Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/747 E. 2022/68 K. 15.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/747 Esas
KARAR NO:2022/68

DAVA :Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:24/06/2014
KARAR TARİHİ:15/02/2022
YAZIM TARİHİ:16/02/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile seyir halinde iken davalı sigorta şirketine zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi ile sigortalı bulunan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile park halinde iken yolu kontrol etmeden kusurlu olarak yola çıkması nedeniyle çarpışmaları sonucu çift taraflı, yaralanmalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, meydana gelen kazada … plakalı araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını ve sürekli sakat kaldığını, davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğunu, davacının söz konusu sürekli sakatlık sebebiyle geçimini sağlamakta zorlandığını beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla şimdilik sürekli sakatlık tazminatı olarak 3.000TL tazminatın (davalı sigorta şirketi azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla) kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davalı şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru ve poliçe limiti ile sınırlı olduğunu, teminat limitlerini belirtmelerinin davayı kabul anlamına gelmediğini, davalı şirkete yazı yazılarak söz konusu kaza nedeniyle davacıya veya diğer hak sahiplerine veya kurumlara yapılan ödemelerin sorularak poliçe limitinin belirlenmesi ve ödemelerin poliçe limitinden indirilmesi gerektiğini, dava konusu kazanın meydana gelmesinde davalı şirkete sigortalı araç sürücüsünün kusuru bulunmadığını, bu nedenle davalı şirketin herhangi bir sorumluluğu bulunmadığını, kabul anlamına gelmemek üzere maluliyetten dolayı zarar hesabı için seçilecek bilirkişinin aktüer uzmanı olması gerektiğini, ayrıca SGK’dan davacıya ödeme yapıp yapmadığının, yapılmış ise hangi koldan ödeme yapıldığının araştırılması gerektiğini, yaralanan ve/veya maluliyetinin olduğu iddia edilen davacının müterafik kusurunun tazminattan düşülmesi gerektiğini, maluliyet tazminatı belirlenirken, bilinen ücretin, belirlenebilir bir ücret yoksa asgari ücretin baz alınması gerektiğini, davalı şirketten dava tarihinden önceki bir tarihten itibaren faiz talep edilemeyeceğini beyanla, haksız davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Mahkememizin (Kapatılan İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin) 2014/… esas 2014/… karar sayılı kararı ile mahkememizin görevsizliğine karar verilmiş, karar davacı vekilince temyiz edilmiş, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2015/265 esas 2015/5351 karar sayılı kararı ile, “Somut olayda, sigorta sözleşmesi, davacı ile davalı trafik sigortası şirketi arasında düzenlenmemiş olup, taraflar arasında 6502 sayılı Kanun kapsamında bir ilişki söz konusu değildir. Bu nedenlerle; davanın, kazaya neden olan aracın zorunlu mali sorumluluk sigortasına karşı açıldığı, zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesinin 6102 sayılı T.T.K.’da düzenlendiği, davanın ticari dava niteliğinde olduğu ve görevli mahkemenin Ticaret Mahkemesi olduğu gözetilmeden yazılı olduğu biçimde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.” gerekçesiyle görevsizlik kararı bozularak dosya mahkememize gönderilmiş ve mahkememizin 2015/747 esas sırasına kaydedilmiştir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, … nolu poliçe, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın …/… sor nolu dosyası, trafik kazası tespit tutanağı, ifade tutanakları, hastane kayıtları, tedavi evrakları, araç ruhsat ve ehliyet sureti celp olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya Adli Tıp Kurumuna tevdi edilmiş olup, Adli Tıp kurumu … Trafik İhtisas Dairesinin 26/09/2017 tarihli …. karar sayılı raporunda; sürücü … idaresindeki aracını olay mahallinde park halinden harekete geçirip yola katılmak istediğinde; iki yönlü yolda geriden gelen trafiği kontrol ederek sola yönelmesi gerekirken bu hususlara yeterince özen göstermediği, kontrolsüzce sola yönelerek geriden gelen motosikletin istikamet şeridini kapatması ile meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu, sürücü … idaresindeki motosiklet ile seyri sırasında olay mahalline geldiğinde, yolun sağından park halinden harekete geçip yola katılmak üzere kontrolsüzce sola yönelen araca çarpmak durumunda kaldığı anlaşılmakla, kazanın oluşumunda atfı kabil kusuru bulunmadığı tespit edilmiştir.
Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Kurulunun 22/05/2020 tarihli 6489 karar sayılı raporunda; davacı … …’in 02.07.2008 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı gelişen yaralanmasının 85/9529 Karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümleri kapsamında fonksiyonel araz bırakmadan iyileşmiş olduğu, sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 4(Dört) aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Dosya aktüer hesabı yapılmak üzere bilirkişi … … tevdi edilmiş olup, tanzim olunan 22/10/2021 tarihli raporunda; davacının 4 aylık geçici iş göremezlik dönemine ilişkin zararının 2.049,56TL olduğunu, davacıya SGK tarafından rücuya tabi olarak yapılan 1.172,22TL geçici iş göremezlik ödemesinin hesaplanan tazminattan mahsup edildiğini, davacının 4 aylık bakiye geçici iş göremezlik zararının 877,34TL olduğunu, kaza tarihinde geçerli olan kişi başı sakatlanma ve ölüm ile tedavi gideri sigorta limitinin ayrı ayrı 125.000TL olduğunu, hesaplanan bakiye geçici iş göremezlik zararının tedavi gideri teminat limiti dahilinde kaldığını, kazanın poliçenin geçerlilik süresi içinde meydana geldiğini, dava dosyasında hasar dosyası bulunmadığından davalının temerrüt tarihi yönünden bir inceleme yapılmamış olduğunu belirtmiştir. Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklı davacının sürekli sakatlık tazminatının davalıdan tazminine ilişkin tazminat davasıdır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, tanzim olunan adli tıp ve bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 02.07.2008 tarihinde saat 16:30 sıralarında sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı motosiklet ile 8 Eylül caddesini takiben seyri sırasında, olay mahalline geldiğinde idaresindeki aracın ön kısımlarıyla; yolun sağında park halinde iken, sola manevra ile yola katılan sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı otomobilin sol yan kısımlarına çarpması neticesinde motosikletin arkasında yolcu olarak bulunan davacı …’ın yaralanmasıyla sonuçlanan dava konusu kaza meydana geldiği, … plaka sayılı aracın 24/09/2007-24/09/2008 tarihleri arasını kapsayan karayolları motorlu araçlar zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesiyle davalı sigorta şirketine sigortalı olduğu, meydana gelen kaza nedeniyle davacıya SGK İl müdürlüğü tarafından 02/07/2008 tarihinde 1.172,22TL rücuya tabi geçici iş göremezlik ödemesi yapıldığı, mahkememizce yaptırılan adli tıp incelemesi ile davalı sigorta şirketine sigortalı araç sürücü …’nın meydana gelen kazada %100 oranında kusurlu olduğu, davacının Adli Tıp incelemesi sonucunda iyileşmiş olduğu ve sürekli maluliyet tayinine mahal olmadığının tespit edildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının meydana gelen kaza nedeniyle oluştuğu belirtilen sürekli sakatlık tazminatının kazaya karışan aracın sigortalısı olan davalı sigorta şirketinden tahsili noktasında toplanmakta olup, adli tıp incelemesi sonucunda kaza sonrası davacının iyileşmiş olup sürekli bir maluliyeti bulunmadığı tespit edildiğinden, davacının buna yönelik tazminat talebinde bulunamayacağı kanaatine varılmakla, davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1 Davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70TL karar harcının davacıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 3.000,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin takdiren üzerinde bırakılmasına,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/02/2022

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI