Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2018/695
KARAR NO : 2019/203
DAVA : Tazminat
DAVA TARİHİ: 27/09/2011
KARAR TARİHİ: 14/03/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; …A.Ş. ile …A.Ş. arasında çerçeve sözleşmesinin imza edildiğini, akabinde…A.Ş.’nin… firması ile birleştiğini, davalı tarafından sözleşmenin feshedildiğini, müvekkilinin davalının 5 yıl süreli LPG alım taahhüdü nedeniyle yatırım yaptığını ve davalının taahhüdüne uymadığı içinde zarar gördüğünü, davalının verdiği alım taahhüdüne göre 471.223 USD kazanacağının hesaplandığını, bu nedenle bu miktarın 168.247 USD’nin peşinen bayiye ödendiğini, davalının alım taahhüdüne uymadığını ve sözleşmeyi süresinden önce fesih ettiğini ve fesih konusunda çerçeve sözleşmesinde belirlenen şartlara aykırı davrandığını, böylelikle yapmış olduğu 168.247.-USD yatırım hariç olmak üzere müvekkiline 348.510 USD zarar verdiğinden bahisle neticeten ; davalının alacaklılarından mallarını / kazançlarını kaçırma fiilleri nazara alınarak taşınmaz tapu kayıtlarına ve işletme ticaret siciline tedbir konulmasını, bayilik söz eşmesinin imzalanan çerçeve sözleşmesinin şartlarına aykırı feshedildiğinin tespitini, davalı bayinin 5 yıl süre ile yıllık 900.-ton LPG alımı taahhüdüne karşılık verilen 118.000 TL sözleşme bedelinin davacıya ödenmesini, sözleşmenin taraflarca belirlenen süresinden önce ve fesih şartları ihlal edilerek fesih edilmiş olması nedeniyle, 3 yıl + 3 ay süreye ait LPG satışından elde edeceği tahmin ve taahhüt edilen 309.000 USD mahrum kaldığı kârdan 10.000 TL’sını ödenmesini, davalı bayinin 2010 ve 2011 yılında aylık 75 ton LPG alıntı yapmaması nedeniyle oluşan 39.510 USD eksik alınan LPG’ından mahrum kaldığı şimdilik 10.000 -TL’sının ödenmesini, davalının yed-inde bulunan 10.-m3 sabit stok tankının ilk duruşma gününe kadar iade edilmesi veya bedeli olan 8.260.-USD’nin ödenmesini, tazminat bedellerine, dava tarihinde itibaren ve kademeli reeskont faizi uygulanmasını talep ve dava etmiştir.
(2)Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet yönünden itirazlarının olduğunu, taraflar arasında akdedilmiş olan davaya konu bayilik sözleşmesinin süresinden önce ve haksız olarak feshedilmiş olduğu hususunun varit olmadığını, müvekkilinin dava dışı 3. kişi konumundaki … Petrolcülüğün İstasyonlu Akaryakıt bayii olarak ve adı geçen firmanın tescilli markası olan Moil amblemi altında akaryakıt istasyonu işleticiliği ile iştigal etmekte olduğunu, müvekkilinin davacı/k.davalı ile işletmekte olduğu 26/08/2009 tarihli Otogaz Bayilik Sözleşmesinin akdedildiğini, davacı, müvekkili ile akdetmiş olduğu bu bayilik sözleşmesinden bir süre sonra da dava dışı … Petrolcülük (…) ile 01/01/2009 tarihli bir sözleşme akdetmiş olduğunu, bu sözleşmenin sona erdiği tarihin 04/05/2011 tarihi olduğunu, bu tarih itibari ile müvekkili ile davacı arasında akdedilmiş Otogaz Bayilik Sözleşmesinin de sona ermiş olduğunu, bu nedenle sözleşmenin haksız ve süresinden önce feshedilmiş olduğu iddialarının gerçek olmadığını, davacı/k.davalı akdetmiş olduğu sözleşme ile üstlendiği edimler hilafına müvekkilinden talepte bulunduğunu, müvekkilinin davacı tarâfından verilen krediyi belirlenen vadelerde ödemekte olduğunu, sözleşme bedeli olarak ödenen tutarın talep edilmesinin mümkün olmadığını, davacı tarafça beyan edilen ton başına kârlılık rakamlarının gerçeği yansıtmadığını, sözleşmede bulunan 9 aylık feshi ihb^r süresi sonunda sözleşmenin hukuken geçersiz ve hükümsüz hale geldiğini, davacının beyan ve talep ettiği ton başına tutar brüt kâr miktarı olup, bu tutarın içerisinde Otel LPG nakliye bedeli dvacının moil firmasına ödediği komisyon, oluşan fire payı ve işletme giderleri de bulunduğunu, davacının hak ve talepte bulunması halinde bu tutarların brüt kâr rakamından tenzilinin gerektiğini, davacının 2009 -2010 yılında kâr mahrumiyeti talebinde bulunmasının söz konusu olamayacağını, davacının taleplerinin fahiş olması nedeniyle kabulü halinde müvekkilinin ekonomik açıdan mahvına sebebiyet yereceğini beyanla neticeten davanın yetkisizlik kararı verilerek yetkili mahkemeye derilmesine, husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine, davanın esastan reddine karar verilmesini talep etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup, yargılamaya devam olunmuştur.
II) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; tazminat davasıdır.
Dosyanın, mahkememizin 2012/76 E. – 2014/28 K. Sayılı Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’nin 2016/2226 E.- 2018/336 K. Sayılı bozma ilamı sonrasında sehven esas numarası alarak mahkememize tevzi olduğu, anılan dosyanın karar düzeltme talebiyle Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’ne gönderildiği ve henüz dönmediği anlaşılmaktadır.
Dava esas kaydı, dosya karar düzeltme istemiyle Yargıtay 19. Hukuk Dairesi’ne gönderildiği halde sehven oluşturulduğundan yanlışlığın tespitiyle esas kaydının kapatılması gerekmiş ve aşağıdaki şekilde karar tesis edilmiştir.
(IV) KARAR :
(1)Mahkememizin …E. Sayılı kaydının halen derdest olan ve karar düzeltme aşamasında bulunan… E.sayılı dosyası üzerinden sehven açıldığı anlaşılmakla bu dosya yönünden esasa dair herhangi bir KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA, Kaydın bu şekilde kapatılmasına,
(2)Taraf vekilleri lehine – aleyhine hüküm tesisine yer olmadığına,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”