Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/871 E. 2018/101 K. 30.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2014/871
KARAR NO : 2018/101
DAVALILAR 1- …
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 02/01/2013
KARAR TARİHİ : 30/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının 30/10/2011 tarihinde … plaka sayılı ticari takside yolcu iken davalı …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı araç ile içinde bulunduğu ticari taksinin çarpışması sonucu yaralandığını, olayın meydana gelmesinde her iki araç sürücüsünün kusurlu olduklarını, davacının tedavi giderleri ve yol giderleri olarak 1.000 TL belgesiz harcamada bulunduğunu, ayrıca yüz ve kafatası bölgesinde sabit iz kalan davacının gerçekleştirilecek estetik ameliyatlar neticesi eksi hale getirilmesi amacı ile yapılması muhtemel tıbbi müdahaleler için yapılacak harcamaların bilirkişi raporu ile tespit edilebileceğini, tekstil atölyesinde personel müdürü olarak çalışan davacının iyileşse bile mesleğini eskisi gibi icra edemeyeceğini, yüz çehresinin çirkinleşmesi nedeniyle işten çıkarılma ve yeni bir işe girmede zorluklar yaşamasının muhtemel olduğunu, dolayısı ile gelir kazanç kaybının ekonomik geleceğinin sarsılması nedeniyle sekteye uğrayabileceğini, kazaya karışan … plakalı ticari taksinin kaza tarihi itibarı ile davalı … şirketine, … plakalı aracın ise …sigorta şirketine sigortalı olduklarını, her iki sigorta şirketinin poliçelerinde belirli limitler dahilinde davacının maddi tazminat talepleriyle diğer davalılar ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduklarını, yüz ve kafatası bölgesinde sabit iz kalan davacının vücut ve ruh bütünlüğünün yara aldığını, duygusal ve sosyal kişilik değerlerinin olumsuz etkilendiğini, bu nedenlerle öncelikle işleten ve sürücülerin taşınır taşınmaz malları ile üçüncü kişilerdeki ve bankalardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına, şimdilik belgesiz giderlerin karşılığı olarak 1.000 TL, ekonomik geleceğinin sarsılması karşılığı olarak 1.000 TL, yapılması muhtemel tıbbi müdahaleler için yapılacak harcamaların karşılığı olarak 1.000 TL, beden gücü ve vücut bütünlüğünde meydana gelen sakatlığın karşılığı olarak 7.000 TL olmak üzete toplam 10.000 TL madi tazminatın davalı … şirketleri bakımından poliçedeki limitleri ile sınırlı olmak ve dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile, geride kalan davalılar için ise kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte müştereken ve mütesilsilen tahsiline, 50.000 TL manevi tazminatın araç malik ve sürücüleri olan …, … ve …’dan müştereken ve müteselsilen olmak üzere kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; … tarihinde … plakalı araç ile gece üç sularında yanında çalışan …’ın davacıyı Taksim’den aldığını ve Aksaray istikametine doğru giderken karşıdan gelen davalı …’ın virajdan geçerken hızını alamayarak ve demir refüjleri kırarak karşı şeride geçtiğini, saniyeler içinde gerçekleşen bu olay esnasında şöförünün herhangi bir kusuru bulunmadığını, maliki olduğu aracın bu kaza sonucunda pert olduğu için bir süre aracı işletemediğini, olayda …’ın kusurlu olduğunun tespit edildiğini, maliki olduğu aracın bütün giderlerinin sigorta şirketi tarafından karşılandığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; kaza tarihi itibarı ile … plakalı aracın müvekkil şirket nezdinde 07/04/2011-07/04/2012 vadeli … poliçesi ile sigortalı olduğunu, davacının maluliyet durumunun ve kusur durumunun ATK tarafından belirlenmesi gerektiğini, sağlık hizmet bedellerinin ödenmesi (tedavi gideri ve geçici işgöremezlik) kapsamındaki taleplerden bizzat SGK.nın sorumlu olduğunu, dava öncesinde müvekkili şirkete yapılmış bir başvuru bulunmadığını, işbu haksız fiil hükümlerine tabi trafik kazası nedeniyle davacının reeskont faizi ile tahsili talebinin kabul edilemeyeceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … cevap dilekçesinde özetle; 30/10/2011 tarihinde … plakalı araç ile gece üç sularında davacıyı Taksim’den aldığını, Aksaray istikametine doğru ilerlerken karşıdan gelen davalı …’ın virajdan geçerken hızını alamayarak ve demir refüjleri kırarak karşı şeride geçtiğini, büyük bir gürültü duyduğunu ve karşıdan üzerine gelen aracı gördüğünü, ani bir refleks ile aracını durdurmaya çalıştığını, olayda herhangi bir kusuru bulunmadığını, karşı şeritten gelen aracın trafik kazası tespit tutanağında da açıkça belirtildiği üzere asli kusurlu olduğunu, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı …vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkil sigorta şirketinin … plakalı aracı 28/10/2011-2012 tarihleri arasında trafik poliçesi ile sigortaladığını, sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere kişi başına sağlık giderinin azami 200.000 TL ile sınırlı olduğunu, davacının maluliyet oranı ve kusur tespiti için ATK.dan rapor alınması ve aktüer bilirkişi tarafından hesaplama yapılması gerektiğini, davacının tedavi gideri ve geçici iş göremezlik tazminatına ilişkin taleplerinde sorumluluğun 6111 sayılı yasanın 59.maddesi ile değiştirilen KTK.md.98’deki düzenleme gereği SGK.da olduğunu, bu nedenlerle bu taleplerin reddine, müvekkil şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması durumunda sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesi, gözetilerek kusur ve tazminat miktarının hesaplanmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız fiile dayandırılarak açılmış ve bundan doğan zararın tazmini talepli bir dava olup dolayısı ile ticari bir dava olmadığını, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğunu, müvekkili aleyhine açılmış ve devam eden İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı ceza davasının kesinleşmesinin bu dava yönünden bekletici mesele yapılmasını talep ettiklerini, davacının kusur ve zarar, ayrıca bu zarar ile müvekkil arasındaki illiyet bağını ispatla mükellef olduğunu, kazanın oluş şeklinin ise müvekkili ile
zarar arasındaki illiyet bağını kopardığını, kazanın meydana geldiği yerin gizli buzlanmanın olduğu bir yer olup ayrıca kaza öncesindeki yağış nedeniyle kazanın gerçekleştiği yolun üzerindeki neminde yoğun kayganlığını daha da artırması sonucu kazanın gerçekleşmesine neden olduğunu, yolun kayganlığından dolayı müvekkilinin direksiyon hakimiyetini sağlayamadığını, durumu kurtarmak için defalarca hamle yaptığını ancak direksiyon hakimiyetini kaybederek bariyerlere çarptığını, anılan yerde hiçbir uyarıcı levha bulunmamasının da kazanın meydana gelmesinde önemli bir etken olduğunu, müvekkilinin hız sınırını aşmadığını ve hiçbir trafik kuralını ihlal etmediğini, müvekkilinin asli kusurlu sayılamayacağını, kaza tespit tutanağında kusura ilişkin değerlendirmeyi kabul etmediklerini, davacının doğabilecek herhangi bir maddi tazminat talebini ödemekle yükümlü olanın müvekkilin aracının sigortalısı olduğu diğer davalı …Ş. olduğunu, davacının belgesiz giderlerinin tazminini talep edemeyeceğini, zararın ispatlanması gerektiğini, ceza dava dosyasında mübrez Genel Adli Muayene raporuna göre davacının ekonomik geleceğini sarsacak derecede bir zararı oluşmadığını, vücut bütünlüğünün bozulmadığını ve beyan edildiği gibi yüz çehresinde kalıcı bir hasar oluşmadığını, dolayısı ile davacının ekonomik geleceğin sarsılması karşılığı olarak talep ettiği maddi tazminatın kabul edilemeyeceğini, yine zarar oluşmadan haksız fiil sorumluluğunun da oluşamayacağı dikkate alındığında ileride gerçekleşmesi muhtemel olan, yani hem henüz gerçekleşmemiş, hemde ileride gerçekleşip gerçekleşmeyeceği de belli olmayan zararın tazmininin talep edilmesinin yasaya aykırı olduğunu, davacının beden gücü ve vücut bütünlüğünde herhangi bir sakatlık meydana gelmediğini, dolayısı ile bu sakatlığın karşılığı tazminat talep edemeyeceğini, davacının yüz ve kafatası bölgesinde sabit iz kalacak derecede bir yaralanması olmadığını, yanlızca yüzünde bir takım kesikler oluştuğunu ve tedavi edildiğini, dolayası ile manevi tazminat talep edebileceği herhangi bir zararı oluşmadığını, davacının haksız mükerrer tazminat talebinde bulunup bulunmadığının anlaşılması için SGK gibi kurumlardan ödeme alıp almadığının araştırılmasını talep ettiklerini, davacı yanın müvekkilini ihtar yolu ile temerrüde düşürmeden davayı açtığını, bu nedenle dava tarihinden öceki bir tarihten itibaren faiz talebinin mümkün olmadığını, ayrıca davanın haksız fiil sorumluluğu nedeniyle ikame edilmiş olan bir tazminat davası olup dolayısı ile ticari dava olmadığı için tazminat taleplerine ticari faiz işletilemeyeceğini, ancak yasal faiz işletilebileceğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında Trafik İhtisas Dairesi tarafından 17/06/2014 tarih ve 14/49182/4145 sayılı raporu ile; sanık sürücü …’ın sevk ve idaresindeki otomobil ile olay mahalline geldiğinde, direksiyon hakimiyetini kaybedip bariyerleri kırarak bölünmüş yolun karşı istikamet şeridine geçtiği ve burada seyir halinde bulunan müştekilerin araçlarına çarptığı olayda dikkat ve özen yükümlülüklerine aykırı davranışı ile asli derecede kusurlu olduğu, müşteki sürücü …’ın sevk ve idaresindeki otomobil ile seyir halinde iken bölünmüş yolun karşı istikametinden bariyerleri kırarak gelen aracın kendisine çarptığı olayda atfı kabil bir kusuru bulunmadığı, müşteki sürücü …’ın meydana gelen olayda atfı kabil bir kusuru bulunmadığı belirtilmiştir.
Davacı … Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik Cerrahi Ana Bilim Dalı Başkanlığı’na sevk edilerek yüzündeki yara izlerinin hangi tür tedavi ile giderilebileceği, tedavinin ne kadar süreceği ile davacının iş ve gücünden kalmasının söz konusu olup olmayacağı ve tedavi giderlerinin ne kadar olacağı konusunda muayenesi yapılarak rapor düzenlenmesi istenmiş, düzenlenen 17/12/2014 tarihli hekim raporunda davacının yüzünde mevcut skarların revizyon ihtiyacı gereği olmadığı, tedavi önerilmediği belirtilmiştir.
… Odası tarafından 30/10/2011 tarihinde bir tekstil atölyesinde personel müdürü olarak çalışan bir kimsenin alabileceği net emsal ücretin yılın asgari ücreti kadar olduğu belirtilmiştir.
… Odası tarafından 30/10/2011 tarihinde bir tekstil atölyesinde personel müdürü olarak çalışan bir kimsenin çalıştığı tarihler arasında alabileceği aylık ücretin, işçi ile işveren arasındaki anlaşmaya bağlı olarak değişebileceğinden , işçinin çalıştığı döneme ait maaş bordrosunda belirtilen tutar kadar olabileceği belirtilmiştir.
Davacının kaza sonrası tedavisine ilişkin tüm bilgi ve belgeler getirtilmiştir.
İstanbul …Adli Tıp İhtisas Kurulunun 12/12/2016 tarih ve … karar sayılı raporu ile; davacının geçirdiği trafik kazasına bağlı arızasının maluliyetine neden olacak düzeyde olmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceği belirtilmiştir.
Davacı vekili 16/02/2017 tarihli duruşmada; … ve … Sigorta yönünden davaya devam ettiklerini, diğer davalılar yönünden açmış oldukları davayı atiye bıraktıklarını beyan etmiş, davalı … ve … Sigorta dışındaki davalılar yönünden dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilmiştir.
İstanbul ….Asliye Ceza Mahkemesinin … esas, … karar sayılı karar örneği getirtilerek incelendiğinde, katılanların …, …, … ve …, Sanığın …, suçun taksirle birden fazla kişinin yaralanmasına neden olma, suç tarihinin 30/10/2011 olduğu, 13/03/2015 tarihinde sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 22/05/2015 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosya bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 02/08/2017 tarihli raporda; sürekli maluliyet oranı yansıtılmadan davacı için hesaplanan tazminat tutarının Aktüeryal hesaplama ile 528.141,08 TL ve Yargıtay Kriterleri ile 655.479,28 TL olup, hem hekim bilirkişi görşünde hem de ATK…ihtisas kurulu raporunda çalışma gücü ve meslekte kazanma gücü kaybı oranı tespit işlemleri yönetmeliği hükümleri nezdinde belirtildiği üzere, maluliyet tayinine mahal olmadığı kararına varıldığından, davacının yapılan sürekli iş göremezlik tazminat hesaplama tutarlarına hak kazanamadığını, mağdurun 3 hafta olmak üzere işinden ve mesleğinden uzak kaldığı ve bu süreye yönelik geçici iş göremezlik tazminatının 750.50 TL olarak hesaplandığı, bununla beraber SGK tarafından karşılanmayan tedavi giderlerinin 200 TL olup toplam 950.50 TL tazminat tutarı bulunduğu belirtilmiştir.
Dava; Kusurlu eylem neticesinde meydana gelen trafik kazası kapsamında oluşan maddi ve manevi zarar bedellerinin davalılardan tazmini istemine ilişkindir.
Mahkememizce yapılan yargılama, tarafların iddia ve savunmaları, tanzim olunan ATK ve bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının 30/10/2011 tarihinde işleteni …, sürücüsü …, sigortacısı davalı … Anonim Türk sigorta olan … plakalı ticari takside yolcu olarak bulunduğu sırada davalı … sevk ve idaresindeki, sigortacısı …olan … plakalı araç ile çarpışması sonucu yaralandığı, davacı vekilinin 16/02/2017 tarihli duruşmada … ve … Sigorta sigorta şirketi dışındaki davalılar yönünden açtıkları davanın atiye bırakıldığını bildirdiği anlaşıldığından dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verildiği, yasal 3 aylık süre içinde davanın yenilenmediği anlaşılmakla davalılar …, … ve … Sigorta yönünden açılan davanın HMK’nun 150/5. Maddesi hükmü gereğince açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
Davalılar … ve … Sigorta yönünden açılan maddi tazminat davasında; İstanbul …Asliye Ceza Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında alınan ATK.Trafik İhtisas Kurulu raporunda davalı …’ın asli derecede kusurlu olduğunun, mahkememizce alınan İstanbul ….İhtisas kurulu tarafından düzenlenen maluliyet raporunda davacının geçirdiği trafik kazasına bağlı arızasının maluliyetine neden olacak düzeyde olmadığından maluliyet tayinine mahal olmadığı, iyileşme süresinin olay tarihinden itibaren 3 haftaya kadar uzayabileceğinin tespit edildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda geçici iş göremezlik tazminatının 750,50 TL olarak hesaplandığı, SGK tarafından karşılanmayan 200 TL tedavi giderleri ile birlikte toplam 950,50 TL tazminat tutarı bulunduğunun belirlendiği anlaşılmakla bu miktar üzerinden davanın kısmen kabulüne, davalı … yönünden temerrüt tarihi olan 02/01/2013 tarihinden davalı … yönünden ise temerrüt tarihi olan 30/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat davası yönünden ise, davacı ve davalı …’ın ekonomik ve sosyal durumu, davacının kaza sonrası çekmiş olduğu ızdırap, taraflara ait kusur
durumu, manevi tazminat davasının niteliği, bu bağlamda zenginleşmeye yol açacak nitelikte bulunmaması ama aynı zamanda davacının çekmiş olduğu elem ve ızdırabı da karşılayacak düzeyde bulunması gerektiği, davacıdaki yaralanma, kaza sonrası geçirdiği sıkıntının boyutu, maluliyet oranı dikkate alındığında davacı lehine 7.500 TL manevi tazminata hükmetmek gerekmiş ve sonuç olarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davalılar …, … ve … Sigorta yönünden açmış olduğu DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Davacının davalılar … ve … Sigorta yönünden açmış olduğu maddi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 950,50 TL’nin davalı … yönünden 02/01/2013 tarihinden davalı … yönünden 30/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
3-Davacının açmış olduğu manevi tazminat davasının KISMEN KABULÜ ile 7.500,00 TL nin 30/10/2011 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’ dan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Peşin alınan harçtan alınması gerekli harcın mahsubu ile fazladan yatırıldığı anlaşılan 137,06 TL’nin talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 1.776,44 TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 168,85 TL’nin davalılar … ve … Sigortadan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Maddi tazminat yönünden;
-Davalılar … ve … Sigorta yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT 7 ve 13/2 maddesine göre tespit olunan 950,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara ödenmesine,
-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT 13/2 maddesine göre tespit olunan 950,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve … Sigortadan alınarak davacıya ödenmesine,
-Davalı … yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT sine göre tespit olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı … Sigortaya ödenmesine,
7-Manevi tazminat yönünden (AAÜT 10. Madde gereği);
-Davalı … yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT 7 maddesine göre tespit olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT sine göre tespit olunan 2.180,00 TL vekalet ücretinin davalı … alınarak davacıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalıların yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …