Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1120 E. 2022/834 K. 14.12.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/1120
KARAR NO : 2022/834

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/11/2015
KARAR TARİHİ : 14/12/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; 13.11.2012 tarihinde araç sürücüsü davalı …’ın sevk ve idaresinde bulunan ve işleteni davalılardan … Ltd.Şti.’ne ait olan, davalı … şirketine sigortalı … plaka sayılı beton mikserinin Eyüp Yeşilpınar mah.Girne caddesi üzerinde seyri esnasında … market önünde dönüş yaptığı sırada hızımı alamayarak yol kenarında motosiklet üzerinde oturmakta bulunan davacı … ‘ye çarparak yaralanmasına ve sakat kalmasına sebebiyet verdiğini, olay akabinde davalı sürücü hakkında İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesi’nin … E.sayılı dosyasından yapılan yargılamada alınan bilirkişi raporunda davalı araç şürücüsünün tam kusurlu olduğu davacının hiçbir kusurunun olmadığı tespit edilmiş olup neticesinde araç sürücüsünün hapis cezası ile cezalandırılması yönünde karar verildiğini, işbu karar sanık-davalı tarafından temyiz edilmiş olup,dosyanın yargıtayda olduğunu, kaza nedeniyle davalı … tarafından 50.000 TL ödeme yapılmış olup davacının beden gücü kayıp oranına, işlemiş ve işleyecek dönem zarar sürelerine göre sigorta ödemesinin yetersiz olduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile, kazaya karışan … plaka sayılı aracın kaydı ve UYAP üzerinden araştırma yapılarak sürücü ile işleten davalılar adına kayıtlı olduğu tespit edilecek araç ve taşınmazların kaydına dava sonuna kadar satışının önlenmesi yönünde teminatsız olarak ihtiyati tedbir konmasını, davalı … tarafından yapılan ödeme davacının maddi zararlarını karşılamadığından davalı … şirketine verilen ibranamenin iptali ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile 6100 Sayılı Yasanın 107.maddesi gereğince maddi zararın belirlenmesi ile tespit edilecek alacak miktarına göre sonradan artırılmak kaydı ile şimdilik 5.000 TL tedavi gideri, 2.000 TL yol gideri, 5.000 TL bakıcı gideri ile beden gücü kaybı nedeniyle 20.000 TL sürekli iş göremezlik tazminatı olmak üzere toplam 32.000 TL maddi tazminat olan belirsiz alacaklarının tespiti ve bu alacağın kaza tarihinden itibaren işleyecek reskont avans faizi ile birlikte tüm davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline, davacı … için 500.000 TL, diğer davacılar anne ve babanın her biri için 60.000 TL’den toplam 620.000 TL manevi tazminatın davalı sürücü ile araç işleteni olan şirketten kaza tarihinden itibaren işleyecek reskont avans faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davalının 13/11/2012 tarihli kazada araç sürücüsü olup olaya ilişkin İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesinin… esas sayılı davası ile yargılandığını ancak hatalı ve tamamen eksik inceleme sonucunda 1 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğini, bu kararın temyizi üzerine onama kararı verildiğini, bu karara itiraz ettiklerini ve itirazlarının Yargıtayca inceleme aşamasında olduğunu, olay öngörülemez bir kaza olup bu kazada davacının o sıradaki konumu ve durumunun net olarak belirlenmediğini, dolayısı ile kusurunun da tespit edilemediğini, bu nedenlerle olay yerinde keşif yapılmasını ve kusurun buna göre tespitini talep ettiklerini, davacının kaza nedeniyle tedavisi bitmediğinden maluliyetinin kesinleşmediğini, tedavisi bittikten sonra maluliyetinin ATK tarafından tespitini talep ettiklerini, davacıların maddi manevi tazminat taleplerinin yersiz, mesnetsiz ve fahiş olduğunu, davacı anne ve babanın 2013/21-2215 Esas 2015/1487 karar sayılı Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararına göre manevi tazminat talep hakkının bulunmadığını, zira Yargıtay Genel Kurul Kararlarına ve Borçlar Kanuna göre manevi tazminat isteme hakkı doğrudan cismani zarara maruz kalan kişiye ait olup yansıma yoluyla manevi tazminat istenemeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı…Ltd.Şti.vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı yan talepleri için ayrı ayrı zamanaşımı itirazında bulunduklarını, davaya konu kazanın meydana gelmesinde davalı şirkete atfı kabil kusur bulunmadığını, davacının kendi tedbirsiz ve dikkatsizliği ile manevra yapan aracı fark etmeyerek kazanın meydana gelmesine sebebiyet verdiğini, kaldı ki kazanın araçtaki bir arızadan, bakımının işverenlikçe yaptırılmamasından ya da fren arızasından vb.sebeplerle meydana gelmediğini, araç sahibi davalı şirketin herhangi bir ihmali ve kusuru bulunmadığını, talep edilen manevi tazminat taleplerinin olayın şekli, tarafların sosyo ekonomik durumları ile hak ve nesafet ilkelerine göre son derece fahiş olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; … plaka sayılı aracın davalı … nezdinde 27/08/2012-2013 vadeli Zorunlu Mali Mesuliyet Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davalı şirket tarafından davacıya 63.677 TL ödeme yapılarak sorumluluğun yerine getirildiğini ve davacı yan tarafından da bu ödemeyi takiben ibranamenin imza altına alındığını, tazminat miktarlarına ilişkin olup da yetersiz veya fahiş olduğu açıkça belli olan anlaşma ve uzlaşmaların yapıldıkları tarihten başlayarak iki yıl içinde iptal edilebileceklerini, davacı yanın eksik ödeme ile ibranamenin iptalini talep edemeyeceğini, HMK 6.madde gereği yetkili mahkemenin davalı tarafın dava açıldığı tarihteki yerleşim yeri olup İstanbul Anadolu Asliye Ticaret Mahkemeleri olduğunu, 6111 Sayılı Yasa kapsamında trafik kazası neticesinde doğan tedavi giderlerinin tamamından SGK’nın sorumlu olduğunu, ticari faiz talebinin haksız olduğunu, bu nedenlerle öncelikle davanın yetkisizlik nedeniyle reddine, esasa girildiği taktirde ise talebin zamanaşımına uğraması, ödeme ile sorumluluğun yerine getirilmesi, sigortalı araç sürücüsünün kusursuz olması ve meydana geldiği iddia edilen zararın kaza ile illiyeti bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyası, araç trafik tescil kayıtları, sosyo ekonomik durum araştırması, SGK kayıtları, tedavi evrakları, poliçe ve hasar dosyası celp olunmuştur.
Mahkememiz 26/11/2015 tarihli ara kararı ile davacılar vekilinin ihtiyati tedbir talebinin kısmen kabulü ile, HMK 389 maddesi gereği … plaka sayılı aracın davalılar adına kayıtlı olması halinde satış ve devrinin önlenmesi için trafik kayıtları üzerine teminatsız olarak ihtiyati tedbir konulmasına, davalılar adına kayıtlı taşınmazlar üzerine ihtiyati tedbir konulması talebinin şimdilik reddine karar verilmiştir.
Dosya davacının maluliyet oranının tespiti ile rapor tanzimi için … Başkanlığı’na gönderilmiş, İstanbul ATK 2.İhtisas Kurulu’nun 27/11/2019-…karar sayılı raporu ile, 17/04/2019 tarih ve …Karar numaralı müzekkere ile olay tarihli grafilerin ve yeni yaptırılacak EMG incelemesinin temin edilmesi istenmekle beraber, dava dosyası içerisinde mevcut olmadığı, istenen tıbbi evrakın temin edilip gönderilmesi halinde yeniden değerlendirilebileceği, davacının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre %28.2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
ATK raporu doğrultusunda bildirilen eksiklikler tamamlanmak suretiyle davacının maluliyet oranının tespiti için dosya yeniden ATK 2.İhtisas Kuruluna gönderilmiş, düzenlenen 16/09/2020-…karar sayılı rapor ile, dava dosyasına yeni eklenen ve mevcut tıbbi belgeler değerlendirildiğinde kurulun 27/11/2019 tarih … sayılı mütalaasına eklenecek ve mütalaada değiştirilecek bir husus bulunmadığı belirtilmiştir.
ATK raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, davacı, davalı Has Beton…Şti.ve davalı … vekili rapora karşı beyan ve itirazlarını sunmuşlardır.
T… ile …İhtisas Kurulu raporu arasında çelişki bulunduğundan dosyanın Genişletilmiş Adli Tıp Uzmanlar Kuruluna tevdi ile 2. İhtisas Kurulunda rapor düzenleyenlerin de katılımı ile her iki rapor arasındaki çelişkinin giderilmesi, her iki raporda belirtilen maluliyet oranlarındaki farklılığın nerelerden kaynaklandığının tespiti ile davacı …’de meydana gelen maluliyet durumuna ilişkin rapor düzenlenmesi istenmiş, İstanbul ATK …Üst Kurulu’nun 05/08/2021-… karar sayılı raporu ile, davacının %37 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 18 aya kadar uzayabileceği, Özürlülük kavramıyla meslekte kazanma gücü kaybı, çalışma gücü kaybı kavramlarının farklı kavramlar oldukları, farklı tüzük ve yönetmeliklerin farklı bölümlerinde değerlendirildikleri, aralarında bağlantı bulunmadığı, bu doğrultuda sorulduğu üzere … Engelli/Özürlü Sağlık Kurulu Raporları ile Adli Tıp Kurumu Adli Tıp İkinci İhtisas Kurulu Mütalaaları arasında çelişkiden bahsedilemeyeceği, Adli Tıp İkinci İhtisas Kurulunun 27/11/2019 karar tarih ve …karar numaralı Mütalaasında belirtilen maluliyet oranı ve iyileşme süresi ile Üst Kurul tarafından tespit edilen maluliyet oranı ve iyileşme süresi arasındaki farkın ayak bileği hareket kısıtlılığı yerine sinir lezyonunun değerlendirilmeye alınmasından kaynaklandığı belirtilmiştir.
ATK Genişletilmiş Uzmanlar Kurulunun raporu esas alınmak üzere davacı…’nin belirli süreli yada daimi olarak 3. Bir kişinin bakımına ihtiyaç duyup duymayacağı (bakıcı gideri talebi yönünden) 3. Bir kişinin bakımına ihtiyaç duyuyorsa bunun süresinin ne kadar olduğu hususunda rapor tanzimi için dosya yeniden ATK 2. İhtisas Kuruluna tevdi olunmuş, düzenlenen 16/12/2021-1950 karar sayılı rapor ile, davacının başka birinin sürekli olarak bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 3 ay başka birinin yardımına gereksinim duyabileceği belirtilmiştir.
Dosya aktüer ve kusur bilirkişisinden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 06/05/2022 tarihli raporda; davalı sürücü (… piaka sayılı mikser kamyon sürücüsü) …’ın %100 (Yüzde yüz) oranında kusurlu olduğu, davacı …’nin kusursuz olduğu, İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesine hitaben hazırlanan 07/07/2013 tarihli Bilirkişi Raporunun sonuç kısmındak, kusur dağılımına uyulduğu ( Bu raporda; sürücü …’ın asli-tam kusurlu olduğu, diğer … ve …’nin … Market önünde motosiklet üzerinde oturdukları sırada kazaya karıştıklarından kusursuz olduklarının belirtildiği) her ne kadar daha önceleri Yargıtay’ ın yerleşik içtihatları bakiye ömür süresi için PMF 1931 Tablosu esas alınarak hesaplama yapılması gerektiği yönünde ise de; Yargıtay 17. HD. 2020/2598 E. sayılı dosyasından verdiği 2021/34 K. nolu ve 14/01/2021 günlü ilamında özetle “…Dairemizce de 2020 Aralık ayı itibariyle tazminat hesaplarında bakiye ömrün belirlenmesinde TRH 2010 Tablosunun esas alınmasının güncellenen ülke gerçeklerine daha uygun olacağına karar verilmiştir.” denilmekle işbu raporda davacının yaşam süresinin TRH 2010-ERKEK Tablosu esas alınarak belirlendiği, davacının olay tarihinden itibaren 18 aylık geçici iş görmezlik süresi boyunca %100 oranında malul sayıldığının; devam eden dönemde İse %37 oranında sürekli malul kaldığının kabulü ile hesaplama yapıldığı, 25.12.2021 tarihli ve 31700 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7349 sayılı “Gelir Vergisi Kanunu İle Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun” un 3/b maddesi ile “Asgari Geçim İndirimi” kaldırılmış olup, işbu rapor tarihindeki verilere göre yapılan hesaplamada davacının işleyecek pasif devresinin de, bilinen son net asgari ücret (2022 yılı için; 4.253,40 TL (aylık net asgari ücret) x 12 ay – 51.040,80 TL (yıllık net asgari ücret)) esas alınarak hesaplandığı, öncelikle ödeme tarihi (14/08/2013) verilerine göre yapılan hesaplamaya göre; davalı … tarafından davacı … için yapılan maluliyete ilişkin tazminat ödemesinin yetersiz olduğu, İşbu rapor tarihinde verilere göre yapılan güncel hesaplamaya göre ise Davacı …’ ın meslekte kazanma gücü/efor kaybına ait bakiye maddi zararının 863.747,36 TL olduğu, davalı … poliçe limiti ile sınırlı olarak sorumlu olduğundan davacının maddi zararının bakiye poliçe limiti dahilinde kalan 161.323,00 TL’lik kısmından sorumlu olduğu, işbu miktarı aşan zarar miktarından ise sorumluluğunun bulunmadığı, Davacı …’ın bakıcı giderine ait maddi zararının 2.876,11 TL olduğu, yasal düzenleme uyarınca davacının, SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderleri için davalılara başvurabileceği kanaatine varılmakla birlikte, davacının işbu talebi yönünden hesaplama yapılabilmesi için konusunda uzman doktor bilirkişiden görüş alınması gerektiği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, davacılar vekili, davalı Has Beton, … ve sigorta şirketi vekili rapora karşı beyan ve itirazlarını sunmuşlardır.
Dosya doktor bilirkişiye tevdi edilerek yol giderleri ve ilave tedavi giderleri hususunda rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 22/09/2022 tarihli raporda; mevcut belgeler incelendiğinde; kişinin özel sağlık kuruluşlarına ait herhangi bir
yatış, tedavi ve takip muayenesi mevcut olmadığı, tıbbi ilaç, pansuman, medical malzemeler ve
mauyene ücretlerinin devlet hastanelerince karşılanmış olduğu, SGK tarafından
karşılanmayan herhangi bir tedavi giderine ait tıbbi belge veya makbuz tespit edilmediği,
kişinin olay tarihinde dosya içeriğine göre Gaziosmanpaşa’da ikamet ettiği, ikamet
adresinden taksi ile yukarıdaki hastane yatış ve raporları için ulaşım giderinin o yılın taksi
tarife ücretleri dikkate alınarak değerlendirildiğinde;
2012 yılında 53,4 TL, 2013 yılında 92,32 TL,
2014 yılında 54,4 TL,
2015 yılında 56,9 TL,
2018 yılında 58 TL,
2019 yılında 128 TL,
2020 yılında 144 TL yol gideri olmak üzere toplam 587,02 TL olduğu belirtilmiştir.
ISLAH: Davacılar vekili 29/09/2022 tarihli talep artırım dilekçesi ile, bilirkişi raporu doğrultusunda dava dilekçesinde talep ettikleri 20.000 TL işgöremezlik tazminat alacaklarını 843.747,36 TL (davalı … şirketinin tazminat miktarının 161.323,00 TL’lik kısmı ile sorumlu) artırdıklarını beyan etmiştir.
Davalı … vekili 07/11/2022 tarihli dilekçesi ile, davacı taraf ile sulh olduklarını, yapılan ibraname ve sulh anlaşması gereği davacının davadan ve fazlaya ilişkin taleplerinden feragat ettiğini, karşılıklı olarak avukatlık ücreti ve yargılama gideri taleplerinin de olmadığını, bu nedenlerle davanın feragat nedeniyle reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 13/12/2022 tarihli dilekçesi ile, davalı … ile yapılan 25/10/2022 tarihli sulh protokolü ile sigortanın sorumlu olduğu miktarın alındığını, sigorta şirketinin sorumluluğunun kalmadığını, davalı … yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, diğer davalılar yönünden sigorta şirketinin sorumlu olduğu kısım dışındaki miktarlar yönünden davanın kabulüne, geriye kalan maddi ve manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek faizi, yargılama giderleri, vekalet ücreti, ayrıca aradan çok uzun bir zaman geçmiş olması, söz konusu miktarın zararı karşılamaması, paranın ciddi derecede değer kaybetmiş olması nedeniyle mahkemece takdir edilecek munzam zarara da hükmedilerek bu miktarların her iki davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacılar vekili 14/12/2022 tarihli celsede; davalı … ile sulh olduklarını, sulh sözleşmesi uyarınca sigorta hakkında davadan feragat ettiklerini, davalı … tarafından başlangıçta bir miktar ödeme yapıldığını, bakiye ödeme miktarı olan 161.323,00 TL için sulh olduklarını, yapılan ödemenin bakiye ödeme limiti olan 161.323,00 TL’nin bugüne kadar işlemiş faizi ve yargılama masrafı ile vekalet ücretine ilişkin olup diğer talepleri yönünden davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi ve manevi tazminat davasıdır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, adli tıp raporları, tanzim olunan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; 12/11/2012 tarihinde davalı sürücü … yönetimindeki davalı … şirketine sigortalı, davalı … Beton’un işleteni olduğu … plaka sayılı kamyon-beton mikseri ile seyir halinde iken olay yeri Girne Caddes…Market önünde sağa dönüş yapmak istediği sırada sol tarafta bulunan motosiklete çarpması sonucu, motosiklet üzerinde bulunan dava dışı … ve davacının yaralanması neticesinde olayın meydana geldiği, davalı sürücü …’ın gereken dikkatini yola vermediği, mahal şartlarını, görüş alanını, kamyonun fiziki özelliklerini ve market önünde duran motosiklet üzerindeki davacıyı dikkate almadan kontrolsüz şekilde olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği, 2918 Sayılı Karayolları Trafik Kanunu 47/d ve 67/a maddelerini ihlal ettiği, kamyon sürücüsünün beyanından sol yan kısmı ile çarptığını belirttiği hususu da dikkate alındığında %100 oranında, davacı …’nin ise dava dışı … ile birlikte market önünde duran motosiklet üzerinde bulunduğu, kazanın oluşumunda ve kendi yaralanmasında kusursuz olduğu tespit edilmekle kusur bilirkişisi tarafından yapılan yapılan kusur oranlamasına olayın oluş şekli ve deliller kapsamında mahkememizce de itibar edilmiştir.
… plaka sayılı araç davalı … nezdinde kaza tarihini de kapsayacak şekilde ZMMS poliçesi ile sigortalanmış olup sigorta şirketinin, davalı sürücünün ve araç malikinin meydana gelen zarardan kusur nispetinde 6098 Sayılı TBK 49, 54,56, 2918 Sayılı KTK 85,90,91, 6102 Sayılı TTK 1401 ve 1409. maddeleri uyarınca sorumlulukları esastır.
2918 sayılı KTK’da hukuki sorumluluğa ilişkin düzenlemeler “Hukuki Sorumluluk ve Sigorta” başlıklı 8. kısımda 85 ve devamı maddelerinde yer almaktadır. 85. maddenin 1. fıkrası “Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar” şeklindedir. Aynı yasanın 85/son maddesinde ise, “işleten ve araç işleticisi teşebbüsün sahibi, aracın sürücüsünün veya aracın kullanılmasına katılan yardımcı kişilerin kusurundan kendi kusuru gibi sorumludur.” hükümlerine yer verilmiş olup, somut olayda davalı …’ın …plakalı aracın kaza tarihindeki sürücüsü olması ve kazanın meydana gelmesinde kusurlu olduğundan,…Şti. ise aracın maliki olduğundan ve işleteni sayıldığından davacıların uğradığı zarardan sorumludur.
Davalı … vekilinin 07/11/2022 tarihli dilekçesi ile davacı taraf ile sulh olduklarını, davacının davadan ve fazlaya ilişkin taleplerinden feragat ettiğini, davacı vekili, 13/12/2022 tarihli dilekçesi ile davalı … ile yapılan 25/10/2022 tarihli sulh protokolü ile sigortanın sorumlu olduğu miktarın alındığını, sigorta şirketinin sorumluluğunun kalmadığını, sigorta şirketi yönünden davanın konusuz kaldığını beyanla karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesini talep etmiştir.
Davadan feragat 6100 sayılı HMK’nun 307 ve devamı maddelerinde düzenlenmiştir. Buna göre feragat, davacının talep sonucunda kısmen veya tamamen vazgeçmesi diye tanımlanmıştır. Feragatin kayıtsız ve şartsız olacağı, dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği belirtildikten sonra hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği, ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğuracağı açıkça belirtilmiştir. Davalı … yönünden açılan davada davacı davasından feragat ettiğinden HMK 307-211 mad uyarınca feragat kesin hüküm gibi sonuç doğurduğundan karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Mahkememizce kusur ve maluliyet oranları dikkate alınarak yeterli izahatı içerir, denetlenebilir ve hükme esas alınabilir nitelikteki aktüer ve doktor bilirkişi tarafından yapılan incelemelere göre (TRH 2010 Yaşam Tablosuna ve davacının 12/11/2012 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı yaralanmasının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerine göre) davacı …’nin geçici ve daimi maluliyet zararının (davalı sürücünün % 100 kusuru oranında) 702.424,36 TL, davacının SGK tarafından karşılanmayan herhangi bir tedavi gideri bulunduğuna ilişkin tıbbi belge veya makbuz bulunmadığı anlaşılmakla yol gideri 587,02 TL, ATK raporu ile tespit edilen 3 aylık bakıcı gideri hesabı neticesinde bakıcı gideri 2.876, TL olarak hesaplanmış olup davanın Kısmen Kabulü ile, 702.424,36 TL geçici ve daimi maluliyet zararının, 587,02 TL yol gideri ve 2.876 TL bakıcı giderinin 13/11/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılar … ve Has Beton İnş.ve Mad.San.Tic.Ltd.Şti.’den tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, maddi tazminata yönelik kalan kısımların reddine karar verilmiştir.
Manevi tazminat talebi yönünden; 6098 Sayılı TBK 56. Maddesinde manevi tazminat düzenlenmiştir: ”Hâkim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilir. Ağır bedensel zarar veya ölüm hâlinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilir.”
Bu madde kapsamında manevi tazminat olarak verilecek paranın miktarının belirlenmesinde hakkaniyet gözetilmelidir. Çünkü kanunun takdir hakkı verdiği hususlarda hakimin hak ve nisfetle hüküm vereceği Medeni Kanun’un 4. maddesinde belirtilmiştir. Manevi tazminat olarak ödettirilecek miktar cezalandırma amacına kaçmamalıdır. Çünkü zararın karşılanması amacı kusurlu olana yalnız hukukun ihlalinden dolayı yapılan bir kötülük değil, zarara uğrayanda bir huzur duygusunu doğurmaktır. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22.06.1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı’nın gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hâkim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir. Hâkim bu takdir hakkını kullanırken, ülkenin ekonomik koşulları, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, paranın satın alma gücü, tarafların kusur durumu, olayın ağırlığı, olay tarihi gibi özellikleri göz önünde tutması ve buna göre manevi tazminat takdir edilmesi gerektiği açıkça ortadadır. (HGK 23/06/2004, 13/291-370)
Manevi tazminatın hukuki niteliği, bu kapsamda zenginleşmeye meydan vermemesi ve fakat aynı zamanda davacılardaki manevi zararı giderecek nitelikte olması gözönüne alınarak, duyduğu elem’i gidermek bakımından davacı … lehine kazanın tarihi, oluş şekli, tarafların kusur durumları, davacının yaşı, yaralanmasının niteliği, maluliyet oranı, paranın alım gücü, tarafların dosyaya yansıyan ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak 120.000 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
Yine davacılar … ve … tarafından da açılan manevi tazminat davalarında her ne kadar gerek BKnun haksız fiile ilişkin hükümleri, gerek Yargıtay uygulamaları dikkate alındığından bedensel zararlarda manevi tazminat ancak bedensel zarara uğrayan şahıslar için de hükmedilebilir ise de, davacıların tazminat isteminin oğullarının yaralanmasından dolayı hissettiği acı ve elemden kaynaklı olmayıp, yaralanması ve bu yaralanmanın izlerini tüm ömür boyu taşıyacak olması karşısında, anne ve baba olan her iki davacının kendi manevi huzurlarında duydukları ve duyacakları elem ve ızdırap için talep ettikleri, bu bağlamda anne ve baba olan davacıların da meydana gelen kaza sebebiyle kaza tarihinde 17 yaşında olan oğullarının ömür boyu sakat kalması sebebiyle manevi olarak zarara uğradıkları kabul edilerek, davacı … ve Nurgül için ayrı ayrı yine olayın niteliği, davacıların duydukları elem ve ızdırap, meydana gelen kusurun ağırlığı, manevi tazminat davasının hukuki niteliği dikkate alınarak, 20.000’er TL manevi tazminatın davalılar …Ltd.Şti.ve …’dan tahsili ile davacılara verilmesine, ihtiyari dava arkadaşı olan davacıların her birinin davasının diğerinden bağımsız olması ve aralarında ihtiyari dava arkadaşlığı bulunanların usul ekonomisi ilkesi dikkate alınarak birlikte dava açtıkları durumda esasen birden fazla dava olduğu dikkate alınarak her bir davacı yönünden kabul ve red edilen miktarlar bakımından ayrı ayrı vekalet ücretine karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur. (Emsal için bkz.İstanbul BAM 8.HD.2019/78 Esas, 2020/3793 Karar sayılı 26/11/2020 tarihli kararı, İstanbul BAM 9.HD.2020/1157 Esas, 2022/178 Karar sayılı 01/02/2022 tarihli karar). karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı … yönünden; davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile,
A) Davacı … tarafından davalı … aleyhine açılan davada feragat nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına,
a) 702.424,36 TL geçici ve daimi maluliyet (iş ve güçten kalma) zararının 13.11.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte (reeskont faizini geçmemek şartıyla) davalılar … ve … ve Mad. San. Tic. Ltd. Şti’den tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
b) Davacı tarafından yol gideri için açılan davada 587,02 TL’nin kaza tarihi olan 13.11.2012 tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte (reeskont faizini geçmemek üzere) davalılar … ve … ve Mad. San. Tic. Ltd. Şti’den tahsili ile davacıya verilmesine,
c) Bakıcı gideri 2.876,00 TL’nin 13.11.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalılar … ve … ve Mad. San. Tic. Ltd. Şti’den tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine,
d) Bu davacı tarafından açılan maddi tazminata yönelik kalan kısımların REDDİNE,
2-Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasının 120.000,00 TL yönünden KABULÜ ile, davalılar… Ltd. Şti ve …’dan 13.11.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans (reeskont faizini geçmemek ve tahsilde mükerrer olmamak şartıyla) şartıyla) faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın REDDİNE,
3-Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasının 20.000,00 TL yönünden KABULÜ ile, davalılar …Ltd. Şti ve …’dan 13.11.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans (reeskont faizini geçmemek ve tahsilde mükerrer olmamak şartıyla) şartıyla) faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın REDDİNE,
4-Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davasının 20.000,00 TL yönünden KABULÜ ile, davalılar …Ltd. Şti ve …’dan 13.11.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans (reeskont faizini geçmemek ve tahsilde mükerrer olmamak şartıyla) şartıyla) faizi ile birlikte tahsili ile davacıya verilmesine, kalan kısımlar yönünden davanın REDDİNE,
5-Maddi tazminat talebi yönünden;
a)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 48.219,16 TL’den peşin olarak alınan 109,30 TL + ıslahla yatan 2.882 TL olmak üzere toplam 2.991,30 TL’nin mahsubu ile 45.227,86 TL harcın davalılar … ve …Şti.den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Ayrıca davacı tarafından peşin+ıslahla yatırılan 2.991,30 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine,
b) Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 95.647,61 TL ücreti vekaletin davalılar … ve …Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacı …’ye verilmesine,
c)Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince red edilen kısım üzerinden 8.536,98 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalılar …Şti.ve …’a verilmesine,
6-Manevi tazminat talebi yönünden;
a) Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 10.929,60 TL’den peşin olarak alınan 2.117,61 TL’nin mahsubu ile 8.811,99 TL harcın davalılar … ve …Şti.den müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irat kaydına,
Ayrıca davacı tarafından peşin yatırılan 2.117,61 TL’nin davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine,
b-Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 19.000,00 TL ücreti vekaletin davalılar … ve …Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacı …’ye verilmesine,
c)Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalılar … ve …Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacı …’ye verilmesine,
d)Davacı … yönünden açılan manevi tazminat davası yönünden; Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 9.200,00 TL ücreti vekaletin davalılar … ve …Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacı …’ye verilmesine,
e)Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden red edilen kısım üzerinden 19.000 TL ücreti vekaletin davacı …’den alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalılar …Şti.ve …’a verilmesine,
f)Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden red edilen kısım üzerinden 9.200 TL ücreti vekaletin davacı …’den alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalılar …Şti.ve …’a verilmesine,
g)Davacı … tarafından açılan manevi tazminat davası yönünden red edilen kısım üzerinden 9.200 TL ücreti vekaletin davacı …’den alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalılar …Şti.ve …’a verilmesine,
7-Davacı tarafça sarf edilen ve dosyaya yansıyan 5.000 TL bilirkişi ücreti, 729,55 TL tebligat, posta gideri, 687 TL ATK ücreti olmak üzere toplam 6.416,55 TL yargılama giderinin kısmen kabul ve red oranına göre 4.163,60 TL’sinin davalılar …Şti.ve …’dan tahsili ile davacılara ödenmesine,
8-Davalı … tarafından sarf edilen ve dosyaya yansıyan 100 TL yargılama giderinin kısmen kabul ve red oranına göre 35,11 TL’sinin davacıdan alınarak davalı …’a ödenmesine,
9-Davalı … yönünden talep edilmediğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
10- Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair davacılar vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/12/2022

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI