Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/468 E. 2019/218 K. 21.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/468
KARAR NO : 2019/218
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 24/04/2015
KARAR TARİHİ: 21/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 07/09/2012 tarihinde sürücüsü belirlenemeyen motosiklet sürücüsünün … sevk ve idaresindeki … plakalı araça çarpması sonucu yaralamalı ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, olayın oluşumunda sürücüsü belirlenemeyen motosiklet sürücüsünün kavşaklarda geçiş önceliğine uymama kuralını ihlal ettiğini, müvekkili …’ın ise trafik kazasında motosiklette yolcu olarak bulunduğunu, kaza nedeniyle yararlandığını beyanla cismani zarar tazminine ilişkin huzurdaki davayı ikame etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; öncelikle kazaya sebebiyet veren tescilsiz aracın motosiklet mi yoksa motorlu bisiklet mi olduğunun tespit edilmesini, yapılacak araştırma sonrası şayet aracın motorlu bisiklet olması halinde müvekkili kurumun herhangi bir sorumluluğunun doğmadığını, dava konusu tescilsiz araca kask olmadan binilmesi nedeniyle davacının müterafik kusurlu olduğunu, kazada hatır taşıması söz konusu olması nedeniyle davacı lehine hüküm tesis edilecek tazminat var ise indirim yapılması gerektiğini beyanla davanın reddini talep etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; davacı vekilinin 10/09/2018 tarihli talep arttırım dilekçesi, … Üni. Sağlık Araştırma Uyg. Merkezinin 10/02/2017 tarihli müzekkere cevabı ekinde …’a ait durum bildirim raporu, … SGK İl Müdürlüğü’nün 11/05/2015 tarihli müzekkere cevabı, davalı …’nın 20/05/2015 tarihli müzekkere cevabı, … Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin 03/04/2018 tarihli müzekkere cevabı ekinde tedavi evrakları ve cd,…Devlet Hastanesi’nin 07/05/2015 tarihli müzekkere cevabı ekinde tedavi evrakları ve cd, … Tıp Merkezi’nin 06/05/2015 tarihli müzekkere cevabı ekinde tedavi belgeleri, Kafkas Üni. Hastanesi müzekkere cevabı ekinde tedaviye ilişkin cd, Iğdır CBS Soruşturma Bürosunun 11/05/2015 tarihli müzekkere cevabı ekinde 2012/4007 sayılı soruşturma dosyası, kaza tespit tutanağı Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Davacının maluliyet oranın tespiti amacıyla dosya …Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalına ve İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş olup düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; … ve … oğlu, 01/02/1990 doğumlu …’ın 07/09/2012 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı arızası, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ileride ihraz edeceği meslek ve mevki bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII (32a ………. 1) A % 5 E cetveline göre % 3,3 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme geçici iş göremezlik süresinin 07/09/2012 tarihinden itibaren 6 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
(3)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, makine yüksek mühendisi bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 26/10/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; 07/09/2012 tarihinde meydana gelen trafik kazasında dava dışı tecilsiz motosiklet sürücüsü…’in %40 dava dışı minibüs sürücüsü …Ş’ın %60 oranında kusurlu, tescilsiz motosikletteki davacı yolcu …’ın ise kusursuz olduğunu, davacı yolcu …’daki yaralanmanın şekli de dikkate alındığında kask takıp takmamasının kendi yaralanması ile neticelenen olayda etken olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(4)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, aktüer bilirkişi …’ya tevdii edilen dosyada tanzim olunan 06/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosya içerisinde mevcut kusur raporu da incelenmekle, davalı … Hesabının sorumluluğu kapsamında olan tescilsiz motosiklet sürücüsü …’in olaydaki %40 kusur oranı esas alınarak hesaplama yapıldığını ve davacı …’un kask takmamış olmasıyla yaralanması arasında illiyet bağı bulunmadığı tespit edildiğinden müterafik kusur indirimi yapılamadığını, dosyada davacının mesleğini ve kaza tarihi itibariyle gelirini ispata elverişli herhangi bir maaş bordrosu hizmet döküm cetveli gibi bir belgenin dosyaya sunulmamış olması nedeniyle davacının aktif devresinin her yıl için AGİ’li net asgari ücretler esas alınarak hesaplandığını, davacının emeklilik devresinin ise yerleşik Yargıtay içtihatları doğrultusunda bilinen son AGİ’siz net asgari ücret esas alınarak hesaplandığını, ATK … İhtisas Kurulunun 12/06/2017 tarihli raporu doğrultusunda davacının olay tarihinden itibaren 6 aylık iyileşme süresi boyunca %100 oranında malul sayıldığı ve devam eden dönemde ise %3.3 oranında kalıcı iş gücü kaybına uğradığının kabulüyle hesaplama yapıldığını, ücretsiz olarak hatır için taşıma yapıldığı sırada meydana gelen trafik kazasında yaralanılması sebebiyle davacının maluliyetine ait toplam maddi zararından %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması gerektiğini, davacının meslekte kazanma gücü efor kaybına ait toplam maddi zararının 12.132,22-TL olduğu ve işbu zarardan %20 oranında hatır taşıması indirimi yapılması sonrasında davacının nihai zararının 9.705,78-TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle uğranılan cismani zarar nedeniyle TBK 54-(3) maddesi kapsamında açılan maddi tazminat davasıdır.
Davacı, dava dışı sürücünün yönetimindeki tescilsiz motosikletin arkasında yolcu konumunda olup, araç yerleşim yeri içerisinde gündüz vakti cadde üzerinde seyir halindeyken istikamet şeridinde bulunan minibüse çarpmak suretiyle dava konusu kazanın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Teknik bilirkişi tarafından olayın meydana geliş şekli de dikkate alınarak sürücülere atfettiği kusur oranlaması dosya kapsamı dikkate alınarak hakimliğimizce de yerinde görülmüştür.
Sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucu meydana gelen kişinin yaralanması veya ölmesinden kaynaklanan bedeni zararlara dayalı maddi tazminat ile tedavi giderleri ve maddi hasarlar sigortacının poliçe limitleri dahilinde tazmin zorunda olduğu zararlar olup, sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar halinde bu zorunluluk …na aittir.
Hatır taşımaları bir menfaat karşılığı olmadığından, bu gibi taşımalarda tazminattan uygun bir indirim yapılması, gerek öğretide gerekse Yargıtay İçtihatlarında benimsenmiş ve yerleşmiş bulunmaktadır. Olayımızda mevcut deliller itibariyle; davacı arkadaşı olduğu anlaşılan sürücünün motosikletinde yolcu olarak bulunduğu ve aralarında taşıma ilişkisinden kaynaklı sürücünün maddi yönden menfaat sağladığına ilişkin bir bulguya rastlanmadığından hatır taşıması olduğu anlaşılmaktadır. Bunun yanında davacının taşıma esnasında can güvenliğini sağlayıcı nitelikte herhangi bir tedbir almadığı, kask, dizlik gibi koruyucuların takılmamak suretiyle hareket edildiği de anlaşılmaktadır. Keza maluliyet raporuna bakıldığında; davacının kaza neticesinde sol diz eklemi ve ayak bileklerinden yaralanmak suretiyle malul kaldığı açıktır. Müterafik kusur; aynı şartlar altındaki makul, dürüst ve ortalama bir kişinin, kendi menfaati icabı, zarara uğramamak için kaçınacağı veya kaçınması gereken bir davranış tarzını ifade etmektedir. Bu minvalde davacı kendi kusurlu ve özensiz davranışıyla zararı önleyici ya da azaltıcı tedbirleri almadığından (somut olayda dizlik – kask gibi koruyucular takmadığından) müterafik kusurlu olduğu kabul edilmelidir. Hatır taşıması ve müterafik kusur farklı kavramlardır ve somut olayda her ikisinin de söz konusu olduğu kanaatine varılmıştır. (emsal için bknz. Yargıtay 17. H.D. 2016/6910 Esas 2019/1636 Karar sayılı ilamı) Her ne kadar raporda müterafik kusur durumu olmadığı ifade edilmekte ise de izah edilen gerekçe dahilinde bu görüşe iştirak edilmemiştir. Kaldı ki bu konudaki takdir nihai olarak mahkemeye aittir. Aktüer bilirkişi tarafından tespit olunan maddi tazminat miktarı, hesaplama yöntemi itibariyle diğer yönden hükme esas alınabilir nitelikte görülmekle hakimliğimizce hatır taşıması TBK 52. Maddesi dahilinde müterafik kusur indirimleri ayrı ayrı %20 oranında tatbik edilmek suretiyle re’sen hesaplanan netice maddi zarar bedeli olan 7.764,62 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Hatır taşıması ve müterafik kusur indirimleri %20 oranında kademeli olarak uygulanmak suretiyle hesaplanan 7.764,62-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 530,40 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70 TL+41,50 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 69,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 461,20 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
(3)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(4)Davacı tarafından yapılan; 27,70 TL peşin harç, 41,50 TL ıslah harcı, 27,70 TL başvuru harcı, 1.300,00 TL bilirkişi ücreti, 236,00 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.637,00 TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.047,67 TL’sinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(5)Davalı duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden 2.725,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalı tarafa verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …¸
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “