Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1084 E. 2018/62 K. 18.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2015/1084
KARAR NO : 2018/62
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 31/10/2015
KARAR TARİHİ : 18/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22/12/2014 tarihinde sürücü …’nın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile … caddesinden … istikametine seyir halinde iken… istikameti yol ayrımına geldiği sırada aracın direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu yol ayrımında bulunan orta refüje önden çarpması neticesinde duramayarak orta refüj içinde bulunan aydınlatma direğine çarparak durabilmesi sonucunda yaralanması ve maddi hasarlı trafik kazasının meydana geldiğini, müvekkilinin dava dışı sürücünün sebebiyet verdiği kaza neticesinde araçta yolcu konumunda bulunması sebebiyle yaralandığını, kazanın dava dışı sürücünün KTK kanunlarına aykırı davranışı sebebiyle meydana geldiğini, müvekkilinin bir kusurunun bulunmadığını, davacının kaza sonrasında yaralanmasından dolayı hareket kısıtlılığı ve iş gücü kaybının yaşandığını, aracın davalı … tarafından sigortalandığını beyanla fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak kaydıyla şimdilik 1.000,00 TL tazminatın davalıdan tazmini ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
(2)Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu kazanın dava dışı sürücü …’nın sevk ve idaresindeki dava dışı … adına kayıtlı olan … plakalı aracın 07/11/2014 – 07/11/2015 tarihlerini kapsar şekilde Karayolları Zorumlu Mali Sorumluluk Poliçesi ile sigortalandığını, poliçe teminat limitinin 268.000,00 TL ile sınırlı olduğunu, öncelikle kusur ve maluliyet oranının tespit edilmesi gerektiğini, müvekkilinin oranlar kapsamında sorumlu tutulabileceğini, ancak kazanın hatır taşımasına ilişkin olması nedeniyle müvekkilinin bir sorumluluğunun bulunmadığını savunarak haksız davanın reddi ile yargılama masrafları ve vekalet ücretininde davacı tarafa yükletilmesini istemiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; kusurlu eylem neticesinde meydana gelen trafik kazası neticesinde oluşan maluliyet zararının poliçe teminatı kapsamında tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama devam ederken; davacı vekili tarafından ibraz edilen 17/01/2018 tarihli beyan dilekçesinde; tarafların sulh olduğu, yargılama masrafı ve vekalet ücreti talebinin de olmadığını bildirdiği, davalı vekili ise Mahkememizin 18/01/2018 tarihli celsesindeki sözlü beyanında; tarafların sulh olduğunu ve yargılama masrafı ile vekalet ücreti talebinin olmadığını bildirdiği görülmüştür.
HMK’nın 313. maddesine uygun olan sulh talebi değerlendirilmiş, taraf vekillerinin sulh konusunda vekaletnamelerine göre yetkili oldukları anlaşılmıştır.
HMK’nın 315. maddesi gereğince; “Sulh, ilgili bulunduğu davayı sona erdirir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuç doğurur.” tarafların dava konusu uyuşmazlıkla alakalı sulh oldukları, karşılıklı olarak yargılama gideri vekalet ücreti talepleri bulunmadığı görülmekle dava hakkında sulh nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
(III) HÜKÜM SONUCU :
(1)Taraflar arasında sulh sağlandığından konusuz kalan dava hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
(2)Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
(3)Talep gibi taraflarca yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
(4)Talep gibi taraf vekilleri yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
(5)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda, 5235 sayılı kanunun 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle … Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır

“Bu belge 5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”