Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/380 E. 2021/664 K. 20.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/380
KARAR NO:2021/664

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ:02/04/2015
KARAR TARİHİ:20/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVACI: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 02/02/2006 günü meydana gelen trafik kazasında yaralandığını, meydana gelen kazanın oluşumunda davacının herhangi bir kusurunun bulunmadığını, davacının yaralanmasına sebebiyet veren aracın plakasının tespit edilemediğini, be sebepten Trafik Sigortasının hangi şirketçe tanzim edildiğinin de bilinmediğini, dolayısı ile yasal sorumluluğu gereği bedeni zarar kaynaklı maddi tazminatın ödenmesinden ilgili tarihte trafik sigorta poliçe limiti kapsamında maluliyete istinaden maluliyet teminatının tamamından ve SGK tarafından karşılanmayan tedavi ve bakıcı giderleri teminatı için teminatın tamamından … Hesabının sorumlu olduğunu, davacının dava masraf ve harçlarını da karşılama olanağının bulunmadığından adli yardım talebinde bulunduklarını belirterek adli yardım talebinin kabulüne, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere 6100 sayılı yasanın 107.maddesine göre belirlenecek maddi tazminatının sigorta şirketine başvuru tarihinden sonra 8.iş gününden itibaren ticari temerrüt – avans faizi ile alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri, harç ve vekalet ücretinin de davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; zamanaşımı yönünden davanın reddi gerektiğini, davacının eksik belgelerle başvuru yaptığını, kazaya plakası belli olmayan bir aracın karıştığının tespit edilmesi gerektiğini, kazaya plakası belli olmayan bir aracın karıştığı tespit edilmez ise davacının tazminat talep edemeyeceği, kusur ve maluliyet raporunun Adli Tıp Kurumundan alınmasını, tazminatın, uzman bilirkişilerce hesaplanmasını, davalı şirketin geçici iş göremezlik tazminatından sorumlu olmadığını, SGK tarafından rücuya tabi ödeme var ise bunun tazminattan mahsup edilmesini, davalının poliçedeki teminat limitiyle sorumlu olduğunu, bakıcı, iyileşme ve geçici iş göremezlik, ek tedavi giderleri, yol, yemek, refakatçi vs gider ve zararından 6111 sayılı yasa uyarınca SGK’nın sorumlu olduğunu,müvekkili aleyhine karar verilmesi halinde dava tarihinden itibaren ve yasal faize hükmedilmesinin gerektiğini belirterek davanın reddini karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklı maluliyete dayalı tazminat talebidir.
… Cumhuriyet Başsavcılığının … sayılı soruşturma dosyası Uyap sistemi üzerinden, davacının davaya konu kaza nedeniyle görmüş olduğu tedavilere ilişkin tüm tedavi evrakları ilgili hastanelerden celp edilmiştir.
Dosya 3. Adli Tıp İhtisas Kuruluna gönderilmiş, düzenlenen 06/06/2018-10163 karar sayılı raporda; “… … oğlu 1990 doğumlu …’un 02.02.2006 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı sol ayak bileği hareket kısıtlığı arızası nedeniyle 85/9529 karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII (27ca.……….7)A %11,E cetveline göre %8,1(yüzdesekiznoktabir) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, İyileşme (iş göremezlik) süresinin olay/kaza tarihinden itibaren (9) aya kadar uzayabileceği ..” belirtilmiştir.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesinde talimat yolu ile mahallinde yapılan keşifte davacı tanığının beyanları alınmış olup; tanık …; ”Ben davacının annesi olurum. Olay günü çocuğum işten geliyordu. Akşama yakın bir vakit idi komşuların haber vermesi ile ben koşarak olay yerine gittim. Çocuğum yerde yatıyordu. Ayağı kırılmıştı ama hangi ayağının kırıldığını hatırlamıyorum. Sonrasında taksi durağından taksi çağırdık. Öncelikle … … hastanesine, sonra da seyhan uygulama ve araştırma hastanesine götürdük. Yaklaşık üç gün hastanede yattık. Yaklaşık da bir yıl tedavisi sürdü. Platin takıldı. Bir çok ameliyat geçirdi. Olay yerinin tam olarak nerede gerçekleştiğini gösteremiyorum. Şeker hastası olduğum için tam yerini hatırlayamıyorum. Oğlum kendisine motor çarptığını söyledi. Motorun rengi ve plakasına ilişkin herhangi bir şey görmediğini söyledi. Ben vermiş olduğum ilk ifademde motosiklet dememe rağmen zabıtlara motorlu bisiklet olarak geçmiş ve biz bu yüzden herhangi bir şikayette bulunmamıştık. Daha sonrasında şikayette bulunduk” şeklinde beyanda bulunmuştur.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesinden talimat yolu ile mahallinde yapılan keşif ile kusur bilirkişisinden alınan 07/05/2019 tarihli raporda; Mithatpaşa Mahallesi … sokağın keşif tarihi itibarı ile tek yönlü, orta ayırıcı ile bölünmüş 10 metre genişliğinde, zemini asfalt kaplama, düz ve eğimsiz meskun mahal içi bir yol olduğu, ancak; Kazanın meydana geldiği iddia olunan … Sokağın 2015 yılı öncesi dar bir yol olduğu, tren raylarının çok yakınında evler bulunduğu, bu evlerin 2015 yılı itibarı ile yıkılarak duble yol yapımına başlandığı ve 2017 yılı sonları 2018 yılı itibarı ile şu anki görünümüne kavuştuğu, kazanın oluşumunu aydınlatıcı açıklayıcı net bir ifade bulunmadığı, sadece davacının annesi … un Polis Merkezi müracaatı ve keşif günü mahkeme keşif heyetine beyanı, davacı … un ise 03.02.2006 yılında … … Eğitim ve Araştırma Hastanesine Tabia kırığı tanısı ile girişinin bulunduğu, meydana gelen kaza ile ilgili kazaya karışıp kaçtığı iddia olunan motosikletinin hangi istikametten pelip hangi yöne gittiği, yaya konumda olduğu söylenen …’ un hangi konumda yolun neresinde bulunduğu, hangi istikametten hangi yöne gittiğinin bilinmediği, kazayı gören kimsenin olmadığı, keşfe iştirak eden … tarafından da kaza sonrası … un yolun hangi kesminde ve hangi konumda olduğu hakkında bilgi verilemediği, kamera kaydı veya görgü tanığı olmaması nedeni ile bahse konu trafik kazası ite ilgili kaza tarihindeki yol tanımlaması yapılarak seçenekli kusur dağılımı yapma gereği duyulduğu, kaza tarıhı olan 2006 yılında … Sokağırn … mah. … çıkmaz sokağı ile birleştiği (T) şeklinde kavşak olduğu, yol genişliğinin yaklaşık 3,5 mt. olup, düz ve eğimsiz, meskun mahal içi yol olarak tanımlanması gerektiği, mevcut verilere göre; 1.seçenekte; davacının olay tarihinde akşam üstü saatlerde … Sokağın doğu kısmından batı yönüne doğru yolun sağından (tren raylarının karşı tarafından) yürüyerek … sokağa yaklaştığı sırada arkasından seyreden firari Motosikletin davacıya arka kısmından çarptığı göz önüne alındığında, davacının meydana gelen kazanın oluşumunda 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 68/1-a-3 maddesi kuralını ihlal ettiği, %75 oranında asli kusurlu, motosiklet sürücüsünün ise 47/1d ve 52/1b kural ve yasaklarını ihlal ettiği, %25 oranında tali kusurlu olduğu, 2.seçenekte; davacının olay tarihinde akşam üstü saatlerde (gündüz) … sokağın tren yolu kenarından işten geldiği vasıtadan inerek yolu karşıdan karşıya … sokak istikametine geçtiği sırada firari Motosikletin yol içerisinde kendisine çarptığı göz önüne alındığında, davacının 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanununun 68/1-B-3 kuralı ile bağlı yönetmeliğin 95.ve 138.madde hükümlerinde belirtilen kuralı dikkate almadığı, kazada %75 oranında asli kusurlu, motosiklet sürücüsünün ise 52/1B kuralını ihlal ettiği, olayda %25 oranında tali kusurlu olduğu, 3.seçenekte; davacının olay tarihinde akşam üstü saatlerde (gündüz) … Sokağın doğu kısmından veya batı kısmından bu sokağın kendi yürüyüş yönüne göre sol tarafında yürüyerek … sokağa doğru yaklaştığı sırada karşı istikametinden gelen firari motosikletin kendisine çarptığı göz önüne alındığında, motosiklet sürücüsünün 2918 Sayılı KYTK.na bağlı yönetmeliğin 94/A maddesi ile aynı kanuna bağlı yönetmeliğin 94/g maddesi kurallarını ihlal ettiği, meydana gelen kazada %100 oranında asli kusurlu, davacının ise etken kural ihlalinin olmadığı kanaati belirtilmiştir.
Dosya kusur oranlarının tespiti için İstanbul ATK.Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, 04/11/2019 tarih … sayılı yazı ile, olay mahalli şartlarını belirten trafik kazası tespit tutanağının olmadığı, bununla birlikte yayanın yol üzerinde yürüdüğü varsayılırsa yayanın yolun hangi kısmında yürüdüğü ve yürüyüş istikameti, yayanın karşıdan karşıya geçtiği varsayılırsa sağdan sola veya soldan sağa geçiş yaptığı, motosikletin yolun hangi kısmında hangi istikamette seyrettiği, çarpma noktasının konumu ve yolun sağına ve soluna olan mesafesi hususlarında bilgi olmadığından mevcut bilgilerle sağlıklı rapor tanzim edilemeyeceği anlaşıldığından dosya iade edilmiştir.
… 2. Asliye Ticaret Mahkemesinden talimat yolu ile mahallinde davacının da katılımı ile yapılan keşif ile, davacı keşif mahallinde alınan ifadesinde; kaza tarihini tam olarak hesaplamadığını, ancak kaza yapıldığı şeklinde gösterilen ilk keşif mahallinde değil şu anda kendisinin gösterdiği yerde kazanın olduğunu, Java yada MZ şeklinde olduğunu tahmin ettiği bir motorun şu andaki valilik tarafından geldiğini, motorun geldiğini de görmediğini, eski haliyle küçük bir sokak olduğunu, motosikletin kendisine çarpıp kaçtığını, motosiklet sürücüsü ve motoru görmediğini, kaza sonrasında sol ayağında kırık meydana geldiğini, kedisine hastaneye taksi ile götürdüklerini, yaklaşık 20-30 gün hastanede yattığını, sonrasındaki fizik tedavi gördüğünü, iki defa da ameliyat geçirdiğini, motosikletle raylara yakın duvar arasında kaldığını ve sırt üstü yere düştüğünü beyan etmiştir.
Makina Mühendisi bilirkişiden alınan 08/10/2020 tarihli raporda; 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunda belirtilen hususlar değerlendirilerek Olayın Trafik Kazası olduğu, kazalı …’un 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunda Yayaların uyacakları kurallarda (Madde 68) belirtildiği tanımlamalar gereği yürüme yönünü karşıdan gelen araçları görecek şekilde yolun uygun tarafını kullanmadığı sebebiyle %75(yüzdeyetmişbeş) oranında Asli Kusurluğu olduğu, plakası ve sürücü tespit edilemeyen Motosiklet Sürücüsünün 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunun 47/1d Trafik Güvenliği ve Düzeni ile ilgili Olan ve Yönetmelikte belirtildiği maddeleri yerine getirmeyerek Recep Akbuluta arka kısmından gelip çarpması ile yaralanmasına sebebiyet verdiği, sürücünün yola dikkatini vermemesi sebebiyle %25(yüzdeyirmibeş) oranında Tali Kusurluğu olduğu belirtilmiştir.
Dosya Aktüer bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen 17/05/2021 tarihli raporda; … 2. Asliye Ticaret Mahkemesi’ne yazılan talimatla mahallinde yapılan keşif sonrası
düzenlenen 08.10.2020 tarihli raporda davacı …’un % 75, sürücüsü ve plakası
belirlenemeyen araç sürücüsünün ise % 25 oranında kusurlu olduğu, … Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’nun 06.06.2018 tarih ve 10163 sayılı raporunda; davacının bu olay sebebiyle … karar sayılı Sosyal Sigortalar Sağlık İşlemleri Tüzüğü hükümleri kapsamında davacının % 8,1 olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren (9) aya kadar uzayabileceği, Anayasa Mahkemesi kararı sonrasında oluşan durum ile ilgili Yargıtay’ın yakın zamanda verdiği net kararlar doğrultusunda hesaplamada, TRH-2010 yaşam tablosu ve bilinmeyen
dönem için her yıl %10 arttırım ve %10 iskonto yapılmasını öngören “progressif rant” tekniğine göre hesaplama yapıldığı, dava dosyası kapsamında davacının asgari ücretin üzerinde kazanca sahip olduğuna dair belge veya kayıt bulunmadığından tazminat hesabında ülkemizde uygulanmakta olan Asgari Ücret tutarlarının esas alındığı, davacı …’un % 8,1 oranındaki sürekli iş göremezlik zararının 32.574,10 TL, kaza tarihi olan 02.02.2006 tarihinde geçerli Karayolları Motorlu Araçlar Zorunlu Mali Sorumluluk Sigorta Poliçede; teminat limitinin kişi başı tedavi gideri ile kişi başı ölüm ve sakatlık teminatının ayrı ayrı 57.500,00 TL olduğu, hesaplanan sürekli iş göremezlik tazminatının teminat limiti dâhilinde kaldığı, konuyla ilgili nihai takdir ve değerlendirme Mahkememizde olmak üzere yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda hasar dosyası bulunmadığından, davacı vekilince sunulan yazı cevabının esas alınması halinde davalı …Hesabı’nın davacının tazminat talebini reddettiği 05.06.2012 tarihinde temerrüde düştüğü belirtilmiştir.
Dosya Sigortacı bilirkişiye tevdi edilmiş, düzenlenen 27/07/2021 tarihli raporda; dosya münderecatından 02/02/2006 tarihinde meydana gelen trafik kazasına karışan motosikletin plakasının tespit edilemediği, işbu sebeple de söz konusu aracın kaza tarihini kapsayacak şekilde Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası Poliçesi’ nin bulunup bulunmadığının belirlenemediği, Sigortacılık Kanunu’na göre, plakası tespit edilemeyen tescilsiz motosikletin ZMMS poliçesi tespit edilemediğinden meydana gelen kaza için söz konusu aracınsorumluluğunun davalı … Hesabı’na ait olduğu, davalı … Hesabı’nın sorumluluğu teminat limiti ile sınırlı olmak kaydıyla ve sorumlu olduğu araç sürücüsünün kusuru oranında davacının uğradığı maddi zarardan sorumlu olduğu, davacının SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri ve tedaviye bağlı diğer giderler (ilaç ve muayene parası, yol masrafı, taksi ücreti vb) için davalıya başvurabileceği, ancak bu
giderler yönünden hesaplama yapılabilmesinin konusunda uzman doktor bilirkişi tarafından mümkün olabileceği belirtilmiştir.
Davacı vekili 11/06/2021 tarihli dilekçesi ile 1.000,00 TL üzerinden ikame edilen davada maddi tazminat değerini kalıcı iş göremezlik ve geçici iş göremezlik olmak üzere toplam 31.574,10 TL artırarak 32.574,10 TL’ye yükselttiğini bildirmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, olay mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi raporları ile birlikte tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; Sigorta ettiren işleten tarafından motorlu aracın işletilmesi sonucu meydana gelen kişinin yaralanması veya ölmesinden kaynaklanan bedeni zararlara dayalı maddi tazminat ile tedavi giderleri ve maddi hasarlar sigortacının poliçe limitleri dahilinde tazmin zorunda olduğu zararlar olup, sigortalının tespit edilememesi durumunda kişiye gelen bedensel zararlar halinde bu zorunluluk … Hesabına aittir.
Olay, 02/02/2006 tarihinde meydana gelmiş olup kusur bilirkişi tarafından mahallinde yapılan keşif ile tespit edilen kusur oranlarına mahkememizce de dosya kapsamı ve olayın oluş şekli göz önüne alınarak itibar edilmiştir. Buna göre davacının gelen motosikleti görmediği beyanı karşısında motosikletin kendisine arkadan çarpması neticesinde olayın meydana geldiği anlaşılmaktadır. Davacı yayanın yürüme yönünü karşıdan gelen araçları görecek şekilde yolun uygun tarafını kullanmadığı, dikkatsiz bir şekilde karayolunu yaya olarak kullandığı, olayın meydana gelmesinde %75 oranında kusurlu olduğu, plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen motosiklet sürücüsünün ise yaya yolu ve banket bulunmayan dar bir sokak olan çift yönlü araç trafik akımının bulunduğu meskun mahal içerisi yolda, gündüz vakti seyir ettiği sırada, taşıt yolundan faydalanan yayaları da dikkate alarak yavaş, dikkatli ve tedbirli araç sürmesi, yolun sağından yürümekte olan yayayı yaklaştığı sırada klakson çalmak suretiyle uyarması gerektiği halde bu dikkat ve özeni göstermediği, yolun sağ kısmında yürüyen davacı yayaya arka kısmından şiddetle çarpmak suretiyle yaralanmasına sebebiyet verdiği anlaşılmakla %25 oranında kusurlu olduğu anlaşılmaktadır.
ATK.maluliyet raporu ile davacının % 8.1 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin ise 9 aya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, davacının maluliyet durumu ve teknik bilirkişinin tespitleri esas alınarak hazırlanan ve içeriği itibariyle hükme esas alınabilir nitelikte görülen aktüer bilirkişi tarafından yapılan inceleme nezdinde davacının talep edebileceği sürekli iş göremezlik tazminatının 32.574,10 TL olduğu tespit edilmekle işbu tazminatın temerrüt tarihi 05/06/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KABULÜ ile, davacı … için 32.574,10-TL sürekli iş göremezlik tazminat alacağının temerrüt tarihi 05.06.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte (… Hesabının 2006 yılı için Hazine Müsteşarlığı’nın belirlediği Poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere) davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.225,13 TL karar ve ilam harcından ıslah ile birlikte yatan 100 TL’nin mahsubu ile 2.125,13 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 4.886,11 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 131,80 TL harç, 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 277,51 TL posta, müzekkere ücreti, 444,90 TL talimat-keşif ücreti olmak üzere 2.954,21 TL yargılama giderinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının adli yardım talebi kabul edilmekle suç üstü ödeneğinden karşılanan 1.037,00 TL talimat-keşif masraflarının davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
6-Davacı tarafça yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacı tarafa İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 20/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır