Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/313 E. 2023/256 K. 13.04.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/313 Esas
KARAR NO :2023/256

DAVA:Tazminat (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:18/03/2015
KARAR TARİHİ:13/04/2023

Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı ile müvekkili arasında 17.06.2013 tarihli Otogaz Bayilik Anlaşması akdedildiğini, sözleşmenin 1.A maddesi ile davalının “… … Cd. …Mevkii …/İstanbul” adresinde bulunan otogaz satış istasyonunda müvekkili şirketin tescilli markası altında müvekkili şirket tarafından ikmal edilecek otogaz satımını yüklendiğini, anlaşmanın 6 md. ile bayiinin 10 günden fazla sürede otogaz ikmal etmemesi halinin sözleşmenin fesih nedeni olarak düzenlendiğini, davalının müvekkili şirketten otogaz ikmalini durdurması üzerine davalıya 05.02.2015 tarihinde … 29. Noterliğince … yevmiye sayılı ihtarname keşide edilerek davalının edimini yerine getirmesi yönünde ihtarda bulunulduğunu, davalının … 25. Noterliği’nin 12.02.2015 tarih … yevmiye sayılı cevabı ihtarında Akaryakıt bayiliği için … A.Ş. ile sözleşme akdettiğini, firmanın onay vermesi halinde otogaz bayiliği için müvekkili şirket ile çalışmaya devam edeceklerini bildirdiklerini, ancak sonrasında davalının … 25. Noterliği’nin … yevmiye numaralı fesihnameyi keşide ederek anlaşmayı tek taraflı olarak feshettiğini müvekkiline bildirdiklerini, davalının 3. kişileri bahane ederek tek taraflı olarak sözleşmeye fesih ettiğini, bu nedenle müvekkili şirketin hak kaybına uğradığını, davalının tek taraflı sözleşmeyi fesih etmesinin haksız olduğunu, sözleşmenin sona erme tarihinin 15.05.2017 olduğunu, davalının dava dışı … A.Ş. ile akaryakıt bayilik anlaşması akdettiğini ve ancak … A.Ş.’nin onay verdiği dağıtıcı firmalardan otogaz alabileceğini beyan ederek müvekkili ile aralarındaki sözleşmeyi feshettiğini, sözleşmenin nisbiliği ilkesi gereğince davalının … A.Ş. ile yaptığı sözleşmenin sadece tarafları arasında borç doğuracağının izahtan vareste olacağını, davalının basiretli bir tüccar olduğunu, akdettiği sözleşmenin anlam ve sonuçlarını idrak edecek yeterliliğe sahip olduğunu, basiretli bir tacirden öngörüsü ile hareket etmesi ve ileride değişebilecek koşulları göz önüne almasının bekleneceğini, müvekkilinin … A.Ş.’den veya başkalarından izin alma yükümlülüğü olmadığını, davalının sözleşmeyi tek taraflı olarak sözleşmeyi haklı olarak fesih etme yetkisinin bulunmadığını, davalının haksız fesih nedeni ile ödemesi gereken cezai şartı ödemediğini, sözleşmenin süresinden önce feshedilmesi halinde 6/c maddesinde ödenecek cezai şartın 10.000,00-USD olarak belirlendiğini ve davalının bu tutarı ödemeyi kabul ettiğini, ayrıca sözleşmenin 6/3 fıkrasında sözleşmenin süre sonundan önce fesih edilmesi halinde cezai şartın yanında ayrıca kar mahrumiyeti ödeneceği ve kar mahrumiyetinin hesaplama şeklinin de kararlaştırıldığını, anlaşma gereği müvekkili şirketin ticari defter ve belgelerinin kesin delil olacağını, sözleşmenin 9/j maddesinde erken ve haksız fesih nedeni ile davalı tarafın cezai şart ve kar ödeme borcunun bulunduğunu, … 29. Noterliği’nin 05.02.2015 tarih … yevmiye sayılı ihtarına rağmen davalının bugüne kadar borcunu ödemediğini beyanla fazlaya ilişkin haklarının saklı kalması kaydıyla şimdilik 5.000.00-TL kar mahrumiyeti bedelinin davalıdan tahsilini, davalının otogaz bayilik anlaşmasının süresinden önce feshi nedeni ile ödemeyi taahhüt ettiği 10.000,00-USD cezai şart bedelinin ödeme tarihinde ilan olunan TCMB döviz satış kuru üzerinden hesaplanacak Türk lirası karşılığının ihtarnamenin tebliği tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; 17.06.2013 tarihli Otogaz Bayilik Anlaşması, ihtarnameler, faturalar, vergi dairesi kayıtları ve ticari defter ve kayıtlar mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, sektör uzmanı …’ya tevdii edilen dosyada tanzim olunan 17/03/2016 tarihli bilirkişi raporunun sonuç kısmında özetle; taraflar arasında 6102 sayılı YTTK. 89 maddesi gereğince akdi bir ticari ilişkinin bulunduğu, sözleşmenin 17.06.2013-15.05.2017 dönemini içerdiği, davacının ibraz edilen ticari defterleri 6102 sayılı YTTK. 64 maddesi ve 213 sayılı VUK. ilgili maddeleri gereğince yasal ve usulüne uygun tutulup işlendiği, yevmiye defterlerinin YTTK. 64/3 fıkraları gereğince süresinde kapanış tasdiklerinin yapıldığı ve delil niteliğine haiz olduğu, taraflar arasında 08.07.2013 yılında başlayan ticari ilişkinin 23.09.2014 tarihine kadar devam ettiği, bu tarihe kadar taraflar arasında borç ve alacak bakiyesi bulunmadığı, davalının sözleşmeyi feshinin haksız olduğu kanaatine varılması halinde davacı tarafından sözleşmenin 6/c fıkrası gereğince 10.000,00-USD tutarında cezai şart talep edilebileceği, yine aynı sözleşmenin 6/d fikrası gereğince sözleşmenin 05.02.2015 tarihinde sözleşme süresinden önce fesih edilmesi nedeni ile çalışılmayan süreye isabet eden kar mahrumiyeti olarak 807 günlük hesaplanan kar mahrumiyetinin 49.428,75-TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi bakımından ek rapor tanzim edilmesi için dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdii edilmiş olup, tanzim olunan 16/12/2016 tarihli bilirkişi ek raporunun sonuç kısmında özetle; taraflar arasında 6102 sayılı yeni TTK. 89 maddesi de nazara alındıdığında, akden mukarrer bir ticari ilişkinin bulunduğunun mütalaa edildiği, sözleşmenin 17.06.2013 – 15.05.2017 dönemini kapsadığı, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 601 gün sonra davalı yan tarafından tek taraflı olarak ve sözleşme bitim tarihinden önce feshedildiği, muhasebesel incelemeye göre, davalının sözleşmeyi feshinin haksız olduğu kanaatine varılması halinde davacı tarafından sözleşmenin 6/c fıkrası gereğince 10.000,00-USD tutarında cezai şart talep edebileceği, yine aynı sözleşmenin 6/d fıkrası gereğince sözleşmenin 18.02.2015 tarihinde sözleşme süresinden önce fesih edilmesi nedeni ile çalışılmayan süreye isabet eden kar mahrumiyeti olarak (18.02.2015-15.05.2017 dönemi için) 807 günlük hesaplanan kar mahrumiyetinin, 36.088,34-TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(4)Bilirkişi ek raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi bakımından ek rapor tanzim edilmesi için dosya bilirkişi heyetinde bulunan sektör bilirkişisi …’e tevdii edilmiş olup, tanzim olunan 16/07/2018 tarihli bilirkişi ikinci ek raporu sonuç kısmında özetle; daha önce sunulan ek raporda 1 günlük kar mahrumiyeti tutarının 44,62-TL olarak tespit edilerek sözleşmenin normal sona erme süresine kalan gün olarak bulunan 807 gün için toplam 36.088,34-TL kar mahrumiyeti hesap edildiği ancak yeni bir bayilik faaliyeti için geçebilecek makul sürenin 6 ay olduğu, mahkemece davacının feshinin haklı olduğuna ve mahrum kalınan kar tazminatı ödenmesine karar verilmesi halinde, yeni bir bayilik faaliyeti için geçebilecek 6 aylık makul süreyle ilgili olarak, hesap edilen mahrum kalınan kar tazminatı miktarının (44,62-TL 1 günlük Kar Mahrumiyeti x 180 gün olmak üzere) 8.031,60-TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(5)Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi bakımından ek rapor tanzim edilmesi için dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdii edilmiş olup, tanzim olunan 24/02/2020 tarihli bilirkişi ikinci ek raporunun sonuç kısmında özetle; taraflar arasındaki sözleşmenin 17.06.2013 günü imzalandığı, sözleşmenin 2. maddesindeki; sözleşmenin imza tarihinde başlayarak 15.05.2017 tarihinde sona ermek üzere akdedildiği şeklindeki anlatım dikkate alınarak sözleşmenin 6/d maddesinde düzenlenen kar mahrumiyeti hesabında sözleşmenin imzalandığı gün ile sözleşmenin feshedildiği süreç içerisinde çekilen ürün esas alınarak kalan süreç içerisinde çekilmesi gereken ürün ile ilgili kar kaybı hesabı yapıldığı ve 1 günlük kar mahrumiyetinin 44,77-TL olduğu, makul süre olarak kanaat bildirilen 6 aylık süre açısından 6 aylık kar mahrumiyetinin 8.058,60-TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(6)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, akaryakıt sektör uzmanı …, borçlar hukuku uzmanı Prof. Dr. … ve mali müşavir …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 04/01/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasında 17/06/2013 başlangıç tarihli, 15/05/2017 bitiş tarihli “Otogaz Bayilik Anlaşması” imzalandığı, sözleşmenin davalı tarafından 18/02/2015 tarihli ihtarname ile 12/02/2015 tarihli ihtarnamede belirtilen sebepler nedeniyle feshedildiği, sözleşmenin davalı tarafından 18/02/2015 tarihinde feshedilmesi ile sözleşmenin ifa edildiği gün sayısının 611 gün olduğu, sözleşmenin ifa edilemeyen gün sayısının da 817 gün olduğu, sözleşmenin yürürlükte kaldığı 611 günlük süre içinde, davacı ticari defter ve kayıtlarına göre, davalıya satış yapılan otogaz miktarının 81.646 kg, bedelinin ise 298.814,53-TL olduğu, otogaz birim fiyatının da 3,559 TL/kg olduğunun tespit edildiği, günlük ortalama otogaz satışının 81.646 kg / 611 gün = 133,62 kg/gün olduğu, bir aylık otogaz miktarı olarak da 133.62 kg x 30 gün = 4.008,60 kg/ay olarak hesaplandığı, işbu tespitler ve hesaplamalar ile aylık ve günlük otogaz tutarı olarak 4.008,60 kg/ay x 3,659 TL/kg = 14.667,47-TL/ay x %9 kar marjı = 1.320,07-TL/ay brüt kar / 30 gün = 44,00-TL/gün kar dikkate alındığında, davacının, sözleşmenin ifa edilemeyen 817 günlük süre için muhtemelen mahrum kalabileceği karın 817 gün x 44,00-TL/gün = 35.948,00-TL olarak hesaplanabileceği, net karın ise günlük %25 faaliyet giderlerinin düşülmesi ile 33,00-TL/gün olabileceği, 817 gün x 33,00-TL/gün = 26.961,00-TL net kar hesaplanabileceği, aylık net karın 33,00-TL x 30 gün = 990,00-TL olabileceği, ancak Yargıtay içtihatları da gözetilerek işbu sektörde makul sürenin azami 3 ay olarak dikkate alınması gerektiği yönünde gerçekleşmeler olduğu, bu halde işbu davada da taraflar arasındaki anlaşmanın 18/02/2015 tarihinde feshedilmesi ile davacının uğrayacağı muhtemel kar kaybının sözleşmenin ifa edilemeyen 817 günlük süresi için değil, makul süre olarak genel kabul gören 3 aylık süreye tekabül eden tutarda kar mahrumiyeti hesabı yapılması gerektiği, buna göre, yukarıda tespit edildiği üzere 990,00-TL/ay net kar x 3 ay = 2.970,00-TL mahrum kalınan net kar tutarı olduğu, davacının talep edebileceği kar kaybı tutarının 2.970,00-TL olduğu, cezai şart bedelinin davalının iktisaden mahvına sebep olup olmadığına ilişkin yapılan değerlendirmede, şirketin batık durumda olduğu, cezai şart bedeli olan 10.000,00-USD cezai şart bedeli ile ilgili olarak davalı aleyhine oluşacak cezai şart bedelini ödeyebilecek mali gücünün olmadığının tespit edildiği ancak cezai şart bedeli ödemelerinde, cezai şartın davalı şirketin ekonomik olarak mahvına sebep olup olmadığının tespit ve değerlendirilebilmesi için rapor tarihine en yakın tarihli mali tabloların incelenmesi ile görüş ve kanaat oluşabileceği, davalının halen faal olup, olmadığı, faaliyette ise son mali verilerinin ne olduğu, borç ödeme kabiliyetinin devam edip etmediği, öz kaynak yapısının ne olduğu gibi hususlara ilişkin olarak rapor düzenleme tarihine en yakın tarihli mali tablolar bulunmadığından bu yönde görüş ve kanaat oluşmadığı, sektörel olarak yapılan değerlendirmede, davalı … Petrol firmasının, akaryakıt ürünleri için … firması ile LPG/Otogaz ürünlerinin satışı için davacı … firması ile sözleşme akdettiği, taraflar arasında 17/06/2013 tarihli, 15/05/2017 tarihine kadar geçerli LPG/Otogaz bayilik sözleşmesi imzalandığı, davalı … Petrol’ün, akaryakıt ürünlerini ikmal ettiği … firmasının faaliyetine son verilmesi nedeniyle akaryakıt ikmali nedeniyle yeni bir firmayla anlaşma zorunluluğunun doğduğu, akaryakıt ürünleri için dava dışı firma olan … … A.Ş. ile sözleşme akdettiği ve EPDK lisansı aldığı, akaryakıt için sözleşme akdettiği dava dışı firmanın, davacı … firmasına onay vermesi şartıyla sözleşmeyi devam ettirebileceğini aktardığı ve davacı firmanın akaryakıt lisansı olmadığı gerekçesiyle 18/02/2015 tarihinde sözleşmeyi tek taraflı olarak feshettiği, LPG sözleşmesi mevcut iken farklı akaryakıt dağıtım şirketi ile sözleşme akdedildiği, bu nedenle intifa veya kire şerhiyle ilgili süreçten bahsedilemeyeceği, sektörde akaryakıt dağıtım şirketiyle sözleşme akdedip farklı LPG firmasıyla otogaz bayilik sözleşmesi akdetmiş olan yüzlerce bayi bulunduğu, sektörde faaliyet gösteren bayilerin, sözleşme yaparken marka tercihlerinde her iki ürünü de satan firmaları tercih edebildikleri gibi ayrı ayrı tercihlerde de bulunabildiklerini, marka tercihlerinde zaman zaman yanılmalar veya beklenmedik gelişimler olsa da bayilerin mücbir sebep dışında sözleşme sürelerinin sonuna kadar o marka ile faaliyet göstermeye çaba gösterdiklerini, dava konusu olayda herhangi bir mücbir sebepten bahsedilemeyeceği, davalı … Petrol’ün sektörel açıdan mevcut sözleşmeyi devam ettirecek seçenekleri bularak ilerlemesi gerekirken mevcut LPG bayilik sözleşmesini tek taraflı olarak haksız nedenle feshettiği, sözleşmenin haksız nedenle feshedilmesine bağlı olarak bayilik sözleşmesinde belirtilen kar mahrumiyeti yönünden yapılan değerlendirmede; davalı firmanın sözleşme süresi boyunca 81.646 kg ürün aldığı, bunun litre karşılığının 145.976 litre olduğu, dağıtım şirketinin istasyona teslim ettiği ürün için litrede 0,02-TL nakliye maliyetinin dağıtım şirketinin brüt karından düşüldüğü, buna göre dağıtım şirketinin litredeki karlılığının 0,14-TL olduğu, sözleşme başlangıç tarihinin 17/06/2013 olduğu, sözleşme bitiş tarihinin 15/05/2017 olduğu, sözleşme fesih tarihinin 18/02/2015 olduğu, çalışılan sürenin 611 gün olduğu, sözleşme bitimine kalan süreninin 817 gün olduğu, çalışılan süredeki toplam satışın 145.976 litre olduğu, ortalama günlük satışın 238,91 litre olduğu, çalışmaya devam edilseydi kalan sürede yapılacak satışın 195.192 litre olduğu, ticari anlaşmaya bağlı olarak KDV hariç dağıtım şirketi karının 0,14-TL olduğu, bu bilgiler ışında yapılan hesaplama neticesinde günlük kar kaybının 33,00-TL olarak hesaplandığı, kalan sözleşme süresindeki kar kaybının ise 27.327,00-TL olarak hesaplandığı, cezai şart talebi bakımından yapılan değerlendirmede, davalı firmanın sözleşmeyi haksız nedenle feshetmesine bağlı olarak taraflar arasında akdedilen standart bayilik sözleşmesinin, “Anlaşma Hükümlerinin İhlali” ve “Fesih” başlıklı 6. maddesinde kar mahrumiyeti talebine ilave olarak cezai şart istenebileceğinin belirtildiği, yine aynı maddenin c bendinde ise 10.000,00-USD cezai şartın ifa tarihindeki TCMB satış kuru üzerinden hesaplanarak ödeneceğinin belirtildiği, taraflar arasındaki sözleşmeye ve haksız nedenle feshe bağlı olarak 10.000,00-USD cezai şartın davalı tarafından ödemesi gerektiği, bu tutarın TL karşılığının ise 26.197,00-TL (10.000,00-USD cezai şart tutarı x 2,6197-TL 17/03/2015 TCMB USD satış kuru) olduğu, sonuç olarak; davalı firmanın sözleşmeyi haksız nedenle feshettiği, haksız nedenle feshedilen sözleşmeye istinaden kar mahrumiyeti ve cezai şart alacağı doğduğu, davacı firmanın aynı ticari alanda yeni bir bayilik sözleşmesi tesis etmesinin uzun yıllar sürebileceği bu nedenle kar mahrumiyeti hesabının sözleşme süresi sonuna kadar yapıldığı, günlük kar mahrumiyeti tutarının 33,00-TL olduğu, sözleşme süresi sonuna kadar net kar kaybının 27.327,00-TL olduğu, makul sürenin 3 ay olabileceğinin kabulü halinde ise, aylık net kar mahrumiyetinin 33,00-TL x 30 gün x 3 ay = 2.970,00-TL olabileceği, cezai şart tutarının 10.000,00-USD olduğu ve ifa tarihindeki TCMB satış kuru üzerinden TL karşılığı ödeneceği, davalı şirketin dosya kapsamındaki mevcut mali tablolarına göre borca batık durumda olduğu, bunun yanında cezai şartın davalının ekonomik mahvına sebebiyet verip vermediği hususunun, rapor tarihine en yakın tarihli mali verilerin dosya kapsamında bulunmadığından mahkemenin takdirinde olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(7)Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, davalıya ait son 3 yıldaki bilanço ve vergi beyannameleri incelenerek cezai şart alacağı ve kar mahrumiyeti miktarlarının davalının ekonomik mahvına sebep olup olmayacağı hususunda ek rapor tanzim edilmesi için dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdii edilmiş olup, tanzim olunan 03/11/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; davalı şirketin 2021 yılı mali tablolarına göre batık durumda olmadığı, öz kaynaklarının 2.730.985,82-TL olduğu, borçlanma oranının %97 seviyesinde olduğu, borçlanmanın öz kaynaklara göre bire bir durumda olduğu, 2021 faaliyetlerinde 11.240.912,46-TL net satış ve 454.926,11-TL net kar sağladığı, kök raporda tespit edilen ve hesaplanan kar mahrumiyeti tutarı ve 10.000,00-USD cezai şart bedelinin, davalının en son 2021 yılı mali tablolarına göre şirketin mahvına sebebiyet verecek tutarda olmadığı, davalının kar mahrumiyeti ve cezai şart bedelini ödeyebilecek mali kaynaklara sahip duruma geldiği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasındaki sözleşmenin haksız feshinden kaynaklı kar mahrumiyeti alacağı ve cezai şart tazminat alacağı istemine yöneliktir.
Yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, tanzim olunan bilirkişi raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında 17/06/2013 başlangıç tarihli, 15/05/2017 bitiş tarihli LPG Otogaz Bayilik Sözleşmesi imzalandığı, davalının 18/02/2015 tarihli ihtarname ile bayilik sözleşmesini süresi dolmadan önce feshettiği anlaşılmaktadır. Mahkememizce alınan bilirkişi raporlarıyla bilhassa 04/01/2022 tarihli sektör bilirkişisinin tespit ettiği üzere, dava konusu olayda taraflar arasında LPG sözleşmesi mevcut iken farklı bir akaryakıt dağıtım şirketiyle sözleşme akdedilmiştir. Sektörde faaliyet gösteren bayiler sözleşme yaparken marka tercihlerinde her iki ürünü satan firmaları tercih edebilecekleri gibi ayrı ayrı tercihlerde de bulunabilmektedirler. Marka tercihlerinde beklenmedik gelişmeler olsa bile bayiler mücbir sebepler dışında sözleşme süresinin sonuna kadar o marka ile faaliyet göstermeye devam etmek çabası içerisinde olması gerekmektedir. Dava konusu olayda herhangi bir mücbir sebep mevcut değilken davalı … Petrol’ün mevcut sözleşmeyi devam ettirecek seçenekleri bulunmasına rağmen … A.Ş. ile sözleşme yapıldığını …’nin akaryakıt istasyonunda otogaz satışı için izni ve muvafakatinin olması gerektiğini, … istasyonunda otogaz satışı için izin veya muvafakat alınmaması halinde anlaşmanın feshedileceği davacıya ihtar edilmiştir. Davalı tarafından istasyonda akaryakıt satış bayiliği için anlaşma sağlanan … A.Ş. ile yapılan anlaşma nedeniyle aynı istasyondan ayrıca otogaz satışı için …’den muvafakat alınma zorunluluğunun olması davacının da bu izni almaması nedeniyle sözleşmenin feshi yoluna gidilmesinde mücbir sebep bulunmadığı ve davalının LPG bayilik sözleşmesini tek taraflı olarak haksız nedenle feshettiği, sözleşmenin haksız nedenle feshedilmesi nedeniyle davacının kar mahrumiyeti ve cezai şart talep edilebileceği kanaatine varılmıştır.
Taraflar arasında akdedilen 17/06/2013 başlangıç tarihli, 15/05/2017 bitiş tarihli LPG Otogaz Bayilik Sözleşmesi’nin 6. maddesindeki Anlaşma Hükümlerinin İhlali ve Feshi başlıklı c. bendinde …’ın kar mahrumiyeti ve diğer haklarına halel gelmeksizin …’a fesih tarihinde 10.000,00-USD tutarında cezai şartın ödeneceğinin anlaşıldığı ve yine aynı maddenin devamında; “Bayi, işbu anlaşma hükümlerini kısmen ve tamamen ihlal etmesi, anlaşmayı süre sonundan önce feshetmesi veya bu sonucu doğuracak şekilde hareket etmesi veya …’ın haklı nedenle işbu anlaşmayı feshetmesi durumunda …’ın maruz kaldığı zarar ziyan tutarı ile anlaşma süresinin sonuna kadar hesap edilmek üzere mahrum kaldığı kar karşılığı tazminatın ve yukarıdaki cezai şartın … tarafından birlikte talep edilebileceğini,..” şeklinde anlaşmaya vardıkları tespit edilmiştir. Bu durumda tacir olan tarafların yaptığı sözleşmeye göre sözleşmenin haksız olarak feshi halinde cezai şart bedelinin ve kar mahrumiyeti alacağının ayrı ayrı olarak talep edilebileceği hususu kararlaştırılmış olduğu gözetilmiştir.
Bilirkişi raporundaki tespitlerle birlikte davalı firmanın sözleşmeyi haksız nedenle feshetmesine bağlı olarak bayilik sözleşmesinin 6. maddesinin c. bendinde 10.000,00-USD cezai şartın ödeneceği belirtilmiş olup, somut olayda bahsi geçen sebepler ile sözleşme süresinden önce mücbir sebep olmaksızın davalı tarafça keşide edilen ihtarname ile sözleşme haksız olarak feshedildiğinden davacının sözleşmenin 6.c maddesi uyarınca cezai şart alacağı talep edebileceği dikkate alınarak mahkememizce davacının cezai şart talebinin kabulüne karar verilmiştir. Davacı işbu davasında kar mahrumiyeti de talep etmiştir. Kar kaybı zarar kalemi hukuken müspet zarar kapsamında kalmaktadır. Taraflar arasındaki sözleşmenin 6. maddesinin devamında davacının cezai şarta ilaveten kar mahrumiyeti istenebileceğine dair düzenlemenin mevcut olduğu anlaşılmıştır. Bu düzenleme ile birlikte mahkememizce teknik bilirkişilerden alınan raporlar değerlendirilerek bilhassa 04/01/2022 tarihli sektör bilirkişisi tarafından davacının kar mahrumiyeti talebi değerlendirilmiş; dava konusu istasyonun konumu, bölgedeki mevcut istasyon sayısı, sektörde faaliyet gösteren dağıtım şirketlerinin bu istasyona olan ilgisi, bu bölgede yeni bir bayilik ilişkisi kurmanın süreci ve diğer hususlar değerlendirilerek yeni bir bayilik kurma sürecinin bu bölge için 3 veya 6 aylık sürelerde tesis edilmesinin kolay olmadığını, davacı firmanın fesih tarihinden sonra İstanbul’da yeni bayilik ilişkisi kurmadığının tespit edildiği, davalı firma sözleşmesi süresi boyunca 81.646 kg ürün aldığını ve bu ürünün litre karşılığının 145.976 litre olduğunu, dağıtım şirketinin istasyona teslim ettiği ürün için litrede 0,02-TL nakliye maliyeti dağıtım şirketinin brüt karından düşüldüğünde dağıtım şirketinin litredeki karlılığının 0,14-TL olduğu ve buna göre yapılan hesaplamada günlük kar kayıp tutarının 33,00-TL olduğu tespit edilmiştir. Sözleşmenin süresinde sona ermesi halinde yani kalan sözleşme süresi baz alınarak yapılan tespite göre bilirkişi raporunda davacının 27.327,00-TL net kar kaybı hesaplanmıştır.
Bilirkişi raporundaki doğru yöntemlerle hesaplanan günlük kar kayıp tutarının 33,00-TL olduğu baz alınarak aynı bölgede aynı şartlarla yeni bir bayilik ilişkisi kurulabilmesi için gerekli olan makul sürenin Yargıtay emsal uygulamalarına göre en fazla 6 ay olabileceğinin belirtildiği nazara alındığında somut olayda davacı şirketin fesih tarihinden sonra İstanbul’da yeni bayilik ilişkisi kurmadığının EPDK’nın web sitesinden de bilirkişi tarafından teyit edildiği de dikkate alınarak davacının yeni bir bayilik ilişkisi kurabilmesi için gerekli olan makul sürenin 6 ay olabileceği kanaatiyle (33,00-TL x 30 gün x 6 ay) davacının net kar kaybının 5.940,00-TL olabileceği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca mahkememizce 03/11/2022 tarihli bilirkişi raporuyla cezai şart alacağı ve kar mahrumiyeti miktarlarının davalının ekonomik mahvına neden olabilecek tutarlarda olmadığı, davalının kar mahrumiyeti ve cezai şart bedelini ödeyebilecek mali kaynaklara sahip olduğu tespit edilmiştir. Her ne kadar davalı taraf sözleşmenin iptal edildiği tarihteki bilançoya bakılmasına yönelik itirazlarda bulunmuş ise de emsal kararlar uyarınca mahkememizin 26/05/2022 tarihli duruşmasının 3 nolu ara kararı gereği davalıya ait son 3 yıldaki bilanço ve vergi beyannameleri incelenerek cezai şart ve kar mahrumiyeti miktarlarının davalının ekonomik mahvına sebebiyet verip vermeyeceği hususunun araştırılması yönündeki ekonomik mahvın oluşmayacağına yönelik tespit karşısında davalının bu yöndeki savunmalarına itibar edilmemiştir. Belirtilen bu nedenlerle, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; kar mahrumiyetinden kaynaklı 5.940,00-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ve 10.000,00-USD cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek kamu bankalarının USD cinsinden verdiği en yüksek 1 yıllık mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın Kısmen Kabul Kısmen Reddi ile; kar mahrumiyetinden kaynaklı 5.940,00-TL alacağın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte ve 10.000,00-USD cezai şart alacağının dava tarihinden itibaren işleyecek kamu bankalarının USD cinsinden verdiği en yüksek 1 yıllık mevduat faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.195,27-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 1.062,12‬-TL (531,12-TL peşin harç + 531,00-TL ıslah harcı olmak üzere) harçtan mahsubu ile bakiye 1.133,15‬-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(3)Davacı tarafından dava açılırken yatırılan toplam 1.062,12‬-TL (531,12-TL peşin harç + 531,00-TL ıslah harcı olmak üzere) peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
(4)Davacı tarafından yatırılan 27,20-TL başvuru harcı, 5.900,00-TL bilirkişi ücreti, 402,85‬-TL tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 6.330,05‬-TL yargılama masrafından davanın kabul reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 3.266,07-TL yargılama masrafının davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
(5)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(6)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(7)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
(8)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.13/04/2023

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.