Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1223 E. 2020/145 K. 17.02.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1223
KARAR NO : 2020/145

DAVA : Alacak
DAVA TARİHİ : 29/12/2010
KARAR TARİHİ : 17/02/2020

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin davacı lehine intifa hakkı tesis edilmiş olan taşınmazdaki akaryakıt istasyonunda davacının bayii olarak faaliyet gösterdiğini, taraflar arasındaki dikey anlaşmanın intifa süresi sonuna kadar devam edeceğine inanılarak davalı şirkete 123.102,00 TL intifa bedeli ödendiğini, ancak Rekabet Kurulunun düzenlemeleri ile intifa süresinin bir bölümünün geçersiz kaldığını, gerçekleşmeyen anlaşma süresine ilişkin olmak üzere peşinen sağlanan kazanımın sebepsiz zenginleşme kuralları ve denkleştirici adalet ilkesi gereği 88.422,22 TL’nin davalıdan tahsili gerektiğini, ayrıca söz konusu bedelin dava tarihine kadar davalı yedinde kaldığı sürede bu iktisap sayesinde davalının elde ettiği tüm semerelerin ve davacı şirketin bu bedelden yoksun kalması sebebiyle uğradığı ekonomik kayıpların karşılığı 114.420,80 TL’nin de davacıya iadesinin istendiğini, bununla birlikte davalı malik nam ve hesabına davacı tarafından tapuya ödenmiş olan 8.949,60 TL terkin harcı ve masraflarından davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek toplam 211.792,62 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Rekabet Kurulunun Kararı uyarınca sözleşmenin sonlandırıldığını, davacının dava tarihinden sonra gönderdiği 88.422,22 TL lik faturanın davalı defterine kaydedildiğini, keza tapu terkin masraflarından da davalının sorumlu olduğunu ancak buna ilişkin faturanın da davadan sonra gönderildiğini, davalının iyi niyetli olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi gereğince kurulan intifa hakkının belirlenen süreden önce sona ermesi nedeniyle kalan süreye ilişkin intifa hakkı bedelinin güncellenmiş değeri ile semerelerin ve intifa hakkının tapudan terkin masraflarının tahsiline ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama sonunda verilen 28/12/2012 tarihli karar ile, davacı tarafından davalı adına ödenen tapu terkin harcının davacıya iadesi gerektiği, sabit yatırımla ilgili olarak davalı şirketin Rekabet Kurulu Kararını gerekçe göstererek taraflar arasında yapılan sözleşmeyi feshettiği, ayrıca sözleşme maddeleri içerisinde davacının davalıya her hangi bir yatırım bedeli ödemesi yapacağı taahhüdünde bulunmadığı, bu nedenle sözleşmenin önceden feshedilmesi neticesinde karşılıksız kalan yatırım bedelinin iadesinin söz konusu olamayacağı gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 8.949,60 TL terkin harcının taleple bağlı kalınarak dava tarihten itibaren TCMB’nin değişen oranlarda avans faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin (sabit yatırım bedelinin) talebin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Yargıtay 19.Hukuk Dairesinin 2014/18605 esas, 2015/1762 karar sayılı, 11/02/2015 tarihli ilamı ile, mahkemece davacının talepleri yönünden inceleme yapılarak bir karar verilmek gerekirken, dava konusu olmayan sabit yatırımlar yönünden inceleme yapılarak yazılı şekilde karar verilmesinin doğru olmadığından bahisle hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememize yeniden yapılan yargılama ile davacı vekili bozma ilamına uyulmasını, davalı vekili önceki kararda direnilmesini talep etmiş, mahkememizce usul ve yasaya uygun olduğuna kanaat getirilen Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Dosya bozma ilamı yönünden rapor tanzimi için mali müşavir bilirkişiye tevdi olunmuş, düzenlenen 11/04/2017 tarihli raporda; tarafların 23/08/2005 y.tarih ve 1117 y.numaralı resmi senet uyarınca … Şirkcti-… ve Ortakları adına kayıtlı … köyünde bulunan ve tapunun 259 parsel ve 260 parsel numarasında kayıtlı taşınmazlar üzerinde 18 yıl süreyle geçerli olmak üzere ve 61.300.-TL bedelle, 23/8/2005 y. tarih vc 1118 y.numaralı resmi senet uyarınca …Şirketi-… ve Ortakları adına kayıtlı … mahallesinde 206 ada 3 -4-5-6 parsel numarasında kayıtlı taşınmazlar üzerinde 15 yıl süreyle ve 61.300 TL bedelle … lehine intifa hakkı tesis edildiği, taraflar arasında daha sonra bayilik ilişkisi kurulduğu, davalı tarafın davacının bayisi olduğu, bayilik ilişkisinin rekabet kurulunun 2002/2 numaralı tebliğindeki sınırlamaya uygun olarak beş yıl süre ile kurulduğu, tebliğin beşinci maddesi uyarınca alıcıya getirilen belirsiz süreli veya beş yılı aşan rekabet etmeme yükümlülüğünün rekabet yasağı muafiyetinden yararlanamayacğı yani rekabet yasağını ihlal etmiş sayılacağı, taraflar arasındaki bayilik sözleşmesi davalı rekabet etmeme yükümlülüğü getirmiş olduğundan bayilik sözleşmesinin beş yıl ile sınırlı olması gerektiği, tarafların intifa tesis ettikleri sürenin ise 18 ve 15 yıl olduğu, bayilik sözleşmesindeki süre dolduktan sonra da davacının intifa hakkının devam edeceği, Rekabet Kurulunun 05/03/2009 tarihli kararı ile intifa süresinin uzun tutulmasının bayiyi bayilik süresi dolduktan sonra yeni bir bayilik sözleşmesi yapmaya zorlanmış olacağına, böylece 2002/2 sayılı tebliğin beşinci maddesi ile 4054 sayılı yasanın 4.maddesinin ihlal edilmiş olacağına, 18/09/2005 tarihinden önce yapılmış olan ve süresi beş yılı aşan intifa hakkı tesisine ilişkin sözleşmelerin, 18/09/2010 tarihine kadar Tebliğ’de yer alan muafiyetten yararlanabileceğine ve bu tarihten sonra muafiyet koşullarının ortadan kalkacağına karar verildiği, rekabet kurulu kararına göre taraflar arasında yapılmış bulunan intifa hakkı tesisinin 18/09/2010 tarihinden sonra uygulanmasının 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanunun 4. Maddesi gereğince hukuka aykırı ve yasak olduğu, Rekabet Kurulunun intifa hakkının 18/09/2010 tarihini geçen süre açısından hukuka aykırı olduğunu bildirmesi üzerine, davacının 6 ada 259 parseldeki intifa hakkını 30/09/2010 tarihinde, 6 ada 260 parseldeki intifa hakkını 09/12/2010 tarihinde, yine 375 ada 4 parseldeki intifa hakkını 03/09/2010 tarihinde terkin ettirdiği, geçersiz sözleşmelerde tarafların aldıklarını iade yükümlülüğü altında olduğu, bu nedenle intifa süresinin uygulanmayan kısmı için ödenen bedelin kıstelyevm bulunarak iade edilmesi gerektiği, Yargıtay, ancak terkin gerçekleşmiş ise ve terkinin gerçekleşmesinden itibaren sebepsiz zenginleşme alacağının söz konusu olacağını bir çok kararında kabul ettiği, temerrüdünde ancak iade borcunun doğduğu, terkin anından itibaren işleyebileceği, bu sebeple, sebepsiz kalan intifa bedelinin günccllenmesinin de, ancak terkin tarihi ile dava tarihi arasında olacağı, davacı tarafın intifa hakkı ivaz bedeli iade alacağı terkin tarihi itibarı ile doğacağından alacağa terkin tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği, bu bilgiler çerçevesinde hesaplama yapılacak olursa, 14.213 m2 alanlı 259 ve 1.250 m2 alanlı 260 parseller üzerinde 23/08/2005 tarihinde intifa hakkı tesis edilmiş ve 28/09/2005 tarihinde KDV dahil 70.091,18 TL ivaz bedeli ödenmiş, bu bedelin 59.399,30-TL’sinin ivaz bedeli 10.691,88. TL’sinin KDV olduğu, bu iki parsel üzerindeki intifa hakkının farklı tarihlerde terkin edildiği, yeni 375 ada 4 parseller üzerinde 23/08/2015 tarihinde intifa hakkı tesis edildiği ve 28/09/2005 tarihinde KDV dahil 70.091,18 TL ivaz bedeli ödendiği, bu bedelin 59.399,30. TL’sinin ivaz bedeli 10.691.55 TL’sinin KDV olduğu, 375 ada 4 parseldeki intifa hakkının 03/09/2010 tarihinde terkin ettirdiği, davacının dava tarihi itibarı ile 87.802,24 TL + KDV intifa ivaz bedeli iade alacağı olduğu, bu alacağın 42.219,45 TL’sine terkin tarihi olan 30/09/2010 tarihinden 3.459,64 TL’sine terkin tarihi olan 09/12/2010 tarihinden, 42.123,05 TL’sine terkin tarihi olan 03/09/2010 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesi gerektiği, davacı taraf akitsiz terkin yaparak, davalı gayri menkulleri üzerinde tesis edilmiş olan intifa hakkını akitsiz, tek taraflı terkin etmiş olmakla mal Müdürlüğüne ödenmesi gereken harcı da kendisinin ödediği, ödediği bedeli talep etmek hakkı bulunduğu, davacının dava tarihinden itibaren faiz işletilmesini talep ettiği, bu nedenle davacının davalıdan 8.949,60.TL alacağı olduğu, 29/12/2010 dava tarihinden itibaren işletilecek değişen oranlarda avans faizi işletilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporları taraf vekillerine tebliğ olunmuş, taraf vekilleri tarafından rapora karşı beyan ve itiraz dilekçeleri dosyaya ibraz edilmiştir.
Davalı vekili 01/05/2017 tarihli bilirkişi raporuna itiraz dilekçesinde, davacı tarafın Yargıtay tarafından bozulan 28/12/2012 tarihli kararda hükmedilen 8.949.60.TL. Terkin harcını İstanbul… İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile icraya koymuş olup 13.01.2014 tarihinde … Bankası… referans numarası ile 16.300,00.TL. olarak yatırdıklarını, yine davacı tarafın vekileden şirket tarafından verilen ve yedinde bulunan teminat çeklerini 09.02.2016 tarihinde bozdurmuş olup parayı tahsil ettiğini beyan etmiştir.
Davalı vekilinin beyanı doğrulusunda yazılan yazımıza karşı …Bankası’nın 14/11/2017 tarihli cevabi yazısı ile şube müşterilerinden …Şti.-… ve Ortakları firması lehine ve …A.Ş.’ye hitaben düzenlenmiş … ve … nolu 2 adet meri teminat mektubu bulunduğu, 21/09/2005 tarih … numaralı ve 30.000 TL tutarlı teminat mektubunun meri olduğu, 28/03/2008 tarih ve … nolu teminat mektubu ise meri olmakla birlikte 08/02/2016 tarihi itibarı ile 9.900 TL kısmi tazmin edildiği,…nolu mektup için bankanın sorumluluğunun 20.100 TL üzerinden devam ettiği bildirilmiştir.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün… esas sayılı takip dosyası getirtilmiştir.
Dosya akaryakıt sektör uzmanı ve daha önce rapor sunmuş olan mali müşavir bilirkişiden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, tarafların itirazları da değerlendirilmek suretiyle düzenlenen 24/09/2019 havale tarihli ek raporda; Rekabet Kurumu’nun akaryakıt sektöründe dikey anlaşmalar kapsamında yapılan intifa anlaşmalarına İlişkin görüşünün; “18.09.2005 tarihinden önce yapılıp anılan tarih itibarıyla bakiye süresi 5 yılı aşan anlaşmaların 18.09.2010 tarihinde; 18.09.2005 tarihinden sonra yapılan anlaşmaların ise yapıldıkları tarihten itibaren 5. yılın sonunda uygulanmalarına son verilmesi gerekmektedir.” şeklinde olduğu, akaryakıt dağttım şirketleri tarafından istasyon yatırımlarının üç şekilde yapılabildiği, intifa veya peşin kira bedeli – peşin satış primi vb. olarak nakit, inşaat/ekipman yatırımı yapmak suretiyle ya da kar paylaşımı şeklinde yani bayilere normalin üzerinde bir kazanç sağlamayı taahhüt ederek, yapılan incelemeler neticesinde davacı tarafından İntifa bedeli adı altında bir yatırım yapıldığı, sektörel açıdan değerlendirildiğinde ödenen bu bedellerin sözleşme süresinin tamamını kapsayan yatırımlar olduklarını değerlendirmenin sektörel açıdan uygun olacağı, dolayısıyla davacının geriye kalan süreye tekabül eden kısmı, kıstelyevm usulüyle Yargıtay içtihatlarında kabul edilmiş denkleştiricilik ilkesine göre güncelleştirilmiş olarak talep etme hakkına sahip olduğu, davacı tarafın iddia ettiği gibi KDV hariç 61.551,00 TL + 61,551,00 TL ödeme yapmış olması için, davalı tarafa (KDV dahil) 72.630,18.TL + 72.630,18 TL ödeme yapmış olması gerektiği, davacı tarafın, davalı tarafa yapmış olduğu ödeme makbuzlarının suretleri dosyada mevcut olup, davacı tarafın davalı tarafa yapmış olduğu ödemeler, “…” açıklaması ile 70.091,18 TL + 70.091,18-TL olduğu, bu miktarın KDV hariç bedelinin ise 59.399,30.TL yaptığı, zira 59.399,30 TL’nin %18’KDV’si 10.691,88. TL yaptığı, 59.399,30 TL + 10.691,87=70.091,18 TL olduğu, davacının ödediği toplam bedelin de 70.091,18.TL olduğu, bu nedenle KDV hariç bedelin 59.399,30.TL olarak hesaplanmasında bir hata bulunmadığı, taraflarınca kıstelyevm hesabı yapılırken gayrimenkulun intifalı olduğu dönem ile intifanın terkin edildiği döneme göre hesaplama yapıldığı, kök raporda da belirttikleri gibi Yargıtay kararlarında da hesaplamanın intifa hakkının terkin tarihine göre yapılması gerektiğinin bildirildiği, hesaplama Yargıtay kararlarına göre yapılmış olup hatalı olmadığı, kök raporda belirttikleri üzere Yargıtay 13.H.D ve 19.H.D kararlarında terkin tarihi ile dava tarihi arasında güncelleme yapılacağının bildirildiği, kök raporda bu tarihler arasında güncelleme yaptıkları, hesaplamaya yönelik bir itiraz da olmayıp hesaplamanın hatalı olmadığı, davacının dava tarihi itibarı ile 87.802,24 TL + KDV intifa ivaz bedeli iade alacağı olduğu, bu alacağın 42.219,45 TL’sine terkin tarihi olan 30/09/2010 tarihinden 3.459,64 TL’sine terkin tarihi olan 09/12/2010 tarihinden, 42.123,05 TL’sine terkin tarihi olan 03/09/2010 tarihinden itibaren değişen oranlarda avans faizi işletilmesi gerektiği, kök raporda görüş değiştirilmesine greek görülmediği, davacı tarafından 8.949,60 TL ödenen harç bedelinin İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosya ile 14/01/2014 tarihinde tahsil edildiği, 21/01/2014 tarihinde alacaklı vekili Av….’e ödendiği, bu nedenle 8.949,60TL ödenen harç bedeli alacağının kalmadığı belirtilmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, bozma ilamı ve bozma sonrası alınan bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; akaryakıt sektöründe faaliyet göstermek üzere akdedilen bayilik sözleşmesi kapsamında davacı şirketin, davalının maliki olduğu gayrimenkuller üzerinde 15 ve 18 yıllık olmak üzere intifa hakkı tesis etmiş olduğu sabittir. Daha sonra taraflar arasında 5 yıl süreli bayilik sözleşmesi akdedilmiştir. Rekabet Kurumu’nun 05/03/2009 Tarihli kararı dahilinde süresinde önce terkin edilen intifa hakkına yönelik olarak bedelsiz kalan süre yönünden belirlenecek kısmın davacıya iadesi lazımdır.
Davacı intifa ivazının yanında iş bu bedelin davalı yedinde kaldığı sürede bu iktisap sayesinde davalının elde ettiği ve iş bu bedelden yoksun kalındığından yola çıkarak davacının elde edeceği ve mahrum kaldığını beyan ettiği semere karşılığı olarak 114.420,80 TL’nin de tahsilini talep etmektedir. Ancak bu istem yerinde görülmemiştir. Zira intifa süresi 15 ve 18 yıl üzerinden kararlaştırıldığı halde Rekabet Kurumu’nun 05/03/2009 Tarihli kararı ile terkin işlemine tabi tutulduğundan kalan intifa süresine karşılık sebepsiz zenginleşme hükümleri dahilinde iyi niyetli zilyet konumunda olduğu kabul edilmesi gereken davalının bakiye bedelin işleyen semeresi yani faizinden sorumlu tutulamayacağı takdir edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından yapılan tespit nazarında süresinden önce ödenebilecek intifa bedelinin 87.802,24 TL+ KDV olarak hesaplandığı görülmekle toplam 103.606,64 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine sair alacak isteminin ise reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Öte yandan davacı tarafından ödenen harç bedelinin İstanbul …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyası ile 14/01/2014 tarihinde tahsil edildiği ve 21/01/2014 tarihinde davacı tarafa ödendiği anlaşılmakla bu bedel yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile;
1-87.802,24-TL asıl alacak ve 15.804,40-TL KDV olmak üzere toplam 103.606,64-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek değişken oranlardaki avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Davacı tarafından ödenen harç bedeli 8.949,60-TL yönünden KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
3-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 7.077,36 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 3.145,15 TL’nin mahsubu ile bakiye 3.932,21 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 14.642,84 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 13.777,46 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından bozma öncesi yapılan 4.218,15 TL ile bozma sonrası yapılan 1.200 TL bilirkişi ücreti, 105,80 TL tebligat, müzekkere, posta masrafı olmak üzere toplam 5.523,95 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 2.927,69 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır