Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/813 E. 2020/829 K. 23.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/813 Esas
KARAR NO:2020/829

DAVA: Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 31/07/2015
KARAR TARİHİ: 23/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile; davacı ile davalının kardeş olduklarını, uzun zamandan beri ortak ticaret yaptıklarını ve kurdukları şirketler üzerinde …’nda bar işlettiklerini, kardeşlerinin 06.03.2000 tarihinde … … Sokakta ileride yıkılıp yeni inşaat yapılması için 110.000 USD ye yarı yarıya ortak bir bina satın aldıklarını, şifahi anlaşmaya göre yeni yapılacak inşaatın 4 katlı binanın 3 katının yarı yarıya hisseli, 2. Normal kat davalının, 3. Normal kat davacının ve 4.normal kat yarı yarıya hisseli olacağının kararlaştırıldığını, davacının en büyük ağabeyinden bir miktar borç alarak kardeşine 70 Milyar lira verdiğini, bu paranın 2002 yılında değişik tarihler de davalının banka hesabına yatırıldığını, bu konuda bir uyuşmazlığın bulunmadığını, ancak davalının inşaatın henüz temel safhasında iken, paranın yetmeyeceğini, daha fazla paraya ihtiyaç hasıl olduğunu belirterek, davacı üzerine baskı kurmaya başladığını, davacıdan senet talep ettiğini, davacının 2 adet senet teslim ettiğini, davalının davacının zor durumundan yararlanarak senetlerin bedellerinin ödenmesine gerek olmadığını, davacının 2 bağımsız bölüm kendisine vermesi halinde senetleri kullanılmadan iade edeceğini ve asansör de yapacağını belirttiğini, davacının bu şartı da kabul ettiğini, bu yeni anlaşmaya istinaden … Noterliğinin 24.03.2003 tarih ve … yevmiye nolu listesi ile inşaat üzerine anlaşmaya uygun kat mülkiyeti kurulmasına karar verildiğini, ancak davalının senetleri bulamadığını, sonradan senetleri de iade edeceğini belirttiğini, buna rağmen davalının inşaatı bitirmediğini ve sonunda …… Ltd Şti. nin işlettiği … Sk No:… adresindeki … 95 Milyar TL ye 3. Kişilere devrederek davacının hissesine düşen 47.5 Milyar TLyi inşaatın masraflarında kullandığını, bütün bunlara rağmen inşaatın yine bitmediğini, tarafların ortak oldukları tripleks kata ipotek koydurarak 2004 yılının Temmuz ayında 100 Milyar lira kredi kullandığını, bu krediyi inşaata harcadığını, davacının 04.05.2005 tarihli ihtarname ile hesapları kontrol etmek istediğini bildirdiğini, davalının hesap vermeye yanaşmaması üzerine … SHM nin … D. İş sayılı dosyası ile birlikte tespit yaptırdığını, dosyaya sunulan raporda inşaatın 163 Milyar TL ye mal olduğunun ortaya çıktığını, sonuç olarak davacının davalıya verdiği 01,03,2003 vadeli 19.000 TL, Kasım veya Aralık 2002 vadeli 24.000 TL lik senetlerin takibe konulmasının önlenmesine, takibe konulmuş ise icranın durdurulması bakımından ihtiyati tedbir kararı verilmesine, senetler yönünden müvekkilinin borçlu bulunmadığının tespitine, inşaatın maliyeti daha sonra çıkacağından fazlaya ilişkin hakları saklı tutarak davacının davalıdan şimdilik 5.000 TL alacaklı olduğunun tespiti ile paranın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı ile davacının kardeş olduğunu ve ortak olarak faaliyet gösterdiklerini, tarafların birlikte satın aldıkları gayrimenkulü yeniden imar ve inşa ederek yine bar restoran işletmeciliği işine ortak olarak devam etme ve geliştirme konusunda hareket etme kararı aldıklarını, inşaat işine başlandığını, ortakların hisselerine istinaden ilgili harcamaları karşılamak için paraya verilebilir tüm varlıklarını nakde tahvil ettiğini, davalının inşaatın başlaması için gerekli izin ve ruhsatların alınması ve tüm bunlara ilişkin ödemelerin yapılması işleri ile uğraşmasına karşın davacının üstüne düşen yükümlülükleri yerine getirmediğini, ödemeleri zamanında yapmadığını, inşaat harcamalarında kullanılmak üzere davacının vermiş olduğu 19.000.000.000 TL senedin bu güne kadar ödenmediğini, icra takibine konu edildiğini, dava dilekçesinde bahsi geçen 24.000.000.000 TL lik senedin ise bu hesapların haricinde davacı ile davalı arasında önceye dayalı bir nakit borç ilişkisini teminen verildiğini, … SHM nin … D. İş sayılı dosyasında alınan raporun sağlıklı ve gerçeği yansıtır bir rapor olmadığını, rapora süresinde itiraz ettiklerini, dava dilekçesinde belirtildiği gibi ipotek karşılığı verilen kredi olmadığını, sadece müvekkilinin olumlu ticari ilişkileri sonucu teminatsız ve karşılıksız verilen bir bağış olduğunu, bu bedelin inşaata harcandığını belirterek haksız, yasal dayanaktan yoksun ve kötü niyetli olarak açılan davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Mahkememizin (Kapatılan ….Asliye Ticaret Mahkemesinin) … esas … Karar sayılı 26/02/2013 tarihli kararı ile davanın reddine karar verildiği, kararın davacı vekilince temyiz edildiği, Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığının 2014/10035 esas 2014/14617 karar sayılı 11/11/2014 tarihli ilamı ile; davacının temyiz itirazlarının yerinde olduğundan kabulü ile hükmün bozulmasına karar verildiği, davalı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulduğu, Yargıtay 3.Hukuk Dairesi Başkanlığının 02/07/2015 tarihli 2015/6998 esas 2015/12317 karar sayılı ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verildiği ve dosyanın mahkememize gelerek mahkememizin 2015/813 esas sırasına kaydı yapıldığı görülmüştür.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilerek yargılamaya devam olunmuştur.
Mahkememizin 2015/813 esas sayılı 26/12/2018 tarihli celse ara kararı ile, taralar arasındaki adi ortaklığın TBK 620 ve devamı maddeleri uyarınca tasfiesinin sağlanması amacıyla Mali Müşavir …, İşletmeci ve Mali Müşavir … ve Avukat …’dan oluşan tasfiye kurulunun tasfiye memuru olarak atanmasına karar verilmiştir. Yine mahkememizin aynı tarihli kararı ile, Yargıtay bozam ilamı gözönünde bulundurularak taraflar arasındaki adi ortaklık kapsamında yapıldığı belirtilen …, … Mahallesi, … Sokağı, … pafta, … ada, … nolu parselde tapuya kayıtlı …, zemin ve 1. Kat, 2. Kat, 3. kat ve 4. Katlardaki bağımsız bölümler (1,2,3 ve 4 nolu bağımsız bölümlerde kayıtlı olan taşınmazın yine adi ortaklık kapsamında taraflarca edinilmiş bulunan … Ticaret sicil Müdürlüğünün … sırasında sicile kayıtlı … Tic. Ve San. Ltd. Şti ile … sicil nosunda kayıtlı … Turz. Tic. Ve San. Ltd. Şti’nin adi ortaklıkta tasfiyeye tabi mal olarak tespitine karar verilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller ve Yargıtay bozma ilamı birlikte değerlendirilmekle, dosya bilirkişi İşletme Mühendisi Gayrimenkul Değerleme Uzmanı…’a tevdi edilmiş olup, tanzim olunan 25/06/2020 tarihli bilirkişi raporunda, değer tespitine konu gayrimenkulun … İli … İlçesi … Mahallesi … Sok No:… adresinde bulunan … isimli bina olduğunu, gayrimenkulun değerlerine olumlu ve olumsuz yönde tesir eden diğer tüm unsurların da ayrı ayrı incelenerek, … İli … İlçesi … Mah … Ada… parsel Sayılı 112,50M2 yüz ölçümlü arsa nitelikli gayrimenkulde, kat irtifakına ayrılan 4 adet bağımsız bölümün emsal karşılaştırma yöntemi ile güncel rayiç değerlerinin hesaplandığını belirtmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 23/12/2020 tarihli duruşmasına katılan davacı vekili, taraflar arasında davaya ilişkin sulh sağlandığını, bu nedenle taşınmazdaki 3 nolu bağımsız bölüm üzerine konulan ve yine şirketler üzerine konulan tedbir kararın kaldırılmasını talep ettiklerini, ayrıca karşılıklı ücreti vekalet ve yargılama gideri talepleri olmadığını beyan etmiş, davacı asil de vekilinin beyanına kaldığını katıldığını, sulh sağladığını beyan etmiş, davalı vekili de, taraflarca dava dışı sulh sağlandığını, sulh uyarınca karar verilmesini, tedbirlerin kaldırılmasını, ayrıca karşılıklı vekalet ve yargılama gideri talepleri olmadığını beyan etmiş, davacı asil ve taraf vekilleri beyanlarını imzaları ile tasdik etmişlerdir.
Mahkememizin 23/12/2020 tarihli 2 nolu kararı ile mahkememizce konulan tedbir kararlarının kaldırılmasına karar verilmiştir.
6100 sayılı HMKnun 313.maddesinde “(1) Sulh, görülmekte olan bir davada, tarafların aralarındaki uyuşmazlığı kısmen veya tamamen sona erdirmek amacıyla, mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir. (2) Sulh, ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıkları konu alan davalarda yapılabilir. (3) Dava konusunun dışında kalan hususlar da sulhun kapsamına dâhil edilebilir.(4) Sulh, şarta bağlı olarak da yapılabilir.” denilmekte olup, yine HMKnun 315.maddesinde “(1) Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur. Mahkeme, taraflar sulhe göre karar verilmesini isterlerse, sulh sözleşmesine göre; sulhe göre karar verilmesini istemezlerse, karar verilmesine yer olmadığına karar verir.” denilmektedir. Tarafların anlaşarak dava konusu uyuşmazlığı dava harici sulh yolu ile çözümledikleri, davanın konusuz kaldığı, bu doğrultuda HMKnun 313 ve 315.maddeleri uyarınca kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan tarafların sulhu doğrultusunda karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, ayrıca taraf vekillerinin imzaları ile tasdik ettikleri beyanlarında vekalet ücreti ve yargılama gideri talepleri olmadığını beyan ettikleri görüldüğünden, taraf vekilleri lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin tarafların üzerinde bırakılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Tarafların duruşma harici sulh oldukları anlaşıldığından ve HMK 313 ve 315. Maddeleri uyarınca kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan tarafların sulhu doğrultusunda KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Mahkememizce konulan tedbir kararlarının kaldırılmasına, bu hususta tapu sicil müdürlüğüne ve ticaret sicil müdürlüğüne müzekkere yazılmasına (tedbir kararları kaldırılmıştır)
3-Taraf vekillerinin beyanları nazara alınarak, vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, yapılan yargılama giderlerinin tarafların kendi üzerinde bırakılmasına,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 648,00TLden mahsubu ile fazla alınan 593,60TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 23/12/2020

Başkan …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Üye …
e-imzalı
Katip …
e-imzalı