Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/724 E. 2018/567 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/724
KARAR NO : 2018/567

DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 23/06/2014
KARAR TARİHİ : 26/04/2018

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 14/03/2014 tarihinde … ilçesinde meydana gelen trafik kazası sonucunda …’un hayatını kaybettiğini, müvekkillerinin fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla müteveffanın eşi … için 1.000,00-TL maddi 35.000,00-TL manevi tazminat, müteveffanın çocuğu … için 1.000,00-TL maddi 25.000,00-TL manevi tazminat, müteveffanın çocuğu … için 1.000,00-TL maddi 25.000,00-TL manevi tazminat, müteveffanın annesi… için 20.000,00-TL manevi tazminat, müteveffanın babası … için 20.000,00-TL manevi tazminat, müteveffanın kardeşi … için 10.000,00-TL manevi tazminat, müteveffanın kardeşi … için 10.000,00-TL manevi tazminat olmak üzere toplam 3.000,00-TL maddi 145.000,00-TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren bankalar arası piyasada mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı ile birlikte davalı … Sigorta A.Ş. açısından maddi tazminat ve poliçe limitleri ile sınırlı kalmak kaydıyla davalılardan müştereken ve müteselsilen tazmini ile öncelikle davalılar … ve …’nın menkul ve gayrimenkul malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasını, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasını talep etmiştir.
Davalı … Sigorta vekili cevap dilekçesinde özetle; davacılar murisinin kusuru ile meydana gelen kazada müteveffanın sevk ve idaresindeki … plakalı motorsiklet’in … Sigorta tarafından … numaralı trafik poliçesi ile sigortalandığını, bu nedenle davanın … plakalı aracın trafik sigortacısı olan … Sigorta’ya ihbar edilmesini, ayrıca manevi tazminat ve tedavi taleplerinin teminat dahilinde olmadığını, dava öncesinde davacıların müvekkili şirkete başvurusu bulunmadığı bu nedenle müvekkilin temerrüde düşmediği gibi dava açılmasına da sebebiyet vermediğini, davacının murisinin takması zorunlu emniyet kemerini takmaması nedeniyle müterafik kusurunun bulunduğunu, davacının faiz talebinin yasalara aykırı olduğunu, müvekkil şirketin sorumluluğunun yalnızca sigortalısının kusuru nisbetinde ve poliçe limiti ile sınırlı olması nedeniyle dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilerek kusura ilişkin rapor alınmasını, neticeden davanın reddi ile tüm yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesini talep etmiştir.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; … plakalı araca ait trafik sigorta poliçesi, … Cumhuriyet Başsavcılığı’nın … Sor. Sayılı dosyası, … Tıp Fakültesi epikriz raporu ve tedavi evrakları, … Sigorta satıştan dolayı iptal belgesi, …’a ait mirasçılık belgesi, …, …, … ve … İlçe Emniyet Müdürlüğü’nce hazırlanan ekonomik sosyal durum araştırması, … Sigorta kasko poliçesi celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bilirkişi mali müşavir …’e tevdii edilen dosyada tanzim olunan 09/09/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dava dosyasına mübrez … Cumhuriyet Başsavcılığı … Soruşturma numaralı dosyada yer alan ATK Trafik İhtisas Dairesinin 26/09/2014 tarih ve 7640 sayılı raporunda “Şüpheli sürücü …’nın sevk ve idaresindeki kamyonu ile trafik ışıklarında bekleyen araca yola dikkatini vermediği ve takip mesafesine uymaması sebebiyle arkadan çarptığı kazada asli ve tam kusurlu olduğu, maktul …’un ise kavşakta beklediği sırada arkadan çarpan araç nedeniyle meydana gelen kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığı ifade edilerek maddi tazminat hesabı yapılmıştır.
(3) Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi sonucu dosyanın beyin travmaları konusunda uzman bilirkişi …’e heyetine tevdii edilerek 18/12/2017 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; müteveffanın trafik kazası sonrasıgenel beden travmasına maruz kaldığı ve acile ilk getirildiğinde kalbinin durduğu tespit edilmekle acil müdahale sonrasında tekrar yaşama döndürüldü ancak yoğun bakım tedavisine müteakiben vefat ettiğini, uzmanlık alanının ortopedi ve travmatolji olup beyin kanamalarının uzmanlık alanı olmadığı ancak somut olaydaki genel beden travması konusunda travmatolog sofatıyla kendisini yetkin gördüğünü, ölüm sebebinin klasök otopsi ile belirlenmemiş olup tıbbi evraklara göre belirlendiğini, bilgisayarlı tomografide görülen bulguların kafa travmasına bağlı beyan kanamasını gösterdiğini, duran bir araca arkadan araç çarpması etkisiyle ön koltukta oturan kişinin başının ön cama çarpmasıyla kafatası içerisindeki beynin kafatasına içeriden çarpmasıyla oluşabileceğini, acile ilk getirildiğinde kalp ve solunumunun durduğu dikkate alınırsa ölüm sebebi olabilecek nitelikte olduğunu, müteveffanın araç içindeki pozisyonunun dosya içeriğinden anlaşılamadığını, ölü muayene raporundaki ölüm sebebinin gerçeği yansıttığının kabulü halinde müteveffada oluşan kafa travmasının kafanın ön cama çarpması sonucunda oluşabileceği ancak emniyet kemerinin bu konudaki koruyuculuğunun %100 olmadığını, bu nedenle müteveffa …’un kaza anında emniyet kemerinin takılı olmadığının kabulü halinde dahi emniyet kemeri ihmalinin yaralanmanın ölümle sonuçlanmasına katkısı anlamında bir kusurdan net olarak bahsetmenin mümkün olamayacağı yönünde sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; kusurlu eylem neticesinde meydana gelen trafik kazası kapsamında oluşan maluliyet zararının sigorta poliçesi kapsamında tazmini ve manevi tazminat taleplerine ilişkin olduğu tespit edilmiştir.
Maddi tazminat talepleri yönünden taraflar arasında sulh sağlandığı ve dava iş bu talep yönünden sulh nedeniyle konusuz kaldığından maddi tazminat istemiyle alakalı davanın esası hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar tesis edilmiştir.
6098 Sayılı TBK 56-(1) maddesi uyarınca; davacıların manevi tazminat talepleri yönünden yapılan değerlendirme kapsamında; tazminat isteyenle ölen arasında duygusal anlamda bağlılık bulunması yeterli olup, eş ve çocuklar ile ana, baba, kardeşler gibi çok yakın akrabalar ile ölen arasında duygusal bağlılığın bulunduğunun karine olarak kabul edildiği, dosya kapsamına göre davacıların müteveffanın eşi, çocukları, anne, baba ve kardeşleri oldukları, haksız fiile konu eylemin ağırlığı ve sürücünün asli derecede kusurlu oluşu, celbolunan sosyal ve mali durum araştırma raporları, davacıların müteveffayla olan akrabalık dereceleri, keza kaza sonrası yaşadıkları süreç, maktulün yaşı ve olayın davacılarda yaratacağı elem ve üzüntünün derecesi, hükmedilecek tazminat miktarının manevi tazminat talep edenin zenginleşmesine sebebiyet vermeyeceği gibi, tazminat ödeyecek kişinin de fakirleşmesine sebebiyet vermeyecek nitelikte olması gerektiğinden, istenilen manevi tazminat miktarının da fazla olduğu kanaati oluştuğundan her bir davacı yönünden uygun görülen miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği yönünde tam bir vicdani kanaate erişilmekle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Maddi tazminat talebi yönünden taraflar arasında sulh sağlanmış olduğundan bu hususta davanın esası hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
(2)Manevi tazminat taleplerinin KISMEN KABULÜ ile;
Davacı … için 20.000,00-TL
Davacı … için 10.000,00-TL
Davacı … için 10.000,00-TL
Davacı … için 5.000,00-TL
Davacı … için 5.000,00-TL
Davacı … için 2.000,00-TL
Davacı … için 2.000,00-TL olmak üzere toplam 54.000,00-TL manevi tazminat bedelinin kaza tarihi olan 14/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacılara verilmesine, Fazlaya ilişkin talebin reddine,
(3) (Manevi tazminat istemi yönünden) Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 3.688,74 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 505,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 3.183,24 TL harcın davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(4)Davacılar kendisini vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca 6.290,00 TL vekalet ücretinin davalılar … ve …’ndan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Davalı … kendisini vekille temsil ettirdiğinden reddedilen manevi tazminat yönünden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT 10-(2) maddesi uyarınca 6.290,00 TL vekalet ücretinin davacılardan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davalı … tarafına verilmesine,
(6)Talep gibi sulh yönünden maddi tazminata ilişkin sigorta şirketleri ile davacı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
(7)Talep gibi sulh yönünden maddi tazminata ilişkin sigorta şirketleri ile davacı tarafından yapılan yargılama masraflarının kendi üzerlerinde bırakılmasına,
(8)Diğer davalılar tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(9)Manevi tazminat yönünden davacı tarafından yapılan; 505,50 TL peşin harç, 25,20 TL başvuru harcı, 15,20 TL vekalet harcı masraflarından oluşan toplam 545,90 TL yargılama masrafının davalılar … ve …’dan müştereken ve müteselsilen tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(10) Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 26/04/2018

Katip
¸

Hakim
¸

5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “