Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/769 E. 2018/157 K. 08.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/769
KARAR NO : 2018/157
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 27/12/2011
KARAR TARİHİ : 08/02/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
(1)Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin dava dilekçesinde belirtilen 27 adet fatura karşılığı davalıya satış yaptığını, bu faturalara istinaden çeşitli tarihlerde ödemeler yapıldığını, bakiye 19.432 TL nin ödenmemesi üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası üzerinden takip yapıldığını, davalının takipteki tutarın 8.793,36 TL lik kısmını kabul edip 10.638 TL lik kısmına gerekçe göstermeden itiraz ettiğini beyanla itirazın iptaline yönelik huzurdaki davayı ikame etmiştir.
(2)Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasındaki ticari ilişki esnasında davalı tarafından davacı tarafa fiyat farkı faturası, reklam iade faturası dışında herhangi bir fatura düzenlenmediği, fiyat farkı faturalarının anlaşılan bedellerin haricinde düzenlenen davacı şirket faturalarına karşı, düzenlenen iade faturaların ise davacı şirkete iade edilen ürünlere ilişkin olduğunu, reklam faturasının ise tarafların mutabık kaldığı promosyonel satışlar için düzenlenmiş olduğunu, davacının kendilerince gönderilen faturaları kayıtlarına almadığını ve cari hesap mutabataksızlığı oluşturduğunu taraflar arasındaki ticari ilişkinin davalı tarafından bastırılan ve dağıtımı yapılan …adı verilen broşürlerde reklamı yapıldıktan sonra, davalı şirket mağazalarında satılarak, satılmayan ürünlerin iadesi şeklinde devam ettiğini, davacı adına düzenlenen iade ve reklam faturalarının ticari ilişki akışı içinde ve teamüle uygun düzenlenmiş faturalar olduğunu beyanla davanın reddini talep etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligat yapılmış olup, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı dosyası ile faturalar ile cari hesap ekstrelerinin birer sureti celp olunmuştur.
(2)Mahkememize devredilen Kapatılan İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas, … karar sayılı 27/12/2011 tarihli kararında; davanın kısmen kabulü ile İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı dosyasındaki takibin itiraz edilen miktarın 10.051,88 TL lik kısmı ile itiraz edilmeyen 8.793,36 TL lik asıl alacak yönünden takip talebinde belirtilen şekilde belirtilen her iki alacak toplamına yıllık %9 yasal faiz uygulanmak suretiyle davalıdan tahsili suretiyle sürdürülmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, davalı tarafın kısmen itirazda bulunduğu alacağın likit olması nedeniyle hükmolunan tutarın takip tarihinde yürürlükteki İİK. hükümleri gereği %40 oranında hesaplanan 4.020,71 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine yönelik karar verilmiştir.
(3)Davalı vekilinin 17/01/2014 tarihli beyan dilekçesi ile mahkeme kararını Tehiri İcra talepli olarak temyiz etmesi üzerine dosya Yargıtay’a gönderilmiştir.
(4)Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … esas, … karar sayılı 19/03/2014 tarihli ilamında; “…Davacı vekilinin 07/04/2013 tarihli bilirkişi raporuna karşı beyanları içeren dilekçesinin açıklamalar bölümünün ikinci bendinde toplam 6.441,00 TL tutarındaki faturaların davalının haksız olarak düzenlediği aynı miktarlı hizmet faturalarına karşılık olarak mutabakat sağlanması amacıyla yapılan şifahi görüşmeler neticesinde tanzim edildiği belirtilmiştir. Böylece bu miktar alacağın mal bedeline ilişkin olmadığı davacı vekilinin bu beyanıyla anlaşıldığından sözü edilen faturalara konu hizmetin davacı tarafından davalıya verildiğinin yazılı delillerle kanıtlanması gerekir. O halde mahkemece bu yönler ve davalı vekilinin ek raporu itirazları üzerinde durulup değerlendirme yapılarak varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemekle hükmün davalı yararına bozulmasına…” şeklinde karar oluşturulmuştur.
(5)Bozma ilamı doğrultusunda tarafların iddia ve savunmaları, beyan ve itirazları ile celp olunan deliller ile dosya kapsamı nazara alınarak bilirkişiler Mali Müşavir … ile Hukukçu… tarafından düzenlenen 30/04/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davalı tarafından tanzim edilen 613,60 TL, 566,40 TL, 566,40 TL ile 4.696,16 TL bedelli 4 adet faturaların davacının kayıtlarına işlendiği, yine davalının tanzim ettiği 31/05/2011 tarihli,… numaralı, 3.610,54 TL bedellii faturanın davacı tarafından süresi içerisinde noter aracığıyla iade edilmesi sebebiyle davacının kayıtlarında yeralmadığı, 15/06/2011 tarihli… numaralı, 586,76 TL bedeli fiyat farkı faturasınında davacının kayıtlarında yeralmadığı, davalının kayıtlara almadığı, 13/1/2010 tarih, … numaralı, 5.262,56 TL bedelli, 13/11/2010 tarih, … numaralı, 566,40 TL bedelli, 10/01/2011 tarih, … numaralı, 613,60 TL bedelli faturalardan oluşan toplam 6.442,56 TL tutarının yeralmadığı, davalının tanzim ettiği davacının iade ettiği 4.197,30 TL bedelli faturanın dikkate alınması halinde davacının davalıdan 10.639,86 TL alacağının bulunduğu görüş ve kanaat bildirilmiştir.
(3)Bozma sonrasında sektör bilirkişisi …’dan tarafından tanzim olunan bilirkişi raporunda özetle; taraflar arasındaki satınalma sözleşmesine ilişkin olarak davacı tarafından kesilen 6.422,56 TL bedelli faturaların neye göre hizmet faturası olarak kesilmiş olduğunun açıklanması gerektiği, davacının davalıdan 4.197,30 TL alacağının olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(4)Bilirkişi raporlarının taraflara tebliğe neticesinde dosyaya sunulan beyan ve itirazların dosya kapsamında yeniden değerlendirilmesi amacıyla dosya önceki bilirkişi heyetine tevdii edilmesi sonucunda 16/11/2016 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; taraflar arasındaki ticari ilişkin yazılı bir akite dayalı bulunmayıp, sadece güvene dayalı olduğu, davacı tarafından tanzim olunan 6.442,56 TL bedelli hizmet faturasının davacının kayıtlarında bulunduğu ancak davalının kayıtlarında yeralmadığı, yine davalının fiyat farkı faturaları olarak tahakkuk edilen 6.442,56 TL bedelli fatura davacının kayıtlarında yeralmazken davalının kayıtlarında yeraldığını, bu kapsamda davacının 11/10/2011 takip tarihi itibariyle her iki tarafın kayıtlarında da yeralan 4.197,30 TL bedel üzerinden davalıdan alacaklı olduğu sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; taraflar arasında kurulan ticari ilişki kapsamında davalı tarafından davacıya ödenmediği iddia olunan fatura bedellerinin tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Yargıtay … Hukuk Dairesi’nin ilgili sayılı bozma ilamında takip konusu hizmet sunumuna ilişkin olarak kesildiği anlaşılan faturalar yönünden hizmetin sunulmasına dair davacının iddiasını yazılı delil ile ispat etmesi gerektiği üzerine vurgu yapılmıştır.
Anılan bozma ilamına uyulması yönünde karar oluşturulmakla dosyanın bu minvalde incelenmesi gereklidir. Şöyle ki; her ne kadar bozma ilamı sonrasında bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiş ise de davacı taraf uyuşmazlığa konu faturaya yönelik olarak hizmetin kendilerince davalı tarafa gerektiği şekilde sunulduğuna dair bozma sonrasında herhangi bir yazılı delil ibraz etmemiştir. Bu minvalde davacının; 6.442,56 TL tutarındaki faturaların, davalının düzenlediği ifade edilen aynı miktarlı hizmet faturalarına karşılık olarak mutabakat sağlanması amacıyla şifahi görüşmeler neticesinde tanzim edildiği iddiasını ispatlayamaması kapsamında iş bu bedelin bozma ilamı kapsamına alınmayan ve bu surette kesinleşmiş bulunan önceki karar dahilinde belirlenen miktardan indirilmesi suretiyle (itiraz olunan dava değeri miktarı olan 10.051,88 TL’den hizmet faturası bedeli olan 6.442,56 TL’nin düşümü ile bakiye 3.609,32 TL üzerinden) takibin devamına karar verilmesi gerekmiş ve dava tarihi itibariyle değerlendirme yapılarak neticeden kabul edilen miktar olan 3.609,32 TL’nin % 40’ı üzerinden hesaplanan 1.443,72 TL icra inkar tazminatının da dava değeri likit ve belirlenebilir olarak kabul edilmekle davalıdan alınarak davacıya verilmesi gerektiğine ilişkin neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KISMEN KABULÜ ile;
Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün …Esas sayılı dosyasına vaki itirazının kısmen iptali ile takibin icra dosyası kapsamında itiraz edilmeyen 8.793,36-TL ile itiraz edilen miktarın 3.609,32-TL’lik kısmı yönünden takip talebinde belirtilen şekilde her iki alacak toplamına yasal faiz uygulanmak suretiyle tahsilde tekerrür oluşturmayacak şekilde takibin devamına, Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
(2)Alacak likit ve belirlenebilir kabul edildiğinden takip tarihinde yürürlükte bulunan İİK hükümleri kapsamında %40 oranında hesaplanan 1.443,72-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 246,55 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 157,97 TL harçtan mahsubu ile bakiye 88,58 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(4)Davacı tarafından yapılan; 157,97 peşin harç, 18,40 TL başvuru harcı, 2,90 TL vekalet harcı, 2.756,00 TL bilirkişi ücretleri, tebligat, posta ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 2.935,27 TL ‘lik yargılama giderinin davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 995,90 TL’sinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(5)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri itibariyle avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretinden aşağı bir ücret takdir edilemeyeceğinden 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa verilmesine,
(6)Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, reddedilen dava değeri itibariyle avukatlık asgari ücret tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretinden aşağı bir ücret takdir edilemeyeceğinden 2.180,00 TL maktu vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa verilmesine,
(7)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(8)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “