Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/303 E. 2020/735 K. 01.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2014/303 Esas
KARAR NO :2020/735

DAVA:Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:08/11/2013
KARAR TARİHİ:01/12/2020

Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacının, davalı ile 24/12/2012 tarihinde kurulan bayilik sözleşmesinin, davalı tarafından keşide edilen ihtarname ile feshedildiği hususunun davacıya bildirildiğini, bu fesihin haksız bir fesih olduğunu, fesihten önce 29/05/2013 tarihinde davalının da bünyesinde bulunduğu …’in bir diğer şirketi olan … AŞ ile davacının bayilik sözleşmesinin feshedildiğinin davacıya bildirildiğini ve davacı aleyhine web sitelerinde ve tanıtım, afiş faaliyetlerinde … ibarelerinin kullanılmasının durdurulması için ….Fıkri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde … D.İş numarasıyla tedbir talebinde bulunulduğunu, bunun üzerine davalı il davacı arasındaki bayilik sözleşmesinin devam etmesi nedeniyle tedbir kararının uygulanamayacağını cevaben bildirdiklerini, cevabın akabinde 06/09/2013 tarihinde davalı ile davacının bayilik sözleşmesini, sırf … AŞ’nin ihtiyati tedbir talebine cevap beyannamelerinde davalı ile olan bayilik sözleşmesinin devam ettiğini ve tedbirin bu nedenle uygulamayacağını belirttikleri için haksız bir şekilde adeta davacıyı cezalandırmak istercesine feshedildiğini, … AŞ ve … arasındaki yapısal ve ticari bağ dikkate alındığında feshin haksızlığının anlaşılacağını, davacının sözleşmeyle üstlendiği yükümlülüklerini eksiksiz olarak yerine getirdiğini, muhatap şirket ile her zaman uyum ve bağlılık içinde hareket ettiğini, bayilik sözleşmesinin haksız feshi sonucu maddi zararların tazmini gerektiğini, bu fesih sebebi ile maddi zararların oluştuğu, davalı için Web siteleri aldıkları, bayisi olduğu mağazada düzenleme ve tadilatlar için harcamalar yaptıkları, telefon bağlattıkları, sözleşmenin devam edeceğine inandıkları gerekçesi ile yapılan bu harcamaların maddi zarar karşılığı 80.919,00-TL olduğunu beyanla, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydıyla, toplam 80.919TLlik maddi zararların faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava olunmuştur.
CEVAP: Davalı vekili mahkememize vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, taraflar arasında 24/12/2012 tarihinde bayilik sözleşmesinin imzalandığını, sözleşmenin 8.1.mad de görüleceği üzere 12 ay süre ile yürürlükte kalacak şekilde belirli süreli olduğunu, sözleşme yürürlükte iken davacının … markalarını ve ürünlerini tüketiciyi yanıltacak şekilde hem şirket ilan, reklam, panolarında, hem de internet sitesinde hukuka ve sözleşmeye aykırı bir şekilde kullandığını, davacıya marka kullanımında yapmış olduğu ihlallerin düzeltilmesi için defalarca bildirim ve/veya uyarıda bulunulmasına rağmen tutumunu değiştirmediğini ve markaları uygun olmayan biçimde kullanmaya devam ettiğini, anılan şekildeki ihlallerin düzeltilmediğinin anlaşıldığında sözleşmenin davalı tarafından 06/09/2013 tarihinde ihtarname ile feshettiğini, davacı tarafından kusurlu eylemlerinin feshe neden olduğundan davanın haksız olduğunu, davacı tarafın sözleşmenin 5 yıl süreli olduğuna ilişkin iddialarının gerçeği yansıtmadığını, 5 yılın tarafların mutabık kalırsa sözleşmenin uzatılabileceği azami süre olarak belirlendiğini, yapılan feshin haklı nedenle olduğu gibi, davalının sözleşmeyi feshetmesi için herhangi bir neden dahi göstermesinin gerekmediğini, davacının davalıya ait markaları ve ticaret ünvanını hiçbir ayırt edici unsur bulundurmadan kendi adına alan adı olarak tescil ettiğini ve kendisini … AŞ olarak gösterdiğini, kendi kartlarında davalı şirketin bayisi olduğuna dair hiçbir emare bulundurmadığını, şirketin girişinde yine tüketiciyi yanıltıcı şekilde reklam, ilan ve afişler bulundurduğunu, davalı tarafından davacıya defalarca ihlallerin düzeltmesi gerektiğinin belirtilmesine rağmen herhangi bir değişiklik olmadığını, bu hususun davalı tarafından ….Fıkri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasında yapılan tespit ile de ortaya çıktığını, işbu tespit dosyasında yapılan keşif sırasında davacı tarafın davalının marka hakkında tecavüz ettiğinin ortaya çıktığını beyanla, haksız davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
….Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas … karar sayılı yetkisizlik kararı üzerine dosya mahkememize tevzi edilerek, taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ihtarnameler, ….Fıkri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinde …D.İş sayılı tedbir talebi, taraflar arasındaki bailik sözleşmesi, faturalar, Yargıtay kararı, e-posta yazışmaları, aylık satış çizelgeleri, ….Fıkri Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyası celp olunmuştur.
….Fıkri Sınai Haklar hukuk Mahkemesinin … D.İş sayılı dosyasının incelenmesinde, talep eden … AŞ, … San AŞ, … AŞ tarafından karşı taraf …, … aleyhine ihtiyati tedbir talep edildiği, mahkemenin 05/09/2013 tarihli …D.İş sayılı karar ile ihtiyati tedbir talebinin reddine karar verildiği görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya bilirkişiye gönderilmiş olup, bilirkişiler Borçlar Hukuk Prof Dr …, SMMM …, Muhasebe Finansman Prof Dr … tarafından tanzim olunan tarihli raporunda; taraflar arasındaki 1 yıl süreli bayilik sözleşmesinin yaklaşık 3,5 ay var iken davalı tarafından geçersiz ve haksız olarak geçersiz ve haksız olarak fesih edildiğini, bu durumda davacının yaptığı masraflar dolayısıyla kıstelyevm usulune göre 23.671,23TL talep edebileceğini, ancak davacının uğradığı zararda %50 oranında müterafık kusuru bulunduğundan bu meblağın ancak yarısı olan 11.835,61TLyi isteyebileceğini, davacının bunun üzerindeki talebinin dayanağının bulunmadığını belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyanlar ve itirazlar dosyaya ibraz edilmiş, itirazlar doğrultusunda tanzim olunan 26/06/2019 tarihli bilirkişi ek raporunda; davacı tarafından yapılan masrafların bayilik sözleşmesi için zorunlu masraflardan olup olmadığı yönünden bu hususun değerlendirilmesinin heyetin uzmanlık alanından girmediğinden yapılamadığını, diğer yandan yapıldığı iddia edilen masrafların yapılması noktasında davalı tarafından davacıya şart koşulduğuna ilişkin sözleşmenin hüküm içermediğini ve ayrıca davacı yanca söz konusu masraflar için davalıdan herhangi bir onay alındığına ilişkin somut verinin dosyada mevcut olmadığını belirtmişlerdir.
Bilirkişi kök ve ek raporuna karşı tarafların beyan ve itirazları dikkate alınarak, dosya rapor tanzimi için yeni bilirkişilerden oluşan heyete tevdi edilmiş olup, bilirkişiler Aktüerya Uzmanı …, İş Güvenliği Uzmanı… ve Marka ve Patent vekili …tarafından tanzim olunan 25/08/2020 tarihli bilirkişi raporunda; internet sitesi masrafı bakımından, davacının kendi insiyatifiyle ve davalıdan onay almaksızın açtığı 12 adet internet sitesinin 24/12/2012 tarihli bayilik sözleşmesinin 3.2.mad uyarınca tanıtımın gereği gibi yapılması için zorunlu addedilemeyeceğini, davacının 3.2.madde uyarınca tanıtım için mutlaka 12 adet internet sitesine ciddi olarak ihtiyaç duyulduğunu kanıtlayan delil sunmadığını, bayilik sözleşmesinin 3.2. Mad göre davalıdan onay alınsa dahi bayinin kendi insiyatifiyle yaptığı reklam, tanıtım ve satış amaçlı tüm masrafların bayiye ait bulunduğunu, dekorasyon masrafı bakımından davacının delil olarak sunduğu faturadaki demir imalat dekorasyon yapımı açıklamasından hareketle fatura konusu imalat ve dekorasyonun 24/12/2012 tarihli bayilik sözleşmesinin 3.18.mad kapsamında amblem, tabela gibi tanıtım malzemesine ilişkin bulunduğunu kesin olarak söyleyebilmenin mümkün bulunmadığını, 3.18.mad göre amblem, tabela, logo ve sair tanıtım malzemesinin bedelinin bayiye ait bulunduğunu, 404’lü numara masrafı bakımından, 24/12/2012 tarihli sözleşmenin bayinin özel servis numarası alıp bir çağrı merkezi oluşturması gereğine dair açık bir hüküm içermediğini, davacının … ‘lü numara için davalı şirket genel müdür yardımcısı …’un onayını aldığı kabul edilse bile, bayilik sözleşmesinin 3.10 ve 3.22.mad uyarınca …’lü numara almasına ilişkin masrafların bayiye ait bulunduğunu belirtmişlerdir. Bilirkişi raporu taraflara usulune uygun tebliğ edilmiştir.
Dava nitelik olarak, her iki tarafın dayandığı bayiilik sözleşmesinin feshinden kaynaklanan maddi tazminat davasıdır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında imzalanan 24/12/2012 tarihli fesih sözleşmesinin davalı tarafça sözleşmenim 8.9. Maddesi uyarınca davacı bayiiye 7 gün önceden yazılı bildirim yapılmak sureti ile 06/09/2013 tarihli ihtarname ile feshedildiği, sözleşmenin 8.9. Maddesinin davalıya 7 gün önceden yazılı bildirimde bulunmak şart ile sözleşmeyi kayıtsız ve şartsız feshetme hakkı verdiği, ancak sözleşmenin bu maddesinin davalının davacı karşısındaki güçlü durumu da dikkate alındığında dürüstlük kurallarına uygun olmadığı, bu sebeple batıl olduğu, buna göre yapılan feshin de haksız olduğu, ancak davacı tarafça bayiilik işinin yapılabilmesi için internet sitelerinin açıldığını ve buna ilişkin danışmanlık ücretlerinin ödendiğini, davalının talimatı ile işyerinde tadilatlar yapıldığı ve bu nedenle ödemeler yapıldığı ayrıca işyerine “…”nolu telefon hattının hahsis edildiği iddia edilerek buna ilişkin yapılan harcamaların davalıdan tazmini talep edilmiştir. Mahkememizce yaptırlan bilirkişi incelemesinde özetle, davacı tarafından açılan 12 adet internet sitesinin ve “…”nolu telefon hattının işin yapılması için yönünden gerekli olmadığı, yine tadilat masrafının sözleşmeden kaynaklandığının tespit edilemediği yönünde görüş bildirilmiştir. Dosya incelendiğinde davacının talep kalemleri hakkında bu işlerin yapılması gerektiğine dair sözleşmede bir hüküm bulunmadığı, yapılan masrafların iş için gerekli olduğunun ispat edilemediği gibi davalının talimatı ile de yapıldığının da ispat edilemediği anlaşılmakla ispat edilemeyen davanın reddine dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Subut bulmayan davanın REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 54,40TL karar harcından peşin olarak alınan 1.381,90TLnin mahsubu ile fazla alınan 1.327,50TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince; 11.319,47TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 120,00TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve istinaf harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı. 01/12/2020

Katip …
e-imzalı

Hakim …
e-imzalı