Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/460 E. 2018/678 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/460
KARAR NO : 2018/678
DAVA : Tazminat (Haksız Rekabetten Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/04/2015
KARAR TARİHİ : 17/05/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin … bebe ve … gibi markalar ile piyasada bebek ürünleri konusunda gerek Türkiye gerek yurtışında 20’den fazla ülkede ticari faaliyet gösterdiğini, davalı… Şti’nin çalışanı olan diğer davalı …’ın müvekkil şirketin yetkilisi olan …’ın akrabası olduğu ve …’ın şirketin çeşitli işlerinde görevlendirildiği ancak 2007 yılına gelindiğinde davalının şirketin üst kademelerinde görev almaya başlaması ve bu çerçevede şirketin tüm ticari sırlarını üretim yöntemlerini müşteri portföyünü öğrendiğini, davacı ile davalı arasında ticari işletmenin sırlarını 3. Kişilerle paşlaşmayacağına haksız rekabet eylemlerinde bulunmayacağına dair 28/08/2007 tarihinde protokol imzalandığını, davalı …’ın müvekkili şirketten hiçbir sebep belirtmeden ayrıldıktan sonra bazı rakip şirketlerde işe girerek müvekkilinin sırlarını vermesi sonucu kendisine ve davalı … Şti’ne ihtarname çekildiği ancak davalıların haksız rekabet oluşturan eylemlerine devam etmesi nedeniyle işbu davayı açma mecburiyetlerinin doğduğunu beyanla şimdilik 10.000,00-TL maddi ve 30.000,00-TL manevi tazminatın davalılardan tahsili istemiyle huzurdaki davayı ikame etmiştir.
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı firma ile … arasında 28/08/2007 tarihinde ticari işletme sırlarının 3. Kişilerle paylaşılmayacağına ve haksız rekabet eylemlerinde bulunulmayacağına ilişkin bir protokol imzalandığını, bu protokolde rekabet yasağına ilişkin şartlar ve bu şartların ihlali durumunda uygulanacak yaptırım olarak 100.000,00-USD cezai şart belirlendiğini, imzalanan protokol incelendiğinde tarafların bu protokolü herhangi bir süreye
bağlı kılmadan süresiz olarak yaptıklarının görüldüğünü, Borçlar Kanununun 445. Maddesinin “Rekabet yasağı işçinin ekonomik geleceğini hakkaniyete aykırı olarak tehlikeye düşürecek biçimde yer, zaman ve işlerin türü bakımından uygun olmayan sınırlamalar içeremez ve süresi, özel durum ve koşullar dışında iki yılı aşamaz.” şeklinde olduğunu, buna göre taraflar arasında kurulmuş olan rekabet yasağı sözleşmesinin geçersiz bir sözleşme olduğunu beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; taraflar arasında imzalanan 28/08/2007 tarihli protokol sureti, … Noterliği ve Büyükçekmece …Noterliği’nce gönderilen ihtarname suretleri, … ve …Şti’ne ait sigorta kayıtları, celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bilirkişiler … ve …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 23/01/2018 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında davalıca kabul imzası bulunan 28/08/2007 tarihli rekabet yasağı sözleşmesinin yapıldığı tarihte yürürlükte olan EBK’nun 348 maddesi (TBK’nun 444 vd. M.) uyarınca işçinin hizmet akdinin sona ermesinden sonra kendi namına iş sahibi ile rekabet edecek bir iş yapmamasını ve rakip bir müessesede çalışmamasını böyle bir müessesede sair sıfatla alakadar olmamasını şart edebileceğini,davalının davacı iş yerinden ayrıldıktan sonra davalı şirkette çalışmasının müzkûr protokole aykırı olduğunu, zira dosyaya sunulan davalı şirketin davacı şirkete düzenlemiş olduğu faturalardan ve tarafların ticari sicil kayıtlarından her iki şirketin de plastik eşya imalatı konusunda faaliyet gösterdiği ve faaliyet konularının aynı/benzer olduğunu, dosyada mübrez tanık beyanlarına göre davalının davacı şirkette yetkili olduğu müşterilerle alım satım işini gerçekleştirdiği ve üretim montaj bölümünde yetkili olduğunun anlaşıldığını, davalının mezkûr firmalarla ticari ilişkisi 2012 yılından beri mevcut olup genelde ileriki yıllarda ticari ilişkisi tutarında artış olduğunu, davalının davalı şirkette çalışmaya başladığı 2013 yılından itibaren mezkûr şirketlerle ticari ilişkisinde artış olduğunu, davalı …’ın 28/08/2007 tarihli protokol hükümlerine aykırı davranmış olduğunun tespit edildiği, davacının maddi zararının tam olarak tespit edilemediğini, zarar miktarının belirlenmesinin Sayın Mahkemenin takdirinde olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; rekabet yasağı hükümlerine aykırılık iddiasıyla açılan maddi – manevi tazminat davasıdır.
Dosyada mübrez rekabet yasağına aykırılık temelinde davacı ile davalı … arasında imza edilen 28/07/2007 tarihli protokol hükümlerinin rekabet etmeme yasağına ilişkin olarak sözleşmenin geçerli olabileceği yer , zaman gibi sınırlandırmalara yer vermediği bu minvalde Yargıtay’ın müstekar uygulamaları da dikkate alınarak geçerli olmadığı takdir edilmiş, davalı şirket aleyhine yöneltilen istemin yine haksız fiil temelinde olduğu anlaşılmakla davacı şirket aleyhine bilerek ve istenerek hareket edildiği, davalı firmanın davacının ticari sırlarına bu surette vakıf olduğu, haksız eylemleri sebebiyle davacının maddi zararının oluştuğu iddialarına yönelik olarak dosyada iddiayı destekler nitelikte somut ve kesin delil bulunmadığı, alınan tanık beyanlarının duyum mahiyetinde olup tazminata hükmedilmesini gerektirecek nitelikte kanaat oluşturmadığı takdir olunmakla sübut bulmayan davanın reddine dair neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davacının her iki davalıya yönelik maddi manevi tazminat talebinin şartları oluşmadığı takdir edilmekle REDDİNE,
(2) Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 683,10 TL harçtan mahsubu ile bakiye 647,20 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacı tarafa iadesine,
(3)Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 4.750,00 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalılara verilmesine,
(5)Davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
Hakim …
¸

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”