Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/591 E. 2018/124 K. 01.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/591
KARAR NO : 2018/124
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 29/05/2015
KARAR TARİHİ : 01/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden müvekkili banka hakkında icra takibi başlatıldığını, müvekkilininde takibe itiraz etmesi neticesinde İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… esas sayılı dosyası üzerinen itirazın iptali davası açıldığını ancak takip dosyasına süresinde itiraz edilmediğinden bahisle davanın reddine karar verildiğini, bu kapsamda yapılan kapak hesabı bedelinin de 26.987,05 TL olduğunu, borcun ödenerek dosya hesabınında kapatıldığını, müvekkili bankanın kredi borçlusu dava dışı …’ın …şubesinde bulunan hesabına davalı tarafından yatırılan 18.725,37 TL kıdem ve ihbar tazminatının dava dışı üçüncü kişi … ile müvekkil banka arasında akdedilen kredi sözleşmesindeki rehin takas hakkı kapsamında İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyasına ödendiğini, ihtilafında bu husustan kaynaklandığını, yapılacak mahsup işlemininde dava dışı …’a bildirildiğini, İstanbul …İcra Müdürlüğü’ndeki borcunda müvekkili tarafından ödenerek bedelin tahsili amacıylada İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün …esas dosyası üzerinden müvekkili banka aleyhine takip başlatıldığını, itiraz edilmesine rağmen bedelinde ödenmek zorunda kalındığını ancak müvekkilinin davalı tarafa borçlu olmadığından bahisle davanın kabulü ile müvekkili tarafından icra dosyasına ödenen 26.987,05 TL bedelin ödeme tarihinden itibaren faiziyle birlikte tahsili ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
(2)Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili kurumda Şubat 2013 tarihine kadar çalıştırılan …’ın maaşına 06/12/2012 tarihinde İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden konulan haciz üzerine iş akdinin feshine kadar haciz gereği işlem yapılmadığını, yaklaşık bir yıl boyunca davacı bankaya her ay yeni talimatlar yazılarak kurumca belirlenen miktarların icra müdürlüğü hesabına aktarılmasının talep edildiğini, bir süre talimatların sorunsuz devam ettiğini, dava dışı çalışanın kıdem ve ihbar tazminatının 27/02/2013 tarihli talimat gereği ödendiğini ancak bu tutarın işlenmediği gibi yeniden talepte bulunularak müvekkili kurumun hesabından para çekildiğini, bankanın usulsüz işlemler yaptığını, bankanın müşteriden izinsiz olarak hesaba para aktaramayacağını, davanın istirdat istemininde hukuki dayanağının bulunmadığını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, celp olunan deliller ile dosya kapsamı nazara alınarak bilirkişiler Bankacı… ile Hukukçu … tarafından düzenlenen 16/02/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı bankanın dava dışı… arasında 14/05/2012 tarihinde Bireysel Kredi Sözleşmesi imzalandığını, sözleşme kapsamında şahsa 60 ay vadeli 29.730,77 TL limitin dava dışı şahsa tahsis edildiğini, kredi sözleşmesinin 11. Maddesine dayanarak davalı kurumdaki maaşı doğrultusunda İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyası üzerinden gönderilen talimatlar doğrultusunda …’ın ihbar ve kıdem tazminatının icra dosyasına talimatlar doğrultusunda 18.725,37 TL olarak ödendiği, davalı her ne kadar hesaplarının izinsiz erişildiği iddiasında bulunmuş ise de söz konusu alacak bedelinin … Bankasının aynı kişiden alacağına ilişkin olarak haciz talimatından kaynaklı olduğu, kesintilerin Kasım 2012 tarihinden itibaren maaştan kesintilerin başladığını, … işvereni davalıya karşı alacak hakkı bulunsa da talimat verilen hesap işverenin hesabı olup, onun talimatına aykırı olarak alacak rehni gerekçe gösterilerek talimata aykırı hareket edildiği, sözleşmenin 11. Maddesi kapsamında işverenlerden doğmuş ve doğacak, maaş, ikramiye, temettü, kıdem tazminatı adı altında hak ve alacaklara ilişkin taleplerde bankanın yetkili olduğu şeklinde hükmün düzenlenmiş olduğu, bu kapsamda bankanın borcuna karşılık doğmuş ve doğacak hak ve alacakları tahsil etmekte haklı olduğu, bankanın işverenden alacağı talep etmesi halinde işveren borcu ifa etmezse alacaklı bankanın borçlu işverene karşı alacağın tahsili hususunda hukuki yollarda başvurması mümkün olduğu, bu kapsamda alacak temlikinin hacizden önce yapılmış olması gerektiği, aynı zamanda alacak temlikinin hacizden önce yapılması gerektiği yoksa hacizli alacağın önceliğinin bulunduğu, alacak temlik sözleşmesi 14/05/2012 tarihinde akdedilmiş olduğu, haciz tarihinin ise 23/10/2012 tarihi olduğu, her ne kadar bankanın işveren davalının talimatına aykırı olarak kıdem tazminatına el koyması mümkün değilse de alacak hakkı üzerinde önceliğinin olması nedeniyle işverenin kıdem tazminatını bankaya ödemesi gerekirken ödememiş olması nedeniyle borçlu olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; davacı banka ile davalı kurum çalışanı arasında yapılan kredi sözleşmesi kapsamında ödenmeyen borçların tahsili amacıyla davalı kurumdaki hak ve alacaklarının izinsiz tahsili nedeniyle davalıya karşı borçlu olunmadığının tespitiyle ödenen bedelin istirdatı istemine ilişkindir.
Davacı banka dava dışı davalı kurum çalışanı … isimli kişiyle 14/05/2012 Tarihinde 29.730,77 TL’lik genel kredi sözleşmesi imzalamış olup bankanın sözleşme kapsamında ödenmediği iddia olunan bedel nispetinde davalı kurumun maaş hesabından adı geçenin kıdem ve ihbar tazminatı olarak işlem gören ve İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı takip dosyasına yatırılması talimatı verilen parayı kendi kredi sözleşmesine istinaden paranın …’a ait olduğu gerekçesiyle kendi uhdesinde bırakmıştır.
Öncelikle bankanın blokeyi gerçekleştirdiği hesap kredi sözleşmesinin karşı akidi değil davalı kurumdur. Kaldı ki; davalının bankaya talimatı paranın doğrudan … nam ve hesabına gönderilmesi şeklinde tezahür etmemiş olup bu nedenle de bankanın hapis hakkını kullandığı sonucuna varılamaz. Bankalar güven kuruluşlarıdır. Buna rağmen kredi ilişkisinde kendinin taraf olduğu sözleşmeyi dayanak göstererek davalı kurumun talimatına uygun hareket etmemiştir. Kaldı ki davalı kurum tarafından İstanbul… İcra Müdürlüğü’nün maaş haczi talimatının gereği işlem yapılmış durumdadır. Bu minvalde herhangi bir resmi dayanağı olmaksızın takas – mahsup defiinin kullanıldığı ifade edilerek sözleşmeye taraf olmayan davalı kurum banka hesabından bilgi ve talimatı dışında paranın bloke edilerek kesilmesi hukuka uygun nitelik arz etmemektedir. Yapılan kesintiden sonra davalı tarafça icra dosyasına ödenen bedelin davacıdan icrai yolla tahsili kapsamında açılan huzurdaki istirdat davası haklı görülmediğinden izahına çalışılan gerekçe dahilinde davanın reddine ilişkin neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 460,88 TL harçtan mahsubu ile bakiye 424,98 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
(3)Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 3.238,45 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
(5)Davalı tarafından yapılan 9,00 TL yargılama masrafının davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”