167/1, TBK. M. 188/1).
Kambiyo senetlerinden doğan alacağa karşı borçlunun ancak senedin hükümsüzlüğüne taalluk eden veya senetten anlaşılan defilerle alacaklıya karşı şahsen haiz olduğu defileri ileri sürebileceği bu defilerden bazılarının mutlak, bazılarının ise nispi olduğu, senette sahtecilik definin mutlak defilerden olduğundan ve iyiniyetli hamil de dahil herkese karşı ileri sürülebileceğinde tereddüt bulunmamaktadır. Çekteki imzanın sahte olması, senetteki taahhüdün bulunmadığı yönündeki defilerden olup herkese karşı ileri sürülebileceğinden imzaları davacı şirket temsilcilerine ait olmayan davaya konu çeke ilişkin sahtelik iddiasının iyiniyetli de olsa hamil Faktoring şirketine karşıda ileri sürülebileceği aşikardır.
Toplanan deliller, bilirkişi incelemesi ve tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde; davacının lehdarı olduğu çekin iradesi dışında elinden çıkmak suretiyle dava dışı kişiler tarafından sahte kaşe ve imza kullanılmak suretiyle piyasaya sunulduğu, davalı … şirketinin mevzuata uygun bir şekilde ciro silsilesi düzgün gözüken bahse konu çeki devraldığı, İstanbul …İcra Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında Grafoloji uzmanı bilirkişiye yaptırılan imza incelemesi sonucunda çekteki ciroya ilişkin imzaların çekte lehtar olarak gözüken davacı şirket yetkililerine ait olmadığı, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda; davacının incelenen ticari defter ve kayıtlarına göre dava dışı …Şti.ile ticari ilişkisinin olduğu, fatura alacağına karşılık 12.000 TL.lik çeki aldığı, dava dışı … ile ticari bir ilişkinin varlığının tespit edilemediği, Şişli Vergi Dairesinin yazısı ekinde gönderilen …’nın 2014-2015 yıllarına ait BA-BS formlarının incelenmesinde, … ile … arasında bir ticari ilişkinin varlığının tespit edilemediği, vergi daireleri yazıları ve dosya kapsamı diğer belgelerden, …’ın davalı … şirketine temlik ettiği dava konusu çeki mal veya hizmet satışından doğan alacağına karşılık aldığı yönünde bir tespitte bulunulamadığı, davacı şirketin icra dosyasına 16.349,02 TL ödemede bulunduğu, davacının çekten kaynaklı davalıya karşı sorumluluğunun bulunmadığı anlaşılmakla yapılan ödemenin istirdadına yönelik davanın kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile,
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasına konu edilen…Bankası A.Ş … Şubesine ait, 15/07/2015 keşide tarihli, … çek numaralı, 12.000,00 TL bedelli çek sebebiyle davacının borçlu olmadığınının TESPİTİNE, söz konusu takip dosyasına davacı tarafça yapılan 16.349,02 TL ödemenin 09/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 1.116,80 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 318.01 TL’nin mahsubu ile bakiye 798,79 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 2.725 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 349,81 TL harç, 1.000 TL bilirkişi ücreti ve 1.928 TL posta masrafı olmak üzere toplam 3.277,81 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …