Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/463 E. 2021/965 K. 07.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/463 Esas
KARAR NO:2021/965

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:24/04/2015
KARAR TARİHİ:07/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, Müvekkili şirketin davalı … Kargo… A.Ş. ile yaptığı 27/05/2005 (… acentesi için) ve 15/08/2005 (… acentesi için) tarihli acentelik sözleşmeleri ve bunlara bağlı olarak yapılan acenetelik sözleşmesi ek protokolü cari hesap sözleşmelerine istinaden … ve … şubeleri için ikişer adet … Kargo’nun kullanımı ve zilyedliğinde bulunan araç ve sözleşmede belirtilen diğer demirbaşlar için toplamda 92.957 Euro ödendiğini, taraflar arasında yapılan ek protokollerde yer alan “işbu protokolün ve acentelik sözleşmesinin “…. Kargo” tarafından haklı nedenle feshi durumunda, “acente” kazanmış olduğu mülkiyet hakları dışında başka bir talepte bulunmayacaktır…” hükmüne aykırı olarak mezkür demirbaş ve araçların trafik kayıtlarının … Kargo adına olması araçların üzerinde rehin kurulmuş olması nedenleriyle davacı tarafa iade edilmediği gibi bedellerinin de ödenmediğini, müvekkilinin sözleşmelerden doğan tüm yükümlülüklerini yerine getiridğini, sözleşmenin feshedilmesinden sonra araçların iadesi için gerekli ihbarın yapılmasına rağmen sonuç alınmaması üzerine yapılan icra takibine borçlu tarafça yapılan itirazın taraflar arasındaki sözleşmeye göre haksız olup iptal edilmesi gerektiğini ve davalı tarafın sözleşmenin açık hükmüne rağmen takibe itiraz etmesinin kötü niyetli olduğunu iddia ederek, kötü niyetli itiraz nedeniyle %40’tan az olmayacak şekilde tazminata hükmedilmesini, borçlu tarafından yapılan itirazın iptali ve takibin devamını, ayrıca yetki itirazının da reddilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davalı şirket tarafından davacı acentenin sadakat yükümüne aykırı davranışlarda bulunduğunun tespit edildiğini, aynı zamanda emniyeti suistimal suçu teşkil eden toplamda 24.733,59 TL tutarındaki kasa açığının fesih için haklı sebep oluşturduğunu, demirbaş ve araçların geri alınması hususundaki talebe ilişkin ise, taraflar arasındaki cari hesap ek protokolündeki, “bu sözleşmede belirtilen peşinat ve aylık ödemelerin tamamı ödenmeden… haklı nedene dayanarak … Kargo acentelik sözleşmesini feshederse, acentenin ödemiş olduğu peşinat ve aylık ödemeler araç kira bedeli olarak kabul edileceği ve iade edilmeyeceği, böyle bir durumda … Kargo’nun mülkiyeti devir yükümlülüğünün sona ereceği, acentenin hiçbir hak ve talebinin olamayacağı” yönündeki hükme göre, davacı tarafından yapılan ödemeler bu kapsamda değerlendirileceğinden, müvekkili şirketin herhangi bir devir zorunluluğunun bulunmadığını, davacının yatırım katkı payı ödemesinde bulunmadığı ve ayrıca davacının demirbaş bedelleri konusundaki taleplerinin de maddi gerçekleri yansıtmadığını, gerçek demirbaş bedellerinin … acentesi için 48.260 … acentesi için 40.660 Euro olduğunu ileri sürerek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Mahkememizin (Kapatılan ….Asliye Ticaret Mahkemesinin) … esas … karar sayılı 31/05/2012 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulü ile davalı şirketin ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin 88.960Euro asıl alacak, 88,96Euro işlemiş faiz olmak üzere toplam 89.048,96Euronun takip tarihinden itibaren asıl alacağa işleyecek yıllık %12 ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, kararın davalı tarafından temyiz edilmiş, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2012/15743 esas 2014/6152 karar sayılı 28/03/2014 tarihli ilamı ile:
“1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2- Dava, acentelik sözleşmelerinin feshi üzerine davacının, söz konusu sözleşmeler gereğince araç ve demirbaş bedeli olarak ödediği paranın iadesi için başlatılan takibe yapılan İtirazın iptali istemine ilişkin olup yukarıda yapılan özetten de anlaşılacağı üzere davacı taraf, acentelik sözleşmelerinin feshi sonrasında sözleşme gereğince kendisine devredilmesi gereken araç ve demirbaşların devredilmediğini ileri sürmüş, mahkemece ise acentelik sözleşmelerinin davalı tarafça haklı nedenle feshedildiği, ancak acentelik sözleşmesi ile ona ekli protokol ve sözleşmelerde öngörülen bedellerin davacı tarafından davalıya ödendiği, dolayısıyla davacının bu miktarda alacağının bulunduğu gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur.
Taraflar arasında düzenlenmiş bulunan acentelik sözleşmesi ek protokolünün 4. maddesinde, “İşbu protokolün imza tarihinde … Kargo mülkiyetinde bulunan araçların mülkiyet devirleri yukarıda ekli cari hesap sözleşmesinde belirtilen ödeme planındaki ödemelerin tamamının … Kargo’ya ödenmesini takip eden bir aylık süre içerisinde acente lehine gerçekleştirilecektir.” düzenlemesi mevcuttur. Aynı protokolün 4-1/a maddesinde, “Acente gerek mülkiyet devirleri gerçekleşene kadarki döneme ait kullanımı ve gerekse söz konusu araç mülkiyetinin kendisine devri karşılığında … Kargo’ya ekli cari hesap sözleşmesinde belirtilen tutarda KDV hariç toplam bir bedel ödeyecektir. Her araç için ödenecek bedel ekli listede yazılıdır.” denildikten sonra aynı maddenin j bendinde ise “Acente cari hesap sözleşmesinde belirtilen peşinat ve aylık ödemelerin tamamını ödemeden, Acente acentelik sözleşmesini kendisi fesheder ise veya haklı nedene dayalı olarak … Kargo fesheder ise acentenin ödemiş olduğu peşinat ve aylık ödemeler, araç kira bedeli olarak kabul edilecek ve iade edilmeyecektir. Böyle bir durumda … Kargo’nun mülkiyet devir yükümlülüğü sona erecektir. Acentenin hiçbir hak talebi olmayacaktır.” düzenlemesine yer verilmiştir. Cari hesap sözleşmesinin 7. maddesinde de acentenin, şubeyi devraldıktan sonra 12 ay süre ile … Kargo’ya herhangi bir ödeme yapmayacağı, bu süre geçtikten sonra ise belirli şartların gerçekleşmesi halinde 36 ay süre ile yatırım katkı payı ve isim hakkı bedeli ödeyeceği kararlaştırılmıştır.
BK ve TTK’da öngörülen sözleşme serbestisi ilkesi gereğince uyuşmazlığın taraflar arasında düzenlenen ve yukarıda değinilen sözleşme hükümleri çerçevesinde çözümlenmesi gerekmektedir. Sözleşme hükümleri bir bütün olarak değerlendirildiğinde ve özellikle ek protoklün 4-1/j bendi dikkate alındığında, sözleşmeye konu araçların mülkiyetlerinin davacı acenteye geçmesi için yine sözleşmede öngörülen peşin bedelle aylık ödemelerin tamamının yapılmış olması gerekmektedir. Aksi halde, davalının araçların mülkiyetini devir yükümlülüğü ortadan kalkacaktır. Somut olayda ise davacı tarafça peşin ödemelerin yapıldığı uyuşmazlık konusu değil ise de cari hesap sözleşmesinin 7. maddesinde düzenlenen aylık ödemelerin yapıldığı iddia ve ispat edilmemiş olduğundan araçların mülkiyetlerinin davacıya geçtiği, diğer bir deyişle davalının araçların mülkiyetini devir borcunun doğduğu söylenemez. Yine her ne kadar hükme esas alınan bilirkişi raporunda, sözleşme hükümlerinin çelişkili olması nedeniyle ek protokolün 4/1. maddesinin öncelikle uygulanmasının gerektiği belirtilmiş ise de taraflar arasındaki aynı sözleşmede düzenlenen hükümlerden birine öncelik tanınamayacağının ve sözleşme hükümlerinin bir bütün olarak değerlendirilmesinde zorunluluk bulunduğunun gözönünde tutulması gerekmektedir. O halde, mahkemece yapılan açıklamalar çerçevesinde taraflar arasındaki uyuşmazlığın çözümü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile hüküm tesisi doğru olmamış, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
3-Öte yandan, davacı tarafından yapılan peşin ödemenin bir kısmı devir alınan şubelerde bulunan demirbaşlar karşılığı yapılmış ve davacı tarafça, demirbaş karşılığı ödenen bedellerin iadesi de talep edilmiş olup mahkemece de bu talep kabul edilmiştir. Acentelik sözleşmesi ek protokolünün 5. maddesinde, dökümü yapılan büro malzemelerinin mülkiyetlerinin de belirlenen bedeller mukabili acenteye devredileceği öngörülmüştür. Anılan hükümde araç mülkiyetlerinin devrinde olduğu gibi ikinci bir ödeme düzenlenmeyip peşin bedellerin ödenmesini müteakip demirbaşların acenteye verileceği hüküm altına alınmıştır. Davacı tarafça peşin bedellerin ödendiği konusunda bir uyuşmazlık da olmadığından söz konusu malzemelerin mülkiyeti artık davacıya geçmiş olup bu malzemelerin bedellerinin davacı tarafça istenilmesi mümkündür. Ancak, istenebilecek olan bedel, sözleşmenin başında davalı tarafa ödenen miktar olmayıp söz konusu malzemelerin mülkiyetlerinin sözleşme uyarınca davacıya geçtiği andaki rayiç bedelleridir. Bu itibarla, mahkemece sözleşmede listelenen malzemelerin, yine sözleşme uyarınca mülkiyetlerinin davacıya geçtiği tarihteki rayiç değerleri tespit edilerek, tespit edilen miktarın tahsiline karar verilmesi gerkirken yazılı şekilde hüküm tesisi de doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.
4-Kabule göre de, hüküm altına alınan yabancı para alacağına 3095 sayılı Kanun’un 4/a maddesi uyarınca temerrüt faizi işletilmesi gerekirken yazılı şekilde sabit bir faiz oranı üzerinden faiz işletilmesi de doğru olmamış, hükmün bu nedenle de bozulması gerekmiştir.” gerekçesiyle bozulmuş, davacı tarafından karar düzeltme istenmiş ise de, Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 24/03/2015 tarihli 2014/15545 esas 2015/4054 karar sayılı ilamı ile karar düzeltme isteminin reddine karar verilerek, dosya mahkememize gelmekle, mahkememizin 2015/463 esas sırasına kaydedilmiş, mahkememizce usul ve yasaya uygun bulunan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller, Yargıtay bozma ilamı nazara alınarak dosya rapor tanzimi için bilirkişiye gönderilmiş, bilirkişi SMMM … tarafından tanzim olunan 15/12/2016 tarihli bilirkişi raporunda; Yargıtay bozma ilamı çerçevesinde sözleşmede listelenen malzemelerin yine sözleşme uyarınca mülkiyetlerinin geçtiği tarihteki rayiç bedellerinin … Şubesi için 70.130,79TL, … Şubesi için 81.014,04TL olarak tespit edildiğini belirtmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora itirazlar sonucu tanzim olunan 10/07/2017 tarihli ek raporunda da; … Şubesi için 79.961,88TL, … Şubesi için 84.228,17TL rayiç bedellerinin hesaplandığı belirtmiştir.
Bilirkişi raporlarına karşı beyan ve itirazlar doğrultusunda dosya İç mimar Cahit Sıtkı Yanar’a tevdi edilmiş, tanzim olunan 29/08/2018 tarihli bilirkişi raporunda; ödeme tarihi itibari ile demirbaş rayiç bedellerinin … Acentesine ait demirbaş rayiç bedelleri yönünden toplam 6.307,90Euro, … Acentesine ait demirbaş rayiç bedelleri yönünden toplam 10.592,80Euro olduğunu, mahkemece acenteler için yapılan sözleşme tarihlerini takip eden 90 gün içinde, demirbaş malzemelerinin mülkiyetlerinin davacıya geçtiği yönünde kanaat oluştuğu tarihte, … acentesine ait demirbaş rayiç bedelleri yönünden 6.307,90Euro, … acentesine yönelik rayiç bedelleri yönünden toplam 10.592,80Euro olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi SMMM … tarafından tanzim olunan 02/09/2019 tarihli ek raporda ise; demirbaş malzemelerin mülkiyetlerinin davacıya geçtiği tarihin tam netlik arz etmediğini, bu nedenle davalı tarafın 2015 yılı ticari defterleri ve tek düzen hesap planına uygun olarak 25 Maddi Duran Varlıklar hesabının, 255 Demirbaş hesabının 2005 yılı muavin defter dökümünün ibraz edilmesi gerektiğini, ancak bu inceleme sonucunda davalı demirbaş malzemelerin mülkiyetlerinin davacıya geçtiği tarihin tespit edilebileceğini belirtmiştir.
Bilirkişi SMMM … tarafından tanzim olunan 12/02/2021 tarihli ek raporda ise, davacı ile davalı arasında imzalanan … ve … bölgesine yönelik acentelik sözleşmelerinin davalıca haklı nedenle fesh edildiğini, araçların mülkiyetinin devir borcunun aylık ödemeleri ispat edilmediğinden, davalının araçları mülkiyeti devir borcu bulunmadığını, … acente için peşin demirbaş alımları için rayiç bedellerinin 25/05/2005 tarihi itibariyle 2.161,84Euro olmak üzere toplam 3.728,95TL olarak hesap edildiğini, buna ilişkin bir ödemeye davalı şirket kayıtlarında tespit edilemediğini, … acente için peşin demirbaş alımları için rayiç bedellerinin 15/08/2005 tarihi itibariyle 4.970Euro olmak üzere 8.343,13TL olarak tespit edildiğini, buna ilişkin bir ödemeye davalı şirket kayıtlarında tespit edildiğini belirtmiştir.
Bilirkişi SMMM … tarafından tanzimi olunan 05/11/2021 tarihli ek raporda ise, leasing ile alınan malzemelrin ödemeleri tamamlanamadığını, sözleşme şartının da yerine getirilmediğini, bu nedenle malzemelerin rayiç değerinin tespit edilemediğini, … acente için peşin demirbaş alımları rayiç bedelleri 3.728,95TL (2.161,84-EU) olarak hesap edildiğini, buna ilişkin bir ödemeye davalı şirket kayıtlarında tespit edilemediğini, ancak Yargıtay bozma ilamında”… somut olayda ise davacı tarafça peşin ödemelerin yapıldığı uyuşmazlık konusu değil ise de…”şeklinde kurularak kesinleştiğini, … Acente için, peşin demirbaş alımları için rayiç bedellerinin 8.343,13TL (4.970,00-EU) olarak tespit edildiğini, buna ilişkin bir ödemeye davalı şirket kayıtlarında gelen nakit ile tespit edildiğini, davacı yanın haklı fesih karşısında talep hakkı bulunmadığını belirtmiştir.
Bilirkişi raoporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiştir.
Dava, acentelik sözleşmelerinin feshi üzerine davacının, söz konusu sözleşmeler gereğince mülkiyetinin davacıya geçtiği iddia edilen araç ve demirbaş bedeli olarak ödediği paranın iadesi için başlatılan takibe yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunmaları, Yargıtay bozma ilamı, tanzim olunan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Yargıtay bozma ilamına uyulmakla, taraflar arasındaki cari hesap sözleşmesinin 7. Maddesinde düzenlenen ödemelerin yapıldığı iddia ve ispat edilememiş olduğundan araç mülkiyetinin davacıya geçmediği, bu nedenle buna ilişkin bedelin talep edilemeyeceği, demirbaşlar yönünden yönünden ise, bir kısım demirbaşların leasing ile satın alındığı bir kısmının ise peşin alındığı, leasing ile alınan demirbaşların ödemelerinin tamamlanmadığı ancak diğer demirbaşlar yönünden ödeme ile bu demirbaşların mülkiyetinin davacıya geçtiği, buna göre … ve Öveçlerdeki acentelerde bulunan bu demirbaşların mülkiyetinin geçtiği, mülkiyetin geçtiği tarih itibarı ile demirbaşların rayiç değerinin toplam 7.131,84 EU (Öveçlerdeki demirbaşlarların rayiç değeri 2.161,84-EU, Balgattaki Demirbaşların rayiç değeri 4.970,00-EU)olduğu, bu miktar üzerinden davanın kabulüne karar verilmesi gerektiği, alacağın likit olmaması nedeniyle icra inkar tazminatının da şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalının …. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın kısmen iptaline, takibin 7.131,84 Euro asıl alacak üzerinden devamına, takibe takip tarihinden itibaren alacak tamamen ödeninceye kadar 3095 sayılı kanunun 4a maddesi uyarınca Euro cinsinden açılan 1 yıllık vadeli hesaba devlet bankalarının uygulamış olduğu en yüksek mevduat faizinin uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
2-Şartları oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 828,19TL nispi karar harcından peşin alınan 1.392,30TLden mahsubu ile fazla alınan 564,11TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
Mahkememizin… Esas… harç numaralı harç tahsil müzekkeresi ile 6.677,10-TL bakiye karar harcı davalıdan tahsil edilmiş ise, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davalıya iadesine,
4-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 5.100,00TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 18.358,38TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak vekil ile temsil edilen davalıya verilmesine,
6-) Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti, tebligat tezkere giderleri olmak üzere toplam 2.923,20TL yargılama giderinin kabul ve red oranına (%7 ) göre hesaplanan 204,62TLsının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Ayrıca davacı tarafından bu dava nedeniyle yatırılan 828,19TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-)Davalı tarafından yapılan 400,00TL yargılama giderinin kısmen ve red oranına göre hesaplanan 372,00TLsinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-)Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 07/12/2021

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI