Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/653 E. 2019/153 K. 21.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/653
KARAR NO : 2019/153
DAVA : Menfi Tespit
DAVA TARİHİ: 10/07/2013
KARAR TARİHİ: 21/02/2019
Afyonkarahisar … Asliye Hukuk Mahkemesi’nin… E. – … K. Sayılı yetkisizlik kararı nedeniyle mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin Afyonkarahisar merkez ilçede otogar tesislerini işlettiğini, turizm seyahat işletmelerinin aynı sıra otogarda gıda ve şekerleme, lokum, pişmaniye üretim ve satışı da yaptığını, elektrik enerjisinin büyük bir bölümü bu işe harcandığını, elektrik aboneliğinin sanayi tesisi grubunda olduğunu, …nin abonesi iken davalı şirketten gelen teklif ile aboneliğini bu şerkete aktararak … numara ile abone olduğunu, davalı şirket ile 16/02/2010 tarihinde imzalanan sözleşme ile ticaret ilişkisinin başladığını, başlangıçta sanayi grubu tarifesi ile elektrik satılacağının beyan edilip sözleşmeye yazıldığı halde Mart 2013 tarihinden itibaren hukuki olmayan gerekçe ile bu tarifeden çıkarıldığını ve %30 daha fazla fiyatla elektrik fatura edilmeye başlanıldığını ayrıca geçmiş dönem içinde ek fatura tanzim edildiğini beyanla müvekkilinin abonelik nev’inin tek zamanlı sanayi grubu olduğunun tespiti ile davalının bu tarifeden başka tarife üzerinden fiyatlandırması şeklinde oluşan muaraza’nın men’ine, abonelik başlangıcından bu yana faturaların tetkiki ile sözleşmeye aykırı olarak düzenlenen faturalardaki tespit edilen bu fazlalıklar sebebiyle müvekkilin borcunun olmadığını tespitine, ödenmiş olan ve yargılama sürecinde ödenecek olan bedellerin de istirdatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı cevap dilekçesinde özetle; Taraflar arasında sözleşmeye göre mahkemenin yetkisi hususunda sözleşmenin ifa yerinin de müvekkil açısından Afyonkarahisar olmadığını, Elektrik üretim ve ticareti faaliyetleri ile iştigal eden müvekkil şirketin sözleşme gereği davacının tükettiği elektrik enerjisinin üretim veya tedarik yolu ile sağlanmasının söz konusu olduğunu, iletim ve dağıtım hatlarından sorumlu olanın … olduğunu dolayısıyla müvekkili açısından ifa yerinin İstanbul olduğunu, bu sebeple yetkisiz yerde açılan davada mahkemenin yetkisine itiraz ettiklerini, husumet itirazında bulunduklarını, davanın asıl muhatabının … olduğunu, tarife gruplarının belirlenmesi, tarife içeriğinde fon tahakkukları, nakil tarifeleri, oranların belirlenmesi, faturaların düzenlenmesi gibi işlemlerin yasa ve ikincil mevzuatta belirtilmekte olup, davacı tarafın ticarethane tarifesine tabi olup olmaması, sanayi sicil belgesinin kabulü veya reddi, buna göre tarifesinin değiştirilmesi kararının verilerek uygulanması gibi işlemlerin dağıtım şirketinin yetkisi kapsamında kaldığını, buna ilişkin usulün EPDK kararlarında belirlendiğini beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup, elektrik satış sözleşmesi örneği, fatura örnekleri, abone dosyası örneği, İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün… E. Sayılı dosyası celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, Doç. Dr. …’ndan alınan 18/12/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacı şirketin 03/03/2009 tarihinde sanayi sicil belgesi aldığı, Dağıtım Şirketi’nin talebi üzerine 27/04/2011 tarihinde üretim konusunu genişlettirdiği, davaya konu tüm faturalarda tüketim miktarı aynı sayaç üzerinden tespit edildiği, davaya konu faturaların bazılarında sanayi sicil belgesinin geçerlilik süresinin ne zaman biteceğine dair uyarı yazıları bulunmadığı, Ağustos 2012’de yapıldığı bahsedilen tarife değişikliği (sanayi tarifesinden ticarethane tarifesine geçiş) ve nedeni ile ilgili herhangi bir bilgi dosya kapsamında bulunamadığı, sanayi sicil belgesine sahip tüketim noktaları ile diğer tüketim noktalarının (büro, yazıhane, büfe, v.b.) ölçüm noktalarının ayrıştırılması yapılamadığından, tarifesi yüksek olan ticarethane tarifesinden faturalandırma yapılması gerektiği belirtilmişse de davacı şirkete ait diğer tüketim noktaları olarak bahsedilen yerlerin açıklaması yapılmadığı, davacı şirketin davalı şirketin abonesi olduğu tarihte … Belgesine sahip olduğu, Dağıtım Şirketi tarafından talep edilen üretim konusundaki genişletilmeleri yaptırarak belgeyi yenilediği ve belgeye ait vize işlemlerini yaptırdığı göz önüne alınarak davaya konu dönemde sanayi tarifesi üzerinden ücretlendirmenin yapılması gerektiği sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(3)Taraf itirazları üzerine bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, aynı bilirkişiden alınan 14/09/2018 tarihli ek raporda özetle; kök rapordaki kanaatini değiştirecek herhangi bir bulguya rastlanmadığı sonuç ve kanaati bildirilmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit – istirdat davasıdır.
Toplanan deliller ve teknik bilirkişi tarafından yapılan tespitler nazarında taraflar arasında imza edilen elektrik hizmeti alınmasına yönelik sözleşmeyle davacının sanayi tarifesi üzerinden abone yapıldığı sabit görülmektedir.
Uyuşmazlık konusu edilen husus; davalı … firması tarafından sanayi tipi abonelikten ticarethane tipi tarifeye geçilmesinin hukuksuz olduğu iddiası nazarında işlem temelinin irdelenmesi ve ara dönem için tahakkuk ettirilen fark faturaları nazarında davacının davalıya borçlu olup olmadığının tespiti ile bu bağlamda ödendiği ifade edilen bedelin ayrıca iadesi talebinin yerinde olup olmadığına ilişkindir.
Davacı şirketin dosya içeriğine göre başlangıçta aboneliğinin sanayi tesisi grubu olarak belirlendiği açıktır. Öte yandan şirketin kendi bünyesinde otogar işletmeciliği yanında dosyada yer alan bilgi ve belgelerden gıda sektöründe üretim ve satış işlemlerini gerçekleştirdiği de anlaşılabilmektedir. Teknik bilirkişinin yaptığı tespit nazarında da davacının 03/03/2009 tarihinde “sanayi sicil belgesi” aldığı ve davalı … şirketinin talebi üzerine 27/04/2011 tarihinde genişletilmiş sanayi belgesinin davalıya verildiği açıkça ifade edilmektedir. Öte yandan davalının 2012 yılı Ağustos ayı itibariyle tarife değişikliği uygulaması ve bunun sebebiyle ilgili davacı tarafa herhangi bir bildirimde bulunmadığı, işlemin tek taraflı oluşturulduğu da dile getirilmiştir.
Mahkememizce varılan nihai kanaate göre ise; davacı şirketin abone olduğu döneme ilişkin olarak sanayi sicil belgesine sahip olduğu ve yine davalı … şirketinin talebi üzerine üretim konusundaki genişletmeyi yaptırarak belgeyi yenilediği ve vize işlemlerini yaptırdığı anlaşılmakla her ne kadar davalı tarafça işlem temelinin EPDK genelgesi nazarında ölçüm noktalarında ayrıştırma yapılmadığı gerekçesiyle hukuka uygun olduğu savunması öne sürülmekte ise de buna itibar edilmeyerek ücretlendirmenin sözleşme şartlarına uygun biçimde sanayi tarifesi üzerinden değerlendirilmesi gerektiği takdir edilmiştir. Davalının işlemin EPDK kararına uygun şekilde tesis edildiği savunmasına; davacı taraftan öncesinde “genişletilmiş sanayi belgesinin” alınmış olması, bunun yanında cevap dilekçesi ekinde sunulan EPDK’nın 18/12/2012 tarih ve 4193 sayılı kurul kararı uyarınca abone gruplarının tanımı ve tespiti yapılırken “sanayi abone grubunun” sanayi sicil belgelerini ibraz eden sanayi işletmeleri olarak tanımlandığı, Madde 2-(2) bendinde ise sanayi abone grubundaki tüketicilerin vize bitim tarihinden en az iki ay önce sanayi sicil belgelerinin yenilenerek ibraz edilmemesi halinde tüketimlerinin ticarethane tipi abone grubundan faturalandırılacağına dair dağıtım şirketlerinin yazılı olarak bilgilendirme yükümlülüğü bulunduğunun açıkça ifade edildiği halde, davalının EPDK kararına uygun nitelikte davacıya bu yönde bilgilendirme yaptığına dair somut nitelikte bir delil sunulmadığından itibar edilmemiştir. Davacının sanayi tipi tarife üzerinden ücretlendirmeye tabi tutulması gerektiği kanaatine erişilmiştir. Bu minvalde teknik inceleme nezdinde ortaya konulan dava konusu … no’lu Ağustos 2012 ila Nisan 2013 arasındaki döneme tekabül eden fark fatura bedeli olan 46.862,36 TL’den kaynaklı olarak davacının davalı … şirketine borçlu olmadığının tespiti yanında, yine bilirkişi ek raporunda belirtildiği üzere 571533 no’lu ticarethane tipi tarife üzerinden hesaplanan bu kapsamda ödendiği sabit olan 29.115,59 TL’nin sanayi tarifesi uygulanması halinde netice olarak hesaplanacak miktarın 22.303,05 TL bedelli olması gerektiği kanaati bildirilmekle, taleple bağlı kalınarak fazladan davalı hesabına aktarılan 3.735,10 TL’nin de ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birilikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU:
(1)Davanın KABULÜ ile;
Davacının davalı şirkete… no’lu fark faturası bedeli olan 46.862,36-TL’lik fatura ile … ve … no’lu faturalar kapsamında davalı şirkete fazladan ödendiği tespit olunan 3.735,10-TL olmak üzere toplamda 50.597,46-TL tutarında borcunun bulunmadığının tespitine,
(2)Davacı tarafça davalı tarafa ödendiği anlaşılan 3.735,10-TL’lik fazla ödeme bedelinin ödeme tarihi olan 23/07/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 3.456,31 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 24,30 + 846,20 TL ıslah harcı olmak üzere toplam 870,50 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.585,81 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
(4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden, kabul edilen dava değeri üzerinden AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 5.915,72 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Davacı tarafından yapılan; 24,30 TL peşin harç, 846,20 TL ıslah harcı, 3,75 TL vekalet harcı, 24,30 TL başvuru harcı, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 127,50 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.626,05 TL yargılama masrafınının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(6)Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”