Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/382 E. 2018/57 K. 16.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2015/382
KARAR NO : 2018/57
DAVACI-BİRLEŞEN DOSYA
DAVALI-BİRLEŞEN DOSYA
DAVA : İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/04/2015
BİRLEŞEN DOSYA : İSTANBUL 4.ATM. 2016/630 ESAS – 2017/661 KARAR
DAVA : MADDİ TAZMİNAT
DAVA TARİHİ : 07/06/2016
KARAR TARİHİ : 16/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan asıl ve birleşen davaların yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalıya ait emtiaların 10/03/2013 tarihinde …’dan …’ye taşınmış olup akabinde 13/05/2013 tarihinde …’daki …’ya alındıklarını, ancak davalı şirketin tüm bildirimlerine rağmen kendi adına gelen emtiaları teslim almadığını ve oluşan ardiye ücretini ödemediğini, davalı aleyhine İstanbul…İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davalı şirketin ticari defter ve kayıtları incelendiğinde davacıya borçlarının bulunmadığının görüldüğünü, bu nedenlerle davanın reddine, davacı aleyhine %20 oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen dosyada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirket tarafından 10/05/2013 tarihinde Türkiye’ye taşınan emtiaların akabinde 13/05/2013 tarihinde davalı şirket tarafından işletilen Samandıra’daki depoya alındığını, bahsi geçen emtiaların davalı şirketin talebi üzerine 01/09/2015 tarihinde… Gümrük Müdürlüğünde tasfiyeye tabi tulup satıldığını, müvekkil şirketin çalışmakta olduğu… Gümrükleme tarafından davalı şirkete 13/11/2013 tarihinde antrepodaki makinenin ithal edileceğini ve antrepoda bekletilmesi gerektiğinin yazılı olarak bildirilmesine karşın davalı şirket tarafından emtianın tasfiyeye tabi tutulduğunu, 09/06/2015 – 11/06/2015 tarihlerinde müvekkil şirkete gönderildiği iddia edilen yazıların müvekkil şirket adres değişikliği yaptığından kendisine ulaşmadığını, adres değişikliğinin 31/10/2014 tarihli Ticaret Sicil Gazetesinde ilan edildiğini, davalı şirketin davacının taşınmış olduğunu bile bile kötü niyetli olarak antrepoyu kolayca boşaltmak için müvekkil şirkete ait emtiayı, müvekkil şirketin bilgisi ve rızası dışında tasfiyeye soktuğunu, 180.000 Euro.luk emtianın 70.000 TL gibi komik bir rakama satıldığını, müvekkil şirketin yüzbinlerce TL zarara uğradığını, davalı şirketin müvekkil şirkete ait emtiayı koruma ve muhafaza yükümlülüğü altında iken görevine yerine getirmediğini, bu nedenlerle şimdilik 10.000 TL.nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen dosyada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; borçlar kanunu hükümleri gereği bir yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacının davasında iddia olunan dava değerini dava açıldığı tarihte belirlemesi mümkün olduğundan belirsiz alacak davası ikame etmesinin usule aykırı olduğunu, davacının söz konusu emtianın müvekkil şirket deposunda beklediğini kendisine yapılan icra takibi ile öğrenmiş olsa dahi tasfiye tarihi olan 01/09/2015 tarihine kadar emtianın çekilmesi ile ilgili hiçbir girişimde bulunmadığını, davacının, müvekkil şirkete adresinin değiştiğine ilişkin hiçbir bilgilendirme yapmadığını, müvekkil şirket tarafından tasfiyeye yönelik tebligatın müvekkil şirkete bildirilen son adrese yapıldığını, tebligatın bila dönmesi üzerine gazete ilanı ile tebligat yapılmış olup, tasfiyenin hukuka aykırı şeklide yapıldığı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 12/04/2016 tarihli raporda; davacıya ait 2013 yılı ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun yaptırılmış olduğu ve defterlerin birbirini teyit ettiği, davalıya ait 2013 yılı yevmiye ve defteri kebir defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırılmış olduğu, envanter defterinin incelemeye ibraz edilmediği, davacının ibraz ettiği ticari defterlerinde davalıdan takip tarihi itibarı ile 24.331,18 TL alacaklı olduğu, taraflar arasındaki farkın davacının düzenlemiş olduğu 29/11/2013 tarih, … nolu 24.000 TL bedelli ve 17/12/2013 tarih, … nolu, 331,18 TL bedelli iki adet faturanın davacı defterlerinde kayıtlı davalı defterlerinde kayıtlı olmamasından kaynaklandığı, faturalar incelendiğinde davacı tarafından davalı şirkete düzenlenmiş olduğu, bedeli ödenmemiş açık faturalar oldukları, konusunun ardiye ücreti ve dökümantasyon ücreti olduğu, faturaların davalıya teslimine ilişkin herhangi bir doneye rastlanmadığı, taraflar arasında akdedilmiş bir sözleşmeye rastlanmadığı, ancak her iki yanın ticari defterlerine bakıldığında taraflar arasında bir ticari ilişkinin mevcut olduğu, davacı tarafından ibraz edilen taşıma işine ilişkin belgeler incelendiğinde, dava dışı …arafından davalı şirket adına 02/05/2013 tarihinde bir gönderi yapılmış olduğu dosyadaki … belgesinden anlaşılmakta olup, bu gönderinin davacının antreposuna teslim edildiği, 10/05/2013 tarihinde düzenlenen teslim tesellüm tutanağına göre 13/05/2013 tarihinde söz konusu eşyaların davacının antreposuna davalı şirket firma yetkilisi ve sözcüsü …. nezaretinde boşaltıldığı ve eşyalardan 3 kapta çizik ve 1 kapta da eziklik olduğunun belirtildiği, davacının düzenlediği antrepo beyanına göre davalının 5 kap 5350 kg cinsi makine malının 10/05/2013 tarihinden itibaren davacının antreposunda bekletildiğini ve bu malların davalı tarafından teslim alınmasını 13/11/2013 tarihinde davalıya bildirildiği, akabinde davalı tarafından davacıya bila tarihli bir dilekçenin gönderilmiş olduğu, dilekçenin altında davalı şirketin kaşe ve üzerinde imzanın mevcut olduğu, dilekçede “… Gümrük Müdr.denetimi altında faaliyet gösteren … kod ile …tipi antreponuzda 13/05/2013 tarihinden bu yana firmamız adına bekleyen ve aşağıda antrepo beyannamesinde sayı ve tarihleri belirtilen eşyaların gümrükçe onaylanmış bir işleme tabi tutulacağını bildirir ve gerekli düzenlemelerin yapılmasını arz ederiz…” şeklinde beyanlar mevcut olup, söz konusu malların davalı tarafından davalı antreposundan teslim alındığına ilişkin herhangi bir doneye rastlanmadığı, takdirin mahkemeye ait olduğu belirtilmiştir.
Dosyanın heyete bir gümrük antrepo uluslararası ticaret alanında uzman bilirkişi eklenmek suretiyle daha önceden rapor sunmuş olan bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 26/05/2017 tarihli ek raporda; taraflar arasında yazılı metne dayalı bir sözleşme olmadığı , ancak davalının tescil ettirdiği antrepo beyannamesi ile davacı antrepo işleticisinin şart ve koşulları kabul etmiş olduğu, davaya konu ardiye alacağına mesnet eşyaların 13/05/2013 günü antrepoya alındığı, 2010/41 sayılı genelge usulü ile 6 ay eklendiğinde 13/11/2013 ve akabinde 30 günlük eşya sahibinin müracaat etme süreci eklendiğinde 13/12/2013 tarihine kadar eşyanın depolama ücretinden eşya sahibinin sorumlu olacağı, 24.000 TL tutarlı fatura incelendiğinde eşyanın antrepoya girişi olan 13/05/2013 ila faturanın kesilme tarihi olan 29/11/2013 tarih aralığının, davacı antrepo işleticisinin 2010/41 sayılı genelgenin öngördüğü 6 ay ve davamı 30 gün diliminde olduğu, bu nedenle de ardiye bedelini talep etme konusunda haklı olduğu, gümrük işlemleri tamamlanarak antrepo rejimine tabi tutulmuş olan bir eşyanın süresiz olarak bu rejim altında kalabileceği ancak gümrük idarelerinin gerek görülen hallerde eşyanın gümrükçe onaylanmış yeni bir işleme ve kullanıma tabi tutulması için ilgiliye süre verebileceğini, bu süre içerisinde gerekli işlemlerin tamamlanmaması halinde eşyanın tasfiye edileceğini, davacının tasfiye işletmesinden ardiye bedeli talebi olmadığından davacıya ardiye bedeline ilişkin herhangi bir ödeme bulunmadığını, davalının bu faturayı kayıtlarına işlememiş olmasının davacı alacağını ortadan kaldırmayacağı belirtilmiştir.
Asıl dava İİK.’nın 67. Maddesine dayalı itirazın iptali, birleşen dava davalının antreposunda bulunan davacıya ait malları usulsuz şekilde tasfiye yoluna gittiğinden bahisle tazminat istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tüm dosya kapsamı bilirkişi heyet raporu ile bir arada değerlendirildiğinde; asıl dava yönünden; davalıya ait gümrükleme işlemleri tamamlanmamış eşyaların 13/05/2013 günü davacıya ait antrepoya alındığı, gümrükleme işlemleri tamamlanan eşyalar yönünden antrepoda bekleme süresinde herhangi bir sınır olmamasına rağmen, gümrükleme işlemi tamamlanmayan mallar yönünden belirli sürelerin geçmesinden yasal mevzuat gereği 13/12/2013 tarihine kadar eşyanın depolama ücretinden eşya sahibinin sorumlu olacağı, 24.000 TL tutarlı fatura incelendiğinde eşyanın antrepoya girişi olan 13/05/2013 ila faturanın kesilme tarihi olan 29/11/2013 tarih aralığının, davacı antrepo işleticisinin 2010/41 sayılı genelgenin öngördüğü 6 ay ve davamı 30 gün diliminde olduğu, bu nedenle de ardiye bedelini talep etme konusunda haklı olduğu, davacının bu alacağının tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu davacının süresinde iş bu davayı açarak itirazın iptalini talep ettiği, hükme esas alınan bilirkişi raporu gözönüne alındığında davalının 24.331,18 TL davacıya borçlu olduğu anlaşılmakla asıl davanın kabulü ile itirazın iptaline, takibin aynen devamına karar vermek gerekmiş, davacı lehine tespit olunan asıl alacak miktarının likit olduğu ve davalının itirazında haksız ve kötü niyetli olduğu yasal şartların oluştuğuna kanaat getirilerek davacı lehine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmolunmuş, birleşen dava yönünden ise; alınan bilirkişi raporu dikkate alındığında her ne kadar davacı yurt dışından satın almış olduğu emtiaların davalı tarafça işletilen depoya alındığı ve davalının usulsüz talebi üzerine müvekkilinin bilgisi ve rızası dışında tasfiyeye tabi tutulduğu ve 180.000 Euro luk malların 508.167,50 TL bedeli üzerinden ilanı yapılmış olmasına rağmen 70.000 gibi komik bir rakama satıldığı, eşyanın antrepoda süresiz kalması gerekirken kanun ve yönetmeliklere aykırı şekilde gerçekleştirilen satış sebebiyle yüz binlerce TL zararına sebebiyet verdiğinden bahisle şimdilik 10.000 TL zararlarının ödeme tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte tazminini talep etmiş ise de yukarıda ayrıntılı olarak izahı yapıldığı üzere davaya konu emtiaların 13/05/2013 günü antrepoya alındığı, 2010/41 sayılı genelge usulü ile 6 ay eklendiğinde 13/11/2013 ve akabinde 30 günlük eşya sahibinin müracaat etme süreci eklendiğinde 13/12/2013 tarihine kadar eşyanın depolandığı antrepoya alınan ve gümrükleme işlemleri tamamlanmış olan emtialar yönünden süresiz bekleme öngörülmüş olmasına rağmen davacının
(davacı vekili tarafından duruşmada da ikrar edildiği üzere) gerekli gümrükleme işlemlerini tamamlamadığı şu hale göre mevzuata göre bekleme süresini tamamlayan emtialar yönünden davalının gerekli bildirimleri yaparak malları tasfiye etmesinde herhangi usulsüzlük bulunmadığı, davalının birleşen dosyadaki (asıl davada cevap süresi içerisinde bu yönde herhangi bir itiraz bildirilmemiştir.) adres değişikliğine ilişkin iddiaları yönünden adres değişikliğini usulünce davalıya bildirmesi gerektiği ancak bildirimde bulunduğuna dair herhangi bir kaydın sunulmadığı, davalının uhdesinde bulunan adrese yapmış olduğu ihtar ve tebliğlerin usulüne uygun olduğunun kabulünün gerektiği anlaşılmakla birleşen davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN İPTALİNE, takibin aynen DEVAMINA,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (24.331,18TL) %20.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Birleşen davanın REDDİNE,
4-Asıl dava yönünden;
-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 830,54 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 2.619,32 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
-Davalının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına,
-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT sine göre tespit olunan 2.919,74 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
5-Birleşen dava yönünden;
-Peşin alınan harçtan alınması gerekli harcın mahsubu ile kalan 134,88 TL harcın kararın kesinleşmesini müteakip istek halinde sahibi davacıya iadesine,
-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, artan gider avanslarının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT sine göre tespit olunan 2.180,00 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸