Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/254 E. 2018/323 K. 13.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2014/254
KARAR NO : 2018/323
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 12/08/2014
KARAR TARİHİ : 13/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın, sürücü … sevk ve idaresindeyken, 25/05/2011 tarihinde sürücünün asli ve tam kusuruyla tek taraflı, ölümlü ve yaralanmalı trafik kazası yaptığını, kaza sonucunda araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralandığını, yaralanma neticesinde davacının sakat kaldığını, bu nedenlerle şimdilik 2.000 TL sürekli sakatlık tazminatının davalı sigorta şirketi azami poliçe limiti ile sorumlu olmak kaydıyla olay tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalı şirketten tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın davalı şirket tarafından 08/06/2010-2011 tarihleri arasında, trafik poliçesi ile sigortalı olduğunu, poliçeden doğan sorumluluklarının sigortalının kusuru oranında olmak üzere bedeni zararlarda azami 175.000 TL ile sınırlı olduğunu, davaya konu kazadan 2 yıl geçtikten sonra açılan davanın öncelikle zamanaşımı yönünden reddine karar verilmesini, öncelikle araca ait olması gereken Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk Sigortasının tespitini, işbu sigortanın yetersiz kalması halinde ancak davalı şirketin sorumluluğunun söz konusu olabileceğini, bu nedenlerle öncelikle Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk sigortacısının sorumluluğuna gidilmesi gerektiğinden davalı şirket aleyhine açılan davanın reddini, daimi maluliyet tespiti bakımından tüm delillerin toplanması ve ATK Trafik İhtisas Kurulu tarafından kusur tespitinin yapılmasını, davalı sigorta şirketinin kusurlu bulunması halinde maluliyet oranının tespiti için davacının tam teşekküllü bir devlet hastanesine sevkini, yine davalı şirketçe sigortalı aracın kusurlu bulunması halinde yine aktüer sıfatına sahip bilirkişi kanalı ile sakatlıktan kaynaklanan sürekli iş göremezlik tazminatının hesaplanmasını, davalı şirkete sigortalı aracın kusurlu bulunması halinde zorunlu karayolu taşımacılık mali sorumluluk sigortası limitlerinin yetersiz kalması durumunda sorumluluğun azami limit ile sınırlı olacağını, yargılamada sınırlı sorumluluk ilkesi, gerçek zararın giderilmesi ilkesi, kusur oranında sorumluluk ilkesi gözetilerek kusur ve tazminat miktarının hesaplanmasını olay tarihinden itibaren avans faizi taleplerinin reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacının tedavisine ilişkin tüm bilgi ve belgeler getirtilmiş, davacının maluliyet oranının tespiti amacıyla mevcut bilgi ve belgelerle dosya ATK 3.İhtisas Kuruluna gönderilmiş, ATK.3.İhtisas Kurulunun 12/08/2015 tarihli, 14092 karar sayılı ön raporu ile bir takım eksiklikler giderildikten sonra dosyanın tekrar gönderilmesi talep edilmiş, davacı vekilinin talebi doğrultusunda eksikliklerin giderilmesi için… Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesine müzekkere yazıldığı, hastane tarafından verilen cevabi yazıda istenilen raporun düzenlenebilmesi için şahsın hastaneye başvuruda bulunması gerektiği bildirilmiş, davacı vekiline 24/10/2017 tarihli duruşmada ATK iade müzekkeresinde belirtilen noksanlıkları giderebilmesi için 1 aylık kesin süre verilmiş, 1 aylık kesin süre içinde gerekli eksiklikler giderilerek muayene evrakları sunulmadığı taktirde bu hususta delil sunmaktan vazgeçmiş sayılacağı hususu ihtar edilmiş, davacı vekili tarafından verilen kesin süre içinde dosyaya herhangi bir bilgi ve belge sunulmamış, davacı vekili 13/03/2018 tarihli duruşmada, eksiklikleri gideremediklerini beyanla davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiştir.
İş bu dava trafik kazasından kaynaklı sürekli sakatlık tazminatının davalıdan tahsiline ilişkindir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, her ne kadar davacı vekili, 25/05/2011 tarihinde davalı sigorta şirketine sigortalı … plakalı aracın sürücüsünün asli ve tam kusuruyla oluşan kaza sonucunda araçta yolcu olarak bulunan davacının yaralanması neticesinde 2.000 TL sürekli sakatlık tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş ise de, dosyanın davacının maluliyetinin tespiti ile rapor düzenlenmesi için ATK 3.İhtisas kuruluna gönderildiği, ATK tarafından düzenlenen 12/08/2015 tarihli ön raporda bir kısım eksikliklerin giderilerek dosyanın yeniden gönderilmesinin talep edildiği, davacı vekilinin talebi doğrultusunda eksikliklerin giderilmesi için … Üniversitesi Hastanesine müzekkere yazıldığı, hastanenin cevabi yazısı ile istenilen raporun düzenlenebilmesi için şahsın hastaneye başvurması gerektiğinin bildirildiği, davacı vekiline ön raporda belirtilen eksiklikleri tamamlaması için 24/10/2017 tarihli celsede 1 aylık kesin süre verildiği, verilen kesin süre içinde eksiklikler giderilerek muayene evrakları sunulmadığı taktirde bu hususta delil sunmaktan vazgeçmiş sayılacağı hususunun ihtar edildiği, davacı vekili tarafından kesin süre içinde dosyaya herhangi bir bilgi ve belge sunulmadığı, davacı vekilinin karar oturumunda eksiklikleri gideremediklerini beyan ettiği anlaşılmakla ispat yükü altındaki davacının sübut bulmayan davasının reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın REDDİNE,
2-Peşin alınan harcın mahsubu ile eksik kalan 11,60 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına,
3-Davacının yapmış olduğu masrafların kendi üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden AAÜT göre tespit olunan 2.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim ¸
*HER NE KADAR İSTİNAF YOLU AÇIK OLMAK ÜZERE KARAR VERİLDİĞİ BELİRTİLMİŞ İSE DE DAVA DEĞERİ DİKKATE ALINDIĞINDA VERİLEN KARAR MİKTAR YÖNÜNDEN KESİNDİR.*