Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/875 E. 2022/473 K. 14.06.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/875 Esas
KARAR NO :2022/473

DAVA:Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ:22/09/2014
KARAR TARİHİ:14/06/2022

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, 13/07/2008 tarihinde … da birden fazla aracın karıştığı trafik kazasında … plakalı motorsikletde yolcu olan … vefat ettiğini, kazaya karışan araçlardan birinin plakası ve sürücüsünün tespit edilemediğini, bu nedenle kazada … Hesabının sorumluluğunun doğduğunu, kazaya karışan … plakalı aracın kaza tarihinde yürürlülükte olan zorunlu mali sorumluluk sigortasının davacı şirkette olduğunu, davacı şirketin aktüerya hesabı yaptırarak vefat edenin anne ve babasının destekten yoksun kalma zararının 16.661,00TL olarak tespit edildiğini, davacı şirketin 16.661,00TL destek tazminatının tamamının hak sahiplerine 21/05/2009 tarihinde ödendiğini ve ibraname alındığını, davacı şirketin meydana gelen zarardan sigortalı aracın kusuruyla sınırlı sorumlu olduğu halde müteselsil sorumluluğun varlığı nedeniyle destek tazminatının tamamının davalıdan talep ettiğini, bu nedenlerle … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası ile takibe konulan 12.495,00TL asıl alacak ve 782,00TL yasal faiz alacağına vaki itirazın iptaliyle borçlu aleyhine masraf ve ücreti vekalete hükmedilmesine karar verilmesini istemiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı sigorta şirketinin dava konusu istemle ilgili … Hesabına rücu talebinde hakkı bulunmadığını, davacı sigorta şirketinin hak sahibi üçüncü kişilere yanlış veya fazla ödeme yaptığı iddiasındaki tutarının, tekrar hak sahiplerinden istirdadını istemesi gerektiğini, dolayısıyla … Hesabının hak sahipleri dışında kalan üçüncü kişilere ödeme yapma yükümlülüğü bulunmadığını, bu nedenle davanın öncelikle husumet yokluğundan reddi gerektiğini, … Hesabının sorumluluğuna gidilmesine gerekçe olacak bir aracın mevcudiyetinin de ispat edilmiş olmadığını, söz konusu kazaya hangi aracın ne miktar kusur ile sebep olduğunun muallak olduğunu, davacı sigorta şirketinin hak sahibi üçüncü kişilere yanlış veya fazla ödeme yaptığı iddiasındaki tutarın, tekrar hak sahiplerinden istirdadının gerektiğini, davacının davacıya borcu bulunmadığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
….Asliye Hukuk Mahkemesinin … sayılı 14/11/2012 tarihli görevsizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilmiş, taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, kaza tespit tutanağı, kroki, araç bilgileri, hasar bilgileri, ….Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından verilen kararı, ödeme belgeleri, dekontlar, hasar dosyası, … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyası celp olunmuştur.
… İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı … Sigorta AŞ tarafından borçlu … Hesabı aleyhine 141.661,00TL ana alacak, 8.837,32TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 150.498,32TLnin üzerinden takip başlatıldığı, itiraz üzerine takibin durduğu görülmüştür.
….Asliye Hukuk Mahkemesinin (Eski … 2.Asliye Hukuk Mahkemesi) … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; asıl davanın …’ın ölümü sebebiyle anne babası … tarafından açılan destekten yoksun kalma tazminatı davası olduğu, davalıların … Hesabı, … Sigorta AŞ ve … Sigorta AŞ olduğu, birleşen … esas sayılı dosayının ise, aynı kazada yaralanan …’ın maluliyeti sebebiyle … Sigorta AŞ ve … Hesabı aleyhine açılan tazminat davası olduğu, kusur raporuna göre … Sigorta AŞnin sürücüsünün herhangi bir kusurunun bulunmadığı, motorsiklet sürücüsü …’ın %25, motorsiklete çarpan plakası ve kimliği saptanamayan araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğu, yargılama sonunda asıl ve birleşen davaların kısmen kabulüne karar verildiği, … Sigorta AŞ tarafnıdan işbu rücuya konu yapılan dava öncesinde ödenen tutarın yargılama sırasında alınan raporda güncellenerek indirildiği görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişiler …, Doç Dr …, Prof Dr … tarafından tanzim olunan 01/10/2014 tarihli bilirkişi raporunda; davacı tarafından kazada vefat edenin ailesine ödenen 16.661,00TLlik tutarın 22/05/2009 tarihinde … Bankası … Şubesinden hasar açıklaması ile … Müdürlüğü hesabına aktarılmış olduğunu, bunun da 22/05/2009 tarihinde … fiş nosu ile de defterlerine kaydedilmiş olduğunu, … Adliyesi 2.Hukuk Hakimliğinin … esas sayılı dosyası ile alınan bilirkişi raporunda araç sürücüsünün birinci (asil) derecede %75 oranda kusuru bulunduğunun tespit edildiğini, bu nedenle davacı tarafından bu davaya ödenen 16.660,79TLnin %75i yani 12.495,00TLsinin konu edildiğini, davacı tarafından vefat eden kişinin ailesine avukat aracılığıyla 16.660,79TLlik ödeme yapılmış olduğunu, davacının vefat eden ailesine yaptığı ödemenin destekten yoksun kalma zararı karşılığında yapılan bir ödeme olup, yönetmeliğin 9/a maddesi kapsamına giren türden “kişiye gelen bedensel zarar” niteliği arz etmediğini, olayda Yönetmeliğin 9.maddesinin diğer bentlerine giren türde bir durum da bulunmadığını, bu nedenle davacının davalıya rücuen başvurma hak ve yetkisi bulunmadığını belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiş, itirazlar üzerine … ve Prof Dr … tanzim olunan 09/08/2015 tarihli bilirkişi ek raporunda; bilirkişi kök raporunda davacının vefat eden ailesine apmış olduğu ödemenin, destekten yoksun kalma zararı karşılığında yapılan bir ödeme olup, yönetmeliğin 9/a maddesi kapsamına giren türden, kişiye gelen bedensel bir zarar niteliği arz etmediğini, bu nedenle davacının davalıya rücuen başvurma hak ve yetkisinin de olmadığı görüşünü belirtmiş iseler de, davacının rücu hakkının dava konusunun kazada vefat eden …’ın ailesine yapılan ödemeye dayandığını, bu bağlamda …’ın ölümünün bir bedensel zarar olarak kabul edilmesi gerektiğini, bu doğrultuda müteselsil sorumlu olan davacının KTK 88, TBKnın 162.ve 163.maddeye dayanarak yapmış olduğu bu ödeme nedeniyle kendi kusur oranı olan %25i aşan kısmı olan 12.495TLnin TBK 167, 168 ve TTK 1472 uyarınca motorsiklet sürücüsü …’ın halef olarak davalı … Hesabından talep edebileceği gerekçesiyle rücu ettiklerini belirtmişlerdir.
Bilirkişiler tarafından tanzim olunan 22/05/2017 tarihli bilirkişi ikinci ek raporunda; davalının mahkeme kararına istinaden yaptığı ödemeler dikkate alındığında, davanın konusuz kalması gerektiğini belirtmişlerdir.
Bilirkişi kök ve ek raporlarına karşı beyan ve itirazlar nazara alınarak dosya Hesap Bilirkişisi …’e tevdi edilmiş olup, tanzim olunan 31/08/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacının 13/07/2008 günü meydana gelen trafik kazasında vefat eden …’ın ölümü sebebiyle hak sahibi anne-babasına yargılama öncesinde başvuru üzerine ödediği toplam tutarın 16.661TL olduğunu, ödemenin yapıldığı tarih itibariyle cari ücret verilerine göre hak sahiplerinin hesaplanan destekten yoksun kalma zararının daha fazla olmakla, gerçek zararı aşan ödemesi bulunmadığını, ödemenin %100 kusura göre yapıldığını, plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen aracın sürücüsünün yasa gereği sorumlusu olan davalının, tespit edilemeyen sürücünün %75 kusuruna isabet eden zarardan sorumlu olmasına göre, davacının rücu edebileceği alacak miktarları yönünden yapılan incelemede, rücu edebileceği asıl alacak miktarının 12.495,75TL olduğunu, ödeme tarihi itibariyle halef olmakla, aleyhine olan faiz başlangıç tarihiyle bağlı kalınarak yapılan hesaplama sonucu takip tarihine kadar birikmiş faiz alacağının 791,80TL olduğunu, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülebileceğini, davalının ödeme savunmalarının irdelendiğini, rücu talebiyle mükerrerlik teşkil etmediği gibi, gerek işbu davadaki ölüm olayına konu rucü istemi ile … 2.Asliye Hukuk Mahkemesinde karar altına alınan ölüm olayına bağlı karşılanmamış tazminat toplamının kaza tarihindeki zorunlu trafik sigortası teminat limitini aşmadığının görüldüğünü, yargılama sırasında alınan rapor ve ek raporların uyuşmazlık kapsamına uygun olmadığı yada yanlış değerlendirme içerdiğinin belirgin olduğunu belirtmiştir. Bilirkişi raporları taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava, davacı tarafından davalı aleyhine başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali davasıdır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, icra takip dosyası, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirkete zorunlu trafik sigortalı … plakalı aracın karıştığı trafik kazasında vefat eden …’ın desteğinden yoksun kalan anne-babası tarafından yapılan başvuru üzerine davacının 16.661TL tazminat ödediği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, davacı sigorta şirketinin trafik kazası nedeniyle ödediği tazminatın, kazaya karışan ve kusurlu olduğu belirtilen aracın plakasının ve kimliğinin tespit edilememesi nedeniyle davalı … Hesabından rücuen tahsili istemiyle başlatılan icra takibine davalının itirazı noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
….Asliye Hukuk Mahkemesinin (Eski … 2.Asliye Hukuk Mahkemesi) … esas sayılı dosyası ile, …’ın ölümü sebebiyle anne babası tarafından davalılar … Hesabı, … Sigorta AŞ, … Sigorta AŞ aleyhine açılan destekten yoksun kalma tazminatı davası davası açıldığı, yapılan yargılama sırasında yaptırılan kusur incelemesinde … Sigorta AŞnin sürücüsünün herhangi bir kusuru bulunmadığı, motorsiklet sürücüsünün %25, motorsiklete çarpan plakası ve kimliği saptanamayan araç sürücüsünün %75 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği, motorsiklette yolcu olarak bulunan işbu davaya konu destekten yoksun kalma tazminatı talebine esas vefat eden …’ın yolcu olması sebebiyle kusurunun bulunmadığı, motorsiklete iki yolcunun binmesi sebebiyle aracın sevk ve idaresindeki zorluğa sebebiyet vermeleri kapsamında %20 müterafik kusur indirimi yapıldığı görülmüştür.
818 sayılı BKnun 51.maddesin göre, değişik sebeplerle sorumlu bulunan kişilerin sorumluluk sıraları belirtilmiştir. Buna göre, haksız fiil ika eden birinci derecede, sözleşme sebebiyle sorumlu olan ikinci derecede ve kanun hükmü icabı sorumlu olan ise en son olarak sorumlu sayılmıştır. Bu esasa göre, sorumlu kişilerden ödemede bulunan kimse, sorumluluk bakımından kendisinden önceki sırada veya kendisi ile aynı sırada bulunan kişilere, kusurları oranında rücu hakkına sahiptir. Meydana gelen kazaya bağlı olarak, plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç sürücüsünün %75, davacıya zorunlu trafik sigortalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğu, işbu davada rücuya konu ölüm olayının, destekten yoksun kalma tazminatının %100 kusur üzerinden hesaplanarak, rücuya esas tutarın plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen araç sürücüsünün yasa gereği sorumlusu olan … Hesabına %75 oranında rücu edebileceği, davacı sigorta şirketinin sigortalısına 21/05/2009 günü ödeme yaptığı, ödemede anne yönünden 8.086,50TL ve baba yönünden 8.574,50TL olmak üzere toplam 16.661TL olduğu, davacının ödeme yaptığı tarih itibariyle hesaplanan tutarın çok yüksek olduğu, hal böyle olunca davacı sigorta şirketinin ödemesinin gerçek zararı aşan ödemesi bulunmadığı, davalı … Hesabının plakası ve sürücüsü tespit edilemeyen %75 kusurlu aracın sorumluluğun yasa gereği üstlenildiğinden, zararın tamamının ödeyen davacının %75 rücu hakkı bulunduğu, bu tutarın 16.661TL + 0,,75 kusur = 12.495,75TL olduğu, 21/05/2019 günü ibraname alındığı, 22/05/2019 günü ödeme yapıldığı, ödeme tarihi ile takip tarihi arasında hesaplanan faiz tutarının 791,80TL olduğu, davacının işbu alacağın tahsiline yönelik başlattığı icra takibine davalının itirazında haksız olduğu anlaşılmakla, davanın kabulü ile, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 12.495,00-TL asıl alacak 782,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.277,00-TL üzerinden devamına, asıl alacak yönünden takip tarihinden alacak tamamen ödeninceye kadar yasal faizi işletilmesine karar vermek gerekmiştir. Davacı tarafça icra inkar tazminatı talebinde bulunulmuş ise de, talebin yargılamayı gerektirmesi nedeniyle şartlar oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1- Davanın Kabulü İle, davalının …. İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptaline, takibin 12.495,00-TL asıl alacak 782,00-TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 13.277,00-TL üzerinden devamına, asıl alacak yönünden takip tarihinden alacak tamamen ödeninceye kadar yasal faizi işletilmesine,
2-Şartlar oluşmadığından icra inkar tazminatı talebinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereğince takdir olunan 5.100,00TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 906,95TL karar ve ilam harcından peşin olarak alınan 773,55TL (dava açılırken 21,15TL+752,40TL icrada yatan)nin mahsubu ile bakiye 133,40TLnin davalıdan alınarak Hazine’ye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 2.865,40TLnin davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine,
Ayrıca davacı tarafından dava açılırken yatırılan 21,15TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 14/06/2022

Katip …
E-İMZALI

Hakim …
E-İMZALI