Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/815 E. 2021/988 K. 15.12.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2014/815 Esas
KARAR NO:2021/988

DAVA:Tazminat
DAVA TARİHİ:26/02/2003
KARAR TARİHİ:15/12/2021

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacının … … AŞ’nin iştiraklerinden olup, … … AŞ’nin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun 09/07/2001 tarih ve 383 sayılı kararı uyarınca … devredilmesi ve… Hizmetleri AŞ’nin %80.10 hissenin BBDK …’ye geçtiğini, davacının iştiraki bulunduğu … … AŞ’nin 26/12/2001 tarih ve 562 sayılı karar uyarınca … AŞ bünyesinde birleştirilmesine karar verildiğini, bankanın iştiraklerinden olan davacı … … … Hiz AŞ’nin eski yöneticilerinin iş ve işlemleri le ilgili olarak … … Teftiş Kurulu Müfettişlerince yapılan inceleme ve soruşturmalar sonucunda düzenlenen 18/01/2002/1 tarihli… Hiz AŞ’nin mali yapısının zaafa uğratan işlem ve olayların incelenmesi ve sorumlulukların tespiti konulu soruşturma raporundan hareket edilerek davalıların, davacı yönünden müştereken ve müteselsilen mali sorumlulukları olduğunun tespit edildiğini, hazırlanan raporda davacı şirketin toplam zararının trilyonlara ulaştığının ve bu zararın oluşumunu davalıların kusurlu ve kasıtlı idare şekillerinin oluşturduğunun görüldüğünü, yönetim kurulu üyelerinin kural olarak kurul halinde çalıştıklarını, Kanun ve ana sözleşmeden doğan hak ve ödevlerin yerine getirtilmesi sırasında doğacak zararlardan müteselsilen sorumlu olacakları ve ayrıca yönetim kurulu üyeleri aleyhine kusur karinesinin var olduğunu kabul ettiğini, teftiş raporlarında ayrıntıları sıralanan her bir olay sebebi ile 1999-2001 tarihleri arasında görev yapan yönetim kurulu üyelerinin ve denetçilerin sorumlu olduklarının görüldüğünü beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere, yönetim kurulu başkanı, yönetim kurulu üyesi ve denetçi sıfatları il kanunların ve şirket ana sözleşmesinin kendilerin yükledikleri görev ve sorumlulukları yerine getirmeyerek, davacının büyük ölçüde zarara uğramasına sebebiyet veren davalılardan şimdilik 100.000,00TL (Eski TL olarak 100.000.000.000TL)nin zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek TCMB tarafından ilan edilen reeskont faizi ile birlikte davalılardan sorumlulukları oranında müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, alacağın tahsil kabiliyetinin sağlanabilmesi için öncelikle davalıların menkul ve gayrimenkulleri ile üçüncü kişilerden olan hak ve alacakları üzerine dava sonuna kadar ihtiyati haciz zımnında tedbir konulmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı … vekili vermiş olduğu 28/10/2004 tarihli ıslah dilekçesi ile, davalarını 15.768.487,12TL (Eski TL 15.768.487.123.681TL) olarak ıslah ettiklerini , işbu ortaklık zararının, zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek TCMB ilan edilen en yüksek reeskont faizi ile birlikte davalılardan sorumlulukları tutarında müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalılara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, davalılar …, … vekili davalı …’ın 1997 Haziran ayında davacı şirkette göreve başladığını ve Ekim 1999 tarihinde yönetim kurulu üyesi görevine başladığını, 15 Kasım 2000 tarihinde yönetim kurulu üyeliğinden istifa ederek ayrıldığını, yine davalı …’ın 01/09/1996 tarihinde göreve başlayıp 30/09/2000 tarihinde yönetim kurulu üyeliğinden ve şirketten istifa ederek ayrıldığını, faktoring işleminin yapıldığı ve davalıların görevi bıraktıkları tarihten itibaren 2 yıl süre geçtiğini, öncelikle davanın zaman aşımı nedeniyle reddi gerektiğini, mevut ibra kararlarını hükümsüz sayan ibraları kaldıran 17/05/2002 tarihli genel kurul kararının hükmü olmadığını, davalıların ibra edildiğini ve haklarında ibra kaldırılarak dava açılamayacağını, davalıların yönetim kurulu kararlarında imzaları olmadığını, davalıların görevli oldukları dönemde sorumluluklarını gerektiren davranış ve ihmallerinin bulunmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Davalılar …, …, … tarafından verilen cevap dilekçesi ile, geçmiş dönemde alınmış hukuken geçerli kararların, geriye etkili şekilde kaldırılmasının hem özel hukukun hem de idare hukukunun hem de hukuk devletinin en temel ilkelerinden olan hukuki güvenlik ve kazanılmış haklara saygı ilkelerinin açık bir ihlali olduğunu, hukuki niteliği itibariyle ibranın bir menfi borç ikrarı olduğunu, tek taraflı olarak gerçekleştirilen ikrardan dönmenin mümkün olmadığını, davacı şirketin 17/05/2002 tarihinde yapılan 2001 yılı olağan genel kurul toplantısında alınan 1997, 1998, 1999 ve 2000 yıllarında görev yapan yönetim kurulu ve denetim kurulu üyelerinin ibra kararlarının hükümsüz sayılmasına ilişkin kararının mutlak butlanla batıl olduğunu, davalıların, … … Hiz AŞ’ne bir tüzel kişiyi temsilen atandığını ve yönetim kurulu üyeliği nedeniyle her ne ad altında olursa olsun hiçbir ücret almadığını, bu nedenle davalılara hukuki sorumluluk atfedilemeyeceğini ve husumet yöneltilemeyeceğini, davalıların şahsi sorumluluğunu gerektirecek herhangi bir iş ve işleminin mevcut olmadığını beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davanın haksız olduğunu, davalının davacı şirkette yönetim kurulu üyesi, kredi komitesi üyesi, teftiş kurulu üyesi veya başkanı olmadığını, davalının imzasını taşıyan bilançoların sahteliği veya gerçeği yansıtmadığı iddia edilmediğini, davalının imzasını taşıyan bilançoların Türk ve uluslararası muhasebe sistemlerine göre düzenlenmiş ve şirket yetkililerinin kendisine sunduğu tüm şirket kayıtlarına ve Türk ve uluslararası muhasebe sistemine uygun olduğunu, davacının öncelikle davalının hangi tarihte, hangi eylem ve işlemiyle şirketin zararına sebebiyet verdiğini açıkça belirtemisi ve kanıtlarını sunması gerektiğini beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı … vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, ibra kararlarının geriye dönük olarak kaldırılamayacağını, zaman aşımı itirazları bulunduğunu, şirketin yönetim ve denetim kurulu üyelerine karşı açacağı davalarda zaman aşımı süresinin, ıttıla tarihinden itibaren 2 yıl ve her halükarda 5 yıl olduğunu, dava konusu işlemlerde davalıya tahmil olunabilecek bir kusur bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …, …, … tarafından verilen cevap dilekçesi ile, davacının uğradığı mutlak ve yönetim kurulu üyelerinin ve denetçilerin sorumluluğunu gerektirecek bir zararı olmadığını, dava dilekçesinde iddia edilen şahsi sorumluluk tutarının nasıl ve ne şekilde hesaplandığına dair açıklık bulunmadığını, davalıların kanun ve ana sözleşmenin kendilerine yüklediği özen ve sadakat yükümlülüklerini yerine getirmiş olup, görev süresi içinde sorumluluklarını gerektiren kusurlu bir eylem veya işlemleri bulunmadığını, kanunların ve ana sözleşmenin kendisine yüklediği özen ve sadakat görevini yerine getiren üyenin sorumluluğundan ve kusurundan bahsedilemeyeceğinin ortada olduğunu beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalılar …, …, …, … vekili tarafından sunulan cevap dilekçesi ile, geçmiş dönemde alınmış hukuken geçerli kararların, geriye etkili şekilde kaldırılmasının hem özel hukukun hem de idare hukukunun hem de hukuk devletinin en temel ilkelerinden olan hukuki güvenlik ve kazanılmış haklara saygı ilkelerinin açık bir ihlali olduğunu, ibranın bir menfi borç ikrarı olduğunu, tek taraflı olarak gerçekleştirilen ikrardan dönmenin mümkün olmadığını, davacının haksız olduğunu beyanla, davanın reddini talep etmiştir.
Diğer bir kısım davalılar vekilleri de ayrı ayrı dilekçeleri ile davacının taleplerinin haksız olduğunu, dava konusu işlemlerde davalıya tahmil olunabilecek bir kusur bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2003/… esas 2005/… karar sayılı 10/03/2005 tarihli kararı ile görevsizlik nedeniyle dosyanın ….Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiş, görevsizlik kararı temyiz edilmekle Yargıtay 11.Hukuk Dairesinin 2005/10571 esas 2006/11309 karar sayılı 07/11/2006 tarihli ilamı ile, davalılardan …, …, M.Halim Şahin, Bülent Çakar, …, …, … ve … vekillerinin görevli mahkemenin ….Asliye Ticaret Mahkemesinin görevli olduğundan temyiz itirazlarının kabulüne karar verilmiş ve dosya ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sırasına kaydedilmişti.
Bozma dışında kalan davalılardan …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, …, … yönünden görevsizlik kararı 21/05/2005 tarihinde kesinleşmiş olduğundan, bu davalılar yönünden dosya ….Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek … esas numarasını almış, ….Asliye Ticaret Mahkemesinin 2008/… esas 2008/… karar sayılı 17/12/2008 tarihli kararı ile görevsizlik kararı verildiğinden dosya yargı yerinin belirlenmesi için Yargıtay incelemesine gönderilmiş, Yargıtay 17.Hukuk Dairesinin 2009/5403 esas 2009/7506 karar sayılı 13/11/2009 tarihli ilamı ile ….Asliye Ticaret Mahkemesi yargı yeri olarak belirlenmiş ve dosya ….Asliye Ticaret Mahkemesine gönderilerek 2010/56 esas sırasına kaydedilmiş ve 2010/56 esas 2010/231 karar sayılı 06/05/2010 tarihli karar ile davanın ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasıyla birleştirilmesine karar verilmiş ve yargılamaya tüm davalılar yönünden ….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyası üzerinden devam olunmuş, mahkemelerin tek hakimli olarak iş bölümü nedeniyle dosya ….Asliye Ticaret Mahkemesine tevzi edilerek 2011/76 esas sırasına kaydı yapılmış, ….Asliye Ticaret Mahkemesi ise kapatılarak mahkememize devredilmesi sonucunda dosya son olarak Mahkememizin 2014/815 esas numarasını almıştır.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, 17/05/2002 tarihli 2001 yılı olağan genel kurul toplantı tutanağı, inceleme raporu, dekontlar, sözleşmeler, hesap ekstreleri, yönetim kurulu kararı, muhasebe fişleri, mali tablolar, soruşturma raporu, yönetim kurulu kararı, ticaret sicil kayıtları genel kurul toplantı tutanakları, fiyat bilgilerini içeren tablo, ibraname, … Faktoring ek sözleşme, ihtarname, hesap ekstresi, mahkeme kararları, Yargıtay ilamları, inceleme teftiş raporları, protokoller celp olunmuştur.

Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya rapor tanzimi için bilirkişiye gönderilmiş, bilirkişiler Mali Müşavir …, … Müfettişi … ve Banka Müdürü … tarafından tanzim olunan 11/06/2018 tarihli bilirkişi raporunda; müflis davacı şirketin 1996-2001 yıllarına ilişkin yasal defter kayıtları incelendiğinde zarar iddiasına konu tüm hesapların alt hesaplar kullanılarak değil tek bir havuz hesabında işlendiği ve izlendiğini, davacı şirketin bilgisayar ortamında muhasebe kayıtlarına ulaşılamadığından havuz hesaplar içerisinden tek tek arar olup olmadığı hususunun araştırılmasının mümkün olmadığını, ancak … tarafından incelemeye ibraz edilen ve dava dosyası içeriğinde yer alan davacı … şirketine ait mali tablolar üzerinden davacı şirketin 1996 kuruluş tarihinden 1997 yıl sonuna kadarki kar/zarar hesapları bir bütün olarak tespit edilebildiğini, 01/01/1998-26/02/1998 arası şirket defterlerinde gelir gider maliyet hesaplarının ara dönem olması hasebiyle oluşturulamamış olması nedeniyle tespit edilemediğini, söz konusu 1996 ve 1997 yılları gelir gider durumlarının ayrıntılı dökümünün yapıldığını, gelir tabloları incelendiğinde, davacı şirketin vergi öncesi ticari karının 1996 yılında 3.312,73TL, 1997 yılında 204.136TL olduğunu, şirketin söz konusu yıllarda ticari zararının bulunmadığını, söz konusu yıllarda şirketin alacaklarıyla ilgili olarak şüpheli ticari alacak karşılığı ayrılmadığını, grup şirketleriyle ilgili olarak da şirketin herhangi bir zarara uğradığına yönelik bir bilginin mali tablolarda yer almadığını, dosyaya sunulan … … Teftiş Kurulu başlıklı Müfettiş … tarafından düzenlenen 18/01/2002 tarihli “İnceleme Raporu” ve ekleri incelendiğinde, rapor içeriğinde tespiti yapılan dayanak ekstreler, muhasebe fişleri, mali tablolar, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen yasal defter kayıtlarıyla karşılaştırıldığında belgelerde yer alan kayıtların aynen davacı yasal defter kayıtlarında yer aldığını ve şirketin yasal defter kayıtlarıyla teftiş raporundaki tespitler ile dayanak belgelerin birbirini teyit ettiği, davacı şirketin ihtilaf dönemleri itibariyle ibraz edilen bilgi ve yasal defter kayıtlarının incelendiğinde 31/12/1997 yılı faaliyet gelirinin 1.447.666,00TL ve net karının 197.594,00TL, 31/12/1998 faaliyet gelirlerinin 3.655.841,00TL ve net kar/zararının 723.772TL, 31/12/199 yılı faaliyet gelirlerinin 4.634.480,00TL ve net karının 556.099TL, 31/12/2000 yılı faaliyet gelirlerinin 6.755.684,00TL ve net kar/zararının 959.208TL, 31/12/2001 yılı faaliyet gelirlerinin 4.465.175L ve net zararının 22.165.708,00TL olduğunu, davacı şirketin grup şirketlerine 20000 yılından itibaren önemli ölçüde kredi kullandırmaya başladığını, davacı tarafça grup dışı şirketlerinden toplamda 1.003.388,17TL tutarındaki krediler ile ilgili olarak 31/12/2001 tarihli bilançosundaki 1.003.388,19TLin 654 Karşılıklar hesabına aktarılarak zarar kaydedildiğini, dosyaya sunulan 2 adet protokol konusu borçların huzurdaki dava konusu alacak kalemleriyle ilgili olmadığını, bu nedenle yapılan tahsilatların dava konusu alacak tutarından tenzilinin gerekmediğini, davalıların dava konusu borç tutarlarının; yönetim kurulu üyeleri davalılar … 15.601.894,74TL, … 14.480.588,89TL, … 416.654TL, … 14.443.589,06TL, … 826.821,73TL, … 826.821,73TL, … 826.821,73TL,… 826.821,73TL, … 14.218.523,90TL, … 15.768.478,12TL, … 15.768.478,12TL, … 14.480.588,90TL, … 14.480.588,90TL, … 15.768.478,12TL, …15.768.478,12TL, denetim kurulu üyeleri … 15.665.840,74TL, … 15.665.840,74TL, …15.768.478,12TL, … 15.768.478,12TL’den sorumlu olduğunu, davalıların zaman aşımı iddialarının mahkemenin takdirinde olduğunu belirtmiştir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyanlar dosyaya ibraz edilmiş, itirazlar doğrultusunda tanzim olunan 15/10/2019 tarihli ek raporda; davacı … vekilince dosyaya sunulan 20/04/2018 tarihli dilekçe ekinde 2 adet protokol bulunduğunu, söz konusu protokollerin 34 sayfalık bila tarihli protokol ile 31 sayfalık 08/06/2011 tarihli 2 adet protokol şeklinde olduğunu, dosyada bulunan her iki protokolde de alacaklı kısmına “İşbu protokol konusu borçların alacaklısı, … ‘ye intikal eden bankalardan … … AŞ, … … … Ltd, … AŞ … … AŞ, … AŞ, … … AŞ, … AŞ, Tariş … AŞ, … … AŞ, … AŞ, … … Bankası …, … Bankası …, Site … AŞ, … AŞ, … … …” yer aldığını, prtokolon … ile sözleşmenin 1.2.maddesinde açık ünvanları ve adresleri yazılı borçlular ve müşterek borçlu kefiller arasında işbu protokolde yazılı koşullar çerçevesinde davacı şirketin de aralarında yer aldığı tüzel kişilerden olan protokol konusu alacakların tahsil ve tasfiyesi hususunda anlaşmaya varıldığını, protokolde yer alan şirketlerin kullandıkları ve geri ödemedikleri kredilerle ilgili olduğunu, huzurdaki davanın konusunun ise davacı şirketin faktoring işlemleri, faiz zararları, menkul kıymet zararları, iştirak zararları, kaynak maliyeti, gider paylamışı ve kur farkı giderleri vs.den oluştuğunu, davacı … ile borçlu … … AŞ, … …AŞ, …… Tic AŞ, … … AŞ şirketleri ve kefiller arasında akdedilen her iki “… Grubu Protokol”leri incelendiğinde söz konusu protokollerin konusu ve amacının “…az yukarıda zikredilen 23 şirketin ve borçluların fona intikal eden bankalardan kullanmış oldukları kredilerden ve protokolde belirtilen sair sorumluluklardan kaynaklanan ve Fona temlik edilen/edilecek alacaklar ve diğer alacakların işbu protokol koşulları çerçevesinde borçlular ve kefilleri tarafından ödenmesinin esas ve usullerinin belirlenmesi” olduğunun görüldüğünü, söz konusu protokolde müşterek borçlu müteselsil kefil konumunda bulunanların …, …, …, …, … olduğunu, davacı … vekilince dosyaya sunulan tahsilatlar incelendiğinde, protokollerde borçlu olarak protokolü imzalayan şirketler ve kefiller tarafından protokol öncesi 52.892.343,77TL ( USD karşılığı 37.962.954,75USD) ve sonrasında yapılan 181.327.771,18TL (USD karşılığı 75.818.257,78USD) olduğunu, dosyaya sunulan her iki protokol incelendiğinde protokol konusu borçların huzurdaki dava ile talep edilen alacaklardan farklı konuları içerdiğini, protokoller konusu borcun protokol konusu şirketlerin …’nin el koyduğu bankalara intikal eden borçlarını kapsandığını, söz konusu protokol konusu borçların dava konusu borçları kapsamadığını, … grubu ile ilgili olarak genel hesaplar ve borçlar yönünden beyanda bulunulduğunu, ancak huzurdaki dava konuları yönünden somut bir hesaplama ve belgenin sunulmadığını, diğer yandan bir kısım davalılar tarafından …’nin … grubu ile olan alacaklarını varlık yönetim şirketlerine sattığı hususu belirtilmiş ise de, söz konusu varlık yönetim şirketlerinin dosyaya herhangi bir dilekçe sunduklarına yönelik bir belgeye rastlanılmadığını, genel olarak kök rapordaki görüşlerde değişiklik olmadığını belirtmişlerdir. Bilirkişi ek raporu taraflara tebliğ edilmiştir.
Dava, davacı şirketin eski yönetici ve denetçilerinin sorumluluğuna ilişkin olup, uyuşmazlığın anonim şirket ile bu şirketin eski yönetici ve denetçileri arasında, yönetici ve denetçilerin sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalıların savunmaları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı… Hiz AŞ’nin … … AŞ’nin iştiraklerinden olup, … … AŞ’nin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun 09/07/2001 tarih ve 383 sayılı kararı uyarınca …’na devredilmesi ile … Factoring ve Forfaiting Hiz AŞ’nin %80,10 hissesinin de BBDK …’ye geçtiği, … … AŞ’nin Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun 26/12/2001 tarihli kararı uyarınca … AŞ bünyesinde birleştirilmesine karar verildiği, Bayındırbank AŞ’nin ve dolayısıyla … … AŞ’nin ortaklık payları ve yönetim ve denetiminin …’ne devredildiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın, şirketin eski yöneticilerinin iş ve işlemleri ile ilgili olarak … … AŞ teftiş kurulu müfettişlerince düzenlenen teftiş raporuyla tespit edilen zararlardan davalıların sorumlu olup olmadığının tespiti noktasında toplandığı, davacı şirketin yönetim kurul ve denetim kurulu üyelerinin görev sürelerinin; yönetim kurulu üyeleri …’ın 19/07/1996-05/03/1998, …’in 19/07/1996-15/11/2000, …’ın 19/08/1996-30/11/1998, … … 29/12/1998-14/12/1999, …’ın 10/09/1999-17/11/2000, …’ın 22/11/1999-26/03/2001, …’in 31/07/2000- 14/11/2000, …’in 26/03/2001-17/11/2001, …’un 27/03/2001-12/07/2001, denetim kurulu üyeleri …’in 29/12/1998-08/05/2001, …’in 07/09/1999-08/05/2001, …’ın 08/05/2001-17/07/2001, …’in 19/07/1996- 30/09/1997, …’ın 20/12/1996-10/09/1999, …’ün 01/07/1997-29/12/1998, …’nun 01/07/1997-29/12/1998, …’ın 05/03/1998-10/09/1999, …’nin 05/03/1998-01/07/2000 tarihleri arasında görev yaptıkları tespit edilmiştir.
Davacı … tarafından dosyaya sunulan 2 adet protokol bulunmakta olup, söz konusu protokollerin incelenmesinde; her iki protokolde alacaklı kısmında (madde 1.1.) “İşbu protokol konusu borçların alacaklısı, …’ye intikal eden bankalardan … … AŞ, … … … Ltd, … AŞ, … … AŞ, … AŞ, … … AŞ, … AŞ, Tariş … AŞ, … … AŞ, … AŞ, … … Bankası …, … Bankası …, Site … AŞ, … AŞ, … … …” denilmekte olduğu, protokolün 1.2.maddesinde açık ünvanları ve adresleri yazılı borçlular ve müşterek borçlu kefiller arasında işbu protokolde yazılı koşullar çerçevesinde aralarında davacının da yer aldığı bir kısım tüzel kişilerden olan protokol konusu alacakların tahsil ve tasfiyesi hususunda anlaşıldığı, protokolün konusunun protokolde yer alan şirketlerin kullandıkları ve geri ödemedikleri kredilerle ilgili olduğu, huzurdaki davanın konusunun ise davacı… Şti’nin faktoring işlemleri, faiz zararları, menkul kıymet zararları, iştirak zararları, kaynak maliyeti, gider paylaşımı ve kur farkı giderleri vs.den oluştuğu, her iki … Grubu Protokolleri incelendiğinde söz konusu protokollerin konusu ve amacının “…az yukarıda zikredilen 23 şirketin ve borçluların fona intikal eden bankalardan kullanmış oldukları kredilerden ve protokolde belirtilen sair sorumluluklardan kaynaklanan ve fona temlik edilen/edilecek alacaklar ve diğer alacakların işbu protokol koşulları çerçevesinde borçlular ve kefiller tarafından ödenmesinin esas ve usullerinin belirlenmesi” olduğu, söz konusu protokolde müşterek borçlu müteselsil kefil konumunda bulunanların …, …, … olduğu, davacı … tarafından dosyaya sunulan tahsilatlar incelendiğinde protokollerde borçlu olarak protokolü imzalayan şirketler ve kefiller tarafından protokol öncesinde 52.892.343,77TL, protokol sonrasında 181.327.771,18TL olmak üzere toplam 234.220.114,95TL tahsilat yapıldığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporuna göre, davacı şirketin 1996-2001 yıllarına ilişkin yasal defter kayıtları incelendiğinde zarar iddiasına konu tüm hesapların alt hesaplar kullanılarak değil, tek bir havuz hesabına işlendiği, örneğin Alıcı B firmasının cari hesabı ayrı bir alt hesap verilmek suretiyle ayrı kayıtlanmadığı, tek havuz hesap açılarak tüm alıcı firmalar bir havuz hesabında tutulduğu, davacı şirketin bilgisayar ortamında muhasebe kayıtlarına ulaşılamadığından havuz hesaplar içerisinden tek tek zarar olup olmadığı hususunun araştırılmasının mümkün olmadığı, ancak … tarafından incelemeye ibraz edilen ve dava dosyası içeriğinde yer alan davacı … şirketine ait mali tablolar üzerinden davacı şirketin 1996 kuruluş tarihinden 1997 yıl sonuna kadarki kar/zarar hesapları bir bütün olarak tespit edilebildiği, 01/01/1998-26/02/1998 arası şirket defterlerinde gelir gider maliyet hesaplarının ara dönem olması hasebiyle oluşturulamamış olması nedeniyle tespit edilemediği, söz konusu 1996 ve 1997 yılları gelir gider durumlarının ayrıntılı dökümünün yapıldığı, gelir tabloları incelendiğinde, davacı şirketin vergi öncesi ticari karının 1996 yılında 3.312,73TL, 1997 yılında 204.136TL olduğu, şirketin söz konusu yıllarda ticari zararının bulunmadığı, söz konusu yıllarda şirketin alacaklarıyla ilgili olarak şüpheli ticari alacak karşılığı ayrılmadığı, grup şirketleriyle ilgili olarak da şirketin herhangi bir zarara uğradığına yönelik bir bilginin mali tablolarda yer almadığı, dosyaya sunulan … … Teftiş Kurulu başlıklı 18/01/2002 tarihli “İnceleme Raporu” ve ekleri incelendiğinde, rapor içeriğinde tespiti yapılan dayanak ekstreler, muhasebe fişleri, mali tablolar, davacı tarafça incelemeye ibraz edilen yasal defter kayıtlarıyla karşılaştırıldığında belgelerde yer alan kayıtların aynen davacı yasal defter kayıtlarında yer aldığı ve şirketin yasal defter kayıtlarıyla teftiş raporundaki tespitler ile dayanak belgelerin birbirini teyit ettiği, davacı şirketin ihtilaf dönemleri itibariyle ibraz edilen bilgi ve yasal defter kayıtlarının incelendiğinde 31/12/1997 yılı faaliyet gelirinin 1.447.666,00TL ve net karının 197.594,00TL, 31/12/1998 faaliyet gelirlerinin 3.655.841,00TL ve net kar/zararının 723.772TL, 31/12/199 yılı faaliyet gelirlerinin 4.634.480,00TL ve net karının 556.099TL, 31/12/2000 yılı faaliyet gelirlerinin 6.755.684,00TL ve net kar/zararının 959.208TL, 31/12/2001 yılı faaliyet gelirlerinin 4.465.175TL ve net zararının 22.165.708,00TL olduğu, her ne kadar bilirkişi raporunda davacı tarafından dosyaya sunulan her iki protokolün ve bu protokollerdeki protokol konusu borçların huzurdaki dava ile talep edilen alacaklardan farklı konular içerdiği ileri sürülmüş ise de, mahkememizde açılan davada davacı tarafça davacı şirketin teftiş raporunda belirtilen zararlar sebebi ile davacı şirketin zarara uğratıldığının iddia edildiği, teftiş raporları incelendiğinde, davacı şirketin uğradığı zararlara ilişkin açıklamalarda davacı şirketin grup firmalarına kullandırdığı krediler sebebi ile oluşan zararlar, grup firmaları dışındaki firmalara kullandırılan krediler sebebi ile oluşan zararlar, bir takım firmalara sağlanan faiz indirimleri sebebi ile oluşan zararlar, devlet tahvili alınması ve satılması sebebi ile oluşan zararlar gibi zararların oluşturduğu, yine davacı şirket tarafından ibraz edilen 06/06/2011 tarihli protokolde müflis davacı… AŞnin uğramış olduğu zararların tahsili noktasında … grubu şirketler ve bir kısım şahıslarla … arasında protokol akdedildiği, bu protokol ile fona borçlu olan tüzel kişilerin fona intikal eden bankalardan kullanmış oldukları kredilerden ve protokolde belirtilen sair sorumluluklardan kaynaklanan alacakların borçlular ve kefiller tarafından ödenmesine yönelik olduğu, bu protokole dava dosyamızda davalı olarak yer alan …, …, …, …, … ve …’in de imzaladığı ve bu protokoller kapsamında davalılar …, …, …, …, … ve … hakkında açılan davada, davacı vekili tarafından bu davalılar hakkında açılan davanın Bankacılık Kanunu 132.maddesinin 10.fıkrası hükmü uyarınca durdurma kararının talep edildiği, yine bir kısım davalılar … hakkında açılan davanın ise takipsiz bırakıldığı görülmüştür. Görüldüğü üzere, bizzat davacı şirket dahil davacı şirketin uğradığını iddia ettiği bu zararların protokol kapsamında olduğunu kabul etmiş ve bu davalılar hakkında açılmış bulunan davanın protokol hükümleri uyarınca ve 5411 sayılı Kanunun 132/10 fıkrası uyarınca davanın durdurulmasını talep etmiştir. Bu sebeple bilirkişi heyetinin protokolleri davaya konu zarar iddialarını kapsamadığı yönündeki görüşüne itibar edilmemiştir. Bizzat davacı tarafça ve bir kısım davalılarca imzalanan bu protokolle davacı şirketin …’ye olan borçlarının karşılanması üstlenilmiş ve bu protokoller uyarınca dava dosyamızdaki zarar miktarını aşan şekilde protokol öncesi 52.892.343,77TL, protokol sonrasında yapılan tahsilatlarla da 181.327.771,18TL (USD karşılıkları sırası ile 37.962.954,75USD ve 75.818.257,78USD) tahsilat sağlandığı görülmüştür. Tüm bu hususlar dikkate alındığında, ayrıca davacı şirket tarafından grup içi ve grup dışı şirketlere kullandırılan krediler dışında davalıların sorumluluğunu gerektirecek zarar doğurucu bir eylem ve işlem isnat edilmediği gibi, grup içi ve grup dışı şirketlere kullandırılan krediler sebebi ile oluşan zararın da protokolle karşılandığı anlaşıldığından, davacının … hakkında açtığı davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalılar … hakkında açılan davada; Davacı vekili vermiş olduğu 07/12/2021 tarihli dilekçesi ile, bu davalılar hakkındaki davaları takip etmediklerini, bu davalılar yönünden davanın işlemden kaldırılmasını talep etmiş olup, bu davalılar yönünden davanın yenileninceye kadar işlemden kaldırılmasına karar verildiği ve yasal 3 aylık süre içerisinde yenilenmediği anlaşıldığından, davanın HMKnun 150.maddesi gereği açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir.
Davalılar …, …, …, …, … ve … hakkında açılan davada; Davacı vekili vermiş olduğu 07/12/2021 tarihli dilekçesi ile, bu davalılardan hakkındaki davanın ise 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 132.maddesinin 10.fıkrası hüküm uyarınca durdurulmasına karar verilmesini talep etmiş olup, 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 132.maddesinin 10.Fıkrasında “Fon, takip ettiği alacaklar ile ilgili olarak iskonto da dâhil olmak üzere, her türlü tasarrufta bulunmaya, sulh olmaya, satmaya, geri almaya, alacağına mahsuben menkul ve gayrimenkul mallar ile her türlü hak ve alacakları belirleyeceği koşullar ile devralmaya ve alacağın yeniden itfa plânına bağlanması da dâhil olmak üzere borçlularla anlaşma yapmaya ve borçlularla yaptığı anlaşmalar kapsamında Fon Kurulunca belirlenecek usûl ve esaslar dâhilinde muhafaza tedbiri uygulayıp uygulamamaya, dava açıp açmamaya veya açılmış bulunan hukuk davalarının yapılan anlaşma süresince durdurulmasını mahkemeden istemeye yetkilidir” hükmü göz önüne alınarak bu davalılar yönünden açılan davanın durdurulmasına, ve esasın bu şekilde kapatılmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davalılar … hakkında açılan davanın HMK 150. Maddesi gereği AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 5.100,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalılar …’a verilmesine,
2-Davalılar …, …, …, …, … ve … hakkında açılan davanın 5411 sayılı Bankacılık Kanunun 132./10. Fıkrası uyarınca DURDURULMASINA, bu davalılar hakkındaki esasın bu şekilde kapatılmasına
a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 5.100,00TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren bu davalılar … ve …’a verilmesine,
3-Davalılar … hakkında açılan davanın REDDİNE,
a-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 246.309,87TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalılar …, …, …, … ve …’e verilmesine,
4-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 59,30TL karar harcının peşin olarak alınan 1.350,00TLden mahsubu ile fazla alınan 1.290,70TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
5-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
6-Davalı … tarafından yapılan 20,00TL yargılama giderinin davacıdan alınarak bu davalıya verilmesine,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde yatıran tarafa İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde YARGITAY’a YASA YOLU açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 15/12/2021

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI