Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/164 E. 2018/438 K. 03.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2015/164
KARAR NO : 2018/438
DAVA : Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/02/2015
KARAR TARİHİ : 03/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; davacıların …nin mudilleri olduklarını, mudil davacıların paralarını geri çekmek istediklerinde … A.Ş.nin ödeme güçlüğü içerisinde kaldığı gerekçesiyle ödeme yapamadığını, … A.Ş.nin davacıları aldatarak … batırıldığını, tasfiye sürecinde olduğunu, iflas masasına başvurduklarında bu parayı geri alma şanslarının olmadığını belirterek kurmuş oldukları yeni yan şirketler ile nakil anlaşması yaparlarsa taksitler halinde bu ödemeleri alacaklarını söylediklerini, paranızı başka türlü geri alamazsınız tehditi ile davacıların sözleşmeyi imzalamak zorunda kaldıklarını, tarafların 06/12/2010 tarihinde temlik sözleşmesi adı altında esasen Borçlar Kanunu anlamında borcun nakli anlaşması yaptıklarını, bu anlaşmaya göre asıl borçlu … A.Ş. nin davacılara olan borcunu … A.Ş. ye naklettiğini, sözleşmeye göre nakil alan …’in ise vaad edilen taksitler ile bu borcu ödeyeceğini, ancak 06/12/2010 tarihli sözleşmenin muvazalı işlem olduğu kanaatinde olduklarını, zira bu sözleşmenin yapılmasındaki amacın borç ödemek olmayıp, hile ile alacaklıları paralarını geri alacakları fikrine inandırıp holdingi borçlarını ödemiş gibi gösterip temize çıkarmak ve Bankacılık Düzeneleme ve Denetleme Kurumu’ndan tekrar bankacılık izni alıp satışa çıkarmak olduğunu, …nun amacına ulaşarak kendi adını temiza çıkardığını, borçlarını kurmuş olduğu yan şirketler üzerine aktardığını, ancak bu şirketlerin davacılar dahil alacaklılara ödeme yapmadıklarını, henüz tümü muaccel olmasada bu borcun 65 taksit halinde ödeneceğinin kararlaştırıldığını ancak karşı tarafın bu vaadini yerine getirmediğini, bu nedenlerle davanın kabulü ile 28/04/2012 vade tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 750 Euro (2.060 TL) miktarındaki 1 aylık taksit alacağının ödenmesine karar vreilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı…vekili cevap dilekçesinde özetle; huzurdaki davada davacı yan tacir olmadığı gibi uyuşmazlığında tarafların ticari işletmeleriyle ilgili olmadığını, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemeleri olduğunu, davalı şirketin yerleşim yeri … adresi olup yetkili mahkemenin Bakırköy Mahkemeleri olduğunu, davanın dayanağı olan sözleşmenin taraflarının temlik alan sıfatıyla …A.Ş., muhatap sıfatıyla da davacılar olduğunu, davalı … A.Ş.nin sözleşmenin tarafı olmadığını, davalı şirkete husumet yöneltilmesinin hukuken mümkün olmadığını, bir an için sözleşmenin geçersiz olduğu kabul edilse dahi, davacının kesinleşmiş muaccel bir alacağı bulunmadığından tasfiye sonuçlanmadan alacak talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacının diğer davalıya devir ve temlik etmiş olduğu alacağın Kar ve Zarara Katılım Hesabı olup bu hesabın hesap sahiplerine hesabın kar ettiği dönemde kara, zarar ettiği dönemde de zarara katılma borcunu/hakkını yükleyen bir sözleşme olduğunu, muhtelif Yargıtay içtihatlarında da belirtildiği üzere Kar ve Zarar Hesabı sahiplerine tasfiye sürecinde alacak isabet edip etmeyeceği ve edecekse bu alacağın miktarının ancak tasfiye sonunda belli olacağını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 25/10/2017 tarihli raporda; dosyada mübrez belgelerden davacıların …A.Ş.nezdindeki hesabının 28/01/2011 tarihinde temlik sözleşmesi ile kapatıldığı, davacıların davalı Tasfiye Halinde … A.Ş. nezdinde bir alacağıda bulunmadığından temlik sözleşmesi nedeni ile bu davalıya husumet yöneltilemeyeceği, zaten 06/12/2010 tarihli Temlik ve İbra Sözleşmesi başlıklı belgede yer aldığı üzere davacıların Tasfiye Halindeki … A.Ş.ni ibra ettikleri, öte yandan davacılar ile davalı…A.Ş.arasındaki alacağın temliki sözleşmesi madde:4.5 uyarınca, temlik alan davacılara madde 4.3’de belirtilen vadelerde 54.171,91 Euro’yu ödeyeceği, her bir ödemenin birbirinden bağımsız olduğu, ödemelerden birinin gününde yapılmamasının bakiye ödemeleri muaccel kılmayacağı, ancak ardışık 6 taksidin gününde ödenmemesi halinde takip eden 6 aylık ödemenin muaceliyet kespedeceği, somut olayda davacılar tarafından ödenmediği iddia edilen 28/04/2012 tarihli taksidin ve ardışık 6 taksidin yine takip eden 6 taksidin ödenip ödenmediği dolayısıyla muaccel hale gelip gelmediğinin bilinmediği, … A.Ş.nin ticari defter ve kayıtlarının incelenmesi sonucu bu hususun tespit edilmesi halinde davacıların muaccel olan alacaklarını talep edebilecekleri, ancak mezkur hüküm gereği her bir ödeme birbirinden bağımsız olduğu için ilk 10 taksidin ödemesini gerçekleştiren 28/04/2012 tarihli 750 Euro olan 11.taksidi ödemediği iddia edilen …A.Ş.nin bu taksidi ödemediğinin tespiti halinde davacıların 28/04/2012 tarihli taksidin ödenmesini vade tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte talep edebilecekleri belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, davacılar ile davalı …A.Ş. arasında düzenlemiş olan 06/12/2010 tarihli, alacağın temliki sulh ibra ve feragat sözleşmesi ile davacıların … den olan alacağını davalı …’e temlik ettiği, davalının da bu temlik karşılığında belirli vadelerde ödemede bulunmayı taahhüt ettiği, davacıların …nezdindeki hesabının 28/01/2011 tarihinde temlik sözleşmesi ile kapatıldığı, bu nedenle davacıların davalı Tasfiye halinde … A.Ş.nezdinde bir alacağı da bulunmadığından ve sözleşmeye taraf olmadığından bu davalıya husumet yöneltilemeyeceği anlaşılmakla bu davalı yönünden açılan davanın husumetten reddine karar vermek gerekmiş, diğer davalı yönünden davanın erken açılan dava niteliğinde olduğuna yönelik iddialarının dosyaya sunulan ve tacir olan davalının kendi iradesiyle imzaladığı taahhütler dikkate alındığında dinlenemeyeceği, özellikle taraflar arasındaki sözleşme hükümlerinde ihlas finansın tasfiye süreci ile alakalı herhangi bir durumun düzenlenmediği, davalının tasfiye halinde olan şirketten olan alacakları temlik alarak ödeme taahhüt ettikten sonra tasfiye sürecinin tamamlanmadığı ve alacağın muaccel olmadığına yönelik iddialarının hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu, davalı …’in verilen kesin süreye rağmen ticari defterlerini ibraz etmediği, muaccel olmuş taksitleri ödemiş olduğu yönünde dosyaya herhangi bir delil ibraz etmediği anlaşılmakla davanın bu davalı yönünden kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın davalı Tasfiye Halinde … A.Ş. Yönünden REDDİNE,
2-Davanın davalı … A.Ş. Yönünden KABULÜ ile 750,00 EURO’ nun 28/04/2012 tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4a maddesi gereği kamu bankalarının EURO cinsine uyguladığı yıllık en yüksek faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 105,54 TL’ nin davalı…’den alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 1.579,58 TL’ nin davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davacı yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT’ne göre tespit olunan 2.060,00 TL vekalet ücretinin davalı …’den alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı tasfiye halinde … A.Ş. kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT.ne göre tespit olunan 2.060,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tasfiye halinde … A.Ş. ye ödenmesine,
Dair davacı vekili ile davalı Tasfiye Halinde … A.Ş. Vekilinin yüzüne karşı, diğer davalının yokluğunda, miktar yönünden kesin olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸