Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/946 E. 2018/763 K. 06.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ ESAS NO : 2014/946 Esas
KARAR NO : 2018/763
DAVA : Ticari Şirket (Fesih İstemli)
DAVA TARİHİ : 20/03/2008
KARAR TARİHİ : 06/06/2018
Mahkememizde görülmekte olan Ticari Şirket (Fesih İstemli) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacının 2001 yılında nüfus cüzdanını çaldırdığını, 17/07/2006 tarihide pasaportunu süresini uzatmak için Emniyet Müdürlüğüne dilekçe verdiğinde yurtdışı çıkış yasağı olduğu için pasaportuna Emniyet Müdürlüğü tarafından el koyulduğunu, pasaportuna el koyulması üzerine Vergi Dairesi nezdinde yaptığı araştırma neticesinde … Şti’nin ortağı olduğunu ve şirketin vergi borcu nedeniyle hakkında yurtdışına çıkış yasağı koyulduğunu öğrendiğini, bunun üzerine davacının yaptığı araştırmada da … Şti’ne de ortak yapıldığını fark ettiğini, ancak davacının hiçbir şekilde söz konusu şirketlere ortak olmadığını, sahte nüfus cüzdanı ile davacının söz konusu şirketlere ortak yapıldığını, davacının nüfus cüzdanındaki fotoğraf değiştirilmek ve sahte imza atılmak suretiyle şirket ortağı olduğunu, hisse devir sözleşmesindeki imzaların ve davacının çalıntı nüfus cüzdanı üzerindeki fotoğraf incelendiğinde ne imzanın ne de fotoğrafın davacıya ait olmadığının ortaya çıkacağını, davacının davalı şirketlerin ortağı olmadığını belirterek davacının davalı şirketlerde ortak olmadığının tespiti ile birlikte İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu nezdindeki ticaret sicil kayıtlarından ortak olduğunun silinmesine ve ortak saysının bire düşmesi nedeniyle şirketlerin feshine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalılara ayrı ayrı usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalılardan İstanbul Ticaret Sicil Memurluğu vekili cevap dilekçesi ile, davalının TTK. 34 ve Ticaret Sicil Tüzüğünün 28. Maddesi hükümleri çerçevesinde işlem yaptığını, davalının yapılan tescillerde bir ihmali bulunmadığını, davada davalıya husumet teveccüh edilemeyeceğini, davalının ilgili mevzuattan kaynaklanan görevlerini eksiksiz olarak yerine getirerek ilgili evrakın incelenmesinde noter imzası ve mührü de bulunan ortaklar kurulu kararlarına ve yine davacı adına düzenlenen noter onaylı imza beyannamesine dayalı işlemleri tescil ettiğini, çünkü davalının imza uzmanı gibi imzaları inceleme yetki ve görevinin bulunmadığını ve işlem güvenliği açısından bu incelemenin Noterlik Kanun7u gereği olarak ilgili noterlerce yapıldığını, davacının iddialarının doğru olması ve zararın varlığının tespiti halinde de sorumluluğun hiçi kuşkusuz sahte evrakı düzenleyen şahıslara ait olacağını, davalıya husumet yöneltilemeyeceğini, davanın açılmasında herhangi bir kusuru bulunmayan davalının yargılama giderlerinden de sorumlu tutulamayacağını belirterek davalı açısından pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Diğer davalılar ise davaya ilişkin herhangi bir yazılı beyanda bulunmamışlardır.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Şişli Cumhuriyet Başsavcılığının…Soruşturma … Karar sayılı soruşturma dosyası getirtilmiş, anılan soruşturma dosyasında müştekilerin …Şti ve … olduğu, şüphelinin meçhul olduğu, soruşturmaya konu suçun, resmi belgede sahtecilik, dolandırıcılık başkasının kimlik bilgilerini kullanmak suçu olduğu, yapılan soruşturma sonucunda, suç tarihi itibariyle lehe olan 8 yıllık zaman aşımı süresi dolmuş olmakla kimliği belirlenemeyen şüpheli hakkında kamu adına kovuşturmaya yer olmadığına dair karar karar verilmiş olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Sahtecilik ve Dolandırıcılık Suçları Soruşturma Bürosunun… soruşturma sayılı dosyasının bir örneği getirtilmiş, anılan soruşturma dosyasında müştekinin …, şikayet olunanların Handan Yıldırım ve …Şti olduğu, failin meçhul olduğu, soruşturmaya konu suçun sahte sahte düzenlenen kimlik ile sahte noter sözleşmesi yapılmasına ilişkin olduğu ve zaman aşımına kadar arama ve araştırmanın devam ettirilmiş olduğu anlaşılmıştır.
Dava konusu limited şirket hisse devir senedinde … adına atfen atılı bulunan imzanın davacı eli ürünü olup olmadığı hususunda rapor tanzim edilmek üzere dosyamız Adli Tıp Kurumu Başkanlığı Fizik ihtisas Dairesi Adli Belge İnceleme Şubesine tevdi edilmiş, inceleme konusu limited şirket hisse devir senedinde …’e atfen atılı imza ile …’in mevcut mukayese imzaları arasında, tersim biçimi, işleklik derecesi, alışkanlıklar, istif, eğim, doğrultu, seyir, hız ve baskı derecesi bakımından uygunluk ve benzerlik saptanmadığından söz konusu imzanın mevcut mukayese imzalara kıyasla …’in eli ürünü olmadığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama içerisinde davalı …Şti’nin ticaret sicil kaydının silindiği anlaşılmakla davacıya işbu şirketi yeniden ihya ettirmesi için süre ve yetki verilmiş olup, belirlenen süre içerisinde açılan ve İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dosyası ile davalı şirketin mahkememiz dosyası ile sınırlı olmak üzere ihyasına karar verilmiş olduğu ve kararın 21/03/2018 tarihinde kesinleşmiş olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacının davalı…Şti’nin ortağı yada yöneticisi olmadığının tespiti ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünce kayıtlı işbu şirketin sicil kayıtlarından silinmesine yönelik dava olduğu görüldü.
Mahkememizin 20/05/2014 tarihli oturumunda davacı vekili imzası ile onayladığı yazılı beyanı ile, mahkememizce her ne kadar, tarafına verilen iki haftalık kesin süre içinde davalı Selahattin Kavan’ yönünden davalarını müracaata bıraktıklarını beyan etmiş ve mahkememizce de bu davalı yönünden davanın HMK 150. Maddesi uyarınca yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olduğu ve geçen süre zarfında davacı tarafından yenileme dilekçesinin sunulmamış olduğu anlaşılmış olmakla bu davalı yönünden açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama davacı tarafın iddiaları, ticaret sicil kayıtları, mahkememizce yaptırılan hisse devirlerine ilişkin inceleme, imza incelemesi, savcılık soruşturma dosyaları, ilgili şirketin kuruluşunda kullanılan nüfus cüzdanındaki fotoğraf ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında davacının 2000’li yıllarda nüfus cüzdanını çaldırdığı, pasaport süresini uzatmak için emniyet müdürlüğüne gittiğinde yurt dışı çıkış yasağının bulunduğunu gördüğü, yaptığı araştırmada davacının hem davaya konu şirket olan … Şti. hemde başlangıçta bu dava ile birlikte açılıp daha sonra tefrik edilerek yetkisizlik kararı verilen… Şti’nin borçlarından dolayı çıkış yasağının bulunduğunun anlaşıldığı, bunun üzerine davacı tarafça mahkememize hem davaya konu … Şti. aleyhine hemde… Şti. aleyhine ortağı ve yetkilisi olmadığının tespitine yönelik dava açtığı, mahkememizce yapılan yargılamada davaya konu … Şti. hakkında açılan davanın tefrik edilerek yetkisizlik kararı verildiği, yine davacı tarafından davaya konu … Şti. İle birlikte bu şirketin ortakları gözüken…ve … ile İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü’nün de davalı olarak gözüktüğü, daha sonra …’ın öldüğü ve yerine halefiyet kuralı gereği mirasçıların davalı olduğu ve mirasçılarına dava dilekçesinin tebliğ edildiği görülmüştür. Mahkememizce yaptırılan imza incelemeleri, sicil kayıtları, davalı şirketin kuruluşunda Ticaret sicil müdürlüğüne bildirilen evrak örnekleri, devirlere konu noter işlemlerinde kullanılan davacının kaybettiği nüfus cüzdanından sahte olarak üretilmiş nüfus cüzdanı ve bu nüfus cüzdanı üzerindeki fotoğrafın yapılan incelemede ve gözle görülür şekilde davacı …’e ait olmadığı, yine hisse devir sözleşmelerinde ki imzalarında yine …’e ait olmadığı, bu bağlamda davacının çalınan nüfus cüzdanı kullanılmak ve bu şekilde nüfus cüzdanının üzerine başka bir şahsa ait fotoğraf yapıştırılmak suretiyle sahte oluşturulan nüfus kaydıyla davacının şirket ortağı ve yetkilisi yapıldığı, bu itibarla usulüne uygun bir ortalık ve yetkililik durumu söz konusu olmadığından davacının ilk başlangıçtan beri gerçekte davaya konu davalı şirketin ortağı ve yetkilisi olmadığının tespiti gerektiği, bu bağlamda davacının ortaklık kaydının Ticaret sicil memurluğu nezdinde ki sicil kayıtlarından silinmesi gerektiği, her ne kadar davacı tarafça…hakkında da dava açılmış ise de, davacının yargılama aşamasında bu davalı hakkındaki davayı takip etmediği anlaşıldığından … hakkındaki davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiş, yine … hakkında açılan ve daha sonra ölümüyle halefiyet kuralı gereği mirasçılar aleyhine devam edilen davanın ise söz konusu davanın şirkete karşı açılması gerektiği bu bağlamda … ve İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü aleyhine açılan davalarda pasif husumet ehliyetinin bulunmadığı anlaşıldığından bunlar yönünden açılan davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle REDDİNE karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davalı … Şirketi hakkında açılan davanın KABULÜ ile, davacı …’in (T.C …) İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünün … sicil numarasında kayıtlı … Şti’nin ortağı ve yetkilisi olmadığının TESPİTİNE, davacının ortaklık kaydının Ticaret Sicil Memurluğu nezdindeki sicil kayıtlarından silinmesine,
2-Karar kesinleştiğinde kararın bir örneğinin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğüne gönderilmesine,
3-Selahattin Kavan hakkında açılan davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
4-İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğü ve … hakkında açılıp ve daha sonra … mirasçıların aleyhine devam ettirilen davanın PASİF HUSUMET YOKLUĞU NEDENİYLE REDDİNE,
5-Harç peşin alındığından tahsili gereken 35.10 TL ilam harcından peşin yatan 14,00 TL’nin mahsubu ile bakiye 21,10 TL’nin davalı …Şti’den alınarak hazineye irat kaydına,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.180,00 TL maktu ücreti vekaletin davalı …Şti’den alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 2.180,00 TL maktu ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının takdiren üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan
Üye
Üye
Katip