Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/30 E. 2018/1103 K. 17.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/30 Esas
KARAR NO : 2018/1103
BİRLEŞEN İSTANBUL 15.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ 2015/465 ESAS;
DAVA : Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 09/01/2015
KARAR TARİHİ: 17/10/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Acentelik Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı şirket arasında 16/11/2009 tarihli Akaryakıt İstasyonu Bayilik Sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme ile davalı tarafın işletmeciliği kendisinde bulunan … Pafta ve 1 Parsel adresinde bulunan gayrimenkul üzerine kurulu akaryakıt istasyonunda münhasıran davacıdan ve davacının belirleyeceği yerden satın alacağı akaryakıt petrol müştaklarını, madeni yağlar ile diğer mallar evsafını değiştirmeden satmayı, bulundurmayı, teşhir etmeyi ve reklamını yapmayı kabul ve taahhüt ettiğini, ancak davalı bayinin sözleşmenin imzalandığı tarihten bu yana sözleşmenin 2.maddesinde kararlaştırılan akaryakıt ve madeni yağ alımına ilişkin yıllık tonaj taahhüdünü yerine getirmediğini, mal bedellerini ödemediğini, davalı şirketin sözleşmeyi ihlal etmesi nedeniyle davacı şirket tarafından cezai şart alacağının talep edildiğini, ancak davalı tarafça herhangi bir ödeme yapılmadığını, davacının sözleşmenin 7/b maddesine istinaden cezai şart alacağı ile kar mahrumiyeti alacağı doğduğunu, anılan nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 10.000,00 TL cezai şart alacağının işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili beyan dilekçesi ile haksız davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen İst. 15.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/465 Esas sayılı dosyasında;
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde; davacıların davalıya “ceza-i tazminat” alacağı iddiası bakımından 116.400 USD borçlu olmadıklarının tespitine, davalı tarafından haksız bir biçimde nakde çevrilen “Kesin Teminat Mektubu” bedeli olan 120.000,00 TL’nin nakde çevrildiği 29/12/2014 tarihinden geçerli avans faizi ile birlikte davalıdan istirdadını “… Şti”ne ödenmesine, fazlaya ilişkin istem hakları saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL kâr mahrumiyetinden kaynaklanan tazminatın dava tarihinden geçerli avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, “… Şti”ne ödenmesine, ayrıca iş bu davanın HMK’nun 166.maddesi uyarınca İstanbul 10.Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2015/30 E. Sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonucu dava konusunun aynı hukuki ihtilaftan kaynaklanması nedeniyle aradaki hukuki irtibattan ötürü dava dosyalarının, mahkememizin 2015/30 Esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasında imzalanan 16/11/2009 tarihli “Akaryakıt İstasyonu Bayilik Sözleşmesi” uyarınca, davalının sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle davacı tarafça açılan cezai şart alacağına ilişkin alacak davasıdır.
Mahkememizce tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Mali Müşavir… ve Prof.Dr…. tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda; asıl dava yönünden; her iyi yan arasında mevcut bulunan sözleşme ve bayilik protokolüne göre taahhüt edilip alınmayan akaryakıttan ötürü eksik alınan miktar için cezai şart ödeneceği, ödenmesi gereken cezai şartın 282.121,37 TL olarak belirlendiği, davacının bu tutarın şimdilik 10.000,00 TL olarak talep edildiği, ancak belirlenen bedelin davalı şirketin ekonomik mahvına sebep olacak ise ödenmemesi gerektiği, bunun için davalı şirketin 2014 yılına ait gelir tablosunun ibrazı gerektiği, birleşen dava yönünden taraflar arasında mevcut bulunan sözleşmeye göre taahhüt edilip alınmayan akaryakıt için cezai şart ödenmesi gerektiği, dolayısı ile yapılan hesaplamaya göre davanın davacısı konumunda olan … Ltd.Şti’nin 31/12/2014 tarihi itibariyle 282.121,37 TL cezai şart borcunun bulunduğu, istirdadı talep edilen 120.000,00 TL tutarındaki teminat mektubu bedelinin ise davacı …Ltd.Şti’nin ne miktar cezai şart ödeyeceğinin ibraz edilecek olan 31/12/2014 tarihli gelir tablosundan sonra belirlenecek tutardan sonra ödenecek veya ödenmeyecek tutarın kesinlik kazanacağı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Dosyanın yeniden aynı bilirkişi heyetine tevdi edilerek, ek rapor alınmasına karar verilmiş, sunulan ek raporda; davalı şirketin 2014 yılına ilişkin gelir tablosunun ibrazı halinde kesin netice belirlenebileceğini ve kök raporlarında görüşlerinin değişmediği bildirilmiştir.
Mahkememizce davalı-karşı davacı şirketin ticari defter ve belgeleri üzerinde Mali Müşavir bilirkişi tarafından inceleme yaptırılması bakımından Yalova Nöbetçi Asliye Ticaret Mahkemesi’ne talimat yazılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan raporda; davalı ile davacı arasında ticari ilişki olduğu, taraflar arasında mevcut bulunan sözleşmeye göre taahhüt edilip alınmayan akaryakıt için cezai şart ödenmesi gerektiğinin görüldüğü, yapılan incelemede 16/11/2009 tarihinde başlayan sözleşmenin 15/11/2014 tarihinde son bulduğu, bu tarihler arasında 2.262 ton eksik ürün alındığı, sözleşmeye göre 2.262 x 50 USD = 113.000,00 USD tutarında cezai şart oluştuğu, 10/07/2017 tarihindeki Merkez Bankası döviz kurunun 3.6015 TL olduğu, 113.000,00 USD x 3.6015 = 407.329,65 TL cezai şart alacağının olduğu, davacının bu tutarın şimdilik 10.000,00 TL’sini talep ettiği, davacının cezai şarta dayanarak davalı şirketten almış olduğu 120.000,00 TL teminat mektubunu nakde çevirmek suretiyle şimdilik alacağa mahsup edildiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Talimat ile aldırılan bilirkişi raporu da değerlendirilmek suretiyle rapor veren önceki heyetten ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 2.ek raporda; davalının davacıdan satın alması gereken ürün miktarının yıllar itibariyle eksik alınmasından dolayı sözleşmeye göre ödenmesi gereken cezai şart miktarının 282.121,37 TL olarak belirlenmiş ise de bu tutarın ödenmesi durumunda davalı şirketin ekonomik mahvına sebep olacağından mevcut sermayesine göre davalının ödemesi gereken cezai şart miktarının 100.665,49 TL olacağı, bu bedelin davalının ekonomik mahvına sebep olmayacağı yönünde kanaat bildirilmiştir.
Dosyanın yeniden aynı bilirkişi heyetine tevdi edilerek Yargıtay 19.Hukuk Dairesi’nin 01/03/2016 tarih, 2015/18494 Esas ve 2016/3582 Karar sayılı ilamı ve diğer Yargıtay uygulamaları dikkate alınarak özellikle sözleşmenin kurulduğu tarihten itibaren yıl bazlı olarak dönemlerin ayrıştırılmak sureti ile son yıl itibari ile sözleşmenin devam ettiği aylar dikkate alınarak ayrıntılı ek rapor alınmasına karar verilmiş, sunulan 3.ek raporda; davacının talebine göre davalının alım taahhüdünde bulunduğu ve bu taahhütlerin yıllar itibariyle belirlenen miktarlarda alınmayarak yerine getirilmediği, bundan ötürü davacı tarafından davalıya yerine getirilmeyen alım taahhüdünden ötürü olması gereken cezai şart miktarını yıllar belirtilmek sureti ile 2010 ve 2011 yılları için 01/02/2012 tarihinde …Noterliğinin 01/02/2012 tarih … yevmiye sayılı ihtarname ile 2012 yılına ait alım taahhüdünün ne miktar eksik olduğu konusunda …Noterliğinin 28/01/2013 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarname ile 2013 yılına ait bildirimin Üsküdar 17.Noterliğinin 08/12/2014 tarih 34209 yevmiye sayılı ihtarname ile davalıya ihtar ettiği, hesaplamış olduğu cezai şart borcuna istinaden davalıya ait elinde bulunan 120.000,00 TL bedelli teminat mektubunu nakde çevirerek davalının borcundan mahsup ettiğini keşide ettiği …Noterliğinin 31/12/2014 tarih ve… yevmiye sayılı ihtarname ile davalıya bildirdiği, bu duruma göre Yargıtay …Hukuk Dairesinin kararındaki şartları davacının gönderilen ihtarnameler ile yerine getirdiği, davacının yıllar itibariyle satamadığı ürün nedeniyle talep etmesi gereken cezai şartın aşağıdaki tablodaki gibi olduğu,
2010 yılı 438m3 = 370 ton x 50.000 USD =
18.500,00 USD
2011 yılı 474m3 = 400 ton x 50.000 USD =
20.000,00 USD
2012 yılı 505m3 = 427 ton x 50.000 USD =
21.350,00 USD
2013 yılı 547m3 = 462 ton x 50.000 USD =
23.100,00 USD
2014 yılı 818m3 = 691 ton x 50.000 USD =
34.550,00 USD
TOPLAM =
117.500,00 USD Bu miktar cezai şart tahsil edilmesinin davalının öz varlık yapısına göre ekonomik mahvına sebep olduğu, bu nedenle talep edilemeyeceği, talep edilebilecek bedelin 100.665,49 TL olacağı, davacının cezai şarta istinaden davalıdan almış olduğu 120.000,00 TL tutarındaki teminat mektubunu nakde çevirmiş olmasından dolayı cezai şarta istinaden talep ettiği bedeli tahsil etmiş olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, taraflar arasındaki sözleşme, aldırılan bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirket ile davalı şirket arasında 16/11/2009 tarihlinde “Akaryakıt İstasyonu Bayilik Sözleşmesi”nin imzalandığı, sözleşmeye göre davalı şirketin sahibi olduğu taşınmaz üzerindeki akaryakıt istasyonunda davacının üretimi olan petrol mahsullerini evsafını değiştirmeden satmayı, bulundurmayı, teşhir etmeyi, başka şahıs veya şirketin petrol mahsullerini hiçbir şekilde satmamayı, bulundurmamayı, teşhir etmemeyi ve reklamını yapmamayı kabul ve taahhüt ettiği, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesinin 7.maddesine göre “Bayi adayı, işleticiliğinde bulunan …adresinde kain ve tapunun Yalova İli, …Mahallesi 33ü-IVd Pafta, 1 parselde kayıtlı 6.640 m2 yüz ölçümlü kayıtlı taşınmaz üzerinde kurulu bulunan akaryakıt istasyonu için her sene için ayrı ayrı en az 1.500.00 m3 beyaz akaryakıt türü ürünleri ile 1 ton madeni yağ satın alacağını ve bu taahhüdünü akaryakıt istasyonu işletme sözleşmesinde de aynen tekrar edeceğini kabul ve taahhüt eder. Yapmış olduğu taahhütlerini yerine getirmez ise akaryakıtta ton başına 50 USD, madeni yağda 300.000 USD cezai şart ödemeyi kabul ve taahhüt eder.” hükmünün mevcut olduğu, sözleşmenin bu hükmüne göre davalının taahhüt ettiği ürünleri satın almaması durumunda cezai şart ödemeyi açıkça kabul ettiği görülmüştür. Tarafların özgür iradesi ile imzaladıkları bu sözleşme her iki tarafı bağlamaktadır. Davalının sözlemeye göre alım taahhüdünde bulunduğu, ancak bu taahhütlerin yıllar itibariyle belirlenen miktarlarda alınmayarak yerine getirilmediği, bu nedenle davacı tarafından davalıya ihtarnameler ile bildirimde bulunulduğu görülmüştür. Yerleşik Yargıtay uygulamaları dikkate alındığında davacı … şirketinin bayi ile arasında yapmış olduğu sözleşmede belirtilen eksik ürün alım taahhüdünü ihlali halinde her bir sözleşme yılı sonunda bayiyi alım taahhüdüne aykırı davrandığı hususunda ihtarname çekerek uyarması ve haklarını saklı tutması halinde sözleşme sonunda dahi eksik ürün alım taahhüdünü isteyebileceği, davacı şirketin de sözleşmenin ifası başladıktan sonra her yıl sonunda davalıya çekmiş olduğu ihtarnameler ile eksik ürün alımında bulunduğunu belirttiği ve haklarını saklı tuttuğu, bu nedenle davalının davacıya cezai şart ödeme yükümlülüğünde olduğu, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesine göre davacının davalıdan 117.500 USD cezai şart isteminde bulunabileceği, cezai şartın TL değerinin 282.121,37 TL olarak belirlendiği, davacı tarafça davalının teminat mektuplarının paraya çevrildiği ve bu teminat mektuplarından 120.000,00 TL’nin cezai şart alacağına mahsuben tahsil edildiği, davacı tarafça yapılan bu tahsilat düşüldüğünde davacının davalıdan 162.121,37 TL daha eksik ürün alımına bağlı cezai şart isteyebileceği, ancak bu şekildeki bir cezai şartın davalının ekonomik olarak mahvına sebep olabileceği, davalının ödeyebileceği cezai şart bedelinin bilirkişiler tarafından 100.665,49 TL olacağının hesap edildiği, davacı tarafça ise dava dilekçesinde 10.000,00 TL cezai şart isteminde bulunduğu, davasını da ıslah ile arttırmadığı, bu itibarla davacının talep edebileceği cezai şart miktarı ile talep ettiği cezai şart miktarı gözönüne alındığında, davacının talep ettiği cezai şartta hakkaniyet indirimi yapılmasına gerek bulunmadığı anlaşıldığından asıl dava yönünden davacının davasının kabulü ile 10.000,00 TL cezai şart alacağının dava tarihi olan 12/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, birleşen dava yönünden ise birleşen dosya davacısı … Ltd.Şti’nin davalı … AŞ’ne cezai şart bedeli ile borçlu olmadığının tespiti ile nakde çevrilen 120.000,00 TL’nin istirdadına karar verilmesi talep edilmiştir. Davacı … Şirketi tarafından taraflar arasında imzalanan 16/11/2009 tarihli “Akaryakıt İstasyonu Bayilik Sözleşmesi” gereği alım taahhüdünde bulunduğu ve sözleşmeye göre satın almayı taahhüt ettiği miktarda akaryakıtı satın almadığı, imzalanan sözleşmenin 7.maddesi ile de cezai şart ödemeyi kabul ettiği anlaşıldığından davacının davalı … AŞ’ne cezai şart bedeli ile borçlu olduğu, bu nedenle nakde çevrilen teminat mektubunun iadesi şartlarının oluşmadığı anlaşılmakla, birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl davada davacının davasının KABULÜ ile, 10.000,00 TL cezai şart alacağının dava tarihi olan 12/01/2015 tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Birleşen İstanbul 15. ATM’nin 2015/465 Esas sayılı dava dosyasında davacının davasının REDDİNE,
3-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 683,10 TL nispi karar harcından, peşin alınan 170,78 TL’nin mahsubu ile bakiye 512,32 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 170,78 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 2.180,00 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.000,00 TL bilirkişi ücreti ve 254,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 2.254,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
Birleşen İstanbul 15.ATM’nin 2015/465 Esas sayılı dosyası yönünden;
7-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL maktu karar harcının, peşin alınan 6.889,07 TL’den mahsubu ile bakiye 6.853,17 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacılara iadesine,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …