Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/799 E. 2018/104 K. 30.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
(ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ SIFATIYLA)
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2015/799
KARAR NO : 2018/104
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 15/06/2012
KARAR TARİHİ : 30/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı İstanbul Tüketici Mahkemesine hitaben verdiği dava dilekçesinde özetle; 02/05/2010 tarihinde davalı bankadan 50.000 TL kredi aldığını, davalı bankanın krediyi çektiği tarihden bu güne değin kendisinden dosya masrafı ve kredi ile ilgili bir işlem yapmaya gittiğinde her seferinde para talep ettiklerini, kesilen bütün paraların taksitlerine yansıdığını, bu nedenlerle uğramış olduğu zararın giderilmesi amacıyla kendisinden haksız ve hukuksuz olarak alınan paraların faizi ile birlikte iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiş, 07/05/2013 tarihli dilekçesi ile çekmiş olduğu 50.000 TL kredinin 34.722,32 TL.sini ödediğini, iki aylık bir ödeyememe durumu olduğunu, iki aylık aradan sonra yapılandırma yaptığını, bu yapılandırma sırasında yatırdığı paranın tamamını faize saymak suretiyle 50.000 TL üzerinden yapılandırma yaptıklarını, bu nedenle 34.722,32 TL.nin en yüksek banka mevduat faizi ile birlikte geri iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya imzalamış olduğu sözleşme gereği kredi kullandırıldığı ve davcıdan dosya masrafı tahsil edildiği, davacının kredi borcunu ödememesi üzerine kendisine 22/07/2011 tarihinde ihtarname keşide edildiği ve 08/02/2012 tarihinde protokol imzalandığı, davacının oluşacak masrafları kayıtsız ve şartsız kabul ettiği, gerekli bilgilendirmeler ve müzakerelerin yapıldığı, dosya masrafının davacı hakkında araştırmalar ve incelemeler için gerekli olan bir masraf olduğu, müvekkil bankanın diğer müşterilerinin menfaatinin de korunması açısından kredi kullanacak kişiler hakkında inceleme ve araştırma yapılmasının zorunlu olduğu, yasa ve tebliğle bankaların yapacakları bankacılık işlemleri için müşterilerinden talep edecekleri masrafları belirlemede serbest olacaklarının açıkça belirtildiği, davacıdan alınan dosya ve istihbarat masrafının yasal düzenlemeler kapsamında talep edildiği, banka bünyesinde istihbarat ve mali analiz bölümü kurulduğu, kredi verilecek kişinin geçmiş kredi bilgilerinin güncellendiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir.
Dosya bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 09/01/2015 tarihli raporda; davalı banka tarafından davacıya 30/04/2010 tarihinde 36 ay vadeli, aylık 1.861,10 TL taksitle aylık %1.59 faizli, 66.999,60 TL geri dönüş tutarlı 50.000 TL tutarında eşit taksitli sabit faizli kredi kullandırıldığı, kredinin kullandırıldığı tarihte davacıdan istihbarat ücreti+BSMV açıklamasıyla 1.050 TL masraf tahsil edildiği, tahsil edilen bu masrafın maktu bir ücret olduğu, nasıl hesaplandığının belli olmadığı,
alınması zorunlu bir masraf kalemi olarak gözükmediği, kredinin ödenmesi sürecinde meydana gelen aksaklıklar üzerine, borcun taraflar arasında tanzim edilmiş olan 07/10/2011 ve 08/02/2012 tarihli protokolle iki defa yeniden taksitlendirilmiş ve vadelendirilmiş olduğu, davalı banka tarafından 1.protokol rakamının 8.279,53 TL, 2.protokol rakamının 12.782,44 TL olmak üzere toplam 19.630,45 TL fazla tutarda tanzim edilmiş olduğu, ikinci protokülde belirtilen takside bağlanmış 50.400 TL borç tutarına ek olarak 09/01/2015 tarihinde tahsili istenen 5.023 TL avukatlık ücretinin sebebinin anlaşılamadığı, bahse konu avukatlık ücretine gerek olmadığı görüşüne varıldığı belirtilmiştir.
İstanbul …Tüketici Mahkemesinin 08/05/2015 tarihli görevsizlik kararı üzerine gönderilen dosya Mahkememizin yukarıda yazılı esasına kayıt edilmiştir.
Davalı bankadan davacının kullanmış olduğu kredi ile ilgili Genel Nakdi ve Gayrinakdi Kredi Sözleşmesi fotokopisi, kredi ödeme dekontu, ödeme planı, yapılan protokollerin fotokopileri ve tacir olduğunu gösterir belgelerin onaylı suretleri gönderilmiştir.
Dosya bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 27/04/2017 tarihli raporda; taraflar arasında 50.000 TL limitli 30/04/2010 tarihli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığı, kredinin aylık eşit taksitlerinin 1.861,10 TL ve aylık faizinin %1.59 TL olduğu, davacının tacir olduğu ve kullandırılan kredinin de eşit taksitli ticari kredi olduğu, 36 ay eşit taksitli kredinin ilk 10 taksidinin gecikmeli de olsa davacı tarafından ödendiği, sözleşmenin eki olan ve taraflarca imzalı kredi ödeme planında davacı tarafından 1.050 TL (%5 BSMV dahil) istihbarat ücreti ödeneceğinin taraflarca kabul edildiği, taraflarca kabul edilen 1.050 TL.nin 30/04/2010 tarihinde kullandırılan kredi tutarından mahsup ve tahsil edildiği, taksitlerin gecikmesi ve vadesinde ödenmemesi üzerine davalı banka tarafından davacıya kredi hesabı kat edilerek 22/07/2011 tarihinde ihtarname keşide edildiği ve borcun ihtarnamenin tebliğinden itibaren 7 gün içinde ödenmesinin ihtar edildiği, akabinde taksitli kredi ile ilgili gecikmeli de olsa 10.taksit vadesindeki ana para alacağı olan 38.995,75 TL.nin tamamının 04/07/2011 tarihinde tasfiye olunacak alacaklar hesabına intikal ettirildiği ve bu hesap üzerinden davacı borcunun kayıt ve izlendiği, borcun tasfiyesi için taraflar arasında 07/10/2011 tarihinde imzalanan borç tasfiye protokolü ile anaparanın, işlemiş faiz ve ferilerinin 17 eşit taksitte ve her bir eşit taksitin 2.632,02 TL üzerinden olmak üzere ödeneceği hususunda protokol imzalandığı, davacı ödemelerinin belirlenen tutarlarda ve vadelerde yapılmaması üzerine, taraflar arasında 08/02/2011 tarihli yeni bir protokol imzalanarak, davacının borcunun 36 ay vade içinde her bir taksitin 1.400 TL olmak üzere ödenmesinin taraflarca kabul edildiği, davalı bankanın, davacı borçludan olan ve 04/07/2011 tarihinde tasfiye olunacak alacaklar hesabına intikal ettirilen 38.995,75 TL anapara alacağının yapılan tahsilatlar sonucu 11/07/2013 tarihinde tamamen tahsil edildiği, davalı bankanın davacıdan 12/08/2013 tarihinden sonra olmak üzere toplamda 13.009,39 TL işlemiş faiz ve ferileri olarak tahsil edildiği, davalı banka tarafından davacı hesaplarından gerek 07/10/2011 tarihli ilk protokol gerekse 08/02/2012 tarihli 2.protokol veya başka herhangi bir tarihte yapılandırma adı altında herhangi bir masraf/ücret tahsilatı yapılmadığı, 08/02/2012 tarihinde imzalanan protokol kapsamında ödenmesi kararlaştırılan 1.400 TL bedelli taksitlerden en son taksit ödemesinin 09/04/2014 tarihinde yapıldığı, bu tarihten sonraki 9 taksitte toplam 12.600 TL .nin davacı tarafından ödenmediği tespit ile davalı bankanın işlemiş faiz alacağından vazgeçtiğinin anlaşıldığı, davacıdan yapılan tahsilatların anapara, işlemiş faiz ve ferisi (%5BSMV) ve kredinin ilk kullandırımında 1.050 TL istihbarat ücreti (%5BSMV) dahil dışında herhangi bir tahsilat olmadığı, davacının 34.722,32 TL.lik bir yapılandırma bedeli alındığına ilişkin iddiasını doğrular nitelikte somut herhangi bir tespit yapılamadığı belirtilmiştir.
Davacının bilirkişi raporuna itirazları doğrultusunda dosyanın yeniden bilirkişiye tevdi ile davalı banka tarafından kesinti yapılan istihbarat ücretinin kredi kullanım tarihi itibarı ile diğer bankalarca uygulanan istihbarat ücretleri ile uyumlu olup olmadığı, yapılan diğer kesintilerin yerinde olup olmadığı, özellikle tüketici mahkemesinde sunulmuş olan bilirkişi raporundaki tespitler irdelenmek suretiyle davacının itiraz ve talepleri yönünden yeniden ek rapor alınmasına karar verilmiş, düzenlenen 03/01/2018 tarihli ek raporda; tüketici mahkemesine sunulan bilirkişi raporu incelendiğinde, davacı tarafından dava konusu edilen 34.722,32 TL ile ilgili olarak herhangi bir
tespitte bulunulmadığı gibi taraflar arasındaki kredi ilişkisi nedeniyle davacının davalı bankaya olan kredi borcunun kapatılıp kapatılmadığı, davacı tarafında davalı bankaya fazladan ödeme yapılıp yapılmadığı hususlarında herhangi bir tespit yapılmadığı, raporda protokollerin fazla tutarlar üzerinden düzenlendiği belirtilmiş ise de fazla miktarın davacı tarafından ödenip ödenmesi hususunda herhangi bir tespit veya açıklama yapılmadığı, rapordaki tespitlere göre davacı tarafından yapılan ödemelerin 39.733,20 TL olması karşısında, geçen süre için hiç akdi ve temerrüt faizi hesaplanmasa dahi, yapılan ödemelerin tamamen anapara ödemesi olarak dikkate alındığında bakiye anapara borcunun 10.266,80 TL olacağı, raporda davacı hakkında keşide edilen hesap kat ihtarı, davacının temerrüdü ve kredinin banka kayıtlarında tasfiye olunacak alacaklar hesabına intikali, temerrüt koşullarının değerlendirilmesine ilişkin her hangi bir inceleme, tespit ve hesaplama yapılmamış olduğu, bu nedenle işbu raporla ilgili tarafların iddia ve savunmalarını tam olarak karşılar nitelikte olup olmadığının mahkemenin takdirlerinde olduğu, davalı banka dışında sektördeki bir kısım bankalarca müşterilerinden alınan istihbarat ücretlerinin genelde periyodik olarak 3.er aylık dönemlerde veya yılda bir olacak şekilde tahsil edildiği, işbu davada söz konusu edilen BSMV dahil 1.050 TL tutarındaki istihbarat ücretinin bir defaya mahsus olarak tahsil edildiğinin anlaşıldığı, davacıdan tahsil edilen ücretin tacir olan taraflarca kabul edildiği ve işbu kabule uygun olarak davalı tarafından tahsil edildiği, sektördeki bir kısım bankalarca müşterilerinden tahsil edilen istihbarat ücret ortalamasının 500 TL olduğu, bu durumda davalı banka tarafından davacıdan istihbarat ücretinin 500 TL fazlası ile tahsil edildiği, davacının işbu istihbarat ücretinin kısmen veya tamamen talep edip edemeyeceği hususunun mahkemenin taktirlerinde olduğu, istihbarat ücretinin sektör ortalamasının üstünde ve 500 TL fazla tahsilat yapıldığı yönünde kanaate varılması halinde 30/04/2010 tarihinden itibaren değişen oranlarda ticari temerrüt faiziyle birlikte davacıya iade edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; davalı bankadan kullanılan kredi nedeniyle davalı banka tarafından haksız tahsil edilen bedellerin iadesine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; tüketici mahkemesi tarafından alınan bilirkişi raporunun denetime elverişli olmadığı, soyut tespitler üzerinden hatalı hesaplama yapıldığı anlaşılmakla, mahkememiz tarafından alınan denetime elverişli bilirkişi raporu hükme esas alınmış, buna göre davacı ile davalı banka arasında 50.000 TL limitli 30/04/2010 tarihli Genel Nakdi ve Gayri Nakdi Kredi Sözleşmesi imzalandığı, sözleşmeye göre davacıya 36 ay eşit taksitli 1.861,10 TL ve aylık faizinin %1.59 TL olacak şekilde ticari kredi kullandırıldığı, sözleşmenin eki olan ve taraflarca imzalı kredi ödeme planında davacı tarafından 1.050 TL (%5 BSMV dahil) istihbarat ücreti ödeneceğinin taraflarca kabul edildiği ve 1.050 TL.nin 30/04/2010 tarihinde kullandırılan kredi tutarından mahsup ve tahsil edildiği, taksitlerin gecikmesi ve vadesinde ödenmemesi üzerine davalı banka tarafından davacıya kredi hesabı kat edilerek 22/07/2011 tarihinde ihtarname keşide edildiği, akabinde 10.taksit vadesindeki ana para alacağı olan 38.995,75 TL.nin tamamının 04/07/2011 tarihinde tasfiye olunacak alacaklar hesabına intikal ettirildiği , borcun tasfiyesi için taraflar arasında 07/10/2011 tarihinde imzalanan borç tasfiye protokolü ile anaparanın, işlemiş faiz ve ferilerinin 17 eşit taksitte ve her bir eşit taksitin 2.632,02 TL üzerinden olmak üzere ödeneceğinin kararlaştırıldığı, davacı ödemelerinin belirlenen tutarlarda ve vadelerde yapılmaması üzerine, taraflar arasında 08/02/2011 tarihli yeni bir protokol imzalanarak, davacının borcunun 36 ay vade içinde her bir taksitin 1.400 TL olmak üzere ödenmesinin taraflarca kabul edildiği, davalı bankanın, davacı borçludan olan ve 04/07/2011 tarihinde tasfiye olunacak alacaklar hesabına intikal ettirilen 38.995,75 TL anapara alacağının yapılan tahsilatlar sonucu 11/07/2013 tarihinde tamamen tahsil edildiği, davacıdan yapılan tahsilatların anapara, işlemiş faiz ve ferisi (%5BSMV) ve kredinin ilk kullandırımında 1.050 TL istihbarat ücreti (%5BSMV) dahil dışında herhangi bir tahsilat olmadığı, davacının 34.722,32 TL.lik bir yapılandırma bedeli alındığına ilişkin iddiasını doğrular nitelikte somut herhangi bir tespit yapılamadığı, BSMV dahil 1.050 TL tutarındaki istihbarat ücretinin bir defaya mahsus olarak tahsil edildiği, sektördeki bir kısım bankalarca müşterilerinden tahsil edilen istihbarat ücret ortalamasının 500,00 TL olduğu, bu durumda davalı banka tarafından davacıdan istihbarat ücretinin sektör ortalamasının üstünde ve 500 TL fazla tahsil edildiği, davalı bankanın
herhangi bir masraf belgesi sunmadığı ve sektör uygulamasının üzerinde tahsil ettiği 500,00 TL’nin haksız kesinti niteliğinde olduğu, davacının bu miktar yönünden davasının sübut bulduğu anlaşılmakla davanın bu miktar üzerinden kısmen kabulü ile fazladan alındığı anlaşılan 500 TL nin 30/04/2014 tarihinden itibaren işleyen değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 500,00 TL’ nin 30/04/2014 tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Peşin alınan harçtan alınması gerekli 35,90 harcın mahsubu ile 299,35 TL.nin kararın kesinleşmesini müteakip istek halinde sahibi davacıya iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 926,80 TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 13,34 TL’ nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davalının yapmış olduğu masraf bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT sine göre tespit olunan 4.118,68 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair davacının ve davalı vekilinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸