Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1272 E. 2019/495 K. 12.06.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1272
KARAR NO : 2019/495
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 23/12/2015
KARAR TARİHİ: 12/06/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 20/03/2015 tarihinde yaya konumunda iken … sevk ve idaresindeki, davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın kendisine çarpması sonucunda yaralandığını ve malul olduğunu, olayla ilgili İstanbul Anadolu ….Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile ceza yargılamasının devam ettiğini, bu nedenlerle şimdilik 5.000 TL maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek olan avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu … plakalı araç için davalı şirketçe 22/03/2014-2015 tarihleri arasında Karayolları Zorunlu Mali Sorumluluk Poliçesi düzenlendiğini, davalı şirketin sorumlululuğunun poliçe üzerinde yazılı teminat limitleri ile sınırlı olmak üzere, poliçede yazılı şartlar ve trafik sigortası genel şartları kapsamı ile sınırlı olduğunu, poliçe üzerinde ölüm/sakatlık halleri için kişi başına teminat limitinin azami 268.000 TL ile sınırlı olduğunu, sigorta şirketinin sigortalısının kusuru oranında gerçek hasarı ödemekle yükümlü olduğunu, bu nedenle kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, yeni yasal düzenlemeler çerçevesinde sağlık hizmet bedellerinin … tarafından karşılanacak olup sigorta şirketlerinin sorumluluğu bulunmadığını, manevi tazminat taleplerinin teminat dışı olduğunu, gerçek zararın varlığı ve miktarınnı belirlenebilmesi için aktüeryal hesaplaması yapılması gerektiğini, davalı şirketin herhangi bir tümerrüdünden bahsedilemeyeceğini, eğer faize hükmedilecekse hükmedilmesi gereken faizin yasal faiz olup talep edilen faize ve faiz oranına tamamen itiraz ettiklerini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, 20/03/2015 tarihinde meydana gelen trafik kazası sebebi ile davacıda oluşan maluliyete ilişkin maddi tazminatın davalı sigorta şirketinden tahsili talebinden ibarettir.
Davalı sigorta şirketinden poliçenin onaylı örneği gönderilmiş. Davaya konu kaza nedeniyle herhangi bir müracaat yapılmadığından hasar dosyası açılmadığı ve tazminat ödemesi yapılmadığı bildirilmiştir.
Davacının davaya konu kaza nedeniyle gördüğü tedavilere ilişkin bilgi ve belgeler ilgili hastanelerden getitilmiştir.
Dosya kusur oranlarının tespiti için İstanbul ATK.Trafik İhtisas Dairesine gönderilmiş, düzenlenen 26/09/2017 tarih ve 2017/16422/2683 sayılı rapor ile sürücü Serim Dinçbilek’in %70 oranında, davacı yaya Meliha Cevahirci’nin %30 oranında kusurlu olduğu belirtilmiştir.
Dosya maluliyet oranının tespiti için İstanbul ATK….İhtisas Kurulu’na gönderilmiş, düzenlenen 24/04/2019 tarih ve 2019/19791 sayılı raporda; davacının %29.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin kaza tarihinden itibaren 9 aya kadar uzayabileceği, kişinin sol dizinde orta derecede hareket kısıtlılığı tespit edildiği, bu kısıtlılılığın daha önce meydana geldiği anlaşılan kırıktan yada davaya konu kazada oluşan kırıktan da kaynaklanabileceği gibi dava konusu kazaya bağlı artmış olabileceği, mevcut verilerle bu hususta ayrım yapılamadığı, dava konusu kazadan önceye ait diz muayenelerinin gönderilmesi halinde bu hususun yeniden değerlendirilebileceği bildirilmiştir.
Davalı vekili 20/05/2019 tarihi dilekçesiyle davacı tarafla sulh protokolü yapılarak anlaşmaya varıldığını, davacıdan yargılama gideri ve vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını beyan etmiştir.
Davacı vekili 01/06/2019 tarihli dilekçesiyle dava konusu ihtilafa ilişkin olarak davalı aleyhine ikame ettikleri davadan ve dava konusu tüm haklarından, fazlaya ilişkin dava ve talep haklarından ve bunların faiz, masraf ve ücreti vekalet dahil tüm ferilerinden, kayıtsız şartsız ve gayrikabili rücu olarak, herhangi bir şarta bağlı olmaksızın davacı ile mutabık kaldıkları üzere davacı ve şahsı adına tamamen feragat ettiklerini beyan etmiştir.
Davadan feragat HMK’nın 307 ve 311. Maddesi hükümleri gereğince uyuşmazlığı ve dolayısıyla davayı sona erdiren ve kesin mahkeme hükmünün hukuksal sonuçlarını doğuran bir taraf işlemidir.
HMK’nun 309.Maddesi hükmüne uygun olarak davacının davadan feragatinin mahkemece saptanması halinde feragat sebebiyle davanın reddine karar verilmesi gerekir. Feragat bildirimi de HMK’nun 309. maddesi hükmüne uygun olarak mahkemece tesbit olunmuştur. Bu yasal nedenlerle davanın feragat sebebiyle reddine karar verilip, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın vaki feragat nedeni ile REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 27,70 TL.nin mahsubu ile eksik kalan 16,70 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Tarafların yapmış olduğu masrafların kendi üzerlerinde bırakılmasına, artan gider avansının talep halinde yatırana iadesine,
4-Talep olmadığından davalı yönünden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına
Dair tarafların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okundu.
Katip
Hakim