Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/167 E. 2019/144 K. 20.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/167 Esas
KARAR NO : 2019/144
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 06/02/2015
KARAR TARİHİ: 20/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı …Şirketine… nolu poliçe ile sigortalı bulunan … plakalı aracın 21/10/2014 tarihinde Basın Ekspres yolu… önünde müteveffa …’ın kullandığı … plakalı araca çarpması sonucu meydana gelen trafik kazasında davacı…’ın eşi …’ın ağır yaralandığını ve 39 gün yoğun bakımda kaldıktan sonra vefat ettiğini, davalılardan …’in kazaya karışan aracın ruhsat sahibi ve işleteni olduğunu, davalı …’in kazaya neden olan aracın sürücüsü olduğunu, yine davalılar …AŞ’nin aracın mali mesuliyet sigortacısı, davalı … Sigorta AŞ’nin ise ihtiyari mali mesuliyet sigortacısı olduğunu, dava konusu kazaya ve ölüme neden olan sürücü …’in kazada tam kusurlu olduğunu, kazada vefat eden …’ın cenazesinin memleketi Sinop Boyabat Bürüm köyünde defin edildiğini, bu defin için davacı…’ın taşıma giderleri, dini töreni, dini vecibeler ve cenaze yıkaması vb.yapılan dini vecibeler için toplam 2.000,00 TL harcama yaptığını, diğer davacıların …’ın mirasçıları olduğunu, müteveffanın ölmeden önce …Aş’de plastik (enjeksiyon) ustası olarak çalıştığını, bu iş karşılığında aylık 4.000,00 TL ile 5.000,00 TL arasında brüt maaş aldığını, davacı…’ın 41 yaşında, diğer davacılar …’ın 19 yaşında, …’ın 15 yaşında, …’ın ise 8 yaşında olduğunu, müteveffanın ölümü ile davacı eş ve çocukların destekten yoksun kaldığını, davalı … Sigorta’nın poliçesinde ölüm halinde 268.000,00 TL maddi tazminat ödeneceğinin belirtildiğini, yine davalı …Sigorta AŞ’nin kasko poliçesinde ölüm halinde maddi-manevi tazminat toplamı olarak 50.000,00 TL ödeneceğinin belirtildiğini, anılan nedenlerle davalı …AŞ’ye zorunlu mali mesuliyet sigortası ile davalı … Sigorta AŞ’ye kasko sigortası ile sigortalı olan … plakalı aracın neden olduğu kaza sonucu …’ın vefatı nedeniyle davalı …AŞ’nin 268.000,00 TL olan poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere ve davalı …Sigorta AŞ’nin 50.000,00 TL poliçe limiti ile sınırlı olmak üzere şimdilik 100.000,00 TL maddi tazminatın sigorta şirketlerinden dava tarihinden itibaren, davalılar … ve …’den kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı… tarafından yapılan 2.000,00 TL cenaze giderlerinin davalılar … ve …’den dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, davacı eş… için 75.000,00 TL manevi tazminatın, çocuklar …, …ve … için ayrı ayrı 50.000,00 şer TL olmak üzere toplam 225.000,00 TL manevi tazminatın davalı …Sigorta AŞ açısından poliçe limiti 50.000,00 TL ile sınırlı olmak üzere dava tarihinden, davalılar … ve … açısından kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalılardan tahsili ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … Sigorta AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın davalı şirket nezdinde ihtiyari mali sorumluluk sigortası kapsamında sigortalı olduğunu, bu sebeple davalı şirketin sorumluluğunun poliçede belirtilen teminat limiti dolduktan sonra doğduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere davalı şirketin sorumluluğunun poliçede belirlenen teminat bedeli olan 50.000,00 TL’yi geçemeyeceğini, yine davayı kabul anlamına gelmemek üzere öncelikle dosyanın kusur tespiti için Adli Tıp kurumu Trafik İhtisas Dairesine gönderilmesi, sonrasında tazminat hesabı yapılması için aktüerya konusunda uzman bir bilirkişinin görevlendirilmesi gerektiğini, yine özel yasalar gereği SSK, Bağkur ve Emekli Sandığı kurumunun davacılara kaza nedeniyle ödeme yapıp yapmadığının araştırılması gerektiğini, eğer yapılmış ödemeler var ise tazminattan düşülmesi gerektiğini, anılan nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalı …AŞ vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu … plakalı araç için davalı şirket tarafından 19/03/2014-19/03/2015 tarihleri arasında … nolu poliçe ile Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlendiğini, davalı şirketin sorumluluğunun poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, poliçede ölüm/sakatlık halleri için kişi başına teminat limitinin azami 268.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, bu miktarın talep edilebilecek en yüksek miktar olduğunu, davalı şirketin asıl sorumluluğunun gerçek zarar üzerinden belirleneceğini, davalı şirkete bu dosyayla ilgili başvuru yapılmadığını, davalı sigorta şirketinin kusuru oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, bu nedenle dava konusu kazanın meydana gelmesinde sigortalı araç sürücüsünün kusurunun bulunup bulunmadığının ve kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, yine müteveffanın mirasçıları davacılara söz konusu kaza nedeniyle … tarafından ödeme yapılıp yapılmadığının tespiti gerektiğini, ödeme yapılması halinde hesaplanacak olan tazminattan yapılan ödemenin mahsubunun gerektiğini, yine davacıların manevi tazminat ve defin giderleri taleplerinin teminat dışı olduğunu, bu nedenle davalı şirket yönünden bu taleplerin reddi gerektiğini, anılan nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davalılar … ve … cevap dilekçesinde özetle; davalı …’in 21/10/2014 tarihinde Basın Ekspres yolunda aracıyla ilerlerken kendisini bir tankerin sıkıştırması üzerine önündeki … plakalı …’ın kullandığı araca çarptığını ve bu kaza sonrası …’ın vefat ettiğini, davalının karıştığı kaza üzerine Bakırköy…Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası ile ceza davası açıldığını, davalının karıştığı bu kaza nedeniyle …’ın ölümüne neden olduğu için derin elem ve keder duyduğunu, davalının ve yakınlarının muris hastanede yatmakta iken sık sık ailesi ile görüştüğünü ve hastane masrafları ile diğer masrafları ödemeyi teklif ettiklerini, ancak murisin yakınlarından olumlu bir yanıt alamadığını, davacıların tazminat taleplerinin muhatabının diğer davalı sigorta şirketleri olduğunu, ayrıca istenen tazminatın neye göre hesaplandığının belli olmadığını ve talep edilen miktarın fahiş olduğunu, diğer davalı …’in sadece trafik kayıtlarında malik olarak göründüğünü, kazanın meydana gelmesinde herhangi bir alakası ve kusuru olmadığını, oğlu …’in aracı babası …’den habersiz bir arkadaşına gitmek için aldığını, bu nedenle …’in sorumluluğunun bulunmadığını, anılan nedenlerle davanın reddi ile yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, 21/10/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucu davacıların murisi …’ın vefat etmesi sebebi ile davacıların uğramış olduğu destekten yoksun kalma ve manevi tazminatın davalılardan tahsiline yöneliktir.
Davacılar vekili sunmuş olduğu feragat dilekçesi ile davalı …AŞ ile 14/04/2015 tarihinde yapmış oldukları protokol gereğince işbu davalı yönünden davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
Mahkememizce tarafların kusur oranlarının tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak İTÜ Makine Mühendisi Prof.Dr …tayin edilmiş, bilirkişi vermiş olduğu raporu ile davalı sürücü …’in asli ve tamamen (%100 oranında) kusurlu olduğu, müteveffa sürücü …’ın kusursuz olduğu bildirilmiş, Bakırköy…Asliye Ceza Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası celp edilerek dosyanın Adli Tıp Kurumu’na gönderilerek kusur durumunun tespiti bakımından rapor aldırılmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 22/03/2016 tarihli raporu ile sanık sürücü …’in tali derecede kusurlu olduğu, maktul sürücü …’ın kusursuz olduğu, plakası tespit edilemeyen tanker sürücüsünün sonuç üzerinde aslı derecede etken olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bakırköy…Asliye Ceza Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası üzerinden aldırılan Adlı Tıp Kurumu raporu ile mahkememizce aldırılan bilirkişi raporu ve Adli Tıp Kurumu raporları arasında çelişki bulunduğu anlaşıldığından dosyanın yeniden bilirkişi heyetine tevdi edilerek özellikle meydana gelen kazadaki araçlarda oluşan hasar miktarı da dikkate alınarak davalı …’in ceza dosyasındaki anlatımlarımda belirttiği ve olayda etkisi olduğunu ileri sürdüğü tankerin fiziki yapısı, davacıların murisinin kullandığı araçtaki çarpma noktaları ile davalı …’in kullandığı araçtaki çarpma noktaları da dikkate alınmak suret ile tankerin aniden şerit değiştirme ihtimalinin bulunup bulunmadığı hususları da göz önüne alınarak kazanın ne şekilde meydana gelmiş olabileceği hususunda inceleme yapılarak tarafların kusur durumunun tespiti bakımından rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Prof.Dr…., Prof.Dr…. ve Doç.Dr…. tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda; davalı 34 GB plakalı vasıtanın sürücüsü …’in olayda %100 oranında kusurlu olduğu, … plakalı aracın sürücüsü …’ın olayda kusursuz olduğu, somut olayda bahsi geçenlerin dışında herhangi bir kimseye atfı kabil kusur imkanının bulunmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Aldırılan Adli Tıp Kurumu raporları ve bilirkişi raporları ile tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak davacı tarafın talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının ve tazminat miktarının davacılara davalı …AŞ tarafından yapılan ödemenin dava tarihinden sonra yapılmış bir ödeme dikkate alınarak Yargıtay uygulamalarına göre güncelleme yapılmaksızın tespit edilecek zarardan düşüm yapılmak sureti ile davacıların talep edebileceği tazminat miktarının hesaplanması bakımından aktüerya bilirkişisi …’ndan rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan raporda; dava dosyasında alınan en son tarihli heyet kusur raporu ile … plakalı araç sürücüsü davalı …’in olayda %100 kusurlu olduğu, … plakalı araç sürücüsü müteveffa …’ın olayda kusursuz olduğu ve somut olayda bahsi geçenlerin dışında herhangi bir kimseye atfı kabil kusur imkanın bulunmadığı tespit edildiğinden … plakalı araç sürücüsü davalı …’in olaydaki %100 kusur oranı esas alınarak hesaplama yapıldığı, müteveffanın dosyada mübrez SGK Hizmet Döküm Cetvelinin incelenmesi sonucunda; kaza yılı olan 2014 yılının ikinci yarısı (Temmuz-Ekim ayları toplamı) 111 günlük brüt ücretinin toplam 17.974,30 TL olduğu, buna göre müteveffanın 2014 yılının ikinci yarısı için ortalama aylık (30 günlük) brüt ücretinin 4.857,92 TL (30 gün x 17.974,30 TL /111 gün) olduğu ve aynı yıl (2014 yılı ikinci yarısı) ülkemizde uygulanan 1.134,00 TL brüt asgari ücretin 4,284 katı olduğu, buna göre müteveffanın kaza tarihinde elde ettiği ortalama aylık net ücretin de aynı yıl ülkemizde uygulanan net asgari ücretin 4,284 katı düzeyinde olacağı kanaatine varılarak, müteveffanın kaza tarihindeki aylık AGİ’li net ücretinin 3.817,17 TL (891,03 TL net asg.ücr.x4,284 kat) olduğunun kabulü ile hesaplama yapıldığı, Yargıtay’ın yerleşik içtihatlarına göre yetişkin çocukların arada bir ziyareti, her türlü hastalık ve sıkıntılarında yardıma koşmaları, ana ve babalarının desteği sayılmaları için yeterli olduğu, ancak müteveffanın anne-babasının olay tarihi itibari ile sağ olduğunu ispata elverişli vukuatlı nüfus kayıt örneği vb.belgenin işbu rapor tarihi itibari ile dosya içerisinde bulunmadığından müteveffanın anne ve babasına hesaplamada pay ayrılamadığı, davacıların yoksun kaldığı desteğe ilişkin toplam maddi zararının davalı …AŞ tarafından tanzim olunan ZMMS poliçe limitini aştığı, bu nedenle aynı aracın İMMS poliçesini tanzim eden davalı … Sigorta AŞ’nin davacıların zararının ZMMS limitini aşan kısmından İMMS poliçesinde sunduğu teminat limiti ile sınırlı olmak üzere sorumlu olduğu, davacı eş…’ın yoksun kaldığı desteğe ilişkin toplam maddi zararının 463.395,12 TL (davalı ödemesi tenzil edilmesizin) olduğu, davalılardan … ile …’in işbu zararın tamamından, davalı … Sigorta AŞ’nin ise poliçe limiti dahilinde kalan 32.480,96 TL’lik kısmından (davalı ödemesi tenzil edilmeksizin) müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davacı kız …’ın yoksun kaldığı desteğe ilişkin toplam maddi zararının 18.281,99 TL (davalı ödemesi tenzil edilmeksizin) olduğu, davalılardan … ile …’in işbu zararın tamamından, davalı …Sigorta AŞ’nin ise poliçe limiti dahilinde kalan 1.281,45 TL’lik kısmından (davalı ödemesi tenzil edilmeksizin) müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davacı kız …’ın yoksun kaldığı desteğe ilişkin toplam maddi zararının 58.140,26 TL (davalı ödemesi tenzil edilmesizin) olduğu, davalılardan … ile …’in işbu zararın tamamından, davalı Ak Sigorta AŞ’nin ise poliçe limiti dahilinde kalan 4.075,25 TL’lik kısmından (davalı ödemesi tenzil edilmeksizin) müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davacı kız …’ın yoksun kaldığı desteğe ilişkin toplam maddi zararının 173.516,11 TL (davalı ödemesi tenzil edilmesizin) olduğu, davalılardan … ile …’in işbu zararın tamamından, davalı … Sigorta AŞ’nin ise poliçe limiti dahilinde kalan 12.162,34 TL’lik kısmından (davalı ödemesi tenzil edilmeksizin) müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, her ne kadar dosyaya sunulan 14/04/2015 tanzim tarihli sulh protokolü başlıklı belgenin incelenmesi sonucunda davalı …AŞ tarafından davacı tarafa 250.000,00 TL asıl alacak, 900,00 TL masraf ve 20.400,00 TL dava vekalet ücreti kalemleri için toplam 271.300,00 TL ödeme yapıldığı anlaşılmış ise de asıl alacak kalemi için ödenen 250.000,00 TL’nin ne kadarlık kısmının asıl alacak/maddi tazminat kalemi için ödendiğinin ve asıl alacak miktarı/maddi tazminat kalemi için ödenen kısmının hangi davacı için ayrı ayrı ne kadar ödendiğinin belirsiz olması nedeni ile davalı ödemesinin tenzil edilemediği, ancak davalı …AŞ tarafından hangi davacı için ne kadar maddi tazminat ödemesi yapıldığının belirgin olması halinde her bir davacı için hesaplanan toplam zararından yapılan ödemelerin tenzil edilerek bakiye maddi zararlarının tespit edilebileceği hususunda görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Davacılar vekili sunmuş olduğu 22/11/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; davacı… için 75.000,00 TL olan taleplerini 131.000,00 TL arttırarak 206.000,00 TL, davacı … için 2.500,00 TL olan taleplerini 10.500,00 TL arttırarak 13.000,00 TL, davacı … için 5.000,00 TL olan taleplerini 37.000,00 TL arttırarak 42.000,00 TL ve davacı … için 17.500,00 TL olan taleplerini 115.500,00 TL arttırarak 133.000,00 TL olarak ıslah ettiklerini, bu bedellerin davalılar … ve …’den alınarak davacılara verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Bilahare davacılar vekili vermiş olduğu 23/11/2018 tarihli dilekçe ile; davalı … Sigorta AŞ ile 12/11/2018 tarihinde yapmış oldukları protokol gereğince bu davalı yönünden davadan feragat ettiklerini bildirmiştir.
Yapılan yargılama, davacıların iddiaları, davalıların beyanları, ibraz edilen deliller, Bakırköy …Asliye Ceza Mahkemesi’nin… Esas sayılı dosyası, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi raporları, mahkememizce aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacıların murisi …’ın 21/10/2014 tarihinde kullandığı … plakalı araçla seyir halindeyken davalılardan …’in şoförü, …’in maliki ve diğer iki sigorta şirketinin sigortalısı olan … plaka sayılı araçla çarpışması sonucu davacıların murisi …’ın vefat ettiği, Bakırköy …Asliye Ceza Mahkemesi’nin …Esas sayılı dosyasında aldırılan 20/02/2017 tarihli 3 kişilik heyet raporuna göre meydana gelen kazada plakası tespit edilemeyen tankerin kimliği meçhul sürücüsünün asli derecede kusurlu olduğu, sanık sürücü …’in tali derecede kusurlu olduğu, müteveffa sürücü …’ın kusursuz olduğu, aynı mahkemece Adli Tıp Kurumu 2.İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 22/03/2016 tarihli 2788 sayılı adli tıp raporunda; sanık sürücü …’in tali derecede kusurlu olduğu, maktul sürücü …’ın kusursuz olduğu, plakası tespit edilemeyen tanker sürücüsünün asli derecede kusurlu olduğu şeklinde rapor verilmiş, mahkememizce İTÜ Makina Fakültesi Trafik Uzmanı Prof.Dr …’dan aldırılan 19/05/2016 tarihli bilirkişi raporuna göre; davalı sürücü …’in asli ve tamamen %100 oranında kusurlu olduğu, müteveffa sürücü …’ın kusursuz olduğu rapor edilmiş, bunun üzerine mahkememizce gerek Asliye Ceza Mahkemesindeki dosyasında yapılan kusur değerlendirmelerinde oran belirlenmemiş olması, gerekse mahkememizce aldırılan kusur raporu arasında çelişki bulunması sebebi ile Adli Tıp Kurumundan taraflara ait kusur durumunun oran belirlemek suretiyle yeniden tespiti talep edilmiş, Adli Tıp Kurumu …İhtisas Dairesi’nin 19/07/2017 tarihli 7751 sayılı raporunda; her ne kadar Asliye Ceza mahkemesi dosyasına sunulan bilirkişi raporu ve Adli Tıp raporunda davalı sürücü …’in anlatımlarına göre meydana gelen kazada …’in tali kusurlu, …’ın kusursuz, plakası tespit edilemeyen tanker sürücüsünün asli kusurlu olduğunu belirten kusur raporunun oluşa uygun düşmediği, olaya karışan her iki aracın hasar yerleri, çarpma anında aldıkları nihai konumları, trafik kaza tespit tutanağındaki veriler ve Bakırköy 32.Asliye Ceza Mahkemesinde dinlenen tanık …’nın beyanı hep birlikte değerlendirildiğinde, kazanın sürücü …’in sevk ve idaresindeki kamyonet ile olay mahalline geldiğinde seyir halinde olduğu yolun sağ şeridinden önündeki otobüsü geçmek üzere kontrolsüzce orta şeride geçerek idaresindeki kamyonetin ön kesimi ile orta şeritte aynı yönde seyreden … yönetimindeki otomobile arkadan çarpması suretiyle kazanın meydana geldiği, her ne kadar davalı …’in beyanına göre sağındaki orta şeritte seyir halindeki otomobile arkasındaki tankerin selektör yapıp yol istediği, ancak bu aracın yol vermemesi üzerine kendi seyir şeridine yönelen tankere çarpmamak adına kendisinin de sağ şeride geçtiği sırada yol vermeyen … idaresindeki otomobile çarpması ile olayın gerçekleştiği iddia edilmiş ise de; olaya karışan her iki aracın hasar yerleri, çarpma akabinde aldıkları nihai konumları dikkate alındığında oluşun …’in anlattığı şekilde gerçekleşmediği kanaatine varıldığı belirtilmiş ve bu nedenle önceki Adli Tıp raporu ve Bakırköy …Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki bilirkişi raporuna iştirak edilmediği bildirilmiştir. Bakırköy …Asliye Ceza Mahkemesi’nce aldırılan bilirkişi raporu ve Adli Tıp raporu ile mahkememizce …ve Trafik İhtisas Dairesi’nden aldırılan bilirkişi raporlarında kusur oranı noktasında farklılık bulunması sebebi ile dosya bu kez İstanbul Teknik Üniversitesi Makine Mühendisliği ve Trafik Kürsüsü’nden seçilen Şafak Yılmaz, Cevat Erdem İmrak ve Turgut Gülmez’den oluşan 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş ve meydana gelen kazada taraflara ait iddialar, davalı …’in ceza dosyasındaki anlatımlarında belirttiği ve olaya etkisi olduğunu ileri sürdüğü tankerin fiziki yapısı, davacıların murisinin kullandığı araçtaki çarpma noktaları ve davalı …’in kullandığı araçtaki çarpma noktaları da göz önüne alınmak suretiyle, davalı …’in iddiasındaki gibi tankerin aniden şerit değiştirip değiştirmediği hususları da dikkate alınarak, kazanın ne şekilde meydana gelmiş olabileceği ve bu kapsamda taraflara ait kusur durumu hususunda rapor düzenlenmesi istenmiş, İTÜ Kürsüsünden seçilen bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 19/02/2018 tarihli heyet raporunda; davalı yanın sağ şeritte aynı istikamette önde seyir halinde olan müteveffa sürücüyü geçmek isteyen plakası tespit edilemeyen tankerin sola manevra yaparak kendi şeridine girdiği beyanları bulunmakla beraber, bu iddiayı destekleyici dosya kapsamında herhangi bir bilgi, belge, tanık beyanı, kamera kayıtları ve benzeri bulguların bulunmadığı, somut olayda markası, modeli ve dolu veya boş olduğu dahi belirlenemeyen ve sürücüsü tespit edilemeyen önünde yavaş giden bir araç sebebi ile kendisi de yavaşlamak zorunda olan bir tankerin, teknik özelliklerinin aniden şerit değiştirmeye uygun olmadığı, bu kapsamda 19/05/2016 tarihli …tarafından düzenlenen rapora iştirak edildiği, bu nedenle meydana gelen olayda davalı …’in %100 kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Gerek mahkememizce …’dan alınan ilk bilirkişi raporu, Adli Tıp Kurumu Fizik İhtisas Dairesi’nin 19/07/2017 tarihli raporu ve gerekse de mahkememizce alınan 19/02/2018 tarihli…Üniversitesi Trafik Kürsüsü bilirkişilerinden alınan bilirkişi raporlarının birbirini teyit etmesi, mahkememizin vicdani kanaatine göre de meydana gelen olayda taraflara ait araçlarda oluşan hasar noktaları, kaza sonrası araçların durduğu noktalar, trafik kazası tespit tutanağı, dinlenen tanık …’nın beyanları, çarpma noktaları dikkate alındığında; her ne kadar davalı sürücü … tarafından kazanın kendisinin en sol şeritte seyir halindeyken sağındaki orta şeritte seyir halinde olan müteveffa sürücü … sevk ve idaresindeki otomobile arkasındaki tankerin selektör yapıp yol istediği, bu aracın yol vermemesi üzerine kendi seyir şeridine yönelen tankere çarpmamak adına kendisinin de sağ şeride geçtiği sırada, … idaresindeki otomobile çarpması sonucu olayın meydana geldiğini iddia etmiş ise de, gerek trafik kaza tespit tutanağı, gerek kaza sonrası araçların bulunduğu konumlar, gerek araçlardaki çarpma noktaları ve de tankerin fiziki yapısı, büyüklüğü, ebadı dikkate alındığında, müteveffa sürücünün orta şeritte seyrettiği sırada tanker tarafından davalı …’in aracı ile mevcut bulunduğu sol şeride aniden kırması halinde öncelikle tankerin davalı …’in aracına çarpması gerektiği, yani sağ şeritte bulunan tankerin sol şeride direksiyon kırması halinde tankerin sol tarafı ile …’e ait aracın sağ tarafının çarpışması gerektiği, orta şeritte seyreden tankerin sol şeride kırıp, sol şeritte bulunan …’e ait araca çarpmadan tankerin ebadı ve büyüklüğü gözönüne alındığında, en sola geçip (ki bizzat davalı beyanına göre müteveffa … orta şeritte, kendisi ise en sol şerittedir.) sol şeritte hem davalı aracı, hemde olayda var olduğu iddia edilen tankerin aynı şeride sığma ihtimalinin mümkün olmadığı, en azından birbirlerine sürtmeden yada çarpmadan ikisinin aynı şeridi paylaşıp davalı …’in buradan orta şeride geçme ihtimalinin bulunmadığı, bu itibarla davalı …’in soyut iddiası dışında trafik tespit tutanağı, tanık … beyanı da gözönüne alındığında davalı tarafından iddia edilen tankerin olayda bulunup bulunmadığı hususunun tanık beyanı, kamera kaydı, görüntü vs.gibi belgelerle desteklenmediği, yine araçlara ait çarpma noktaları, araçların bulunduğu konumlar dikkate alındığında, davalı …’in olaydaki yönetimindeki araçta seyir halindeyken dikkatsiz ve tedbirsiz davranışı ile orta şeritte seyreden müteveffa …’a ait aracın sol arka ve sol arka yanından çarpmak suretiyle kazaya sebebiyet verdiği ve olayda %100 kusurlu olduğu kanaatine ulaşılmış ve bu doğrultuda düzenlenen raporlara itibar edilmiştir.
Taraflara ait kusur oranı tespit edildikten sonra davacıların talep edebileceği destekten yoksun kalma tazminatının miktarının hesaplanması yönünden dosya aktüerya bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen bilirkişi raporuna göre de eş…’ın yoksun kaldığı desteğe ilişkin toplam maddi zararının 463.495,12 TL olduğu, davacı …’ın yoksun kaldığı desteğe ilişkin toplam maddi zararının 18.281,98 TL olduğu, davacı …’ın yoksun kaldığı desteğe ilişkin toplam maddi zararının 58.140,26 TL olduğu ve davacı …’ın yoksun kaldığı desteğe ilişkin toplam maddi zararının 173.516,11 TL olduğu tespit edilmiştir.
Yargılama aşamasında davalılardan …ile …igorta tarafından poliçe limiti kapsamında kalan 268.000,00 TL ile 50.000,00 TL davacılara ödenmiş, bu ödeme doğrultusunda taraflar arasında sulh sağlanmış ve davacılar bu iki davalı yönünden poliçe limitleri dahilinde feragat edilmiştir. Yine sulh sözleşmesi kapsamında poliçe limiti içerisinde bulunan tüm ödeme taraflarca mutabık kalınarak ödenmiş, bu hususta…Sigortaya her bir davacıya ne kadar ödeme yapıldığı hususu sorulmuş, verilen cevabi yazıda … adına 3.772,37 TL,… adına ise 246.227,63 TL (diğer davacılara velayeten) ödeme yapıldığı bildirilmiştir. Davacı tarafa yapılan ödemelerin ne kadarının hangi davacı için kabul edildiği hususunda beyan sunması için süre verilmiş, davacı tarafça sunulan dilekçe ile… için bilirkişi raporunda hesaplanan miktarının 463.395,12 TL olduğu, …tarafından bu davacı için yapılan ödemenin 222.538,83 TL olduğu, … Sigorta tarafından yapılan ödemenin 32.480,96 TL olduğu, toplam yapılan ödemenin 255.019,79 TL olduğu, ilk dava başlangıcında 75.000,00 TL talep ettikleri ve davayı 131.000,00 TL ıslah ederek son taleplerinin 206.000,00 TL olduğunu belirtmiş ve talep etmiş, bilirkişi raporu ile tespit edilen zarar miktarı 463.395,12 TL olduğu, …tarafından ve … Sigorta tarafından yapılan toplam ödemenin 255.019,79 TL olduğu, kalan bakiye maddi zararın 208.375,33 TL olduğu, bu kapsamda davacı… için bakiye zararın taleple bağlı kalınarak 206.000,00 TL olarak kaza tarihi olan 21/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı Murteza sel ve …’den tahsilde mükerrer olmamak şartıyla tahsiline karar vermek gerekmiştir. Davacı … için bilirkişi raporunda hesaplanan tazminat miktarının 173.516,11 TL olduğu, …tarafından yapılan toplam ödeme içinde bu davacıya düşen miktarın 29.274,30 TL olduğu, …sigorta tarafından yapılan ödemeden ise davacıya düşen kısmın 12.162,34 TL olduğu, her iki sigorta şirketi tarafından yapılan toplam ödemenin 41.436,64 TL olduğu, 17.500,00 TL’nin davacı tarafça ilk dava dilekçesinde talep edildiği, ıslah ile birlikte son talebinin 133.00,00 TL olduğu, toplam talep edilen 173.516,11 TL’den her iki sigorta şirketi tarafından ödenen toplam miktar düşüldüğünde davacının talep edebileceği miktarın 133.000,00 TL olduğu anlaşılmakla, bu miktarın kaza tarihi olan 21/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’den tahsilde mükerrer olmamak şartıyla tahsiline karar vermek gerekmiştir, yine davacı … yönünden bilirkişi raporunda hesaplanan miktarın 58.140,26 TL olduğu, …tarafından yapılan ödemenin 12.154,80 TL olduğu, … Sigorta tarafından yapılan ödemenin 4.075,25 TL olduğu, ıslah ile arttırılan son talebin 42.000,00 TL olduğu, toplam hesaplanan tazminat miktarından yapılan ödemeler düşüldükten sonra davacının son talebi olan 42.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 21/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’den tahsilde mükerrer olmamak şartıyla tahsiline karar vermek gerekmiş davacı … yönünden bilirkişi raporunda hesaplanan toplam miktarın 18.281,99 TL olduğu, …tarafından yapılan ödemenin 4.032,08 TL olduğu, … Sigorta tarafından yapılan ödemenin 281,45 TL olduğu, ıslah ile arttırılan miktarın 10.500,00 TL olduğu, toplam ödemeler düşüldüğünde davacının talep edebileceği miktarın 13.000,00 TL olduğu anlaşılmakla, 13.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 21/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … ve …’den tahsilde mükerrer olmamak şartıyla tahsiline karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir. (her iki sigorta tarafından yapılan toplam ödeme miktarları içinde her bir davacı için ödenen miktarlar ayrı ayrı belirtilmemiş olduğundan ve toplam yapılan ödeme miktarı ile tüm davacılardaki oluşan toplam zarar miktarından toplam yapılan ödeme miktarları düşüldüğünde, davacılar tarafından yapılan ıslahta mahkememizce hesaplanan rakamlar arasında 10-20 TL gibi farklılıklar tespit edilmiş ise de; toplam istenilen rakam aynı olduğundan ıslah dilekçeleri doğrultusunda tam kabul kararı verilmiştir.)
Davacı… tarafından 2.000,00 TL’lik defin ve cenaze gideri talep edilmiştir. Her ne kadar davacı tarafından defin ve cenaze gideri ile ilgili dosyaya somut bir belge sunulmamış ise de; Türk örf ve adetleri gereği cenazede kur’an okutulması, cenazeye gelen misafirlerin ağırlanması, bu kapsamda cenazeye gelen misafirlere yemek, kahve ikramı, cenazeye gelen misafirleri mezarlığa taşımak için araç tutma vs.gibi masraf kalemlerinin olduğu, bu kalemlerin genellikle fatura ve belgeye bağlanamayacak giderlerden bulunduğu, bir an için yemek yada araç giderleri gibi giderlerin faturaya bağlanabileceği düşünülse bile cenazenin bulunduğu bir evdeki halet-i ruhiye dikkate alındığında genellikle bu şekilde bir belge almanın da mümkün olmadığı, ancak davacı tarafça talep edilen 2.000,00 TL’lik masraf kaleminin de mahkememizce ölçülü ve istenebilir nitelikte olduğu değerlendirildiğinden davacı… tarafından açılan cenaze ve defin gideri masrafı olan 2.000,00 TL’nin davalılar … ve …’den dava tarihi olan 06/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilde mükerrer olmamak şartı ile müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiştir. Yine davacı… tarafından açılan manevi tazminattan davacının eşini kaybetmesi, manevi tazminatın hukuki niteliği, bu kapsamda zenginleşmeye meydan vermemesi ve fakat aynı zamanda davacıdaki manevi zararı giderecek nitelikte olması gözönünde tutularak davacı lehine 40.000,00 TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiştir. Yine davacılar …, … ve …’ın da meydana gelen olayda babalarını kaybetmeleri sebebiyle duydukları acının giderilmesi bakımından manevi tazminatın hukuki niteliği, zenginleşme aracı olmaması, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, davacıların duyduğu elem’i gidermek bakımından her bir davacı için 25.000,00 şer TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacıların davasının KISMEN KABUL/KISMEN REDDİ ve kısmen konusuz kaldığından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
A) Tüm davacılar tarafından davalılar …A.Ş ve … Sigorta A.Ş aleyhine açılan davada dava konusuz kaldığından her bir davacı tarafından her bir davalıya açılan dava yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
B) Davacılar tarafından davalılar … ve … hakkında açılan davanın, açılan maddi tazminat davasının ıslahla birlikte yapılan artırım da dikkate alınarak KABULÜ ile,
a)… için 206.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 21/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den tahsilde mükerrer olmamak şartı ile müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b) Davacı … için 133.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 21/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den tahsilde mükerrer olmamak şartı ile müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
c) … için 42.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 21/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den tahsilde mükerrer olmamak şartı ile müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
d) … için 13.000,00 TL’nin kaza tarihi olan 21/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’den tahsilde mükerrer olmamak şartı ile müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
C) Davacı Gülay Ünal Yılmaz tarafından açılan cenaze ve defin gideri için talep edilen 2.000,00 TL cenaze giderinin davalılardan … ve …’den dava tarihi olan 06/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsilde mükerrer olmamak şartı ile müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
D)
a) Davacı… tarafından açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 40.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b) Kalan kısımlar yönünden davacının davasının REDDİNE,
E)
a) Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 25.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b) Kalan kısımlar yönünden davacının davasının REDDİNE,
F)
a) Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 25.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b) Kalan kısımlar yönünden davacının davasının REDDİNE,
G)
a) Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile, 25.000,00 TL manevi tazminatın davalılar … ve …’den tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b) Kalan kısımlar yönünden davacının davasının REDDİNE,
2-Maddi Tazminat Yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 26.914,14 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 1.151,03 TL + ıslah harcı 1.004,15 TL toplamı 2.155,18 TL’nin mahsubu ile bakiye 24.758,96 TL’nin davalılar … ve …’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Manevi Tazminat Yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının davalılar … ve …’den tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacılar tarafından yatırılan 2.155,18 TL harcın davalılar … ve …’den alınarak davacılara verilmesine,
5-Maddi Tazminat Yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 29.590,00 TL ücreti vekaletin davalılar … ve …’den alınarak davacılara verilmesine,
6-Manevi Tazminat Yönünden;
a) Davacı… için; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 4.750,00 TL ücreti vekaletin davalılar … ve …’den alınarak bu davacıya verilmesine,
b) Davacı … için; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 3.000,00 TL ücreti vekaletin davalılar … ve …’den alınarak bu davacıya verilmesine,
c) Davacı … için; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 3.000,00 TL ücreti vekaletin davalılar … ve …’den alınarak bu davacıya verilmesine,
d) Davacı … için; Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 3.000,00 TL ücreti vekaletin davalılar … ve …’den alınarak bu davacıya verilmesine,
7-Davacılar tarafından yapılan toplam 3.745,00 TL yargılama giderinin davalılar … ve …’den alınıp davacılara verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, davacılar vekilinin yüzüne karşı davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”