Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/252 E. 2018/1203 K. 08.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/252
KARAR NO : 2018/1203
DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ: 05/03/2014
KARAR TARİHİ: 08/11/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili ile davalı arasında 16/11/2011 tarihli … Sistemi anlaşmasının imzalandığını, bu anlaşmanın konusunun müşteriye doğrudan veya bayiler vasıtasıyla taşıtmatik hizmeti verilmesi ile davacının … den taşıtmatik yoluyla satın aldığı motorin ve benzin ile hizmetlerin bedellerinin BP’ye ödemesi olduğunu, aynı anlaşmaya göre davacının yakıtlarını davalı firmadan alacağını ve faturaları her ayın 10-20 ve son günü kesilerek davacı tarafından ödeneceğini, bunun karşılığında ise fatura edilecek akaryakıt bedelinden, alım yapan ildeki KDV dahil pompa tavan satış fiyatı üzerinden %7 oranında iskonto yapılacağını, taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olarak uygulamanın 2013 Ağustos ayına kadar ihtilafsız olarak sürdüğünü ancak 05/09/2013 tarihinde davacının eline ulaşan 31/08/2013 tarih ve … nolu 35.343,19 TL tutarındaki faturadan müvekkilinin bilgisi dışında başka yabancı bir aracın yakıt aldığının anlaşıldığı, müvekkilinin 05/08/2013 tarihinde davalıya itiraz ettiğini ve davacı firmanın kullanımı olmayan 24.000,00 TL nin çekilmemesini talep ettiğini ancak davalı şirketin davacının itirazlarını göz ardı ederek söz konusu bedeli doğrudan borçlanma hesabından çekerek tahsil ettiğini belirterek, haksız olarak çekilen 24.175,00 TL nin ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki sözleşme uyarınca davanın yetkisiz mahkemede açıldığını, İstanbul Mahkemelerinin yetkili kılındığını, HMK nın 17.md uyarınca davanın bu mahkemede açılmasının zorunlu olduğunu,
esasa ilişkin olarak da; dava konusu edilen plakanın sisteme tanımlanmış olması akabinde sistemin açılmasıyla araca akaryakıt doldurulduğunu, sistemin çalışmaması durumunda söz konusu 16/11/2013 tarihli BP taşıtmatik sistemi anlaşmasına göre müvekkili şirketin ek bir form doldurma yükümlülüğünün olmadığını belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; tarafların bildirdiği deliller celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, Kimya Yüksek Mühendisi Petrol Uzmanı …, Y. Doç. Dr. …, Doç. Dr. …’den alınan 24/02/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava konusu olayın vuku bulduğu istasyonda iddiaya göre taşıt tanıma sistemine tanımlı olamayan araca sistem asla yakıt vermediği ve sisteme araçlar tanıtılırken kimlik bilgileri girildiği, bu bilgiler itibariyle de bir otomobilin deposunun ne kadar yakıt alacağı ortalama belli olduğu, bu sistemde keyfiyetin tanımlanması gerektiği, bahsi geçen konuda sistemin normal şartlarda hata yapmasının mümkün olmadığı, davalı yanın savunmasında beyan ettiği iddiasına bakıldığında, Administrator(yönetici) ekranında tanımlama yapılırken aracın bu önemli bilgileri sistem yöneticisi tarafından girilmesi gerektiği, eğer aracın plakası ,cmsi,….gibi bilgilerinde hata olup da sistemde tanımlı olmayan araca yada farklı şekilde meşru olmayan yollarla sisteme araç tanıtılmışsa, bu konuda sistemi kuran ve kural koyucu taraf; yani BP taşıtmatik sistemi, ezcümle, davalı yan sorumlu olduğu, teknik anlatıma göre, dosya mündericatı itibariyle davacı yanın istemi gibi hüküm kurulması koşullarının bulunduğu, mahkemece ayrıca muhasebesel inceleme yaptırmakta muhtar olduğu, davacı istemi yönünde hüküm kurulacak olursa, davacının dava ikame anından itibaren ayrıca kısa vadeli avans faizi oranında faiz isteminde de bulunabileceği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(3)Yapılan ödemeye ilişkin davacının davalıdan hangi miktarda alacaklı olduğunun tespiti yönünde mali müşavir …’e tevdi edilmiş, tanzim olunan 09/04/2018 tarihli raporda; taraflar arasında Taşıtmatik Sözleşmesi yapıldığı, davacı ile davalının 2011 yılından itibaren sözleşme kapsamında çalıştıkları, davacı ile davalı arasında ihtilaf konusunun davalı … A.Ş. tarafından 31/08/2013 tarihinde düzenlenen 274678 numaralı 35.343,19 TL tutarlı faturadan kaynaklandığı, davalı tarafından düzenlenen faturanın 24.175,55 TL’lik kısmının davacı … tarafından kendilerine ait olmayan bir araca yüklenen mazottan kaynaklandığı nedeni ile kabul etmediği hususu olduğu, davacı taraf dava konusu faturanın kendilerine ulaşmasından sonra kendi araçları dışında başka araca yükleme yapıldığının, fatura bedelinin hesaplarından tahsil edilmemesi gerektiğini davalı tarafa bildirdikleri, davalı tarafından fatura karşılığı tutarın davacı firma hesaplarından çekildiği, davacı tarafından davalı firmaya 24.175,55 TL tutarlı fatura düzenlendiği, davacı tarafından bu tutarlı alacak için takip başlatıldığı, mahkemenizde görülen dosyada dava konusu taşıtmatik cihazları hakkında bilirkişi raporu düzenlendiği, bilirkişi raporunda özetle “davacı yanın istemi gibi hüküm kurulması koşullarının bulunduğu” tespit edildiği, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporu sonrasında davacı tarafından davalı firmaya yapılan fazla bir ödeme olup olmadığı konusunda rapor tanzim edilmesine karar verildiği, davacı firmaya ait … plakalı … aracının aynı gün aynı saat aralığında üst üste alımlar yaptığı, alım yapılan plakanın aynı olduğu fakat kilometrelerin farklılık gösterdiği, dosyaya ibraz edilen 31/08/2013 tarihli fatura ve fatura eki yakıt alımına ilişkin raporun incelenmesinde; 24.175,55 TL’ lik kısmının davacı şirkete ait araca alınmasının mümkün görülmediği, davacı firmanın dava konusu dönemde davalı tarafından düzenlenen fatura ile 24.175,55 TL’lik fazla bedel tahsil etmiş olacağı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; sözleşmeden kaynaklı alacak davasıdır.
Taraflar arasında davalı firmanın geliştirdiği sistem dahilinde “taşıtmatik” adı verilen 16/11/2016 tarihli sözleşmenin imzalandığı sabittir.
Teknik açıdan yapılan bilirkişi değerlendirmesine göre söz konusu sistemin özelliklerinden bahsedilmektedir. Söz konusu özellikli uygulama sayesinde taşıtmatik bünyesine alınan ve tanımlanan araçlar davalı şirket istasyonlarında akaryakıt ikmali yaparken herhangi bir ödeme yapılmasına gerek olmaksızın alım yapabilecektir. Ancak somut olayda davacı tarafından sisteme tanımlanmamış yabancı bir aracın kendi taşıtmatik sistemine dahil olarak akaryakıt alımı yaptığı ve mali inceleme neticesinde anlaşılacağı üzere uyuşmazlığın davalı tarafça taşıtmatik sistemi dahilinde yapılan alımlar neticesinde tanzim olunan 35.343,19 TL’lik faturadan kaynaklı olup 24.175,55 TL’lik kısmın davacı şirkete ait araca alınmasının mümkün görülmediği, davacı şirkete ait araçların binek otomobil oldukları da dikkate alınarak tek seferde 4.000 TL’lik yakıt yüklemesinin mümkün olamayacağı, bunun yanında akaryakıt alım listesine göre 144,03 TL, 175,55 TL, 167,63 TL ve 30 TL’lik alımların kilometrelerinin birbiri ile uyumlu araçlar için yapıldığı bu kapsamda akaryakıt alım hesap özetinden toplam alındığı tespit olunan 24.692,76 TL’den 517,21 TL’lik miktarın davacı araçlarına mahsus olmak üzere alındığının kabulü gerektiği kalan 24.175,55 TL’lik alımın ise her ne kadar taşıtmatik sistemine dahil edilmiş ise de davacı firma araçları için yüklendiğinin kabul edilemeyeceği, keza teknik rapor dahilinde de dosyaya sunulan ve davacının taşıtmatik sistemi içerisine dahil edildiği tespit olunan CD incelemesinde de ağır vasıtalı bir kamyona yükleme yapıldığının gözlemlendiğinin belirtildiği görülmekle davacı tarafından alınmadığı kabul edilen kısma yönelik, davalının sözleşmeden kaynaklı yükümlülüklerine aykırı davrandığının, sisteme tanımlı olmayan araçlara yükleme yapılmış olması nedeniyle sistemi kuran ve işleten taraf olarak tamamen sorumlu tutulması gerektiğinin kabulüyle 24.157,55 TL’nin ihtarname dahilinde temerrüde düşürüldüğü tarih olan 14/10/2013’ten itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU:
(1)Davanın KABULÜ ile;
24.175,00-TL’nin 14/10/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 1.651,39 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 412,85 TL harçtan mahsubu ile bakiye 1.238,53 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
(3)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 2.901,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(4)Davacı tarafından yapılan; 412,85 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet harcı, 25,20 TL başvuru harcı, 1.900,00 TL bilirkişi ücreti, 434,20 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 2.776,05 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”