Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/925 E. 2020/400 K. 08.07.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/925 Esas
KARAR NO:2020/400

DAVA:Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:22/09/2014
KARAR TARİHİ:08/07/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında … İli, … İlçesi, … Köyü, … Ada, … Parselde inşa edilmekte olan yapıların kaba inşaat işlerinin yapımı hususunda 17/05/2012 tarihli “… İşleri Sözleşmesi” imzalandığını, sözleşmenin “İşyerinin Teslimi” başlıklı 10.maddesi uyarınca, davacının sözleşmenin imzalanmasından itibaren en geç 2 gün içerisinde sözleşmede belirtilen işyerinin teslimi için davalıya yazılı olarak müracaat edeceği, davalının ise şantiyenin genel iş programına uygun olarak işyerini davacıya teslim edeceğinin kararlaştırıldığını, davacının sözleşmenin 10.maddesine uygun olarak 18/05/2012 tarihli dilekçe ile davalıya yazılı olarak başvurduğunu ve sözleşme konusu işyerinin kendilerine tesliminin talep edildiğini, ancak davalının şantiyedeki hafriyat çalışmalarının tamamlanamamasını gerekçe göstererek, işyerinin teslimini gerçekleştirmediğini, bu hususun taraflarca imzalanan 20/08/2012 tarihli tutanak ile sabit olduğunu, davacı şirketin 17/05/2012 tarihinden itibaren şantiyede işçi çalıştırmaya başladığını ve fiili yer tesliminin davalının sorumluluğunda olmayan saha, zemin şartları ve hafriyat işleri dolayısıyla ilgili tarihe kadar yapılamadığının davalı tarafça kabul edildiğini, aradan geçen süre boyunca sözleşme kapsamında hafriyatı yapılıp davacıya teslim edilmesi iktiza eden yaklaşık 14.000 m2’lik arazinin yaklaşık 1.000m2’lik kısmının davalı tarafından teslim edildiğini, işyerinin geri kalan kısmına ilişkin davacı şirkete bugüne kadar herhangi bir fiili teslim yapılmadığını, yine sözleşmenin akdedilmesi aşamasında imza karşılığı davacı şirkete verilen projeler ile defalarca revize edilerek son hale getirilen projeler arasında yapım güçlüğü bakımından ciddi farklılıklar bulunduğunu, davacının uygulama güçlüğünden kaynaklanan söz konusu farkları defalarca kez e-posta yolu ile davalıya talep etmesine rağmen davacı şirketin bu taleplerinin davalı tarafından yanıtsız bırakıldığını, davacının bildirimlerine davalı tarafından yanıt verilmediği halde davalı şirket tarafından …Noterliği’nin 23/10/2012 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesinin keşide edilerek bir takım haksız ve kötü niyetli gerekçeler ileri sürülerek işle ilgili bir takım eksikliklerin bildirildiği, işbu eksikliklerin giderilmemesi durumda doğan zararlardan davacı şirketin sorumlu olacağı ve sözleşmeyi fesih yoluna gidileceğinin ihtar edildiğini, işbu ihtarname ile davacı şirketin iyi niyetli tüm çabaları göstererek davalının işyerinin fiili tesliminin gerçekleştirilmesi yönünde girişimlerde bulunmuş ise de davacının çabalarının sonuçsuz kaldığını, bunun üzerine davacı tarafından …Noterliği’nin 25/12/2012 tarih ve … yevmiye numaralı cevabi ihtarname ile davalının ihtarnamesinde yer verdiği tüm iddialara itiraz edildiğini, bunun üzerine davalı tarafından ….Noterliği’nin 21/12/2012 tarih ve … yevmiye numaralı ihtarnamesi ile taraflar arasındaki sözleşmeyi hiçbir haklı gerekçe göstermeden feshettiğini, davalı yanın fesih bildirimi üzerine davacı tarafından …Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyası ile tespit davası açıldığını ve davacının yanmış olduğu işlere ilişkin tespit raporu alındığını, davacı şirketin davalı tarafın hiçbir haklı gerekçeye dayanmayan fesih bildirimi üzerine davacının zarara uğradığını, işbu zararlara ek olarak davacının sözleşme uyarınca kendisine teslimi yapılan şantiye alanında yaptığı imalat işlerinden kaynaklı hak ediş ödemelerinin de davalı tarafından yapılmadığını, yine sözleşmenin 9.1.maddesi uyarnıca davacı şirketin …’nın 07/06/2012 tarihli, … sayılı ve 80.000,00 TL kesin teminat mektubu ile …’nın 18/06/2012 tarihli, … sayılı ve 80.000,00 TL bedelli avans teminat mektubunun davalıya teslim edildiğini, sözleşmenin davalı tarafça haksız feshi nedeniyle işbu teminat mektuplarının da paraya çevrilme ihtimalinin bulunduğunu, anılan nedenlerle öncelikle teminat mektupları yönünden tedbir kararı verilmesine, davanın kabulü ile taraflar arasında akdedilen sözleşmenin davalı tarafça haksız feshi nedeniyle davacı şirketin uğradığı 238.363,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı ile davalı arasında olan “…” projesinin kaba inşaat işleri için 17/05/2012 tarihli Kaba İnşaat Sözleşmesi, zemin iyileştirme, fore kazık delgi, demir işleme, beton dökme vs.işleri için 04/07/2012 tarihli …sözleşmesi ve bu sözleşmeye ek olarak fore kazık işlerine ait başlık kirişi yapılması için 30/07/2013 tarihli Başlık Kirişi Sözleşmesi imzalandığını, davacı ile davalı arasındaki ilişkilerin sadece dava konusu sözleşmeyle sınırlı olmadığını, davacının sadece kaba inşaat işleri için yapılmış tek sözleşme varmış gibi göstermeye çalışarak dava açtığını, davacının kaba inşaat işleri için imzalanan sözleşme şartlarına uygun davranmadığı için bu sözleşmenin feshedildiğini, sözleşme konusu işlerin süresinde tamamlanması için gerekli olan ekipmanın ihtarın tebliğinden itibaren 3 gün içinde sahaya getirilmesi, ilgili mevzuatın öngördüğü iş güvenliği tedbirlerinin alınması, Belediye ve Çevre Müdürlüğü tarafından belirlenen çalışma saatlerine uygun iş programı hazırlanması vs.gibi durumların ihtar edildiği, uygunsuz imalatlar ve geciken süreler için ceza uygulanacağı ile doğacak zararlardan sorumlu olacağının davacıya ihtar edildiğini, 30/10/2012 tarihinde tebliğ edilen ihtara rağmen ihtarnamede belirtilen hususların yerine getirilmediğinin tespit edildiğini, bunun üzerine sözleşmenin feshedildiğini, davacının dilekçesinde beyan ettiği 20/08/2012 tarihli işyeri tesliminin yapıldığına dair tutanağın davalı şirket kayıtlarında bulunmadığını, davalı şirketin bilgisi ve onayı dışında, yetkisiz kişilerce böyle bir tutanak tanzim edilmiş ise bu tutanağın davalı şirketi bağlamayacağını, belirtilen yazıda ismi geçen …’in davalı şirketten ayrıldığını, bu yazıların sonradan tanzim edilmiş olabileceğini, yazının imza tarihinin Ramazan Bayramının 2.gününe denk geldiğini ve resmi tatil olduğunu, davacının mahkemeye eksik bilgi ve belge sunarak sanki hafriyat işlerinin bitiminden sonra sorumluluğundaki işler başlayacakmış gibi bir görüntü oluşturulmaya çalışıldığını, ancak davacı şirketin davalı şirkete karşı taahhüdünün sadece kaba inşaat işleri olmadığını, davacının hem sözleşme fiyatlarına göre kar kaybı talebinde bulunduğunu, hemde birim fiyatlara dahil olan kalemlere ilgili alacak talebinde bulunduğunu, davacının taleplerinin tümden reddi gerektiğini, ayrıca davacının hem birim fiyatlara göre hazırlanan sözleşme bedeline göre gelir kaybı talebinde bulunması, hemde birim fiyatlara dahil olan kalemler için masraf talebinde bulunmasının haksız ve mükerrer talep olduğunu, davacının sözleşme gereklerini yerine getirmediği gibi sözleşmenin birçok hükmünü de ihlal ettiğini, davacının sözleşmedeki birinci sınıf işçilik vaadine uymadığını, yapmış olduğu binada kot, genişlik ve şakül probleminin olduğunu, çalıştırılan işçilerin ustalık yetki belgelerinin ibraz edilmediğini, sahada bulunan personelin sözleşmedeki görevlerini yerine getirmediğini, yine davacının davalı şirketten hak ediş alacağı bulunmadığını, davacının hazırlayıp davalıya teslim ettiği tüm hak ediş bedellerinin ödendiğini, ayrıca teminat mektubu gideri talebinin de haksız olduğunu, sözleşmedeki teminat iade şartlarının gerçekleşmediğini, anılan nedenlerle davacının haksız davasının reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davacı ile davalı arasında imzalanan sözleşme kapsamında, davalının sözleşmeyi feshi nedeniyle davacının uğramış olduğu maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsiline ilişkindir.
Mahkememizce tüm dosya kapsamı ile tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Prof.Dr…, Yard.Doç.Dr… ve Mali Müşavir … tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda; taraflar arasında 17/05/2012 tarihli kaba inşaat, 04/07/2012 tarihli zemin iyileştirme-fore kazık işleri sözleşmesi ve 30/07/2012 tarihli başlık kirişi yapılması sözleşmesi imzalandığı, davacı tarafın ikinci ve üçüncü sözleşmeler kapsamındaki işlerin 22 günde tamamlanarak 26/07/2012 tarihinde davalı işverene teslim edildiklerini belirttiğini, 17/05/2012 tarihli kaba inşaat işleri sözleşmesinin 3.1 maddesinde işin süresinin yer tesliminden itibaren 180 takvim günü olduğunun belirtildiği, sözleşmenin 10.maddesinde de “yüklenicinin sözleşmenin imzalanmasından itibaren en geç 2 gün içerisinde iş yerinin teslimi iş sahibi yada proje yöneticisine yazılı olarak işyeri açılış bildirgesiyle birlikte başvuracağı”nın kararlaştırıldığı, diğer yandan davacının 18/05/2012 tarihli yazı ile davalı işveren işyerinin teslimi için başvurduğunu belirttiği, bu durumda sözleşme konusu işin 18/05/2012 tarihi itibariyle 18/11/2012 tarihinde tamamlanarak davalıya teslim edilmesinin gerektiği, davacı ile davalı arasında düzenlenen 20/08/2012 tarihli tutanakta “… ŞTİ tarafından 17/05/2012 tarihinden itibaren işçi çalıştırılmaya başlanmış ise de fiilen yer tesliminin, … sorumluluğunda olmayan saha, zemin şartları, kazık iksa işler ve hafriyat işleri dolayısıyla bugüne kadar yapılmamıştır.” denildiği, tutanak gereği zemin iyileştirme çalışmalarının ve hafriyat işlerinin davacı şirketin sorumluluğunda olmayan işler olduğunun anlaşıldığı, davalı işveren tarafından, hafriyat işlerinden sorumluluğunun … Şti.’ne keşide edilen 11.12.2012 tarihli ihtarname ile hafriyat sözleşmesinin tek taraflı feshedilmiş olduğu belirlendiği, davacı yanın 17.05.2012 – 15.09.2012 tarihleri arasında hiçbir inşaat alanının kendisine teslim edilmediğini, 15/09/2012 tarihinde 14.000 m2lik arazinin (22.000 m2 kapalı alan) yaklaşık 1.000 m2lik kısmının teslim edildiğini belirttiği, söz konusu bu alanın sözleşmenin 3.1 maddesinde tanımlanan şekilde teslim edilmediğinin görüldüğü, 1.000 m2lik alanın teslimine ilişkin yazılı bir tutanağa dosyada rastlanmadığı, davacı yanın kendisine sözlü olarak teslim edilen arsa üzerinde sözleşme kapsamındaki işleri yaptığını belirttiği, davalı tarafın tanıklarının, davacının yapmış olduğu imalatlarda bazı ayıplar olduğunu beyan ettiği, ancak davalının bu konuda mahkeme marifetiyle yaptırmış olduğu bir tespite dosyada rastlanmadığı, … Sulh Huk. Mahkemesi’nin … D. İş sayılı dosyasına sunulan 28.01.2013 tarihli bilirkişi kurulu raporunda “18.01.2013 (keşif tarihi) tarihi itabariyle inşaat sahasında tesviye ve temel kazı çalışmalarının tamamlanmamış, devam etmekte olduğu”nun belirtildiği, bu durumda 18/01/2013 tarihi itibariyle dahi sözleşme konusu işyerinin teslime hazır durumda olmadığının kanaatine varıldığı, bilirkişi kurulunun sözleme konusu işlerinin sözleşme koşullarında teslimine müteakip, yüklenicinin sorumluluğuna geçebileceği kanaatinde olduğu, davacı yanın sorumluluğuna teslim edilmemiş bir işyerinin, iş güvenliği önlemlerinin sağlıklı şekilde yerine getirilmesinin mümkün olmadığı kanaatine varıldığı, yapılan açıklamalar ışığında davalı tarafça 21.12.2012 tarihli ihtarname ile yapılan feshin takdiri mahkemeye ait olmak üzere haklı olduğu kanaatine varıldığı, davacı tarafın, sabit personel giderleri için: 10.000 TL/ay, ofis gideri SGK+yemek+yol: 3.000 TL/ay, işçi yatma yeri kira bedeli: 1.500 TL/ay, iş iskelesi bedeli: 2.500 TL/ay olmak üzere 18.04.2012 – 15.09.2012 arası dönem için toplam 85.000 TL talep ettiği, bilirkişi kurulunca sözleşmenin 4.3.1, 4.3.2, 4.3.3 hükümleri ışığında bu giderleri talep edemeyeceği kanaatine varıldığı, davacı yanın diğer zarar kalemlerinin neler olduğunu belgeleriyle birlikte denetime elverişli şekilde dosyaya sunması halinde bu konunun değerlendirileceği, yine davacı yanın haksız fesih nedeniyle kâr mahrumiyeti talep ettiği, ancak sözleşme konusu iş kapsamında sözleşmenin feshine kadar geçen sürede tahsil ettiği iş tutarını (hakedişleri ve ödemeleri) dosyaya sunulmadığı, bu belgelerin dosyaya sunulması halinde bu konuda bir değerlendirme yapılabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Aldırılan bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş, davacı tarafça bilirkişi heyeti tarafından bildirilen eksik evraklar dosyaya sunulmuş olmakla, bilirkişi heyetinden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan ek raporda; bilirkişi kurulanca kök raporda “davalı tarafça 21/12/2012 tarihli ihtarname ile yapılan feshin takdiri mahkemeye ait olmak üzere haklı olmadığı” şeklindeki kanaatin aynen geçerli olduğu, davacı yanın sabit personel giderleri için talep ettiği 85.000,00 TL’nin sözleşmenin 4.3.1, 4.3.2, 4.3.3 hükümleri ışığında haklı olmadığı kanaatine varıldığı, davacının diğer zarar kalemlerine ilişkin kök rapordaki görüşlerinin aynı olduğu, davacı yüklenici şirketin talebi üzerine ….Sulh Hukuk Mahkemesi’nin … D.iş sayılı dosyası ile bir tespit yaptırıldığı, bilirkişi kurulu tarafından mahkemeye sunulan tespit raporunda davacı tarafından gerçekleştirilen imalat işinin sözleşme konusu işin %20,49’u olarak belirtildiği, diğer yandan bayındırlık birim fiyatlarında %25 brüt kar öngörüldüğü, bilirkişi kurullarınca bu nevi kaba inşaat imalatları için %15 net kar, %10 genel giderler oranlarını takdir ettiği, mahkemece kar mahrumiyetine karar verilmesi halinde davacı şirketin talep edebileceği kar kaybının 760.052,00 TL x (1-0.2049) x 0,15 = 90.647,60 TL olabileceği kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Aldırılan bilirkişi ek raporuna tarafların itiraz ve bayanları doğrultusunda, yine taraflar arasında 2 sözleşmenin düzenlenmiş oluşu, ilk sözleşme olan fore kazık iksa ve zemin iyileştirme işlemi ile ilgili taraflar arasında ihtilaf bulunmaması, bu bağlamda bu iş için yapılan ödemenin 100.290,49 TL olduğu kabul edilerek bu hususun ihtilafsız oluşu ve yargılamaya da konu olmaması gözönünde tutulmak sureti ile taraflar arasında akdedildiği iddia edilen kaba inşaat işi sebebiyle davacı tarafından davalıya verildiği iddia edilen sözleşme bedelinin sözleşme feshine kadar ne kadar olduğu, söz konusu yapılan iş sebebiyle davalı tarafından davacıya yapılan ödemeler sonrasında herhangi bir hakediş alacağının kalıp kalmadığı varsa ne miktarda kaldığı ayrıca sözleşme feshindeki feshin haklı olup olmadığının nihai takdiri mahkememize bırakılmak sureti ile sözleşmenin davalı tarafça haksız feshedildiği sonucuna varılccak olur ise davacı tarafın davalıdan kar kaybı talebinde bulunup bulunamayacağı, bulunabilecek ise ne miktarda kar kaybı talebinde bulunabileceği (bilirkişi heyeti tarafından davacının kar kaybı talebinde bulunamayacağı sonucuna varılsa dahi bu görüş raporda belirtilmekle yine de nihai takdiri mahkememize bırakmak suretiyle davacı tarafça oluşabilecek kar kaybı hesabının yapılması) hususlarında 2.kez ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 2.ek raporda; bilirkişi kurulunun 22/06/2015 tarihli kök raporunda “takdir mahkemeye ait olmak üzere, davalı tarafça 21/12/2012 tarihli ihtarname ile yapılan feshin haklı olmadığı kanaatine varıldığı”nın belirtildiği, sözleşmenin fesih tarihine kadar davalı işveren tarafından davacı şirkete Kaba İnşaat Sözleşmesi kapsamında yapılan ödemenin; -Davacı … Şirketi muavin defterine göre: 75.224,80 TL, -Davalı … Şirketi muavin defterine göre: 78.475,51 TL olduğu, yine bilirkişi kurulunca ek raporda “mahkemece kar mahrumiyetine karar verilmesi halinde, davacı şirketin davalıdan talep edebileceği kar mahrumiyetinin 90.647,60 TL olabileceği” yönündeki değerlendirmenin aynen geçerli olduğu yönünde kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunda davacının bir kısım iddialarının değerlendirilmemiş olduğu görülmemekle, öncelikle feshin haklı olup olmadığı hususundaki nihai takdirin mahkememize bırakılmak sureti ile taraflar arasında akdedilen 221 … şantiyesi kaba inşaat sözleşmesinin davalı tarafça haklı yada haksız feshedilip feshedilmediği hususunda davacı ve davalı iddialarının ayrı ayrı değerlendirilerek bu kapsamda özellikle davacının davalının yer tesliminde gecikme iddiaları ve davalının da davacı tarafın şantiyede yeterli sayıda personel bulundurmaması, yine gerekli olan güvenlik ve iş sağlığı gibi önlemlerin alınmadığına yönelik iddiaları (özetle: davacı ve davalının dava dilekçesi ve cevap dilekçesinde fesih gerekçesi olarak ileri sürdüğü hususlar) dikkate alınarak teknik olarak söz konusu iddialarını incelenmek sureti ile feshin haklı yada haksız olmadığı noktasındaki nihai takdir mahkememize bırakılarak feshin haklı yada haksız olduğu yönündeki görüşlerin bildirilmesi,
3-Bilirkişi heyeti tarafından feshin haklı olduğu sonucuna varılsa dahi yada feshin haksız olduğu sonucuna varılsa dahi davacının dava dilekçesinde zarar olarak belirttiği;
A) Sözleşme uyarınca davalının sözleşme tarihi ile fiili kısmiyet teslim tarihi arasında geçer süre içerisinde yapmak zorunda kaldığını iddia ettiği sabit personel gideri, ofis gideri, yemek ve yol gideri, işçi yatma kira bedeli, iş iskelesi kira bedeli talebinde bulunup bulunamayacağı, bulunabilecek ise ne miktarda bulunacağı, bu hususta görüş belirtilirken sözleşmenin 4.3. Maddesinin de dikkate alınması,
B) Davacının kısmi yer teslimi yapıldığı iddiasıyla henüz iskele kullanması safasına gelmeyen inşaatta fesih tarihine kadar bekletildiği ileri sürülen iskele kira bedeli talebinde bulunup bulunamayacağı, yine nihai takdir ve illiyet bağı konusundaki takdir mahkememize bırakılmak sureti ile henüz iskele kurulma aşamasına gelmeksizin inşaat sahasına iskele getirmede davacının müterafik kusurunun bulunup bulunmadığının da teknik olarak açıklanması ve bu kapsamda davacının iskele kira bedeli talebinde bulunup bulunamayacağının tespitine,
C) Davacı ile davalı arasında düzenlenen hakedişlerin incelenerek davacının 4. Nolu hakediş bedeli olarak belirttiği hakedişten kaynaklı alacağının bulunup bulunmadığının tespitinin istenilmesine,
D) Davacının hakedişlerinden nakit teminat kesintisi yapılıp yapılmadığının tespiti ile nakit teminat kesintisi yapılmış ise ne kadar nakit teminat kesintisi yapıldığının tespiti ile davalı uhdesinde kalmış bulunan nakit teminat kesinti miktarının tespiti ile söz konusu miktarın hesaplanmasına,
E) Davacının sözleşmenin haksız feshedildiği kanaati hasıl olacak ise mahrum kalınan kâr talebinde bulunup bulunamayacağı hususunun tespiti ile mahrum kalınan kâr talebinde bulunabilecek ise bu kârın ne kadar olduğunun tespiti ile düzenlenecek raporun mahkememizce sunulması, ayrıca mahrum kâr noktasında bilirkişi heyeti tarafından feshin haklı olduğu kanaatine ulaşılacak olur ise dahi bu hususta hesaplama yapılmak sureti ile yeni bir bilirkişi heyetinden rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Yüksek İnşaat Mühendisi …, Mali Müşavir … ve Nitelikli Hesaplama Uzmanı Dr….tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan raporda; davacı tarafça incelemeye yasal defter ve kayıtlarının ibraz edilmediği, dosyada davacıya ait 2012 yılı yasal defter tasdik fotokopileri incelendiğinde davacının 2012 yılı yasal defterlerinin açılış tasdikinin yasal süresinde yaptırıldığı, ancak kapanış tasdikine ait bilgilerin dosyada yer alamadığının görüldüğü, davalı tarafça incelemeye ibraz edilen; 2012 ve 2013 yılları yasal defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin yasal süresinde yaptırıldığının tespit edildiği, yapılan mali değerlendirmeler neticesinde davalı tarafça davacıya yapılan ödeme tutarının toplam 178.766,00 TL olarak tespit edildiği, nihai takdir mahkemeye ait olmak üzere, yer tesliminin tamamının yapılmamış olması nedeni ile feshin haksız olduğu, sözleşme türü birim fiyat teklif usulü olup bedelinin 760.052,0 TL olduğu, teknik bilirkişi tarafından yapılan tespit ve hesaplamalar sonucunda toplam iş tutarının 755.740,61 TL olarak hesaplandığı, davacının yaptığı toplam iş tutarının 104.656,08TL olarak hesaplandığı, davalı tarafça davacıya yapılan toplam 178.766,00 TL tutarındaki ödeme neticesinde davalının bu iş bedel çerçevesinde davacıya fazladan (178.766,00 – 104.656,08=) 74.109,92 TL ödediğinin anlaşıldığı, mahkemece mahrum kalınan kar kaybı olduğu kanaatine varılması durumunda tutarın alternatifli olarak;
1. Sözleşmede tespit edilmiş olan kar Oranı ile mahrum kalman kâr hesabına göre 65.108,45TL olarak hesaplandığı, bu durumda davalının (74.109,92 – 65.108,45=) 9.001,47 TL fazladan ödeme yaptığı davacının iş bu dava ile alacak talebinde bulunamayacağı,
2. Kesinti Yöntemi ile mahrum kalman kâr hesabına göre 97.662,68TL olarak hesaplandığı, bu durumda davacının (97.662,68 – 74.109,92=) 23.552,76 TL tutarında alacak talebinde bulunabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, ibraz edilen deliller, tespit dosyası, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemeleri sonucu ibraz edilen bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı ile davalı şirket arasında iki adet sözleşme imzalandığı bunlardan bir tanesinin Fore Kazık Sistemi Çakılması işine yönelik olduğu, bu işin davacı tarafından yerine getirildiği ve bedelin davalı tarafından ödendiği, bu hususun taraflar arasında ihtilafsız olduğu, her ne kadar bazı bilirkişi raporlarında taraflar arasındaki ihtilafa konu olan kaba inşaat sözleşmesi gereği yapılan iş ve ödenen bedeller ile … ve … işlemleri için yapılan bedeller karıştırılarak bir bütün olarak hesaplanmış ise de esasen davacı ve davalı arasındaki … işlemleri için akdedilen sözleşme, bu sözleşme uyarınca yapılan işler ve bu sözleşme uyarınca yapılan ödemelerin ihtilafsız olduğu, bu kapsamda bu iş için yapılan ödemenin 100.290,49 TL olduğu, kalan ödemelerin ihtilafa konu olan kaba inşaat sözleşmesi uyarınca yapıldığı, sözleşmede işin belli süre içerisinde davacıya yer tesliminin yapılmasının gerektiğini, her ne kadar davalı tarafça sözleşme davacının şantiyede yeteri kadar personel bulundurmaması, güvenlik ve iş sağlığı gibi önlemlerin alınmadığı iddiaları ile feshedilmiş ise de öncelikle davalının şantiye sahasının sözleşmeye uygun olarak davacı yükleniciye teslim etmesi gerektiğini, oysa davalı tarafından şantiyenin tamamının tesliminin yapılmadığı, sadece %20 ye yakın bir kısmın parça parça peyderpey davacıya teslim edildiği, teslim edilen bu kısımlarda davacı tarafından bir kısım imalatların gerçekleştirilmiş olduğu, bu kapsamda davalının kendi üzerine düşen yer teslimine ilişkin edimini yerine getirmediği halde sözleşmeyi sözleşme uyarınca yeterli personel bulunmadığından bahisle feshetmesinin haklı fesih olarak sayılamayacağı bu kapsamda davalı tarafından yapılan feshin haksız olduğu kanaati Mahkememizde hasıl olmuştur. Feshin haksız olduğu tespiti yapıldıktan sonra davacının talepleri olan sabit personel gideri, ofis gideri, yemek yol gideri, iş yapma kira bedeli, iskele bedeli gibi bedeller ile varsa hakediş alacağının bulunup bulunmadığı, yine nakit teminat kesintisi yapılıp yapılmadığı, nakit teminat kesintisi yapılmış ise bunların miktarının tespiti önem arz etmiş, bu kapsamda yapılan yargılama aldırılan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında her ne kadar davalı tarafından yapılan fesih haksızda olsa davacı tarafın talepleri olan sabit personel gideri, ofis gideri, yemek yol gideri, iş yapma kira bedeli, iş iskelesi kira bedeli gibi bedellere sözleşmenin 4.3.1 4.3.2 4.3.3 maddeleri uyarınca söz konusu bedellerden davacı yüklenicinin sorumlu olduğu, bu nedenle davacının davalıdan bu bedellere yönelik bir istemde bulunamayacağı, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemelerinde davacının hakedişlerinden nakit teminat kesintisi yapılmadığını, daha doğrusu davacı tarafından yapılan işlemlerin davalıya fatura edildiği ve bu fatura uyarınca davalı tarafından ödemelerin yapıldığı, yapılan işlerin faturalandırılması sonucu bu fatura bedellerinin ödendiği, bu bağlamda davacının davalıdan hakediş alacağının bulunmadığı gibi hakedişlerden sözleşme uyarınca nakit teminat kesintisi yapılması gerektiği halde bu kesintilerinde yapılmadığı bu nedenle davacının bu kalemler yönünden yani sabit personel gideri, iskele kira bedeli, işi yapma kira bedeli, ofis gideri, yemek ve yol gideri, hakediş alacağı, hakedişlerden kesildiği iddia edilen nakit teminat bedelleri gibi bedellere talep hakkının olmadığı ve bu nedenle davanın reddinin gerektiği ayrıca yargılama aşamasında iade edilen teminat mektuplarının komisyon giderlerinin de davacının ödeme yükümlülüğü altında olduğu anlaşıldığından bu giderler yönünden açılan davanın reddine karar vermek gerekmiş, yine davacı aynı zamanda manevi tazminat isteminde bulunmuş ise de söz konusu işten ya da sözleşmenin feshinden dolayı davacının ne gibi bir manevi zarara uğradığı ispat edilemediğinden davacının manevi tazminat isteminin de reddine karar vermek gerekmiş ancak davalının sözleşmeyi haksız olarak feshetmiş olması sözleşme uyarınca davacının davalıdan kar mahrumiyeti talebinde bulunabileceği mahkememizce kabul gören bilirkişi raporuna göre kalan iş tutarının 755.740,61 TL olduğu bunun 104.656,08 TL sinin ödendiği, kalan iş tutarının 651.084,53 TL olduğu sözleşmenin 5.4 maddesinde yüklenici karın %10′ u olarak ön görüldüğü bu nedenle davacının talep edebileceği kar mahrumiyetinin 65.108,45 TL olduğu anlaşıldığından bu kar mahrumiyetinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş yine dava dilekçesinde faiz talebinde bulunmadığından kar mahrumiyeti alacağının faiz işletimi de yapılmamıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ ile, 65.108,45 TL kâr kaybı zararının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Kalan kısımlar ve manevi tazminat yönünden davanın REDDİNE,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 4.447,55 TL nispi karar ve ilam harcının, peşin olarak alınan (4.241,45 TL + 2.735,00 TL + 2.735,00 TL=) 9.711,45 TL’den mahsubu ile bakiye 5.263,90 TL’nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
4-Davacı tarafından yatırılan harçtan mahsup edilen 4.447,55 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 9.264,10 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nde 07/12/2019 tarihinde yapılan değişiklikliğin 2.maddesi gereğince kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 9.264,10 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 4.324,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 689,40 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan toplam 294,00 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 247,12 TL’sinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin davalı üzerinde bırakılmasına,
9-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 08/07/2020

Başkan …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Üye …
e-imzalıdır

Katip …
e-imzalıdır