Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/973 E. 2019/185 K. 06.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/973 Esas
KARAR NO : 2019/185
DAVA : İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/09/2014
BİRLEŞEN İSTANBUL 13.ASLİYE TİARET MAHKEMESİ’NİN 2014/219 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DAVA : Tazminat (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 11/09/2014
KARAR TARİHİ: 18/06/2014
KARAR TARİHİ: 06/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı taraf arasında Ekim 2012 tarihinde davalının Beşiktaş’ta bulunan işyeri ile Bodrum’da bulunan yazlık villasının tadilat ve dekorasyon işi konusunda görüşmeler yapıldığını ve bu konuda şifahen anlaştıklarını, bu anlaşmaya istinaden davacının davaya konu işin yapılması için alt taşeron firmalarla anlaştığını ve çalışmalara başlandığını, davacı şirket tarafından çalışmaların her aşaması davalı şirketin yönetim kurulu başkanı … ile paylaşıldığını, davalı şirketin bilgisi ve onayı alınarak tamamlanarak teslim edildiğini, ancak davalı tarafın işi teslim almasına rağmen işin bedelini ödemekten kaçındığını ve davacı … mağdur ettiğini, davacının dava konusu işi eksiksiz yaptığına ilişkin İstanbul ….Asliye Ticaret Mahkemesi’nin… D.iş sayılı dosyası ile tespit yaptırdığını, davacı şirket tarafından malzeme, proje ve kontrollük bedeli için düzenlenen 07/10/2013 tarih, … sıra nolu KDV dahil 1.675.046 TL bedelli faturanın davalı şirkete …Noterliği’nin 09/10/2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile tebliğ edildiğini ve fatura bedelinin ödenmesinin talep edildiğini, davalı şirketin ödeme yapmaması üzerine İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, ancak davalının itiraz ederek icra takibini durdurduğunu, davalı şirketin tüm itirazlarının haksız ve kötü niyetli olduğunu, anılan nedenlerle davalının icra dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile takibin devamına, davalının haksız itirazı nedeniyle alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı şirket üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP VE KARŞI DAVA: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı şirket ile davalı tarafın, davalının Beşiktaş’ta bulunan işyeri ile Bodrum’da bulunan yazlık villasının tadilat ve dekorasyon işi konusunda şifahi olarak anlaşıldığını, ancak davacının şirket tarafından davalıdan alınan 1.300.000 TL’nin işi yapan taşeronlara ödenmediğini, taahhüt edilen işlerin eksik, hatalı ve kötü malzemeler kullanılarak yapıldığını, tüm bunlara rağmen davacının haksız olarak düzenlediği 2 adet faturayı …Noterliği’nin 09/10/2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ekinde davalı şirkete gönderdiğini, davalı tarafından süresi içinde bu faturalara itiraz edilerek …Noterliği’nin 21/10/2013 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile davacı şirkete iade edildiğini, davacının tebliğ …Noterliği’nin 09/10/2013 tarih ve… yevmiye nolu ihtarnamesi ile tebliğ ettiği faturaları 8 gün bekleme süresini beklemeden 10/10/2013 tarihinde İstanbul…İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası ile davalı şirket aleyhine iade edilen 1.675.046 TL bedelli faturaya istinaden icra takibi başlattığını, davacının başlattığı haksız icra takibine davalı şirket tarafından itiraz edildiğini, davacı tarafça İstanbul…Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyası ile yaptırdığı tespitin de yok hükmünde olduğunu, yapılan tespitte belirtilen rakamların hiçbirinin araştırılmadığını, davalı şirketin davacıya ödediği 1.300.000 TL’nin karşılığını alamadığı gibi büyük oranda zarar gördüğünü, bu nedenle davanın reddi gerektiğini, yine karşı davalarına ilişkin olarak; davalı şirket ile davacı arasında dekorasyon işlerinin yapımı konusunda mutabakata varılmış ise de davacı şirket yetkilileri tarafından davalı şirkete zarar vermek kastıyla hareket edilerek davalı şirketin madden ve manen büyük kayıplara uğramasına neden olduğunu, yapılan işlemlerin malzeme ve işçilik giderlerinin gerçek bedellerinin çok üstünde fahiş miktarlar üzerinden gösterildiğini, yapılan uygulamaların hatalı ve kalitesiz malzemeler kullanılarak yapıldığını, yapılan tadilatın geciktiğini ve taahhüt edilen süreden sonra ayıplı olarak davalıya teslim edildiğini, bu hususlarla ilgili olarak davacıya defalarca şikayetler bildirildiğini, ancak davacı tarafça bir dönüş olmadığını, anılan nedenlerle davalı şirket tarafından davacıya yapılan ödemeler bakımından fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 100.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davacıdan tahsiline, yine davacının haksız fiil teşkil eden eylemleri neticesinde davalı şirkette oluşan manevi zararın tazmini bakımından 100.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont avans faizi ile birlikte davacı/karşı davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı/karşı davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve karşı dava etmiştir.
BİRLEŞEN İST.13.ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ’NİN 2014/219 ESAS SAYILI DOSYASINDA;
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından yapılan tadilat çalışmaları sırasında verilen zarar neticesinde …’de bulunan villanın sağlıklı yapı vasfının kaybedilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini ile ilgili olarak binanın iyileştirilmesi için bugüne kadar yapılan ve bundan sonra yapılması gereken harcamalar bakımından ve davalının taşeronlara yapmadığı ödemeler ile ilgili olarak vekil edeni tarafından yapılmak zorunda kalınan ödemeler bakımından şimdilik 500.000,00 TL alacağın reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, mahkememiz dosyasında devam eden dava ile işbu dava arasında fiili ve hukuki irtibat bulunduğundan ve her iki davadan birinde verilecek kararın diğerinin sonucunu etkileyecek nitelikte olmasından dolayı her iki davanın birleştirilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece, mahkememizin işbu dosyası celp edilip incelenmiş ve her iki dava arasında doğrudan doğruya hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu, davaların aynı sebepten doğduğu ve usul ekonomisi de dikkate alınarak HMK 166.maddeleri uyarınca davaların birleştirilmesine karar verildiği görülmüştür.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Esas dava; davacı ile davalı arasında, davalının …’ta bulunan işyeri ile Bodrum’da bulunan yazlık villasında tadilat ve dekorasyon işi konusunda yapılan anlaşma neticesinde davacı tarafından davalıya verilen hizmet neticesinde oluşturulan fatura bedellerinin ödenmediğinden bahisle başlatılan icra takibine davalının itirazı üzerine açılan itirazın iptali davasıdır.
Karşı dava; taraflar arasında tadilat ve dekorasyon işi konusunda yapılan anlaşma neticesinde davacı/karşı davalının yaptığı işlemlerin hatalı ve ayıplı olduğundan bahisle davalı/karşı davacının uğramış olduğu maddi ve manevi zararın davacı/karşı davalıdan tazminine ilişkin tazminat davasıdır.
Birleşen dava; taraflar arasında tadilat ve dekorasyon işi konusunda yapılan anlaşma neticesinde, davalının yapmış olduğu işlerin hatalı ve ayıplı olduğundan bahisle davacı tarafından davalıya yapılan ödemelerin tahsiline ilişkin alacak davasıdır.
Mahkememizce tarafların iddia ve savunmaları ile tüm dosya kapsamına göre varsa alacak ve borç miktarının tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak İnşaat Mühendisi …, Mali Müşavir.., Doç.Dr…., İç Mimar Hüsnü…, Makine Mühendisi Doç.Dr…ve Elektrik Mühendisi … tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda; davacının… Plaza için yaptığı imalatların toplam miktarının 1.650.022,03 TL olduğu, iç mimarı, mobilya ve dekoratif işleri, mekanik işler ve elektrik işleri toplam bedellerinden KDV dahil toplam 32.278,90 TL nefaset kesintisi yapılmış olduğu, … ofis adresindeki tadilat ve dekorasyon işi için davacının davalıdan toplam 1.100.000 TL tahsilat yapması nedeniyle davalıdan (1.650.022,03 – 32.278,90 – 1.100.000 =) 517.743,13 TL alacaklı olduğunun kabul edilebileceği, bu nedenle karşı davanın kabulü şartları oluşmadığı, ancak Bodrum’da yapılan işlerin bedellerinin belirlenmesi amacıyla inceleme yapılması gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bu kez Bodrum’daki yapılan işlerin tespiti bakımından bilirkişi incelemesi yaptırılması için Bodrum…Asliye Hukuk Mahkemesinden talimat raporu aldırılmasına karar verilmiş, Bodrum …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyası ile aldırılan bilirkişi raporunda; dava konusu binaya yapıldığı iddia edilen ve fatura ile fiyatlandırılan işlerin (fatura tarihi olan 07/10/2013 itibariyle) malzeme ve işçilik ile KDV dahil toplam 716.876,00 TL’ye (kar marjı dahil) yapılabileceği, yapıldığı iddia edilmesine rağmen yapılmadığı/noksan-ayıplı yapıldığı keşif sırasında tespit edilen işlerin 4.kişilere yaptırılması halinde keşif tarihi 01/04/2013 itibariyle malzeme, işçilik ve KDV dahil toplam 503.876,00 TL’ye yaptırılabileceği, dava tarihi itibariyle bu bedelin faizin hesaplanması sonucunda 7.054,26 TL faizi ile birlikte toplam 510.927,26 TL olacağı, bina bohçalaması yapılarak izolasyon sağlanması yönünde sözlü de olsa herhangi bir anlaşma görülemediği, bu işlem kalemlerinin faturalandırılmadığı göz önüne alındığında 85.000,00 TL + 15.000,00 TL = 100.000,00 TL bedelin hangi tarafa ait olacağının takdirinin mahkemeye ait olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememiz dosyasında aldırılan bilirkişi raporu ile talimat mahkemesinden aldırılan bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, tarafların raporlara beyan ve itirazları doğrultusunda yeniden talimat mahkemesinden ve mahkememiz dosyasından ayrı ayrı ek raporlar aldırılmasına karar verilmiş, mahkememizce aldırılan bilirkişi ek raporunda; teknik, mali ve mevzuat esaslı incelemeler sonucu iki farklı olasılık üzerinde değerlendirme yapıldığı ve buna göre birinci olasılık; davacı/karşı davalı şirket tarafından düzenlenen, davacı/karşı davalı ve davalı/karşı davacının ticari defterlerinde kayıt altına alınmış olan toplam 1.100.000,00 TL bedelli faturaların ve davalı/karşı davacı tarafından yapılan toplam 1.100.000,00 TL bedelli ödemelerin mahkememiz tarafından Bodrum işi için düzenlendiğine ve ödendiğine dair karar verilecek ise davacı/karşı davalının davalı/karşı davacıdan Bodrum işi için alacağının olmadığı, ikinci olasılık; davacı/karşı davalı tarafından davalı/karşı davacı şirkete düzenlenen, davacı/karşı davalının kayıtlarında olan ve davalı/karşı davacının kayıtlarında olmayan içeriğinin … Plaza B Blok Kat:7’de yapılmış olan mimarı proje ve uygulama yazılı 07/10/2013 tarihli 930098 numaralı toplam tutarı 1.675.046,00 TL olan faturanın haklı yere ve … Plaza için düzenlendiğinin mahkememizce benimsenmesi halinde davacı/karşı davalı şirketin davalı/karşı davacı şirkette 1.675.046,00 TL – 32.214,40 TL (nefaset kesintisi) = 1.642.831,60 TL Beşiktaş Plaza için talep edilebileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bodrum …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat dosyası ile aldırılan ek raporda; davaya konu binaya yapıldığı iddia edilen ve faturalandırılan işlerin (fatura tarihi olan 07/10/2013 itibariyle) malzeme, işçilik, müteahhitlik kârı ve KDV dahil 857.819,00 TL’ye yapılabileceği, yapıldığı iddia edilmesine rağmen, keşif sırasında yapılmadığı/noksan-hatalı yapıldığı tespit edilen işlerin, 3.kişilere yaptırılması durumunda bunların 01/04/2016 tarihi itibari ile 345.877,00 TL’ye yaptırılabileceği, dava tarihi itibariyle faizin hesaplanması sonucu 345.877,00 TL + 33.895,95 TL = 379.772,95 TL olacağı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Talimat dosyası ve mahkememiz dosyasında aldırılan bilirkişi ek raporları mahkememizce hüküm kurmaya elverişli bulunmadığından yeni bilirkişi heyetleri oluşturularak mahkememiz dosyasında ve talimat mahkemesinde keşfen incelemeler yaptırılmasına karar verilmiş, Bodrum …Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyasında yaptırılan keşfen inceleme sonucu ibraz edilen bilirkişi raporunda; davacı tarafından davalıya verilen eser sözleşmesi uyarınca davacı tarafından davalıya verildiği iddia edilen ve faturaya bağlanan hizmetlerin bir kısmının yerinde bulunduğu, bir kısmının ise tadilatlar nedeni ile sökülmüş olduğu, dosya içindeki önce bilirkişi raporlarında incelendiğinde 07/10/2013 tarih ve … nolu faturada adı geçen imalat ve mobilya türü demirbaşların mevcut olduğunun anlaşıldığı, bu imalatların o tarihlerde piyasa rayiçlerine uygun bedeller olduğu kanaatine varıldığı, söz konusu davacı tarafından verilen hizmetlerde keşif tarihi itibariyle yapılan incelemelerde kapsamlı tadilatların yapılmakta olduğu, bir çok imalatın söküldüğü, ince işçilikler diye bilinen işlerin tadilatta olması nedeni ile ayıplı imalat tespiti yapılamadığı, fakat dosya içindeki önceki bilirkişi raporları incelendiğinde binada su yalıtımı kaynaklı problemlerin yaşandığı, izolasyon kaynaklı problemler nedeniyle binanın dışarıdan su aldığı ve bunun sonucunda iş mekanlarda alçı sıva, boyalarda nemlenme ve bozulmalara neden olduğunun anlaşıldığı, bu nedenle söz konusu ayıplı imalatların giderilmesi yönünde 2013 yılı ve karşı davanın açıldığı tarih itibariyle değer tespiti yapılamadığı, keşif anında dava konusu binada bazı işlerin dava dışı kişi veya kişiler tarafından yapıldığının beyan edildiği, dava dışı kişiler tarafından binanın en üst katına kat ilavesinin yapıldığı, kat ilavesi yapılan en üst kattaki tüm işlerin dava dışı kişiler tarafından yapıldığının beyan edildiği, yine davacının iş yaptığı katlardaki ahşap kaplama, ahşap pergola imalatlarının dava dışı kişi veya kişiler tarafından yapıldığı, deniz sahilindeki iskele ve bu alandaki bahçe tanzimlerinin dava dışı kişiler tarafından yapıldığının beyan edildiği, yine dava dışı kişi veya kişiler tarafından yapıldığı beyan edilen işlerin metrajları tam olarak tespit edilemediğinden (tadilat ve söküm nedeni ile) bu imalatların tam olarak bedelinin hesabının yapılmasının bu aşamada mümkün olmadığı, davalı tarafın binanın zemin ve birinci katında mevcut kapsamlı tadilatları, binanın dış cephe, su yalıtımının iyi yapılmaması ve binanın dış cepheden ve bohçalamadan su almasından kaynaklı iç cephedeki alçı sıva ve boyaların bozulması nedeniyle yapıldığının beyan edildiği, misafirhanede ise alçı sıva, boya, kaba sıva gibi bu başlık altında incelenen imalatlarda herhangi bir ayıp tespit edilemediği, misafirhane bölümünde davacı tarafın yaptığı imalatlardan sonra bu imalatların sonradan yenilenip yenilenmediğinin belirlenemediği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce keşfen yapılmasına karar verilen inceleme için bilirkişi olarak Makine Mühendisi …, Mimar…, Elektrik Elektronik Mühendisi Mustafa…, İnşaat Mühendisi … ve İç Mimar… tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda; davacı ile davalı arasında akdedilen sözlü tadilat ve dekorasyon sözleşmesi uyarınca davacı tarafından davalıya Beşiktaş’taki taşınmaz için verildiği iddia edilen hizmetlerin incelendiği, davacı tarafından dosyaya sunulan faturalar ile yerinde yapılan tadilat ve dekorasyonun karşılaştırılmak sureti ile; A) davacı tarafından davalıya verilen eser ve hizmet sözleşmesi uyarınca davacı tarafından verildiği iddia edilen ve faturaya bağlanan hizmetlerin mahalde bulunduğu, hizmetin veriliş tarihi itibariyle söz konusu faturada gösterilen bedellerin rayiç piyasa değerlerine uygun olduğu, B) raporda ayrıntılı olarak listelendiği üzere toplam 32.325,00 TL eksik ve ayıplı işler bulunduğu, bu tutarın karşı davanın açıldığı 11/06/2014 tarihi itibariyle değerinin 35.516,98 TL olarak hesaplandığı, C) sözleşme kapsamında yapılması gerekip de yapılmadığı ileri sürülen ve 3.şahıs tarafından yaptırıldığı belirtilen hizmetler dahilinde değerlendirme yapıldığı ve toplam 32.514,39 TL olduğu, 3.şahıslara yaptırılan hizmetlerin davacı tarafın faturalarında yer almayan hizmetler olduğu, hesap edilen 32.514,39 TL bedel hizmet tarihi itibariyle ki değer olup kadri marufunda olduğu, dava tarihi itibariyle değerinin 35.725,07 TL olarak hesap edildiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, karşı dava, birleşen İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … Esas sayılı dosyası, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu aldırılan bilirkişi kök ve ek raporları, talimat dosyaları ile aldırılan bilirkişi raporları ve kök raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki uyuşmazlığın davacı ile davalı arasında, davalıya ait Bodrum’da bulunan yazlık binasının tadilatının yapılması, yine Beşiktaş’taki ofis binasının tadilatının yapılmasına yönelik sözlü anlaşmalar uyarınca davacının hak ediş bedeli alacağı için başlatmış olduğu icra takibine yönelik yapılan itirazın iptali ile yine davalı ve birleşen dosya davacısı tarafından açılan karşı dava ve birleşen dava yönünden de davacı tarafın yaptığı inşaatların ayıplı olması sebebiyle oluşan zararın tazmini amacıyla açılmış maddi tazminat davası ve yine manevi tazminat davası ile ayrıca sözleşme kapsamında yapılması gerekip de davacı tarafından yapılmadığı iddia olunan hizmetlerin 3.şahıslara tamamlatılması sebebiyle oluşan zararın tazmini ve binanın iyileştirilmesi için gerekli zararların tazminine yönelik tazminat davası olup, taraflar arasında yapıldığı iddia olunan eser sözleşmesinin sözlü olarak yapıldığı görülmektedir. Taraflar arasında bir eser sözleşmesinin yapıldığı sabit olmakla birlikte, eser sözleşmesinin içeriği ve kapsamı konusunda uyuşmazlıklar bulunmaktadır. Bu kapsamda asıl davadaki davalı birleşen dosya davacısı … AŞ taraflar arasında akdedilen eser sözleşmesindeki hizmetin eksik ifa edildiği, ayıplı ifa edildiği iddiası mevcuttur. Bu doğrultuda Bodrum’daki taşınmaz için ayrı, İstanbul …’taki ofis için ayrı ayrı değerlendirmeler yapmak gerekmektedir. Buna göre Bodrum’daki yazlık için davacı tarafça Bodrum’daki imalat için davalıya 746.000,00 TL’lik fatura kesilmiş olduğu, yine İstanbul’daki ofis binası için de 1.675.046,00 TL’lik fatura kesilmiş olduğu görülmüştür. Borçlar Kanunu 481.maddesi uyarınca eser sözleşmesinin sözlü olarak yapıldığı durumlarda hizmet bedeli eserin yapıldığı tarihteki rayiç bedellere göre tespit edilecek ve taraflarca yapılan ödemeler bu bedelden düşülerek kalan alacağın bulunup bulunmadığı buna göre belirlenecektir. Her ne kadar davalı taraf, davacı tarafından Bodrum’daki tadilat işlemlerinin eksik ve ayıplı yapıldığını, ayrıca bahçe bohçalamasının, mantolama, izolasyon işlemlerinin yapılmadığı yada ayıplı yapıldığı iddiasını ileri sürmüş ise de taraflar arasında akdedilen sözleşmenin sözlü yapılmış olması davacı tarafından verilen ve faturaya bağlanan hizmetlerin mahkememizce yaptırılan keşiflerde mahalde bulunduğu (özellikle Bodrum’da yaptırılan ilk keşif) daha sonra davalı tarafından bir kısım imalatların söküldüğü ve değiştirildiği, davacı tarafından faturaya bağlanan iş ve kalemlerin bu kapsamda davacı tarafından yerine getirildiği ve bu iş ve işlemler için 746.000,00 TL’lik fatura kesildiği, hizmetlerin verildiği tarih itibariyle söz konusu faturadaki belirtilen bedellerin rayiçe uygun olduğu, her ne kadar davalı tarafından bu fatura da belirtilen imalat kalemleri dışında başkaca kalemlerin örneğin; bahçe bohçalaması ve binanın komple bohçalanması gibi işlemlerin yapılmadığı ileri sürülmüş ve bundan kaynaklı olarak zarara uğradığını iddia etmiş ise de, davacı ile davalı arasında ilk yapılan sözleşmede davalının eksik olduğunu ileri sürdüğü hususların sözleşme kapsamında bulunduğu hususunun davalı tarafça ispatlanamadığı, bohçalama yapılmasının ilk sözleşme kapsamında bulunduğunun davalı tarafından ispatlanamaması sebebiyle bundan kaynaklı olarak sonradan taşınmazda oluşan zararların davalı tarafından tazmininin istenemeyeceği, ayrıca davalı tarafından dilekçede belirtilen ve ayıplı olduğu ileri sürülen hususlarda da davalı tarafından eserin davacıdan teslim alındığı, süresinde yapılmış bir ayıp ihbarının bulunduğunun davalı tarafça iddia ve ispat edilemediği, yine davalı tarafından ileri sürülen bir kısım ayıpların, yaptırılan bilirkişi incelemesine göre de kullanımdan kaynaklı ayıplar olduğu, davalının ünvan değişikliğinden önceki ünvanı (… AŞ) gözönüne alındığında bizati kendisinin de bir mühendislik şirketi olduğu, dolayısıyla basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği, Bodrum’daki taşınmazı itirazsız davacıdan teslim aldığı, davacı tarafından davaya konu değişik iş dosyası tespiti yaptırılıncaya kadar yada dava açılıncaya kadar davalı tarafından ayıp yada eksik işlerle ilgili herhangi bir bildirimin davacıya yapılmadığı, bu itibarla davalının BK 477.maddesi uyarınca eseri kabul ettiği, davacı tarafından kesilen faturadaki hizmetlerin davalı yana verildiği mahkememizce kanaat edinildiğinden fatura bedeli olan ve özellikle yaptırılan son bilirkişi incelemesine göre yapıldığı tarihteki rayiçlere uygun olduğu tespit edilen 746.000,00 TL’lik fatura bedelinin davacı tarafından verilen hizmetler karşılığı verildiği ve bu durumun mahkememizce sabit görüldüğü anlaşılmakla, davalı tarafından toplam yapılan ödeme 1.300.000,00 TL kabul edildiğinden, 1.300.000,00 TL’lik ödemenin 746.000,00 TL’sinin Bodrum için yapıldığı, kalan bakiye 554.000,00 TL’nin ise …’taki ofis için yapıldığı kanaati mahkememizde oluşmuştur. Bu kapsamda davalı tarafından yapılan toplam 1.300.000,00 TL’lik ödemeden Bodrum tamirat bedeli olan 746.000,00 TL düşüldükten sonra davacının Bodrum’daki yapmış olduğu imalat sebebiyle herhangi bir alacağının kalmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Her ne kadar davacı tarafından, başlatılan takipte sadece İstanbul’daki ofis binası için kesilen fatura takibe konu edilmiş ise de, taraflar arasında yapılan sözleşme uyarınca iki ayrı yer için anlaşma yapıldığı, ödemelerin bir kısmının isim belirtilmek suretiyle yapıldığı, kalan kısım için isim belirtilmeden ödeme yapıldığı, dolayısıyla davacının takibe konu fatura ve İstanbul ofis eser sözleşmesi bedelinin kapsamı ve tahsili gereken miktarın tespiti için Bodrum’daki yapılan iş için ödenmiş olan bedelin düşülmesi gerektiği, ayrıca dava dilekçesi dikkate alındığında da ve dava dilekçesinde hem Bodrum hemde İstanbul ofisi için hizmet verildiğinin ileri sürülmesi göz önüne alındığında, söz konusu değerlendirmenin zorunluluk arz ettiği görülmüş ve bu şekilde bir değerlendirme yapılmıştır.
… ofis için; mahkememizce yaptırılan ve denetime elverişli bulunan özellikle 3.bilirkişi raporu dikkate alındığında, davacı tarafından davalıya İstanbul ofis binası için verildiği belirtilen hizmet bedellerinin rayiçe uygun olduğu, davacı tarafından faturada belirtilen hizmetlerin mahallinde tespit edildiği, her ne kadar bilirkişi heyeti tarafından 32.325,00 TL’lik ayıplı imalat tespit edildiği ileri sürülmüş ise de, söz konusu işin davalı tarafından itirazsız teslim alındığı, ayrıca ayıplı imalat için davalı tarafından karşı dava kapsamında ayıplı imalat için ayrı bir dava açıldığı, davacı tarafından davalıya İstanbul ofis binası için verilen imalatların ve faturadaki belirtilen hizmetlerin davalıya verilmiş olduğu, kesilen faturanın rayiçe uygun olduğu görülmüş, davacı tarafından başlatılan icra takibinde talep ettiği 1.675.046,00 TL’lik alacağından davalı tarafından, davacıya yapılan toplam 1.300.000,00 TL’lik ödemeden Bodrum için yapılan 746.000,00 TL’lik ödeme düşüldüğünde kalan bakiye 554.000,00 TL’nin İstanbul ofisi için ödenen bedel olduğu, bu doğrultuda 1.675.046,00 TL – 554.000,00 TL = 1.121.046,00 TL davacının bakiye alacağının kaldığı, bu yönü itibariyle davalı tarafından icra dosyasına yapılan itirazın 1.121.046,00 TL’lik asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına karar vermek gerekmiş, yine taraflar arasındaki ihtilafın sözlü eser sözleşmesi uyarınca oluştuğu, eser sözleşmesinin kapsamı, kapsadığı işler, miktarı, birim fiyatı yada değeri gibi konuların uyuşmazlık kapsamında olduğu, bu hususların tespiti için bilirkişi incelemesi ve yargılama yapılması gerektiği, bu kapsamda alacağın belirlenebilir ve likit olmadığı anlaşıldığından davalı aleyhine icra inkar tazminatı uygulanmamıştır.
Karşı dava yönünden; her ne kadar davalı tarafça, karşı dava ile maddi ve manevi tazminat davası açılmış ise de, karşı davanın reddi gerekmiştir. Şöyle ki; davalı karşı davasında, karşı dava kapsamında davalı/ karşı davacı davacı tarafından verilen hizmetlerin ayıplı olduğundan bahisle ayıplı işlemlerin düzeltilmesi ve mevcut yapılanlarla ilgili olarak davacının taşeronlarına yapmadığı ödemeler sebebiyle 100.000,00 TL maddi tazminat davası açmış ve 31/05/2018 ıslah dilekçesi ile söz konusu maddi tazminat davasını 200.000,00 TL’yi yükseltmiştir. Yukarıda bahsedildiği üzere davalı bir mühendislik şirketi olup, davacı tarafından imalatı yapılan yerleri itirazsız olarak teslim almıştır. Yine davalı/karşı davacı tarafından ileri sürülen yapılan imalatların ayıplı olduğuna yönelik ihtarnamedeki ve cevap dilekçesindeki soyut iddialar dışında usulüne uygun şekilde kullanılmış ve yapılmış bir ayıp ihbarı mevcut değildir. Yine Borçlar Kanunu 477.maddesi uyarınca iş sahibi eseri kabul etmiş sayılmaktadır. Yine davalı/karşı davacı, davacı/karşı davalı tarafından taşeronlarına ödenmeyen paraların bir kısmını kendisinin ödediğini iddia etmiş ve buna yönelik bir kısım fatura örnekleri ibraz etmiş ise de, söz konusu fatura örneklerinin hizmet veren olarak 3.şahısların görüldüğü, hizmet alan olarak davacı şirketin gözüktüğü, ancak fatura bedellerinin davalı karşı davacı tarafından bizzat ödendiğine ilişkin bir ödeme makbuzu sunulmadığı gibi davalı/karşı davacı ticari defterlerinde yaptırılan inceleme sonucunda da bu ödemelerin davalı/karşı davacı tarafından yapıldığının ticari defterlerinde yer almadığı, bu kapsamda karşı dava kapsamında açılan maddi tazminat davasının reddi gerektiği ve yine davalı/karşı davacı tarafından söz konusu işlemler sebebiyle davalı/karşı davacının manevi zarara uğradığı iddia edilmiş ise de, ticari şirket olan davalının söz konusu işler sebebiyle ne şekilde manevi zarara uğradığı, davalı/karşı davacı tarafından ispat edilemediğinden manevi zarar isteminin de reddine karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden; birleşen dava ile birleşen dava davacısı tarafından, birleşen dava davalısı …Mimarlık Mühendislik …şti’nin Muğla Bodrum ilçesindeki … AŞ (… AŞ)’ne ait villada yapılan tadilat çalışmaları sırasında verilen zarar neticesinde villanın sağlıklı yapı vasfını kaybetmesi sebebiyle uğranılan zararın tazmini ve binanın iyileştirilmesi için yapılan masrafların tahsili, bu kapsamda davalı tarafça taşeronlara yapmadığı ödemelerin ödenmesi sebebiyle açılmış bulunan 500.000,00 TL’lik maddi tazminat davası olup, 31/05/2018 tarihinde yapılan ıslah ile davasını 1.050.000,00 TL’ye yükseltmiş bulunmaktadır. Yargılama aşamasında Bodrum Asliye Hukuk Mahkemeleri aracılığıyla yaptırılan keşiflerde aldırılan bilirkişi raporları dikkate alındığında ve yine yukarıda esas dava kapsamında yapılan açıklamalar ve anlatımlar göz önüne alındığında birleşen dosya davalısı …Mühendislik tarafından, birleşen dosya davacısı … AŞ’nin Bodrum’da bulunan villasının tadilat işlemlerinin yapıldığı, eser sözleşmesinin sözlü olarak akdedildiği ve birleşen dosya davalısı … AŞ tarafından Bodrum’da üstlenilen işlemlerin tamamlanarak villanın birleşen dosya davacısına teslim edildiği, birleşen dosya davacısı tarafından eserin Borçlar Kanunu 477.maddesi uyarınca itiraz-i kayıt ileri sürülmeksizin teslim alındığı, aynı zamanda bir mühendislik şirketi olan birleşen dosya davacısının eseri teslim aldığında eserdeki ayıp ve eksiklikleri kontrol yükümlülüğünün bulunduğu, oysa birleşen dosya davacısı tarafından eser teslim alındıktan sonra süresi içinde yükleniciye yapılmış bir ayıp ihbarının bulunmadığı, ayrıca her ne kadar bir an için söz konusu ayıpların sonradan yeni çıktığı (bahçe bohçalamasının eksik yapıldığı iddiası ile) ileri sürülse dahi bahçe bohçalamasının sözlü anlaşma kapsamında bulunduğu iddiasının birleşen dosya davacısı tarafından ispatlanamadığı, …Mimarlık tarafından verilen ve faturaya yansıtılan diğer hizmetlerin mahallinde özellikle ilk incelemede var olduğu (bir kısmının daha sonra birleşen davacı tarafça yenilenme amacıyla yeniden yaptırılmak için söküldüğü), dolayısıyla bu hizmetlerin her iki tarafın sözlü olarak kararlaştırdığı hizmet kapsamında kaldığının mahkememizce değerlendirildiği, oysa bahçe bohçalaması ve birleşen dosya davacısının eksik olduğunu ileri sürdüğü diğer hizmetlerin sözleşme kapsamında kaldığının davalı tarafça iddia ve ispat edilememiş oluşu, yine buna yönelik yapılan ödemelerin bulunmayışı, birleşen dosya davalısı …Mimarlık tarafından düzenlenen faturalarda bu eksik yapıldığı iddia edilen hizmetlere ilişkin herhangi bir açıklama yada bu hizmetlere yönelik bir faturalandırmanın yapılmamış oluşu göz önüne alındığında birleşen dosya davacısının eksik olduğunu iddia ettiği ve bu kapsamda yenilemek zorunda kaldığını belirttiği giderler için 3.şahıslara yaptırılan ödemelere yönelik zarar tazmininde bulunamayacağı, yine birleşen dosya davacısı tarafından sökülüp, kırılan bir kısım hizmet bedellerinin de Borçlar Kanunu 475.maddesi kapsamında birleşen dosya davalısından isteyemeyeceği anlaşıldığından birleşen davanın da reddine karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-ASIL DAVA YÖNÜNDEN;
A) Davalı …Ş’nin İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyasına yapılan itirazın KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile davalı tarafından yapılan itirazın 1.121.046,00 TL’lik asıl alacak yönünden iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, takibe takip tarihinden itibaren avans faizi uygulanmasına,
B) Taraflar arasındaki ihtilafa konu alacak sözlü eser sözleşmesi uyarınca verildiği iddia olunan hizmetlere yönelik olması, bu kapsamda gerek verilen hizmetlerin gerekse bu hizmet bedellerinin ihtilaflı olması, bu bağlamda alacağın belirlenebilir ve likit olmaması, alacağın tespiti için inceleme yaptırılması gerektiğinden icra inkar tazminatı uygulanmasına yer olmadığına,
2-KARŞI DAVA YÖNÜNDEN; karşı dava kapsamında açılan maddi ve manevi tazminat davalarının AYRI AYRI SÜBUT BULMADIĞINDAN RETLERİNE,
3-Mahkememiz dosyası ile birleşen İstanbul … ATM’nin … Esas sayılı dava yönünden davacı …Ş’nin davasının SÜBUT BULMADIĞINDAN REDDİNE,
Asıl Davada;
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 76.578,65 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan 20.230,30 TL’nin mahsubu ile bakiye 56.348,35 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 20.230,30 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 57.581,38 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 36.110,00 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan toplam 8.932,40 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 5.978,12 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan toplam 9.289,30 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 3.072,31 TL’sinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
Karşı Davada;
10-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 3.415,50 TL + ıslah harcı olarak alınan 1.707,75 TL toplamı 5.123,25 TL’den mahsubu ile bakiye 5.078,85 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde karşı davacıya iadesine,
11-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği maddi tazminat istemi yönünden hesap ve takdir olunan 17.950,00 TL ve manevi tazminat istemi yönünden 2.725,00 TL ücreti vekaletin karşı davacıdan alınarak karşı davalıya verilmesine,
Birleşen Davada;
12-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 44,40 TL maktu karar ve ilam harcının, peşin alınan 8.538,75 TL+ ıslah harcı olarak alınan 9.393,00 TL toplamı 17.931,75 TL’den mahsubu ile bakiye 17.887,35 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde birleşen dosya davacısına iadesine,
13-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 55.450,00 TL ücreti vekaletin birleşen dosya davacısından alınarak birleşen dosya davalısına verilmesine,
14-Bu dosyada yapılan yargılama gideri bulunmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
15-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır

Gerekçeli Karar Evrakı
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”