Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/236 E. 2019/1000 K. 12.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/236
KARAR NO : 2019/1000

DAVA : Alacak (Satım Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 18/03/2014
KARAR TARİHİ : 12/12/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Taraflar arasında imzalanan 01/12/2010 tarihli sözleşmenin müvekkili tarafından feshi üzerine müvekkiline ait … Bankası…Şubesi … nolu hesabından 8.118,73-TL’nin davalı tarafından haksız tahsil edildiğini, davalı şirketin akaryakıt fiyatlarında bir değişiklik olmamasına karşın kâr marjının düşürüldüğünden bahisle fiyatlarda değişiklik yaptığını beyanla 8.118,73-TL’nin 08/12/2013 tarihinden itibaren reeskont faizi ile davalıdan tahsili ile bu sözleşmeye bağlı hesabın kapatılmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında sözleşmenin 19. Maddesindeki yetki sözleşmesine göre yetkili mahkemenin İstanbul Mahkemeleri olduğunu, müvekkili şirketin faaliyet alanı itibariyle regüle bir piyasada faaliyet göstermesi nedeniyle özellikle fiyatlandırma konusunda kamu kurumları tarafından alınan kararlara tabi olduğunu, davacının taraflar arasındaki sözleşmedeki Mücbir Sebepler başlıklı 17. Maddesine atıfta bulunarak Mahkemeyi yanıltmaya çalıştığını, müvekkilinin EPDK’nın yazısı üzerine kâr marjında oluşan anormal değişiklikler nedeniyle değişen piyasa koşullarına bağlı olarak müşterisi olan davacıya sunulan satış koşullarında değişiklik yapma hakkını kullandığını beyanla davanın reddini talep etmiştir.

(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; Davacı şirket tarafından… Satış Departmanına gönderilen 24/10/2013 tarihli… anlaşmasını sona erdirme talebini içerir dilekçe sureti ve bir takım mail yazışmaları, davacı vekilinin cevaba cevap dilekçesi ekinde “EPDK Tarifeler Dairesi Başkanlığının … Ofisine yazmış olduğuyazı – Petrol Ofisince davacıya oluşturulan 31/12/2013 tarihli 8.113,73-TL bedelli fatura -…Ofisi tarafından müşterilerine gönderilen yeni uygulamaya geçildiğine ilişkin yazı suretleri (fotokopi)”, birtakım yevmiye – envanter defterlerinin fotokopileri, Taraflar arasındaki 01/01/2010 – 30/06/2015 tarihleri arasını kapsar “Müşteri İçin Cari Hesap Dökümü”, … A.Ş. Vekilinin 21/02/2018 tarihli müzekkere cevabı ekinde … cihazlarının takılma sökülme işlemlerine dair işlem listesi, davacı vekilinin 30/01/2019 tarihli bilirkişi ek raporuna beyan dilekçesi ekinde… Noterliğinin 07/01/2014 tarihli … Yev. Numaralı ihtarnamesi Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, mali müşavir … – hukukçu … ve akaryakıt sektör uzmanı bilirkişi …’e tevdii edilen dosyada tanzim olunan 20/01/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davaya konu faturanın müşteri sözleşmesine istinaden 22 araç (araç başına 150$) beher çıkarma bedelinden oluştuğunu ve yapılan incelemede cari hesapla ilgili 16/01/2014 tarihinde 8.118,73-TL ‘nin havale olarak ödendiğini, davacının usulüne uygun olarak 2013 yılı ticari defterine işlediği kayıtların kontrol edilmesinde 8.118,73-TL alacaklı olduğunu, sözleşmede kararlaştırılan iskonto oranında tek taraflı olarak değişiklik ve yeni oranı belirleme hakkının olup olmadığı hususunun sayın Mahkemede olduğunu, revize hakkının davacı tarafından kullanılmasının haklı gerekçelerden kaynaklanması durumunda revize edilen yeni oran karşısında davalı tarafın da bu durumun başında tazminat ya da cezai şart sorumluluğu olmaksızın sözleşmenin ifasından vazgeçme hakkının olması gerektiğini, böyle bir hakkın varlığının kabulü halinde ise ilgili faturadan sorumlu tutulamayacağından söz konusu tutarda alacağı olacağı aksi halde herhangi bir alacağının olmadığının kabulünün gerektiğini, davacının icra takip tarihinde alacağına işlenmiş faiziyle birlikte talep etmesine rağmen bu alacağından ötürü borçlunun takip tarihinden önce temerrüde düştüğü tespit edilememesi nedeniyle davacının alacağının varlığına karar verilmesi halinde bu alacağa takip tarihinden itibaren 3095 sayılı kanunun 2/2 md. Göre temerrüt faizi tatbik edilebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(3)Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi dosya yeniden bilirkişi heyetine tevdii edilerek 31/12/2018 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; kök raporun sunulmasından sonra …A.Ş. Tarafından verilen yazıda sisteme giren (montajı yapılan) toplam araç sayısının 22 olduğunun bildirildiği ve sözleşmenin 16. Md’sinde sisteme girmiş araçların daha sonradan yakıt almaması halinde aracın sistemden çıkarıldığı anlamına geleceği ve bu durumda araç başına 150-USD cezai şart talep edebileceğinin kararlaştırıldığını, kök rapordaki değerlendirmelerini değiştirecek mahiyette bir itiraz yada hataya rastlanmaması nedeniyle hukuki takdir Mahkemeye ait olmak üzere davacı yan yararına hüküm kurulması benimsenecek olursa davacının… Noterliğinin 07/01/2014 tarihli .. Yev. Numaralı ihtarının tebliğ şerhini Mahkemeye ibraz etmesi kaydıyla o ihtarın davalıya ulaşma tarihine 3 gün ilave edilerek başlatılacak tarihten itibaren kısa vadeli avans faizi ölçüsünde faiz istenebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.

(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; “Automatıc Müşteri Sözleşmesi” kapsamında haksız olarak tahsil edildiği ifade edilen bedelin iadesi istemine yöneliktir.
Uyuşmazlık; davalı tarafından sözleşme dahilinde davacıya uygulanmakta olan %6’lık indirim iskonto oranının davalı tarafça sözleşmenin 8 ve 14. Maddelerini dayanak gösterilerek revize edilmesinden kaynaklı olarak davacının sözleşmeyi feshinde haklı olup olmadığı ve davalı dağıtım şirketinin feshe istinaden öncesinde yapmış olduğu ve cezai şart tutarı olarak yansıtılan tahsilatın iadesi isteminin yerinde olup olmadığının tespitine yöneliktir.
Sözleşmenin 8. Maddesinde pompa satış fiyatının KDV’siz tutardan %6 iskonto uygulanacağı, davalı dağıtım şirketinin beklenmeyen ekonomik koşullar veya kar marjında oluşan anormal değişiklikleri gerekçe göstererek müşteriye sunulan satış koşullarında tek taraflı değişiklik yapma hakkına sahip olduğu ifade edilmiştir.
Sektörel uygulama bazında bilirkişi tarafından EPDK’nın akaryakıt sektörüne yönelik olarak tavan fiyat uygulaması yetkisini bir kez uygulamış olduğu ifade edilmiştir. Somut olayda davalı dağıtım şirketine tek taraflı değişiklik yapma yetkisinin tanınmış olmakla birlikte bu durumu haklı kılar mahiyette beklenmeyen bir ekonomik durum ya da kar marjında anormal bir değişiklik meydana geldiğine dair bir durumun söz konusu olduğuna yönelik delil sunulmadığı, EPDK tarafından yapılan uygulama neticesinde de indirim oranında yapılacak tek taraflı değişikliğin keyfi olarak uygulanabileceğinin kabulünün mümkün görülmediği, ahde vefa ilkesinin tatbiki asıl olup aksi yöndeki işlemin davalı leyhine aşırı bir yararlanmaya sebebiyet verebileceği, davalı tarafça uygulamaya sokulmak istenilen yeni iskonto oranlamasının sözleşmenin karşı tarafıyla tartışılmadığı müddetçe davacının herhangi bir cezai yaptırıma maruz bırakılmadan sözleşmeyi feshebilme hakkının makul ve kabul edilebilir olduğu, bununla birlikte davacı yanın ödeme yaptıktan yedi gün sonrasında TTK 18 ve 21-(2) maddelerine uygun olarak ihtirazi kayıt bildirimiyle iade istemini gerçekleştirdiği, bu minvalde feshin haksız olmadığı kanaatiyle sözleşmenin 16. Maddesi dahilinde davalı tarafça davacıya uygulanan cezai şartın yerinde bulunmayıp iadesi gerektiği kanaatiyle dava öncesi ihtar kapsamında hesaplanan temerrüt tarihinden itibaren uygulanacak avans faiziyle birlikte 8.118,73 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KABULÜ ile;
8.118,73-TL’nin 18/01/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya verilmesine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 554,59 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 138,65 TL harçtan mahsubu ile bakiye 415,94 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(3)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle uyarınca 2.725,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(4)Davacı tarafından yapılan; 25,20 TL başvuru harcı, 138,65 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet harcı, 1.200,00 TL bilirkişi ücreti, 150,30 TL müzekkere, posta, tebligat masraflarından oluşan toplam 1.517,95 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “