Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2015/1070 E. 2018/684 K. 21.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2017/330
KARAR NO : 2018/444
DAVA : İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 05/04/2017
KARAR TARİHİ : 03/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket yetkilisi… tarafından aralarındaki ticari ilişkiye istinaden müşterilerden teslim alınan …bank … şubesine ait 10/02/2017 keşide tarihli, … seri numaralı, 8.415,46 TL bedelli çek ile …bank … şubesine ait 28/02/2017 keşide tarihli, … seri numaralı, 11.040 TL bedelli çeklerin dava dışı 4 adet çekle birlikte 23/12/2016 tarihinde metrobüste olduğu esnada cüzdanının çalınması suretiyle davacının elinden çıktığını, bu hırsızlık olayının … Polis Amirliği’nin aynı tarihli tutanağı ile kayıtlara geçtiğini, çeklerin iptali talepli olarak İstanbul Anadolu …ATM.nin … esas sayılı dosyası ile çek iptali davası açıldığını, dava devam ederken söz konusu çeklerin davalı firma nezdinde olduğunun öğrenildiğini, akabinde vadeleri gelen çeklerin davalı tarafından icra takibine konu edildiğini ve borçluların haciz tehditi altında dosya bedellerini ödediğini, davalı firma tarafından…Şti.isimli şirket tarafından ibraz edilen fatura gereği çeklerin teslim alındığı beyan edilmiş ise de sunulan fatura dava dışı Hemkim firması adına tanzim edilen toplamda 8.437 TL bedelinde bir fatura olup davalı firmanın …Lojistikten teslim almış olduğu çeklerin ise 8.415,46 TL ve 11.040 TL bedelinde olduğunu, davalı firma tarafından salt …Lojistik firması tarafından tanzim edilen, teslim edildiğine veya hizmetin verildiğine dair başkaca hiçbir ibare bulunmayan bir fatura ibraz edilmiş ve kendilerince de ticari ilişkinin varlığına kanıt olamayacak bir belge ile çekler teslim alınmış ise de dava dışı … A.Ş.Y …Şti.firmaları ile …firması arasında herhangi bir ticari ilişki bulunmadığını, davalı firma tarafından çekin ibraz edildiği tarihte değil öncesinde çeklerin çalıntı olduğunun bilindiğini, davalı firmanın… firması ile düzenlemiş olduğu çeklere ilişkin teslim belgesinde teslim tarihi olarak …bank… şubesine ait çeke ilişkin olarak 20/12/2016 tarihi ve …bank … Şubesine ait çeke ilişkin olarak ise 21/12/2016 tarihini belirttiğini, fakat davacının çekleri hırsızlık olayı neticesinde kaybetmiş olduğu tarihin 23/12/2016 olup henüz davacının elinden çıkmayan çeklerin dava dışı … firmasında veyahut faktöring firmasında olması ihtimali bulunmadığını, bu nedenlerle davacının hırsızlık neticesinde elinden çıkan davacı ile hiçbir ilişkisi bulunmayan ve kötüniyetli 3.kişiler tarafından piyasaya ibraz edilen …bank …şubesine ve …bank Pozcu şubesine ait çeklerin istirdatına ve bedelin tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının 27/12/2016 tarihinde çek iptali davası açmış olup, 30/12/2016 tarihinde İstanbul Anadolu …ATM tarafından ödeme yasağı kararı verildiğini, davalı şirketin dava konusu çeke ilişkin faktoring işlemini yaptığı tarihin ise tedbir talebinin kabulünden hatta çek iptali davasının ikamesinden dahi önce olup 26/12/2016 tarihinde gerçekleştiğini, davalı şirketin çekin çalıntı olduğunu bilmesinin mümkün olmadığını, işlem tarihinde davacı tarafça çeklerin çaldırıldığına ilişkin davalı şirkete faktoring şirketlerine, faktoring derneğine ve diğer … kuruluşlarına herhangi bir yazılı sözlü bildirim, ihtar ya da faks dahi gönderilmemiş iken bu hususun kendileri tarafından tespit edilmesi ve bilinmesi gerektiğini ileri sürmenin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğunu, dava konusu çeklerde davacı şirketin cirosu da mevcut olmamakla birlikte davalı şirket tarafından davacı şirketten teyit alınma ya da çeklerin çalındığı iddiasını öğrenme imkanı da bulunmadığını, çeklerin tüm şekil şartlarını taşıdığı, usulüne uygun bir ciro zinciri neticesinde davalı şirkete cirolandığı, faktoring işlemlerinde aranan fatura ile tevsik edilmiş olması ve sair esaslara uygun olduğu, çalınma hususunun kendilerince bilinebilmesinin de mümkün olmadığı göz önüne alındığında davalı şirketin açıkça iyi niyetli ve yetkili hamil konumunda olduğunu, TCK.nun 792.maddesi gereği çekin iadesini talep eden davacı tarafın kendisinin yetkili hamil olduğunu ve davalı şirketin çekin iktisabında kötü niyetli ya da ağır kusurlu olduğunu ispatlaması gerektiğini, davalı tarafça iki adet çek olmasına karşın yanlızca birini karşılayacak fatura olduğu ve faturalarda eksiklik olduğu belirtilmiş olmasına karşın her iki çeke ilişkin de faturaların mahkemeye sunulduğunu, alacak bildirim formunda da her iki faturanın belirtildiğini, dava dilekçesinde fatura tarihlerinin çeklerin teslim tarihi olarak dile getirildiğini, dava konusu çeklerin 26/12/2016 tarihinde teslim alındığını, çeklerin teslimine ve devrine ilişkin de ödeme araçları tevdi bordrosu düzenlenerek … Taşımacılık tarafından imzalandığını, davacı tarafın çeklerin 20/12/2016 ve 21/12/2016 tarihlerinde teslim edildiği iddiasının kabulünün mümkün olmadığını, işbu tarihlerin fatura tarihi olduğunu, bunun aksinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, faktoring işlemi gerçekleştirilmeden çeklerin tesliminin mümkün olmadığını, dava konusu çeklerin iyiniyetli ve yetkili hamil olarak icraya konulmak suretiyle tahsil edildiklerini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Anadolu …ATM.nin … esas sayılı dosyası getirtilerek incelendiğinde, davacının …Şti., davanın 27/12/2016 tarihinde açılan çek iptali davası olduğu, davaya konu çeklerin de içinde bulunduğu 4 adet çek için çek iptali talebinde bulunulduğu anlaşılmıştır.
Dosya mali müşavir ve faktoring uzmanından oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 22/01/2018 tarihli raporda; davacı tarafın 2016 yılına ait ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığı, ancak davacının envanter defterlerinin işlenmediği ve envanter defterlerinin herhangi bir kayıt içermediği, salihi lehine kesin delil vasfının bulunmadığı, davacı defterlerinin incelenmesinde dava konusu …bank…şubesine ait 10/02/2017 keşide tarihli, … seri nolu, 8.415,46 TL bedelli çek ile ilgili olarak çekin keşidecesinin dava dışı …A.Ş., çek lehtarının …Şti.olduğu, ciro silsilesinin sırasıyla …Yapı, …Şti. Ve davalı olduğu, davalının çekin son hamili olduğu, davacının cirantalardan sadece … ile ticari ilişkisinin bulunduğu, ticari ilişkinin 20/03/2016 tarihinde başladığı, dava konusu çekin davacı kayıtlarına 31/10/2016 tarihinde kaydedildiği ve dava konusu çekin bedelinin … firmasının davacıya olan borcundan düşüldüğü, dava konusu çekte davacının cirosu bulunmadığı, dava konusu…bank…şubesine ait 28/02/2017 keşide tarihli,… seri nolu ve 11.040 TL bedelli çek ile ilgili olarak, çekin keşidecisinin dava dışı …, çek lehtarının…Şti.olduğu, ciro silsilesinin sırasıyla…, …ve davalı olduğu, davalının çekin son hamili olduğu, davacının cirantalardan sadece … ile ticari ilişkisinin bulunduğu, ticari ilişkinin 29/02/2016 tarihinde başladığı, dava konusu çekin davacı kayıtlarına 10/10/2016 tarihinde kaydedildiği ve dava konusu çekin bedelinin … firmasının davacıya olan borcundan düşüldüğü, davaya konu çekte davacının cirosu bulunmadığı, davalının 2016 yılı yevmiye ve defteri kebir defterlerini elektronik defter uygulaması kapsamında elektronik ortamda oluşturduğu ve sakladığı, ticari defterlerin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamanında ve usulüne uygun olarak yaptırıldığı, defterlerin ve yardımcı kayıtların birbirini teyit eder usulüne ve yasalara uygun şekilde tutulmuş olduğu, sahibi lehine kesin delil vasfı taşıdığı, dava dışı ciranta … firması ile davalı son hamil arasında 08/07/2014 tarihli faktoring sözleşmesi imzalandığı, sözleşmenin tarafı olan dava tış…firmasının kendisinden önceki cirantalar olan dava dışı … adına düzenlemiş olduğu 21/12/2016 tarihli 11.040,08 TL ve … adına düzenlemiş olduğu 20/12/2016 tarihli 8.437 TL tutarlı teamülde bedeli ödenmemiş açık nakliye hizmeti faturalarını faktoring işlemi için davalı firmaya temlik ettiği ve dava konusu çekleri ödeme araçları tevdi bordrosu ve alacak bildirim formu ile davalı firmaya düzgün ciro silsilesi ile faktoring işlemi yapılmak üzere teslim ettiği, dava konusu çeklerin davalı firma tarafından faktoring işlemi yapılmak üzere davalı firmanın kesin delil vasfı taşıdığı kanaatine varılan ticari defter kayıtlarına 26/12/2016 tarihinde kaydedildiği ve faktoring işlemi yapılarak bedellerinin dava dışı … banka hesabına 26/12/2016 tarihinde banka havalesi yoluyla masraf vergi ve faiz çıktıktan sonra 18.600 TL olarak ödendiği, söz konusu çeklerin çalıntı ihbarının 3 gün sonrasında 26/12/2016 tarihinde davalı şirkete girişinin yapıldığı, davalı şirketin logosunu içeren dava dışı …Taşımacılıkın kaşe ve imzasını havi alacak bildirim formu üzerinde ibraz edilen logoyu havi ödeme araçları tedvi bordrosunda da tarih bulunmadığı, davalı tarafın hazırladığı üzerindeki logodan anlaşılan bu tevdi formunda alacağın hangi tarihte temlik edildiği hususunun yazılı bulunması gerektiği, davalı şirketçe istihbarat çalışmasının gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği yönünden yapılan tetkikatta; fatura alacakları temlik edilen dava dışı …’ın düzenlemiş bulunduğu faturaların VUK ve TTK hükümleri çerçevesinde gerekli unsurları taşıdığı, anılan faturaların nakliye bedeline ilişkin olması nedeniyle ayrıca irsaliye düzenlemesine tabi olmadığı, talep üzerine davalı vekilinin ibraz ettiği inceleme tarihi olan 20/10/2017 tarihini taşıyan belge kapsamında faturaların mükerrer olup olmadığı hususunda merkezi fatura kayıt sisteminin mevcut olduğu FKB araştırmasında faturaların mükerrer kaydının bulunmadığı, ancak belge inceleme esnasında ibraz edildiğinden çek girişlerinin gerçekleştirildiği tarihte davalı vekilince bu hususta istihbarat araştırmasının fatura kayıt sisteminin mevcut olduğu ve faktoring şirketlerinin bağlı olduğu mesleki birlik olan FKB.den yapılmamış olduğu kanaatine varıldığı, davalı şirketin müşteri nezdinde araştıma yaparak temliki gerçekleştirilen müşterinin muhasebesel kayıtlarını incelemek, fatura borçluları ile müşteri arasındaki ticari ilişkileri bulunup bulunmadığını irdelemek zorunda olduğu, diğer yandan faktoringten doğan uyuşmazlıklara bakan Yargıtay …HD.26/01/2017 tarihli … esas, … sayılı kararında faktoring şirketinin çalıntı bildiriminden sonra işleme tabi tutulan çekler yönünden çeklerin teslim alınmasının borçlunun zararına hareket etme sayılması olarak kabulü olarak benimsediği, davacı tarafın 23/10/2016 tarihi itibarıyle çalıntı bildiriminde bulunduğu, bu meyanda davalı tarafın ayrıca İstanbul C.Başsavcılığının … soruşturma numarasından suç duyurusunda bulunduğu, davalı … şirketinin çalıntı işlemine konu bulunan çekleri müşteriden iktisap ederken ve faktoring işlemine tabi tutarken makul istihbarat çalışması yapmadığı sonucuna varıldığı, bu çerçevede kusurlu olduğu, bu kapsamda davacının dava konusu çeklerin istirdatını veya bedellerinin ödenmesini talep edebileceği belirtilmiştir.
Dava, Faktoring sözleşmesi kapsamında davaya konu çekleri alan hamile karşı açılan istirdat ve çek bedelinin tahsiline ilişkindir.
6102 sayılı TTK’nun 686. Maddesi ile, ” Bir poliçeyi elinde bulunduran kişinin son ciro, beyaz ciro olsa bile kendi hakkı müteselsil ve birbirine bağlı cirolardan anlaşıldığı takdirde yetkili hamil sayılır” denilmektedir. Yine aynı maddenin devamında çizilmiş ciroların bu hususta yapılmamış hükmünde olduğunu, bir beyaz ciroyu diğer bir ciro izlerse son ciroyu imzalayan kişinin poliçeyi beyaz ciro ile iktisap etmiş sayılacağı hükme bağlanmıştır.
Aynı maddenin 2. Fıkrası ile, “poliçe herhangi bir surette hamilin elinden çıkmış bulunursa 1. fıkrada yazılı hükümlere göre hakkı anlaşılan yani hamil ancak poliçeyi kötü niyetle iktisap etmiş olduğu veya iktisabında ağır bir kusur bulunduğu takdirde o poliçeyi geri vermekle yükümlüdür” denilmektedir. Aynı yasanın 687. Maddesi ile, ” poliçeden dolayı kendisine başvurulan kişinin, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan defileri başvuran hamile karşı ileri süremeyeceği belirtildikten sonra, sadece hamilin poliçeyi iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmesi halini ayrık tutmuştur. 6102 sayılı TTK’nun 790 Maddesi ile çeke ilişkin düzenleme aynı şekilde yapılmıştır.
Aynı konuya ilişkin 6102 sayılı TTK’nun 792 maddesi ile “çek, herhangi bir suretle hamilin elinden çıkmış olursa olsun, ister hamile yazılı, ister ciro yoluyla devredilen bir çek söz konusu olupta hamilin hakkını 790 maddesine göre ispat etmesi halinde, çek eline geçmiş bulunan yeni hamil ancak çeki kötü niyetle iktisap etmiş bulunduğu veya iktisabında ağır kusur bulunduğu takdirde o çeki geri vermekle yükümlüdür” hüküm yer almaktadır. Aynı konuya ilişkin yüksek Yargıtay … HD’nin 27/09/2011 gün… Esas … Karar sayılı kararıyla ” çek bedelinin istirdadı isteminde davacının, kendisinin yetkili hamil olduğunu kanıtlaması yanında, yeni hamilin çeki kötü niyetle iktisap etmiş olduğu, veya iktisapta ağır kusurlu bulunduğunu da kanıtlaması gerektiği belirtilmiştir.
6361 sayılı yasanın 38. Maddesi ” Faktoring sözleşmesi; mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilebilen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir almak suretiyle, faktoring şirketinin müşterisine sağladığı tahsilat, borçlu ve müşteri hesaplarının tutulmasının yanı sıra …man veya faktoring garantisi fonksiyonlarından herhangi birini ya da tümünü içeren sözleşmedir. Faktoring sözleşmesinin yazılı şekilde düzenlenmesi zorunludur.” hükümlerine amirdir.
6361 sayılı yasanın “ŞİRKETİN YAPAMAYACAĞI İŞ VE İŞLEMLER” başlıklı 9. Maddesi; “Şirket; Ana faaliyet konuları dışında faaliyette bulunamaz… Faktoring şirketi Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde kambiyo senetlerine dayalı olsa bile, bir mal veya hizmet satışından doğmuş fatura ile tevsik edilemeyen alacaklar ile Kurulca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde tevsik edilemeyen mal veya hizmet satışına bağlı doğacak alacakları devir alamaz veya tahsilini üstlenemez. Aynı faturaya dayalı birden çok faktoring şirketine yapılan kısmi temliklerin toplam tutarı fatura tutarını aşamaz. Bir kambiyo senedinin ciro yoluyla faktoring şirketine devri hâlinde, kambiyo senedinden dolayı kendisine başvurulan kişi, düzenleyen veya önceki hamillerden biriyle kendi arasında doğrudan doğruya var olan ilişkilere dayanan def’ileri faktoring şirketine karşı ileri süremez; meğerki, faktoringşirketi kambiyo senedini iktisap ederken bile bile borçlunun zararına hareket etmiş olsun.” hükümlerine amirdir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; her ne kadar davacı davaya konu çeklerin iradesi dışında elinden çıktığı, davalının usulüne ve kanuna aykırı bir şekilde kötü niyetli olarak çekleri devraldığı ve takibe koyduğu iddiasıyla davayı açmış ve yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda davalının davalı şirketin müşteri nezdinde araştıma yaparak temliki gerçekleştirilen müşterinin muhasebesel kayıtlarını incelemek, fatura borçluları ile müşteri arasındaki ticari ilişkileri bulunup bulunmadığını irdelemek zorunda olduğundan bahisle gerekli makul istihbarat çalışmasının yapılmadığından bahisle davacının talebinde haklı olduğu belirtilmiş ise de yukarıda izahı yapılan faktoring mevzuatı ve yine bilirkişi heyetince de tespit edildiği üzere faturaların faktoring işlemi için davalı firmaya temlik edildiği ve dava konusu çeklerin ödeme araçları tevdi bordrosu ve alacak bildirim formu ile davalı firmaya düzgün ciro silsilesi ile faktoring işlemi yapılmak üzere teslim edildiği dikkate alındığında fatura ile tevsik edilen alacakları temlik alan davalının mal teslimi ve fatura içerikleri yönünden başkaca bir araştırma yapma sorumluluğunun bulunmadığı, davaya konu çekleri kötü niyetli olarak teslim aldığının kabulünü gerektirir bir delilin dosyaya sunulmadığı anlaşıldığından davacının sübut bulmayan davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan harçtan alınması gerekli harcın mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 296,36 TL.nin talep halinde yatırana iadesine,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davalı tarafından sarf edilen yargılama gideri bulunmadığından hüküm kurulmasına yer olmadığına,
5-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT ‘sine göre tespit olunan 2.334,66 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸