Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/268 E. 2020/242 K. 02.03.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/268
KARAR NO : 2020/242

DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/08/2014
KARAR TARİHİ : 02/03/2020

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı …Şti.ile davacı banka arasında imzalanan genel kredi sözleşmesi kapsamında dava dışı firmaya bir takım krediler kullandırıldığını, işbu sözleşmeye davalılarında müşterek borçlu-müteselsil kefil sıfatıyla imza attıklarını, bahsi geçen kredinin kullanımından doğan borçların süresi içinde ödenmemesi üzerine borçlulara …Noterliğinin 25/07/2014 tarih ve …Yevmiye sayılı, 31/07/2014 tarih ve… ihtarnamelerinin keşide edilerek borçluların davacı bankaya bildirmiş oldukları adreslerine tebliğe çıkarıldığını ve tüm davalılara ve dava dışı firmaya tebliğ edildiğini, ihtarname tebliğine rağmen borçların ödenmemesi üzerine borçlular aleyhine İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … D.iş sayılı dosyası ile ihtiyati haciz kararı alındığını ve İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası ile ilamsız takip yapılarak örnek 7 nolu ödeme emrinin tebliğ edildiğini, ancak davalıların borca ve ferilerine itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hak ve alacak taleplerini saklı tutmak kaydıyla davalıların borca, faize ve ferilerine itirazlarının 187.500 TL üzerinden iptali ile takibin devamına, alacaklarının takip talebi çerçevesinde öngörülen oranlarda asıl alacağa işleyecek temerrüt faizi, faizin %5 gider vergisi, vekalet ücreti ve masrafları ile birlikte tahsiline, davalıların %20’den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı ödemesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; davalıların borçlu …Şti.bulunan hisselerini …Noterliğinin 03/12/2013 tarih ve … ve … yevmiye sayılı hisse devir sözleşmeleri ile ayrı ayrı diğer ortak …’ya devretmek suretiyle şirket ortaklığından ayrıldıklarını, ayrıca…Noterliğinin 17/02/2014 tarih ve … yevmiye sayılı ihtarı ile durumu davacı bankaya bildirerek kefilliklerinin sonlandırılmasını talep ettiklerini, bankanın göndermiş olduğu kat ihtarına karşı …Noterliğinin 08/08/20104 tarih ve…yevmiye sayılı ihtarı ile kat ihtarını kabul etmediklerini, bankaya borçlu olmadıklarını beyan ettiklerini, davalıların ortak ve kefil oldukları dönemde davacı banka ile müşteri çeklerinin teminata verilmesi suretiyle kredi kullanıldığını ve bankanın kullanılan kredilere karşılık %125 çeki teminata aldığını, banka tarafından bu çeklerin akibeti ile ilgili olarak hiçbir beyanda bulunulmadığını, davalıların kefil oldukları dönemde kullanılan krediler sona ermiş ise yeni kullanılan kredilerden ve kredi sözleşmesinden davalıların sorumlu olmadıklarını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava itirazın iptali davasıdır.
İstanbul …İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası getirtilerek incelendiğinde; davacı banka tarafından dava dışı …Şti.,… ve davalılar aleyhine 208.591,54 TL asıl alacak olmak üzere toplam 211.430,99 TL üzerinden takip başlatıldığı, davalıların itirazı üzerine takibin durduğu, işbu davanın yasal süresinde açıldığı anlaşılmıştır.
Davacı vekili 17/12/2016 tarihli dilekçesi ile takip tarihi itibarı ile 211.802,09 TL alacak mevcut iken takiple dava arasında yapılan toplam 30.330 TL teminat çek kaynaklı ödemenin mahsubu ile işbu davanın açıldığını, davalıların yapılan ödemeler ile de borcun kendilerine ait olduğunu kabul etmiş olduklarını beyan etmiştir.
Dosya bankacılık alanında uzman ve hukukçu bilirkişilerden oluşan bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 21/03/2017 tarihli raporda; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu şirket arasında akdedilen 04/07/2012 tarihli genel kredi sözleşmesinde imzası bulunan davalılar ve diğer kefilin, müteselsil kefaletinin sözleşme sebebiyle doğmuş borçları kapsadığı ve ilerde doğması muhtemel borçları da kapsamak üzere kurulduğu ve kefalet sözleşmesinin geçerlilik şartlarını taşıdığı, sözleşme akit tarihinden sonra ileride doğacak borçlar için 6098 sayılı TBK.nun 599.maddesi kapsamında belirtilen koşullarda yapılan yazılı bir bildirimin bulunması durumunda kefaletten dönme hakkının kullanılmasının söz konusu olduğu, davalı kefillerin dava dışı asıl borçlu şirkette bulunan hisselerini …Noterliğinin 03/12/2013 tarih ve … yevmiye sayılı kayıtla tanzim edilen hisse devir sözleşmesi ile dava dışı diğer ortak…’ya devrettikleri, ancak davalıların hisse devri, ortak değişikliği ve kefillikten ayrılma beyanını davacı bankaya 17/02/2014 tarihli ihtarname ile bildirdiği, ihtarnamenin davacı bankaya tebliğ edilip edilmediği, tebliğ edildi ise tarihinin bilinmediği ancak davalıların kefalet sözleşmesine istinaden tahsis edilen limit içinde 17/02/2014 ihtar tarihine kadar yapılan kredi kullandırımlarından doğmuş borçtan kurtulması ve tek yanlı olarak kefaletten dönmesinin mümkün olmadığı, davalılar tarafından yapılan kefaletlerini geri almaya yönelik bildirim davacı banka tarafından kabul edilmediği için hukuki sonuç doğurmayacağı, cari hesap şeklinde kullandırılan kredilerde aynı kredi sözleşmesi ile dönüşümlü olarak kredi kullandırılabilmekte olduğundan ve kredi sözleşmesi ile verilen kredinin ödenerek sıfırlanmasının sözleşmeyi sona erdirmeyeceği, aynı sözleşme ile borçluya yeniden kredi kullandırılması yeni bir borç ilişkisini oluşturmayacağından ve kefilinde sorumluluğu devam edeceğinden kefaletin süreli veya süresiz olmasının hukuki durumda bir değişiklik yaratmayacağını, taraflar arasında akdedilen 04/07/2012 tarihli genel kredi sözleşmesi ayakta olduğundan davalı kefillerin sorumluluğu devam edeceğinden davacı banka tarafından dava dışı asıl borçlu şirkete kullandırılan tüm kredilerden kaynaklı borcun tamamından sorumlu olacakları, hesap kat ihtarnamelerinin davalıların genel kredi sözleşmesinde belirtilen ve banka sisteminde kayıtlı yasal adresine ulaştığı ve iade olduğu 01/08/2014 tarihinin tebliğ tarihi sayılacağı, ancak davacı bankanın 31/07/2014 tarihinde icra takibine geçtiği, bu nedenle davalıların icra takip tarihi itibarı ile temerrüde düştüğü, takip tarihinden itibaren kendi temerrütlerinden dolayı, kefalet limitini aşıp aşmadığına bakılmaksızın temerrüt faizi ve faizin gider vergisi vs.ödemekle de yükümlü olacakları, dava ve takip konusu uyuşmazlığın banka genel kredi sözleşmesinden kaynaklandığı ve ticari nitelikte olduğu, dava dışı asıl borçlu şirketin ise tacir olması sebebiyle de taraflar arasında akdedilen sözleşmede serbestçe belirlendiği şekilde TL borçlar için yıllık %90 oranında temerrüt faizi uygulanabileceği, davacı bankanın taraflar arasında akdedilen 04/07/2012 tarihli 2.000.000,00 TL kredi limitli genel kredi sözleşmesi tahtında ve davalılar kefaleti karşılığında dava dışı asıl borçlu şirket lehine, 19/11/2013 tarihinde açılan 172.257,64 TL tutarlı iskonto kredisi hesabından doğan 25/07/2014 hesap kat tarihi itibarı ile 63.991,54 TL, 27/12/2013 tarihinde açılan 181.420 TL tutarlı iskonto kredisi hesabından doğan hesap kat tarihi itibarı ile 144.600 TL alacağı olduğu, hesap kat tarihi itibarı ile banka alacağını oluşturan kredi hesaplarının davalıların kefaleti karşılığında açılmış olduğu, ayrıca işbu kredi hesaplarının davalıların hisse devri, ortak değişikliği ve kefillikten ayrılma beyanını davacı bankaya bildirdiği 17/02/2014 ihtar tarihinden önce açılmış olduğu, dava bankanın dava dışı asıl borçlu şirketten hesap kat tarihi itibarı ile toplam 208.591,54 TL alacağı olduğu, davalıların müteselsil kefil sıfatıyla borç tutarının tamamından sorumlu bulunduğu, işbu alacak bakiyesine hesap kat tarihinden temerrüt tarihine ve temerrüt tarihinden takip tarihine kadar yıllık %90 oran üzerinden temerrüt faizi ve faizin gider vergisi işletilmesi gerektiği, ancak davacı bankanın takip talebi ile bağlı kalınarak ve davalıların icra takip tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilerek akdi faiz hesaplamalarının bu doğrultuda yapıldığı, buna göre davacı bankanın davalılardan toplam 211.430,99 TL alacağı bulunduğu, davacı bankanın takip tarihinden sonra 01/08/2014 tarihinde 25.330 TL ve 18/08/2014 tarihinde 5.000 TL olmak üzere toplam 30.330 TL tahsilat sağladığı, takip tarih ile dava tarihi aralığında kısmi tahsilat tarihleri gözetilerek ve BK.md.100 hükmü gereğince kısmi tahsilat tutarlarının öncelikle faiz ve masraflara kalan kısmın ise asıl alacağa mahsup edilmesi ve kalan asıl alacak bakiyesine %90 oranında temerrüt faizi ve faizin gider vergisi işletilmesi suretiyle davacı bankanın davalılardan dava tarihi itibarı ile toplam 194.387,30 TL alacağı olduğu belirtilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ olunmuş, taraf vekilleri rapora karşı itiraz ve beyan dilekçelerini dosyaya sunmuşlardır.
Dosya bankacı bilirkişiye tevdi edilerek dosyaya sunulan bilgi ve belgeler kapsamında tarafların rapora ilişkin itirazları da değerlendirilerek özellikle çek tahsilatları v.s olup olmadığı, takip tarihi itibarı ile bakiye borç miktarı, işlemiş faizin ne olduğu hususlarında ek rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 05/01/2018 tarihli ek raporda; 27/08/2014 dava tarihi sonrasında temlik eden banka tarafından 02/09/2014 tarihinde 24.500 TL, 25/09/2014 tarihinde 6.000 TL, 01/10/2014 tarihinde 19.000 TL, 09/10/2014 tarihinde 6.500 TL, 16/10/2014 tarihinde 5.000 TL, 28/10/2014 tarihinde 1.400 TL, 31/10/2014 tarihinde 6.500 TL, 03/11/2014 tarihinde 21.500 TL, 21/11/2014 tarihinde 1.400 TL ve 02/12/2014 tarihinde 41.300 TL olmak üzere toplam 133.100,00 TL tutarında çek tahsilatı sağlandığı, icra dosyası kapsamında kısmi tahsilat tarihleri gözetilerek ve BK.md.100 hükmü gereğince kısmi tahsilat tutarlarının öncelikle faiz ve masraflara kalan kısmın ise asıl alacağa mahsup edilmesi ve kalan asıl alacak bakiyesinin yıllık %90 oranında temerrüt faizi ve faizin gider vergisi işletilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Davacı vekili 12/03/2018 tarihinde UYAP sisteminden gönderdiği dilekçesi ile, bilirkişinin tespit etmiş olduğu ödemelerin banka ile yapılan görüşmeler neticesinde doğrulandığını, davaya talepleri doğrultusunda kalan miktar üzerinden karar verilmesini talep etmiştir.
Tarafların iddia ve savunmaları, toplanan deliller, alınan bilirkişi kök ve ek raporları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacı banka ile dava dışı asıl borçlu …Şti.arasında genel kredi sözleşmeleri akdedildiği, davalıların sözleşmeleri müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatıyla imzaladıkları, her ne kadar davalılar tarafından dava dışı şirketten hisselerini devretmek suretiyle ayrıldıkları, bu nedenle bu şirkete kullandırılan krediler sebebiyle borçlu bulunmadıkları iddiasında bulunulmuş ise de davalılarca imzalanan kefalet sözleşmesi dikkate alındığında kefilin asıl borçlu şirketin ortaklığından ayrılmış olmasının başlı başına kefaletten kurtulmaya yeterli olmadığı, kefilin imzalanmış bulunan GKS uyarınca dava dışı şirkete kullandırılan krediler sebebiyle borçlu olduğu, kefalet sözlemesinin geçerlilik şartlarını taşıdığı, Mahkememizce konusunda uzman bilirkişiye yaptırılan ve hükme esas alınan bilirkişinin raporunda hesaplandığı şekliyle davacı bankanın davalıdan takip tarihi itibariyle ayrıntısı bilirkişi raporunda gösterilen ve aşağıda hüküm kısmında belirtilen şekilde hesaplamanın yapıldığı bu itibarla davacı bankanın davalılardan toplam 194.387,30 TL alacaklı olduğu anlaşılmakla işlemiş faiz yönünden harçlandırılmış bir talep bulunmadığından davanın kısmen kabulü ile davalılar tarafından yapılan itirazın 186.648,54 TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin işbu miktar üzerinden takip talebindeki şartlarla devamına, dava tarihinden sonra yapılan 133.100,00 TL ödeme ile yine bu tarihten sonra yapılmış ve yapılacak belgelendirilmiş ödeme varsa icra müdürlüğü tarafından infazda dikkate alınmasına, ayrıca alacak likit ve belirlenebilir olduğundan kabul edilen miktar üzerinden İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca %20’i oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.

HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
Davanın KISMEN KABULÜ ile, (tahsilde tekerrüre yer bırakmamak ve taleple bağlı kalmak kaydıyla);
1-İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün … esas sayılı icra dosyasında yapılan icra takibine davalıların itirazının 186.648,54-TL asıl alacak üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden takip talebindeki şartlar ile devamına, fazlaya ilişkin asıl alacak yönünden talebin REDDİNE, işlemiş faiz yönünden harçlandırılmış bir talep bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
2-Dava tarihinden sonra yapılmış bulunan 02/09/2014 tarihli 24.500,00-TL, 25/09/2014 tarihli 6.000,00 TL, 01/10/2014 tarihli 19.000,00 TL, 09/10/2014 tarihli 6.500,00 TL, 16/10/2014 tarihli 5.000,00-TL, 28/10/2014 tarihli 1.400,00-TL, 31/10/2014 tarihli 6.500,00-TL, 03/11/2014 tarihli 21.500,00-TL, 21/11/2014 tarihli 1.400,00-TL ve 02/12/2014 tarihli 41.300,00-TL’lik ödeme olmak üzere toplam 133.100,00-TL’lik ödemenin infaz aşamasında icra müdürlüğü tarafından dikkate alınmasına,
3-Yine bu tarihlerden sonra yapılmış ve yapılacak belgelendirilmiş ödeme varsa bunların da icra müdürlüğü tarafından infazda dikkate alınmasına,
4-İİK’nun 67/2 maddesi uyarınca takipteki itiraza konu olan ve hükmedilecek alacak bedeli olan 186.648,54-TL’nin %20’si oranında olmak üzere 37.329,70-TL aleyhlerine icra inkar tazminatına hükmedilmesine, bunun tahsilde mükerrer olmamak şartıyla müteselsilen davalılardan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 12.749,96 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 2.144,95 TL harcın mahsubu ile bakiye 10.605,01 TL harcın davalılardan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
6-Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 21.515,40 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
7-Davalı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca hesaplanan 851,46 TL vekalet ücretinin davalılardan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan; 2.173,95 TL harç, 1.450,00 TL bilirkişi ücreti, 277,20 TL müzekkere, posta, tebligat masraflarından oluşan toplam 3.901,15 TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 3.883,43 TL’sinin davalılardan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine, bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan; 97,10 TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 0,44 TL’sinin davacıdan tahsil edilerek davalılara verilmesine, bakiye kısmın davalıların üzerinde bırakılmasına,
10-Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip
¸e-imzalıdır

Hakim
¸e-imzalıdır