Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/147 E. 2021/717 K. 28.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2015/147 Esas
KARAR NO:2021/717

DAVA:Tazminat (Ölüm Ve Cis. Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ :03/02/2015
KARAR TARİHİ:28/09/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 13/09/2013 tarihinde dava dışı sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı otobüsün dinlenme tesislerindeki mola bitimi sonrasında yola devam etmek üzere manevra yaparken diğer kaptan …’un muavinlik yaptığı esnada müvekkilinin ayağı otobüsün altında ezilmesi sonucu ağır şekilde zarar gördüğünü, meydana gelen kaza sonrasında zorunlu mali sorumluluk sigorta poliçesi ile sigortalı davalı şirkete müvekkilinin yaşadığı maluliyete sebep olunması nedeniyle ödeme yapılması için başvurma zorunluluğunun hasıl olduğunu, kazadan önce şoför olarak çalışan müvekkilinin trafik kazasının meydana getirdiği olumsuz etkilerden dolayı iş gücü ve kazadan sonra çalışamamasından dolayı da kazanç kaybına uğradığını, ayrıca müvekkilinin maluliyeti bundan sonra yapacağı işleri başkalarına nazaran daha fazla zaman ve emek harcayarak yapmasına neden olacağını, müvekkilin mağduriyetinin giderilmesi amacıyla, izah edilen nedenlerle fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla davalı şirket tarafından müvekkiline ödemekle sorumlu olduğu miktarın şimdilik 1.000,00TL’sinin kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsilini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin karşı taraftan tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Usulüne uygun tebliğe rağmen davalı tarafından dosyaya herhangi bir cevap dilekçesi sunulmadığı görülmüştür.
ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; adli tıp ve bilirkişi raporlarına ilişkin beyan ve itiraz dilekçeleri , … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 29/05/2019 tarihli müzekkere cevabı ekinde … Soruşturma sayılı dosyası (uyaptan), İstanbul Otobüs Sahipleri ve İşletmecileri Esnaf Odasının – İstanbul Şoförler Esnaf Odasının – Tüik Bilgi Dağıtım ve İletişim Daire Başkanlığının – Türkiye Şoförler ve Otomobilciler Federasyonunun – … İlçe Emniyet Müdürlüğünün … Sigortanın vermiş olduğu müzekkere cevapları Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Davacının kusur oranın tespiti amacıyla … Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’na gönderilmiş olup, 21/03/2016 tarihinde düzenlenen raporunda özetle; 1977 doğumlu …’un 13/09/2013 tarihinde geçirmiş olduğu trafik kazasına bağlı arızası, 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII (15a ………. 15) A = %19 x 5/6 = %15.8 E cetveline göre %15.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme geçici iş göremezlik süresinin olay tarihinden itibaren 2 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
(3)Davacının maluliyet oranının tespiti amacıyla … Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu’na gönderilmiş olup, 23/03/2017 tarihinde düzenlenen raporunda özetle; 1977 doğumlu …’un 13/09/2013 tarihinde geçirmiş olduğu araç dışı trafik kazasına bağlı ayak metatarslardan ampütasyon arızasının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XII (13Ba—–20)A%24 x 13/15=%20,8 E cetveline göre %20,2 (yüzde yirmi nokta iki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (geçici iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 2 (iki) aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
(4)Davacının kusur oranın tespiti amacıyla … Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulu’na gönderilmiş olup, 07/06/2018 tarihinde düzenlenen raporunda özetle; 1977 doğumlu …’un 13/09/2013 tarihinde geçirmiş olduğu araç dışı trafik kazasına bağlı ayak metatarslardan ampütasyon arızasının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve “şoför” olduğu belirtilen kişinin meslek grup numarası Grup 41 (kırkbir) kabul olunarak: Gr41 XII(13Ba….20) C %28 x 13/15 = %24.26 E cetveline göre %23.2 (yüzdeyirmiüçnoktaiki) oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme (iş göremezlik) süresinin olay tarihinden itibaren 2 (iki) aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
(5)Davacının kusur oranın tespiti amacıyla … Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiş olup, 31/05/2021 tarihinde düzenlenen raporunda özetle; dava dışı sürücü …’nin kusursuz – davacı yaya …’un ise %100 (yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
(6)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, makine mühendisi bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 27/04/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle;
… Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Soruşturma – … Karar Nolu 10/10/2013 tarihli Kovuşturmaya Yer Olmadığına dair verilen kararın dosya içerisinde yer aldığını, davacı yaya …’un hazırlık evrakı kapsamındaki beyanında Kemalpaşa’da bulunan … Dinleme Tesislerinde mola verildiğini moladan sonra araca doğru yöneldiği sırada yolun sıkıştığını ve otobüsü bulundukları yerden çıkarmak için aracı dışarıdan yönlendirdiğini, aracı diğer şoför olan …’nin kullandığını, araç öne doğru ilerlerken aracın sağ ön tekerleğinin ayağının üzerinden geçtiğini ve kazanın kendi hatasından dolayı olduğunu, dava dışı sürücü …’nin hazırlık evrakı kapsamındaki beyanında … Otobüs Firmasına ait … plaka sayılı otobüste ikinci kaptan olarak görev yaptığını, bahse konu otobüsle 08:00 sıralarında … Dinlenme Tesislerinde ihtiyaç molası verdiklerini, mola bitiminde otobüsü kendisinin kullandığını, otobüsün diğer kaptanı …’un ise kendisine muavinlik yaptığını, …’ın muavinliği bitirdiğini ve tam otobüse bineceği zaman yoldan geçen bir arabadan kaçarken otobüsün sağ ön tekerinin altına soktuğunu, zaten o esnada otobüsün yeni kalktığını ve hemen otobüsü durdurduğunu, …’ı bir taksiye bindirdiğini ve hemen sağlık ocağına götürdüğünü, olayda kastı kusuru bulunmadığını ve olayın tamamen …’ın ani hareket ederek ayağını tekerin altına sokması nedeniyle oluştuğunu beyan ettiği, olayla ilgili bilgisi alınan …’nun hazırlık evrakı kapsamındaki beyanında otobüsün verdiği mola süresi bitiminde otobüs şoförü olarak bildiği … isimli şahsın muavinlik yaparak aracın park ettiği yerden çıkışını sağladığını, … tam da otobüse bineceği zaman …’ın ani bir hareket yapması sonucu ayağını tekerin altına soktuğunu ve otobüs şoförünün hemen otobüsü durdurduğunu beyan ettiği, dava dışı sürücü (… plaka sayılı yolcu otobüsü sürücüsü) …’nin meydana gelen yaralamalı kazada kusursuz – davacı yaya …’un ise %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 49/1.maddesi uyarınca; “Kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür.”
Zarar gören, zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altındadır. Uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hâkim, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirler. Hakim, tazminatın kapsamını ve ödenme biçimini, durumun gereğini ve özellikle kusurun ağırlığını göz önüne alarak belirler. Zarar gören, zararı doğuran fiile razı olmuş veya zararın doğmasında ya da artmasında etkili olmuş yahut tazminat yükümlüsünün durumunu ağırlaştırmış ise hakim, tazminatı indirebilir veya tamamen kaldırabilir. Zarara hafif kusuruyla sebep olan tazminat yükümlüsü, tazminatı ödediğinde yoksulluğa düşecek olur ve hakkaniyet de gerektirirse hâkim, tazminatı indirebilir. Davacının uğradığı haksız fiil neticesinde maruz kalabileceği bedensel zarar aynı yasanın 54.maddesinde sayılmıştır. Bunlar; 1. Tedavi giderleri, 2. Kazanç kaybı, 3. Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıplar, 4.Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıplardır.
Davaya konu olayda davacı TBK’nın haksız fiil hükümlerine göre kazaya karışan aracın sigorta şirketinden maddi tazminat talep ettiği anlaşılmaktadır. KTK 85/son maddesinde, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur” düzenlemesine yer verilmiştir. Davalı sigorta şirketinin zarardan sorumlu tutulabilmesi için kazaya karışan sigortaladığı aracın sürücüsünün kazada kusuru olmalıdır. O halde sigorta şirketinin sorumluluğu, sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında ve poliçe limitiyle sınırlıdır. Zira, kanunun emredici hükmü gereği sigortacı, işletene düşen hukuki sorumluluğu teminat altına aldığına göre, ancak işletenin sorumlu olduğu oranda zarardan sorumlu olacaktır. İşletene hukuken yükletilemeyen zarardan, onun sorumluluğunu teminat altına alan sigortacının sorumlu tutulması da mümkün değildir. Bu bilgiler doğrultusunda somut olayın gerçekleştiği 13/09/2013 tarihinde dava dışı sürücü …’nin sevk ve idaresindeki … plakalı otobüste davacının otobüse gözcülük yapmakta olduğu olayda kusura ilişkin değerlendirme yapılması için dosya mahkememizce kusur bilirkişisine tevdii edilmiştir. Alınan raporda davacı yayanın otobüsün konumunu dikkate alarak araçtan korunma tedbirini almadığı, araca yakın konumda bulunmak suretiyle can güvenliğini tehlikeye düşürdüğü, KTK 68/b ve 138/d maddelerini ihlal ederek özensiz ve dikkatsiz davranışları sebebiyle kendi yaralanmasına sebebiyet verdiğinden %100 oranında kusurlu olduğu, dava dışı sürücünün ise kusursuz bulunduğu tespit edilmiştir. Yine mahkememizce savcılık dosyasındaki belgeler celp edilip incelendiğinde davacının kolluk beyanında kazanın oluş şeklini ve kendisinin hatalı olduğunu beyan ettiği, dava dışı sürücü ve bilgi sahibinin beyanları da dikkate alınarak mahkememizce kusur bilirkişisinin raporuna itibar edilmiştir. Ancak davacı tarafın itirazlarının dikkate alınarak yeniden değerlendirme yapılması için dosya ATK Trafik İhtisas Dairesi’ne gönderilmiştir. ATK’dan alınan raporda; dinlenme tesisinde harekete geçen otobüse yakın mesafede ve tehlike arz eder tarzda bulunarak can güvenliğini kendisinin tehlikeye düşürdüğü olayın vukunda davacının asli %100 kusurlu olduğu, dava dışı araç sürücüsü …’nin olayın meydana gelmesinde hatalı tutum ve davranışı bulunmadığından atfi kabil kusuru bulunmadığı kanaatini bildirir rapor oluşturulmuştur.
Bu bilgiler doğrultusunda; kazanın kazaya karışan aracın ZMSS poliçe dönemi içerisinde gerçekleştiği, sigorta şirketince sigortalı araç bakımından teminat sunulduğu ancak kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar verenin bu zararı gidermekle yükümlü olduğu, somut olayda ise … plakalı dava dışı araç sürücüsünün kusurlu olmadığı ve sigorta şirketinin aracın sürücüsü, işleteninin kusuru oranında sorumluluğu esas olduğundan davaya konu olaydan kaynaklı sorumluluğu bulunmadığı kanaatine varılmıştır. TBK 49. Maddesi gereği kusurlu olanın zararı gidermekle yükümlü olduğu dikkate alındığında; gerçekleşen kazada davacının her ne kadar yaşanan olayda maluliyeti bulunsa da kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğu, … plakalı araç için sigorta teminatı veren davalı sigorta şirketinin dava dışı araç sürücünün yaşanan olayda kusuru bulunmadığından sigorta şirketininde zarardan sorumlu olması söz konusu olamayacağı anlaşılmakla davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30-TL karar ve ilam harcından peşin alınan 27,70-TL’nin harçtan mahsubu ile bakiye 31,60-TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(3)Davacı tarafından yapılan giderlerin kendi üzerinde bırakılmasına,
(4)Davalı tarafından yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu hususta hüküm kurulmasına yer olmadığına,
(5)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca 1.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı tarafa verilmesine,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 28/09/2021

Katip …
✍e-imzalıdır.

Hakim …
✍e-imzalıdır.