Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/780 E. 2021/41 K. 20.01.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/780 Esas
KARAR NO:2021/41

DAVA: Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:21/07/2015
KARAR TARİHİ:20/01/2021

Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacının Türkiye’nin çeşitli yerlerinde müşterilerinin emtiasını depolama ve dağıtım üzerine faaliyet yürüten … Hiz AŞ’nin sorumluluk sigortacısı olduğunu, … ile davalı arasında Ocak 2007 yılında imzalanıp halen yürürlükte olan bir Taşıma Hizmetlerine İlişkin Sözleşmenin mevcut olduğunu, bu sözleşme uyarınca davalının, …’nin müşterilerinin emtiasını …’nin talimatları uyarınca belirli alıcılara dağıtımı faaliyetini yerine getirmekle yükümlü olduğunu, … ile davalı … arasındaki sözleşmenin 8.2.maddesi uyarınca davalının, yol ve yükün güvenliği için her türlü önlemi almaya, kalifiye ve yeterli şoförler çalıştırmaya mecbur olduğunu, yine aynı maddede bu şoförlerin tamamının işvereninin … olduğunun açık bir şekilde ifade edildiğini, 15 Nisan 2014 günü, … akıllı cep telefonu, televizyon, cep telefonu aksesuarlarından oluşan … emtiasının çeşitli alıcılara dağıtılması konusunda müşterisi …’dan talimat aldıklarını, almış olduğu bu talimat uyarınca …; sözleşmesel ilişki içinde bulunduğu davalı …’tan ertesi gün dağıtımının yapılabilmesi için araç ve şoför talep ettiklerini, 16 Nisan 2014 günü sabah 07.50 sıralarında, …’nin … … Sitesinde bulunan …deposundan, …’un söz konusu emtiasını, … ilindeki çeşitli alıcılara dağıtımını gerçekleştirmek üzere davalı … şoförlerinden …isimli kişiye yine davalı …’a ait … plakalı kamyona yüklenmek suretiyle teslim edildiğini, aracın saat 09.00 sıralarında …deposundan ayrıldığını, bunun üzerine aynı gün akşam üzeri hem davacının sigortalısı …, hem de davalı …’ın yaklaşık 1 milyon TL değerindeki emtia ile ortadan kaybolan davalının çalışanı hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, şoför hakkında başlatılmış olan ceza yargılamasının ….Asliye Ceza Mahkemesinin…esas sayılı dosyası tahtında yürütüldüğünü, meydana gelmiş olan bu olay sebebiyle davacının sigortalısı … ve davalı … arasındaki sözleşmesel ilişkinin 6098 sayılı BK ve 6102 sayılı TTK hükümlerince davacı üzerinde doğan talep hakkı çerçevesinde işbu sigorta rücu davasının ikame edildiğini, davacının sigortalısı …’nin, 29 Mayıs 2014 tarihinde, mezkur olay sebebiyle davalıya nihai kayıp bedeli dahil ve fakat bununla sınırlı olmamak üzere her türlü zararın ferileriyle birlikte kendilerine rücu edileceğini noter kanalı ile ihtarname göndermek suretiyle bildirdiğini, bu halde davacının sigortalısının kendisinin ve/veya halefi sigortacı müvekkilinin rücu hakkını, 6102 sayılı TTKnun 855.mad 3.fıkrası uyarınca, zararı ve borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren üç ay içinde zarar hakkında rücu borçlusuna bildirim yapmış olmakla tesis işlemi bulunduğunu, davacının sigortalısı …’nin müşterisi dava dışı …’a 4 Ağustos 2014 tarihinde dava konusu olay sonucunda ortaya çıkan zarara ilişkin olarak 758.979,56TL ödeme yaptıklarını, buna ilişkin olarak da dava dışı …’un dava konusu zarar sebebiyle kendisine doğan tüm hakları sigortalı …’ye ve davacıya devir ve temlik ettiğini, 4 Ağustos 2014 tarihinde yapılan ödemeyle davacının meydana gelen zarar sebebiyle, zarardan sorumlu olan davalı …’a karşı talepte bulunmasına dayanak oluşturan rücu hakkı doğmuş bulunduğunu, dava dışı …’un kendisine yapılan 758.979,56TL tutarındaki ödemeye binaen davacıya yapmış olduğu ödeme oranında dava konusu zarara ilişkin tüm haklarını devir ve temlik ettiğini, işbu davaya konu edilen talebin iki kalemden oluştuğunu, 758.979,56TL tutarındaki tazminat ödemesi ve 17.647,97Euro ekspertiz masrafı olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin 758.979,56TL tutarındaki alacağına ek olarak 29/05/2014 tarihinden itibaren ödeme gününe kadar işleyecek reeskont avans faizi ile ve 17.647,97Euro tutarındaki alacağına ek olarak 29/05/2014 tarihinden itibaren ödeme gününe kadar işleyecek devlet bankalarının Euro ile açılmış bir yıl vadeli mevduat hesabına ödediği en yüksek orandaki gecikme faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi ön inceleme hazırlık tutanağı ile birlikte davalıya tebliğ edilmiş, davalı vekilinin cevap dilekçesi ve vermiş olduğu diğer beyanları ile talebinin, haksız ve hukuka aykırı davanın reddini talep etmiş, …’nin, emtianın çeşitli alıcılara dağıtılması konusunda almış olduğu talimatı davalıya ilettiğini ve davalıdan malların dağıtımının yapılması konusunda araç ve şoför talep ettiğini, davalının da, kendisine yöneltilen talep doğrultusunda, malların dağıtımını yapmak üzere …’ı görevlendirdiğini ve emtianın bu kişi adına kayıtlı olan … plakalı araç ile taşınacağını …’ye bildirdiğini, buna karşılık, … deposuna … ve … plakalı aracın değil, …yönetimindeki … plakalı kamyonun gittiğini ve aracın …’nin girişindeki güvenlik noktasından bu husus kontrol edilmeden geçebildiğini ve depoya girdiğini, oysa bu kişinin ve aracın …’nin deposuna hiç alınmaması gerektiğini, depoya girdikten sonra, …isimli kişinin … personeli olarak görev yapan ve “irsaliyeci” olarak nitelenen kişiye ruhsatını ve ehliyetini teslim ettiğini, güvenlik görevlilerinden sonra, bu sefer de irsaliyeci malların dağıtımını yapacak olan kişinin … ve yüklemenin … plakalı araca plakalı araca olacağını kontrol etmeksizin, bir kısım malların kamyona yüklenmesine izin verdiğini, böylece, …’nin, depoya girişte kontrol edilmeyen, irsaliyeci tarafından, sevk irsaliyelerinde yazılı olan sürücü ve araç olup olmadığı kontrol edilmeden malları kendisine teslim edilen, malları teslim aldığına dair belgeye imza dahi atmayan, tüm bunlara ek olarak güvenlik görevlisince sevk irsaliyelerinde ismi yazılı olan kişinin ve aracın depodan ayrılan kişi ve araç olduğunun kontrol edilmediğini gören …’ın, malları teslim alarak ortadan kaybolduğunu, eğer …’nin depoda çalışan güvenlik görevlileri ve irsaliyecinin yıllar boyunca devam edegelen usul ve uygulamaya uygun olacak şekilde gerekli kontrolleri yapmış olsalardı, işin niteliği gereği en basit denetimi yapmış olsalardı, …’ın dava konusu malları alarak ortadan kaybolmamış olacağını, bu olay meydana gelmeyeceğini, …’nin olayın meydana gelmesinde ortaya çıkan ağır kusuru, illiyet bağını ortadan kaldırmakta olduğunu, Nitekim Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun Esas 2003/10-488, Karar:2003/489 sayılı kararı ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 18/03/1987 tarih 1986/9-722, K.203 sayılı kararının da bu doğrultuda olduğunu, bu nedenle davalının kaybolan malların bedelini istemesinin mümkün olmadığını, davacı taraf vekilinin, davalının ile davacı arasında akdedilen sözleşmenin 8.2 mad uyarınca, davalının yol ve yükün güvenliği için her türlü önlemi almaya, kalifiye ve yeterli şoförler çalıştırmaya mecbur olduğunun belirtildiğini, taraflar arasında, davalının yol ve yükün güvenliği için her türlü önlemi almaya, kalifiye ve yeterli şoförler çalıştırmaya mecbur olduğunu düzenleyen yazılı bir taşıma sözleşmesi bulunmamakta olduğunu, davalı ile davacı arasında akdedilen sözleşmenin 01/01/2007 tarihi olup, bu sözleşmenin süresinin sona erdiğini, taraflar arasındaki hukuki ilişkinin sözlü anlaşmaya dayandığını, davalının …isimli kişiyi işe alırken yeterli dikkat ve özeni gösterdiğini, bir kişinin işe alınması sırasında yapılması gerektiği ölçüde soruşturmayı yapmadıklarını, bu kişiyi işe alırken, daha öne 6 ay çalışmış olduğu … firmasının yetkilisi olan … isimli kişi ile görüşüldüğünü ve bu kişinin referansı üzerine işe alındığını, … firmasının da uzun zamandır …’nin taşıma işlerini yaptığını, ayrıca …’ın abisinin de … firmasında 5 yıldır çalıştığını, …’ın ailesi ve düzenli bir hayatı olan adli sicil kaydı bulunmayan, diğer bir deyişle işe alınması için en ufak bir sakıncası bulunmayan bir kişi olduğunu, bu nedenle davacının …isimli kişinin kalifiye ve yeterli olmadığı yönündeki iddialarının yerinde olmadığını, davalının olayın açıklığa kavuşturulması için göstermiş olduğu bu olağanüstü çabanın sonuç verdiğini ve gönderinin 1.045.000,00TLlik kısmı ve 125.000TL ele geçirildiğini, …isimli şahsın da yakalandığını, davacı taraf vekili …isimli şahsın 1.000.000,00TL değerinde malla ortadan kaybolduğunu iddia ettiğini, olayın gerçekleşmesinden sonra 1.045.000,00TLlik emtia ve 125.000,00TL ele geçirildiğine göre huzurdaki davanın konusuz kaldığının kabul edilerek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini, sevk ve taşıma irsaliyelerinde malları teslim alan …’ın imzası olmadığı için davacı tarafından iddia ve ispat edilememiş olmasına rağmen bir an için sevk irsaliyeleri uyarınca 1.814.000,00TLlik malın teslim alındığı varsayıldığında, 644.000TL değerinde malın kaybolduğunu ve bulunamadığının kabulu gerektiğini, davacının bulunamayan emtianın tutarı olan 644.000TLyi değil, sigorta poliçesinde yer alan tenzili muafiyet klozu gereğince, ancak 530.000,00TLyi tazminat olarak sigortalısı …’ye ödemesi gerekeceğini, nitekim davacı tarafından davalıya gönderilen ….Noterliğinin … yevmiye numaralı ve 31 Ekim 2014 ihtarnamesinde, … adına mal sahibine 519.633,48TL ödeme yapıldığını, bu miktarın davacıya ödenmesinin talep edildiğini, davacı tarafından davalıya çekilmiş olan bu ihtarnamede davalıdan 519.633,48TL ödeme yapılmasının talep edilmiş iken diğer taraftan dava dilekçesinde 758.979,66TL talep edilmesi nin açık bir çelişki olduğunu, davacı … şirketinin KTKda belirtilen istiap haddini oldukça aşacak şekilde yapılan yükleme ve malların kaybolması sonrasında, riskin gerçekleştiğini kabul ederek, kaybolduğu iddia edilen malların değeri tutarında tazminatı …’ye ödeme yapmasının hukuken mümkün olmadığını, davayı kabul anlamına gelmemekle bir an için davalının bu olay nedeniyle sorumluluğunun kabul edilse dahi sorumluluğunun en fazla aracın istiap haddiyle sınırlı olacağından, bu sınırı aşan tutarda müvekkiline rücu edilmesi mümkün olmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, sigorta poliçesi, … ile … arasındaki lojistik hizmet sözleşmesi, taşıma sözleşmesi, temlikname, ihtarname, ödeme belgeleri, ….Asliye Ceza Mahkemesinin…esas sayılı dosyası, taşıma irsaliyeleri, nakliyat abonman sigorta poliçesi, senet sureti, araç tescil belgesi, imza sirküleri, faaliyet belgesi, vergi levhası, yetki belgesi, ek protokol, dekont, şüpheli ifade tutanağı, hasar dosyası örneği celp olunmuştur.
….Asliye Ceza Mahkemesinin…esas sayılı dosyasının UYAP sureti incelenmiş olup, sanıklar …, …, Mustafa Has hakkında hizmet nedeniyle güveni kullanma, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi hakkında ceza davası görüldüğü görülmüştür.
Tanık … beyanında; olay tarihinde ve halen dava dışı olan … Hiz AŞ’de işçi olarak çalıştığını, dava konusu edilen tazminata konu olayın 2014 yılı Nisan ayında gerçekleştiğini, kendisinin o tarihte … firmasında bilgisayardan irsaliye çıkartarak keserek imzalayarak şoföre teslim ettiğini, görevini yaparken şu şekilde hareket ettiğini, bir gün öncesinden ertesi gün yüklenecek araçların listesinin geldiğini, bu listeyi görüldükten sonra nakliye satın alma merkezine yüklenecek araçların listesinin mail atılarak bildirildiğini aynı serviste plaka, şoför ismi ve hangi firmadan araç geleceğinin bildirildiğini, kendisinin de gelen o listeye göre araçlara yükleme işini takip ettiklerini, aynı gün saat 22.00’dan itibaren yüklenecek araçların depoya giriş yapmaya başladığını, ürünlerin hazırlanmasına göre de araçların rampaya alınarak yüklendiğini, kendisinin elinde olan listeyi depodaki görevli arkadaşa vererek hangi araca hangi ürünün yükleneceğini bildirdiğini, onların da listeye göre yükleme yaptığını, olay tarihinden işler yoğun olduğu için maille liste kendisine geldikten sonra bildirilen araç plaka numaralarına göre kendisinin irsaliyeleri hazırlayarak bir kenara koymakta olduğunu, araç yüklendikten sonra mührün takıldığını ve aracın şoförünün kendisine geldiği, kendi imzasını taşıyan irsaliyeyi bu aşamada şoföre kendisinin teslim ettiğini, bu irsaliye üzerine ayrıca şoförün imzasının alınmadığını, şoföre taşıma senedi imzalatıldığını, irsaliyeler üzerine imza değil, paraf attığını, …isimli şoförü de tanıdığını, daha önce kendisinin firmadan birçok kez yük aldığını, çalınan emtiaya ilişkin sevk irsaliyesini gece vardiyasındaki arkadaşının düzenlediğini, ancak şuan ismini hatırlayamadığını, sabah bu irsaliyeyi kendisinin paraf atarak şoför …’a teslim ettiğini, ondan imzalı taşıma senedi aldığını, hangi ürünün teslim edildiğin şuan hatırlamadığını, irsaliyelerin geceden kesildiği için bazen aracın arızası yada başka bir sebeple irsaliyede ismi yazan şoföre teslimi mümkün olmadığını, sistem de yeni bir irsaliye kesilmesine müsaade etmediği için bazen irsaliyede yazan şoför ismine teslim yapılamadığı durum olduğunu, olayda ise sevk irsaliyesinde hatırladığı kadarıyla ismi şoför ismi olarak … ismi yazıyor olabileceğini, ancak kendisinin sevk irsaliyede yazılı şoför ismi dışında başka bir şoföre teslim yapması için mutlaka kendisine ya bir e-mail yazılmış yada telefonla bilgi verilmiş olduğunu, kendisinin ehliyet ve ruhsatı alarak kontrol ettiğini, bir suretini de dosyaya almakta olduğunu, ayrıca plakayı da kontrol ettiğini, …’a da mal tesliminin bu şekilde olduğunu, taşıma senedine de şoför olarak …’ın isim, soyisim ve imzasını aldığını, sadece … firmasının yapacağı yükleme ile ilgili bilgileri taşıyan listeyi almakta olduğunu, …firmasının ürünlerinin yükleneceği listenin kendisine gelmemekte olduğunu, o nedenle olay tarihinde … Nakliyatın iki ayrı taşıması var mı, iki ayrı şoför gönderdi mi bu konuda bilgi sahibi olmadığını, kendisinin sadece daha evvel bildirilen … isimli şoförün sabahleyin …olarak değiştirildiğini öğrendiğini beyan ettiği, beyanını imzası ile tasdik ettiği görülmüştür.
Tanık … beyanında; ben kendim … Logistic ‘de lojistik satın alma bölümünün müdürüyüm, uzun yıllardır … ile çalışırız, yine … ve …firmaları ile çalışırız, olay tarihinde de … ve …firması için tedarikçi şirketlerden satın alma yaptık ve bu malların taşınması için …’a başvuru yaptık, … uzun yıllardır benzer şekilde bizimle çalışmaktadır, kendi şirket araçları ile ve kendi şirketinin elamanları ile bu mallar taşınıyordu, yine bildiğim kadarı ile taşımaların pek çoğu bu şekilde yapılıyordu, sadece yeterli gelmediğinde dışarıdan araç temin ediliyordu ve yine nakliye yapacak araçlar gelmeden önce plakaları ve şoförlerin kimlik bilgileri bize bildiriliyordu, olay günü de … ve …firmaları için 2 tane araç temin ettik, bu araçların plakaları … tarafından bize bildirildi, ancak …’a gitmesi gereken araç …’ye, …’ye gitmesi gereken araçta …’a gitmiş, bizim yetkililerimiz de uzun süredir … ile çalıştığı için bir karışıklık olduğunu düşünerek yüklemeyi yapmışlar, sonradan …’a ait mallar yerine teslim edilmeyince biz şoförü ve … aradık ancak şoföre ulaşamadık, sonradan şoförün …’a ait malları hırsızladığı meydana çıktı ve biz de karakola şikayet başvurusu yaptık, lokasyon olarak …depoları ile … depoları …’dedir, aralarında yaklaşık 300 mtlik bir mesafe vardır, ayrıca … ve …’ye ait mail grupları da aynıdır, dolayısıyla her iki plakalı araçta aynı anda aynı mail grubuna atılmıştır, yine aynı plakalı araçlar ve şoförler daha önce de sürekli taşıma yaptığı için aşinalık da vardır, sevk irsaliyesindeki imzanın kime ait olduğu hususunu bilmiyorum, yine bir gün öncesinden bize plakalar ve gelecek şoförler bildirilir biz de bunun üzerine bu şahıslara teslim yaparız, olay gününde hem … ‘ye hemde …’a 2 araç ve şoföre istedik, bize bildirilen isimlerden biri …’tır diğeri de …’dı buna ilişkin de bizim eliminde mailler vardır, teslim yapılırken kontrol işlemlerini operasyon kısmındakiler yapar bu nedenle söz konusu kontrol işleminin ne şekilde yapıldığı hususun bilmiyorum” şeklinde beyanda bulunmuş, beyanını imzası ile tasdik etmiştir.
Tanık … duruşmadaki beyanında; “Ben de kendim nakliyat sektöründe çalışırım, bu nedenle işlemleri bilirim, davalı … Nakliyatın çalışanı olan, …’ın abisi de benim şirketimde şoför olarak çalışmaktadır, abisi uzun yıllar benim yanımda çalıştığı için bizden referans alarak işe başladı, bildiğim kadarı ile araç giriş çıkışlarında ve yüklemeden sonra ruhsat ve kimlik kontrolü yapılmaktaydı, yine araç mühürlenip güvenlikten mühür kontrolü yapıldıktan sonra çıkış yapılmaktadır, yine bildiğim kadarı ile çalınan yük ile irsaliyelerin birbirleri ile eşleşmediğini gördüm, daha doğrusu yüklenen eşyalarla şoför ve plaka bilgileri eşleşmemekteydi” şeklinde beyanda bulunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya bilirkişiye gönderilmiş olup, bilirkişiler Lojistik ve Taşımacılık Uzmanı …, Elektronik ve Haberleşme Mühendisi … ve Sigorta Uzmanı … tarafından tanzim olunan 14/10/2020 tarihli raporunda; uyuşmazlığa konu davada 6102 sayılı TTK hükümlerinin uygulama alanı bulacağını, dava dışı sigortalı … firmasının talebine istinaden, davalı alt/fiili taşıyıcı … firmasının araç ve sürücüsünü kendi planlamaları doğrultusunda tahsis ederek …-7 Gebze deposuna gönderildiği ve aracın kendilerine ait, sürücünün personelleri olduğunu kabul ettiklerini, zararın oluşumunda … yada çalışanlarına herhangi bir hata ve kusur atfedilemeyeceğini, dolayısıyla müterafik kusur ve/veya ihtimalinden bahsedilemeyeceğinin değerlendirildiğini, somut olay bakımından meydana gelen hasar ve ziyaı da davalı taşıyıcının TTK m 875/1 atfı ile TTK m 879/1-a, TTK m 886/1 uyarınca hata ve kusurlu olduğunun değerlendirildiğini, zayi olan telefon emtia fiyatlarının olayın geçtiği dönemdeki piyasa koşullarına göre kadri maruf olduğunu, ödeme yapan sigortacı meydana gelen hasarda sorumlu kişi ve kişilere karşı TTK 1472-1 maddesine istinaden rücu edebildiğini, … AŞ hasar tazminatını sigortalısına ödemekle halefiyet hakkını kazandığını, %100 kusuru görülen ve hasara sebebiyet veren davalıdan hasar tazminatı talebinin yerinde olduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyan ve itirazlar dosyaya ibraz edilmiş, mahkememizin 20/01/2021 tarihli ara kararı ile rapora yönelik yapılan itirazların mahkememizce değerlendirilebileceğinden yeniden farklı bir heyetten yada ek rapor aldırılması taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Dava, davacı sigortacının sigortalısının haklarına halef olduğu belirtilerek, sigortalıya ödenen zarar bedelinin ve ekspertiz masraflarının hasara sebebiyet veren davalıdan tahsili istemine yöneliktir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı … şirketinin … Hizm AŞ’nin sorumluluk sigortacısı olduğu, dava dışı … Şirketinin ise …’nin müşterisi olup, … ile lojistik hizmet sözleşmesi imzaladığı, bu sözleşme çerçevesinde …’un emtiasını depolama ve Türkiye içinde çeşitli bölgelerine dağıtımını yapma yükümlülüğü altına girdiği, … ile davalı arasında ise 01/01/2007 tarihinde taşıma hizmetlerine ilişkin bir çerçeve sözleşmesi akdedildiği, sözleşmenin 31 Aralık 2007 yürürlük bitim tarihinden ihtilafın meydana geldiği tarihe kadar, tarafların anılan sözleşmenin feshine ilişkin herhangi bir yazılı taleplerini içeren bilgi ve belge bulunmadığı, dolayısıyla olayın vuku bulduğu tarihte halen sözleşmenin geçerliliğinin devam ettiği, dava dışı sigortalı … firmasının, yine dava dışı müşterisi … firması ile 12/04/2013 tarihinde akdettiği lojistik hizmetler sözleşmesi çerçevesinde müşterisine ait elektronik ürünlerin yurt içinde dağıtım ve adrese teslim lojistik hizmetlerini üstlendiği, anılan ürünlerin taşıma, dağıtım ve teslimini davalı … firmasına taşere ettiği, taraflar arasındaki davaya konu uyuşmazlığın, sigortalı … tarafından 15/04/2014 tarihinde alınan talimata uygun olarak 1 gün sonra dağıtım yapılması için sözleşmesel ilişki içerisinde bulunduğu davalı … Nakliyattan araç ve şoför talep edildiği, akıllı cep telefonu, televizyon ve cep telefonu aksesuarından oluşan emtianın yerine teslim edilmeyip kaybedildiği, sofor hakkında ceza yargılamasının devam ettiği, sigortalıya alınan ekspertiz raporu ile tesbit edilen zararın ödendiği, ödeme nedeni ile sigortalının haklarına halef olunduğu belirtilerek, zarar görene ödenen bedelin ve ekspertiz masraflarının davalıdan tahsili noktasında toplandığı görülmüştür.
Sigortalının 16 Nisan 2014 günü öğle saatlerinde, çeşitli … … ürünlerinin …’daki bir grup perakendeciye yapılması planlanmış olan teslimatlarının yapılmadığını fark ettiği, teslimatı yapan kamyon sürücüsü ile irtibat kurulamadığından ve sürücünün nerede olduğu tespit edilemediğinden, sigortalı nakliye şirketiyle iletişime geçerek aynı gün saat 16:00 sıralarında kamyonun ve sürücünün kayıp olduğunu birlikte polise bildirdikleri, emtia ile ortadan kaybolan davalı çalışanı hakkında suç duyurusunda bulunulduğu ve ….Asliye Ceza Mahkemesinin…esas sayılı dosyası ile davalı çalışanı sürücü …hakkında hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suçundan hüküm kurulduğu, davacı … tarafından 01/01/2014 başlangıç 31/12/2014 tarihli dava dışı … Hiz AŞ adına poliçe düzenlendiği ve hasar tarihi olan 16/04/2014 tarihinde poliçenin yürürlükte olduğu, sigortacı ile sigortalı arasında hasar tarihinde mevcut geçerli bir sigorta sözleşmesi olduğu, dolayısıyla TTKmadde 1472/1 uyarınca sigortacının sigortalısına sigorta bedelini veya tazminatı ödedikten sonra halefiyet hakkını kazandığı, davacı tarafın …Hiz Ltd Şti tarafından hazırlanan ekspertiz raporunu sunduğu, ekspertiz raporuna göre toplam Map değerinin 758.979,56TL olarak hesaplandığı tespit edilmiştir.
Uyuşmazlığa konu somut olay bakımından emtia-eşyanın karayolu ile yurt içi eşya taşımasıdır.
6102 sayılı TTKnun 875/1.maddesinde “Taşıyıcı, eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde, eşyanın zıyaından, hasarından veya teslimindeki gecikmeden doğan zararlardan sorumludur.” denilmektedir.
TTKnun 879/1.maddesinde “Taşıyıcı; Kendi adamlarının, Taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur.” denilmektedir.
TTKnun 882.maddesinde sorumluluk sınırları düzenlenmiş olup, TTKnun 886/1.maddesinde ise; “Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879 uncu maddede belirtilen kişiler, bu Kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.” düzenlemesi bulunmaktadır.
Dava konusu olayda, alt/fiili taşıyıcının ifa sorumlusu olan sürücü …’ın emtia-eşyaları dava dışı sigortalıdan tam ve hasarsız teslim aldığı, ancak taşıdığı elektronik ürünleri gönderilen alıcılara teslim etmeyerek çaldığı tespit edilerek, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanmak suretiyle hüküm giydiği, davalı taşıyıcının adamı sürücünün teslim aldığı eşyaları çalmak suretiyle hasar ve zıyaına sebebiyet verdiğinin açık olduğu, TTK madde 875/1 ve TTK 879/1.maddesi bağlamında davalı taşıyıcının kendi adamının kasta değer pervasızca hareketinden sorumlu olduğu, yine TTKnun madde 886/1 maddesi bağlamında davalı taşıyıcının adamı sürücünün eylemi sonucu zararın kasten ve pervasızca bir davranış ve böyle zararın meydana gelmesi bilinciyle işlenmiş fiilden dolayı sebep verdiği değerlendirilmiş olup, Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporuna göre, 16/04/2014 tarihinde meydana gelen hasar ile ilgili hasar dosyası incelenerek tazminat tutarı 758.979,56TLnin … …’dan … hesabına 04/08/2014 tarihinde EFT yapıldığı, ödeme yapan sigortacı davacının meydana gelen hasarda sorumlu kişi ve kişilere karşı TTK 1472/1 maddesine istinaden rücu edebileceğinden, davacının hasar tazminatını sigortalısına ödemekle halefiyet hakkı kazandığı ve %100 kusuru görülen davalının, taşınmanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişi olan sürücü …’ın kusurundan dolayı kendi fiil ve ihmali gibi sorumlu olduğu, ayrıca adam çalıştıranın kusursuz sorumluluğunun bulunduğu, zararın taşımayı yapan davalının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişinin kasten işlemiş olduğu bir fiil sebebiyle zararın oluştuğu, bu nedenle davalının sorumluluktan kurtulma hallerinden ve sorumluluk sınırlarından yararlanamayacağı, taşımayı fiilen yapan …’ın isminin bizzat davalı şirket tarafından …’e bildirildiği, olay tarihinde davalı şirkete ait 2 adet aracın …’ten aynı yerden ürünler teslim aldığı, sürücü …tarafından teslim alınan ürünlerin emniyeti suistimal suretiyle hırsızlandığı, çalınan malların bir kısmının daha sonra ele geçirildiği ve ilgili sigortalı şirkete iade edildiği, bulunamayan mal değerinin 758.979,56-TL olduğu, bu nedenle bu bedelin davalıdan tahsili gerektiği kanaatine varılmakla, davacının davasının kısmen kabul kısmen reddi ile, 758.979,56TL’nin ödeme tarihi olan 04/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, davacı tarafından ekspertiz ücreti yönünden açılan davada ise, davacı tarafça ekspertiz ücretinin ödenmesine yönelik talepte de bulunulmuş ise de ekspertiz işlemini yaptıran şirketin … olduğu, ekspertiz işlemini yapan …Hiz. Limited Şirketi tarafından Ekspertiz Hizmeti sonucu kesilen faturanın dava dışı … … AŞ adına kesildiği, davacı … tarafından ekspertiz ücretinin kendisi tarafından ödendiğine ilişkin yargılama başından sonuna kadar herhangi bir ödeme makbuzu ve vs. belgenin sunulmadığı, son celse olan 20/01/2021 tarihli oturumunda davacı tarafça ekspertiz ücretinin ödendiğine ilişkin makbuz örneğini sunmak üzere süre talep edilmiş ise de, davalı tarafça yeni belge sunumuna muvafakat edilmemesi nedeniyle süre talebinin reddine karar verilmiş, davacı tarafından ispat edilemeyen bu talep yönünden ve kalan kısımlar yönünden açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile, 758.979,56TL’nin ödeme tarihi olan 04/08/2014 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Kalan kısımlar ve ekspertiz ücreti yönünden açılan davanın REDDİNE,
3-Kabul edilen dava yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 54.998,98TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Red olunan dava yönünden, karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 7.480,59TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 51.845,89TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 13.839,08TLnin mahsubu ile bakiye 38.006,81TLnin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
6-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 3.326,50TLnin davanın kabul ve red oranına göre (0, 93) hesaplanan 3.093,64TLsinin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın kendi üzerinde bırakılmasına,
Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 13.839,08TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/01/2021

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI