Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/791 E. 2018/331 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/791
KARAR NO : 2018/331
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ : 22/09/2014
KARAR TARİHİ : 15/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 22.01.2014 tarihinde müvekkili …’nin sevk ve idaresindeki …plaka sayılı motosiklet ile seyir halinde iken arkadan gelen aracın çarpması sonucu direksiyon hakimiyetini kaybederek orta refuje çarparak devrildiğini, bu kaza sonucunda yaralanmak ve maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın oluşumunda kaza tespit tutanağına göre müvekkilinin ifadesinin dahi alınmadan sadece tek taraflı trafik kazası olarak ve müvekkilinin asli ve tam kusurlu olarak gösterildiğini, bu raporu kesinlikle kabul etmediklerini, müvekkiline bir aracın çarptığını bu nedenle kaza yaptığını ancak çarpan aracı tespit edilemediğini, bununla ilgili olarak Köyceğiz CBS’ce … soruşturma numarası ile yapılan kovuşturmanın devam ettiğini belirterek, toplamda 2.000,00-TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte tahsiline yönelik huzurdaki davayı ikame etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça T.M.K. 6. md.si uyarınca, dava konusu olayın plakası tespit edilemeyen aracın kusurundan kaynaklandığını ispat etmesinin zorunlu olduğunu, dava dilekçesinden anlaşıldığı üzere, dava konusu olayda, davacı tarafın da müterafik kusuru olduğunu, müterafik kusurun varlığı durumunda, hesaplanacak tazminatta, müterafik kusur oranı kadar indirim yapılması gerektiğini, aleyhlerine karar verilmesi halinde, …nın sorumluluğunu gerektiren aracın kusur oranı dahilinde kaza tarihindeki Zorunlu Mali Mesuliyet ( Trafik) poliçesindeki teminat limitini aşamayacağını beyanla davanın reddini talep etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup, davacıya ait tedavi ve tıbbı evraklar ile Köyceğiz CBS’nin soruşturma dosyası celp olunmuştur.
(2)Maluliyet oranının tespiti bakımından davacı Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Dekanlığı Dahili Tıp Bilimleri Bölümü Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanlığına sevkedilmiş, ibraz edilen 10.07.2015 tarihli raporda; davacı …’nin geçirmiş olduğu yaralanmadan dolayı; vücut genel çalışma gücünden %100 oranında kaybettiği, sürekli olarak iş göremezlik halinde kaldığı, maluliyet tespiti işlemleri yönetmeliğinin 12. maddesine göre devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olduğu bildirilmiştir.
(3)Dosya üzerinden kusur ve aktüerya yönünden bilirkişi incelemesi yaptırılmış, bilirkişiler Makine Yüksek Mühendis… ve Aktüeryal Hesap Uzmanı … tarafından ibraz edilen raporda; davacı …’nin beden gücü kaybının %100 olduğu, sürekli olarak iş göremezlik halinde kaldığı ve devamlı surette başka birinin bakımına muhtaç olduğu, davacı …’nin kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu (%100 ) olduğu, davacı …’nin %100 kusurlu olması sebebiyle herhangi bir tazminat hesaplaması yapılamadığı sonuç ve kanaat bildirilmiştir.
(4)Dava konusu kazada davacının iddiasını destekler şekilde davacının motorsikletine arkadan çarpan bir araç bulunduğuna ilişkin dosyadaki bilgi ve belgeler ışığında kusur durumunun tespiti bakımından dosya İstanbul Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’ne rapor alınmak üzere gönderilmiş, buraca hazırlanan 13.11.2017 tarihli raporda; 1. Duruma göre, kaza tespit tutanağında belirtilen şekilde motorsikletlinin direksiyon hakimiyetini kaybederek olayın meydana geldiği kabulünde; sürücü …’nin %100 oranında kusurlu olduğu, 2. durumda ise; motorsiklet sürücüsünün ifadesinde belirttiği şekilde gerisinden gelen ve tespit edilemeyen aracın arkasından çarpması ile olayın meydana geldiği kabulünde ise; sürücü …’nin kusursuz olduğu, tespit edilemeycen araç sürücüsünün %100 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; cismani zarar nedeniyle açılan maddi tazminat davasıdır.
Meydana gelen kazada kusur durumunun tespitine yönelik dosyada mübrez 17/11/2016 tarihli bilirkişi raporu ve dahi Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi tarafından düzenlenen 13/11/2017 tarihli raporunda kaza sonrası alınan beyanlar ve kaza tespit tutanağı incelenmekle olayın meskun mahal dışında, gece vakti, yüzeyi kuru asfalt kaplamalı yolda meydana geldiği sabit olup, yolun iki şeritli olarak bölünmüş, emniyet şeritli, yaya yolu bulunan yol olduğu ayrıca kaza noktasına 10 metre mesafede keskin viraj işaretli trafik levhasının bulunduğu anlaşılmaktadır.
Her ne kadar davacı tarafça kazanın oluşumuna plakası tespit edilemeyen ve davacının kullanmakta olduğu motosiklete arkadan çarparak yaralanmasına sebebiyet veren bir başka aracın bulunduğu ifade edilmekte ve Adli Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nce alternatifli bir kusur durumu tespiti yapıldığı ifade edilmekte ise de dosyada mübrez resmi belge niteliğini taşıyan kaza tespit tutanağı kapsamında hasıl olan kanaate göre davacının keskin viraja yaklaşırken hızını azaltmayarak 10 metre mesafe kala direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucunda yolun ortasında bulunan refüje çarparak kazanın meydana geldiği, bu minvalde davacının kazanın oluşumunda asli ve tam kusurlu bulunduğu kabul edilmiştir. Davacı tarafın kaza tespit tutanağının tanzimine yönelik itirazı nezdinde mevcut iddiayı destekler nitelikte dosyada somut ve kesin bir delil bulunmayışı keza tutanağın resmi nitelik taşıdığı dikkate alınarak ve davacının kazanın meydana gelmesinde tamamen kusurlu olduğu kabul edilerek haksız fiil temelinde davalıya atfı kabil kusur bulunmamakla sübut bulmayan davanın reddine ilişkin aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın REDDİNE,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 25,20 TL harçtan mahsubu ile bakiye 10,70 TL harcın davacıdan tahsil edilerek hazineye irat kaydına,
(3)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden AAÜT uyarınca takdiren 2.000 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsil edilerek davalı tarafa verilmesine,
(4)Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(5)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”