Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/432 E. 2021/111 K. 15.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/432
KARAR NO:2021/111

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:06/04/2015
KARAR TARİHİ:15/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki itirazının kabulüne, dava konusu tazminat talebinin zamanaşımına uğradığını, kusur oranının tespitini, davacının daimi maluliyet durumunun tespiti adına Adil Tıp Kurumu … ihtisas Dairesinden maluliyete ilişkin sağlık raporu alınması gerektiğini, davaya tonu maluliyet tazminatının uzmanı bilirkişilerce hesaplanması gerektiğini, davalı şirketin geçici iş göremezlik ve diğer zararlarını karşılama yükümlülüğü bulunmadığını, söz konusu taleplerin davalı şirketin poliçe teminatı kapsamında olmadığını, sigorta mevzuatına ve hukuka aykırı olan bu talebin reddine karar verilmesi gerektiğini, hatır taşımasının varlığı halinde hesaplanacak tazminatta indirime gidilmesi gerektiğini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla, davalı şirketin sorumluluğunun poliçedeki teminat limiti ve kusur oranı ile sınırlı olduğunu, davacı tarafın kaza tarihinden itibaren avans faizi talebinin haksız olduğunu, ancak dava tarihinden itibaren yasal faiz talep edilebileceğini belirterek haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davacı yan üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazası nedeniyle davacıda meydana gelen cismani zarardan kaynaklı tazminat davasıdır.
Davacının davaya konu kaza nedeniyle tedavi gördüğü hastanelerden tedavisine ilişkin tüm bilgi ve belgeler getirtilmiştir.
Dosya davacının maluliyet oranın tespiti için … ATK’ya gönderilmiş, … ATK…İhtisas Kurulunun 02/06/2020 tarih ve … sayılı rapor ile davacının %11.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Dosya bir kusur bilirkişi ile aktüer bilirkişisine tevdi olunmuş, düzenlenen 23/10/2020 tarihli raporda; dava dışı sürücü (… plaka sayılı araç sürücüsü) …’in olayın oluşumunda % 100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı yolcu …’in … plaka sayılı araçta yolcu konumunda bulunduğu anlaşılmakla, kendi yaralanması ile neticelenen kazanın oluşumunda kusursuz olduğu, … plakalı araç için davalı yanca tanzim edilen ZMMS poliçesinin dosyaya celp edilmediği görülmüş olmakla birlikte kaza yılının 2007 olduğu dikkate alındığında poliçe tanzim tarihinin yeni Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk (Trafik) Sigortası Genel Şartları’nın yürürlüğe girdiği 01/06/2015 tarihinden önce olduğu anlaşıldığından Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarında kabul ettiği hesaplama ilkelerine göre ve 15/08/2003 tarihli Genel Şartlar kapsamında hesaplama yapıldığı, davacı …’nın olay tarihinde elde ettiği aylık net geliri ispata elverişli herhangi bir maaş bordrosu, SGK Hizmet Döküm Cetveli vb belge dosyaya sunulmadığından davacının olay tarihinden itibaren günümüze kadarki aktif devre kazançlarının AGİ’li net asgari ücretler esas alınarak hesaplandığı; davacının (60) yaşından sonrasına isabet eden emeklilik/pasif döneminin ise bilinen son AGİ siz net asgari ücret esas alınarak hesaplandığı, davacının olay tarihinden itibaren 9 aylık geçici iş göremezlik süresi boyunca %100 oranında malul sayıldığını; devam eden dönemde ise %11,2 oranında sürekli malul kaldığının kabulü ile hesaplama yapıldığı, hesaplamaya konu kazada hak sahibi davacıya, SGK tarafından iş kazası ve meslek hastalığı sigorta dalından davalılara rücu edilebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapıldığına dair dosyada mübrez herhangi bir SGK yazı cevabı bulunmadığından peşin sermaye değeri tenzili yapılamadığı, davacının yolcu konumunda bulunduğu … plaka nolu aracın dava dışı sürücüsü … ile davacı …’in amca oğlu olduğu dosyada mübrez 04/10/2007 tarihli davacı …’ nın ifade tutanağından anlaşılmış olmakla; tazminat talebine konu olayda gerçekleşen taşıma aile bireyinin taşınması olduğundan yerleşik Yargıtay içtihatlarına göre hatır taşıması niteliğinde olmadığı, bu nedenle davacı için hesaplanan tazminat miktarından hatır taşıması indirimi yapılamayacağı, nihai takdirin Mahkememizde olduğu, davalı … şirketine ZMMS olan … plakalı araçta yolcu konumunda olan davacının kaza esnasında emniyet kemerinin takılı olup olmadığı hususu dosya münderecatından anlaşılamamış olmakla hesaplanan tazminat miktarından müterafik kusur İndirimi yapılamayacağı, nihai takdirin ise Mahkememizde olduğu, davacının meslekte kazanma gücü/efor kaybına ait toplam maddi zararının 127.630,02 TL olmakla kaza olan 01/01/2007 – 31/07/2007 dönemi için Hazine Müsteşarlığı” nın sakatlanma ve ölüm için kişi başına belirlediği 60.000,00 TL’lik teminat limitini aştığı, davalı …. teminat limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğundan davacının teminat limiti dahilinde kalan 60.000,00 TL lik maddi zarlarından sorumlu olduğu ve işbu miktarı aşan zarar miktarından sorumluluğunun bulunmadığı (davacının talebinin 3.000,00 TL olduğu) belirtilmiştir.
Davacı vekili 03/11/2020 tarihli ıslah dilekçesiyle, 2.999,00 TL sürekli iş göremezlik tazminatını 57.001,00 TL artırarak 60.000,00 TL çıkardıklarını, geçici iş göremezlik talepleri olan 1,00 TL’ide tekrar ettirdiklerini beyan etmiştir.
… …’ye yazılan müzekkere cevabında davacı adına geçici iş göremezlik ödemesi kaydına rastlanmadığını, herhangi bir ödemenin yapılmadığı bildirilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan ATK ve bilirkişi raporu ile birlikte tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Meydana gelen kazada, davalı … şirketinin; ZMMS poliçesi dahilinde (kaza tarihi poliçeyle teminat altına alınan sigortalılık süresi içerisinde meydana geldiğinden) sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında 6098 Sayılı TBK 49, 54, 6102 Sayılı TTK 1401 ve 1409., 2918 Sayılı KTK 91., ve devamı maddeleri uyarınca sorumluluğu esastır. Keza poliçe kapsamında Yargıtay 17. H.D. 2015/15598 E. 2018/7298 K. ve 2016/3440 E.2018/12067 K. sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere geçici dönem iş göremezlik tazminatı da sorumluluğuna dahildir.
Davalı vekili tarafından davalı kurumun geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin sorumluluğunun olmadığı iddia edilmiş olmakla birlikte yeni genel şartların A.5.b maddesinde tedavi süresine ilişkin çalışma gücünün kısmen veya tamamen azalmasına bağlı giderler sağlık giderleri teminatı kapsamında ve bu teminatın da SGK’nun sorumluluğunda olduğu, bu nedenle sigorta şirketlerinin sorumluluğunun bulunmadığı açıklanmış ise de, 6111 Sayılı yasa ile değişik 2918 Sayılı yasanın 98.maddesinde SGK tarafından karşılanacak tedavi giderleri arasında geçici iş göremezlik tazminatının sayılmadığı, bu durumda …nun sorumluluğunun alt norm düzeyinde genel şartlar ile genişletilemeyceğinden sözü geçen ilgili genel şart hükmünün uygulanma kabiliyetinin bulunmadığı, geçici iş göremezlik tazminatının da teminat kapsamında kaldığı anlaşılmaktadır.( Emsal için bknz BAM 40.HD’nin 2019/4182 E., 2019/656 K. Sayılı kararı).
Kaza tarihinin 19/06/2007 olduğu, davanın 06/04/2015 tarihinde açıldığı, davanın aynı zamanda cezayı gerektiren fiilden doğduğu (taksirle yaralama), KTK 109/2. Maddesi uyarınca uzamış zaman aşımı süresinin 8 yıl olduğu, davanın zamanaşımı süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Olay, 19/06/2007 tarihinde saat 14:20 sıralarında, davacının yolcu olarak bulunduğu davalı … şirketine sigortalanmış olan ve dava dışı araç sürücüsü …’in sevk ve idaresindeki … Plakalı araç ile yerleşim yeri dışında, iki yönlü hafif eğimli ve virajlı yolda Kaman istikametinden … istikametine seyir halinde iken olay mahalline geldiğinde direksiyon hakimiyetini kaybederek devrilmesi sonucu meydana gelmiştir. Dosyadaki kaza tutanakları ve bilirkişi raporu dikkate alındığında, yukarıda anlatılan şekilde meydana gelen olayda dava dışı sürücünün gereken dikkatini yola vermediği, mahal şartlarını ve yol özelliklerini de dikkate alarak hızını tedbir alabilecek düzeye düşürüp yol üzerinde kalacak ve tehlike yaratmayacak şekilde seyrine özen göstermediği, sevk ve idare hatası sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek yol dışı kalıp devrilerek kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 47/d ve 52/b maddelerini ihlal etmesi nedeniyle tam kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
Dosyada mübrez ATK … İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan maluliyete ilişkin raporunda davacının tüm vücut engellilik oranının % 11,2 olduğu, iyileşme süresinin 9 aya kadar uzayabileceği tespit edilmiştir. Davacının maluliyet durumu ve teknik bilirkişinin tespitleri esas alınarak hazırlanan ve içeriği itibariyle hükme esas alınabilir nitelikte görülen aktüer bilirkişi tarafından yapılan inceleme nezdinde davacının toplam 127.630,02 TL maddi zararının bulunduğu ancak kaza yılı için Hazine Müsteşarlığının sakatlanma ve ölüm için kişi başına belirlediği teminat limiti 60.000 TL olduğundan ve davalı … şirketi teminat limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğundan 60.000 TL maddi tazminatın aracın kullanım amacının hususi olduğu da dikkate alınarak dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KABULÜ ile;
1-1,00-TL Geçici iş göremezlik tazminatı ve 59.999,00-TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 60.000,00-TL tazminat alacağının davalı -sigorta şirketinin poliçe limiti ile sorumlu olması kaydıyla- dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 4.098,60 TL nispi karar harcından peşin alınan 27,70 TL peşin harç + 195,00 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 222,70 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.875,90 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 8.600,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 254,50 TL harç, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 562 TL ATK ücreti, 300 TL hastane muayene ücreti, 263,50 TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.580,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır