Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/250 E. 2018/105 K. 30.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL ASLİYE
10.TİCARETMAHKEMESİ’NİN
ESAS NO : 2014/250
KARAR NO : 2018/105
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 07/08/2014
KARAR TARİHİ : 30/01/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirkete Nakliyat Sigorta Poliçesi ile sigortalı …A.Ş.firması tarafından … SA firmasından … numaralı fatura muhteviyatı emtia satın alındığını, emtiaların teslimine müteakip yapılan kontrollerde bir kısmının hasarlı olduğunun tespit edildiğini ve buna ilişkin araç şöförününde imzasının bulunduğu tutanak düzenlendiğini, taşıma isinin davalı tarafından üstlenilmiş olduğunu, düzenlenen navlun faturalarının da bunu gösterdiğini, davalının malların hasarlı teslim edilmesi nedeniyle oluşan zarardan TTK.madde 875.hükmü gereğince sorumlu olduğunu, düzenlenen ekspetriz raporunda hasarın 5.758,03 TL olarak tespit edildiğini, söz konusu hasar bedelini sigortalısına 03/12/2013 tarihinde ödeyen davacının TTK.1472 madde hükmü gereğince sigortalısının haklarına halef olduğunu, davalıdan 29/12/2013 tarihli rücu yazısı ile meydana gelen hasarın karşılanmasının talep edildiğini, ancak davalı tarafından herhangi bir ödeme yapılmadığını, bu nedenlerle 5.758,03 TL rücuen tazminat alacağının ödeme tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, süresi içinde davaya cevap vermemiş, davalı vekili 21/10/2016 tarihli beyan dilekçesi ile; taşıtan firmanın taşıma konusu emtianın özelliklerini dikkate alarak ambalajlama yapmadığını, dolayısı ile ambalaj kifayetsizliğinin sabit olduğu bu olay bakımından taşıyanın sorumluluğuna gidilemeyeceğini, taşıma senedinde de istifleme ve ambalajlamadan kaynaklanan hasarlardan davalı şirketin sorumlu olmayacağına ilişkin çekincenin açıkça belirtildiğini, düzenlenen ekspetriz raporunun tek taraflı ve gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğini, zira söz konusu raporun hasarın öğrenildiği 08/11/2013 tarihinin üzerinden uzunca bir zaman geçtikten ekspetriz ortamı kaybolduktan sonra 14/11/2013 tarihinde tanzim edildiğini, raporda istifleme ve ambalajlama hususuna hiç değinilmediğini, dolayısı ile ihbar süresi geçirildikten sonra ve sıhhati böylesine şüpheli bir rapora dayanılarak yapılan ödemenin jest ödemesi niteliğinde olup bu ödeme nedeniyle taşıyanın sorumluluğuna gidelemeyeceğini, rapordaki zarar kalemlerinin de son derece fahiş hesaplandığını, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dosya bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 26/01/2017 tarihli raporda; hasarlı emtia “tanımında taşınan Diyaliz Solisyonu olarak kullanılan … etiketli Physioneal 40 1,36%21 (combi pack) sy2 twin bağ,mini kapaklı periton”, ambalaj yapısı karton koli olarak yüklendiği, ürünlerin stril olmayan bir ortamda hava ile temas etmelerinden dolayı insan sağlığı bakımından zararlı olduğu ve zorunlu olarak sigortalı firma tarafından imha edilmesi gereken, hasarlı ürün olarak değerlendirilen emtianın katon kutuda ambalajlanmasının hatalı ambalajlanmış olduğu, emtianın hatalı ambalajlanmış olması durumunda taşıyıcının sorumlu olmaması için CMR 18/5 maddesi uyarınca üzerine düşen bütün önlemleri aldığını kanıtlamasına bağlı olduğu, ambalaj hatasının kolaylıkla fark edilebileceği hallerde, taşıyıcının durumu gönderene bildirerek uyarması TMK.2.maddesinde yer alan dürüstlük ilkesinin bir gereği olup, CMR 8/1-b maddesinde yükü teslim aldığı anda taşıyıcının, yükün ve ambalajının görünürdeki durumunu kontrol yükümlülüğü altında olduğu, ikinci fıkrada buna dair çekincelerini gerekçeleri ile belirtmesi gerektiği, 9/2.madde de ise çekince koymamış ise, yükün ve ambalajlarının görünüş itibarı ile iyi durumda olduğunun varsayılacağının kabul edildiği, davaya konu olay incelendiğinde taşıyıcının üzerine düşen bütün önlemleri aldığını gösterir herhangi bir belgeye rastlanmdığı, göndericiye uyarı yapıldığına ilişkin de bir bilgi ve belge mevcut olmadığı, bu durumda davalı taşıyıcının %25 müterafik kusurlu olacağı,Yargıtay …HD.nin … esas, … karar sayılı yerleşik içtihadında CMR 8/1 gereğince taşıyıcının ambalajın görünürdeki durumunu kontrol yükümlülüğü altında olduğu ve göndericiye gerekli uyarıları yapıp yapmadığının tespitinin zorunlu olduğuna hükmedildiği, nakliyat emtia sigorta poliçesi incelendiğinde abonman nakliyat sigorta sözleşmesine atfen düzenlendiği, abonman nakliyat sigorta poliçesinin ise ibraz edilmediği, poliçe özel şartlarının yer almadığı, bu nedenle sigorta poliçesi gereğince hatalı ambalajlama neticesi oluşacak zararların poliçe teminatı dışında kalıp kalmadığının belirlenmesinin mümkün olmadığı, hatalı ambalajlamanın poliçe teminat kapsamında olması durumunda davalı taşıyıcının %25 kusur oranınca 1.439,50 TL den sigorta tazminatının ödendiği 03/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte sorumlu olduğu belirtilmiştir.
Davacı vekili tarafından raporda eksik olduğu belirtilen abonman nakliyat sigorta poliçesi dosyaya ibraz edilmiş, taraf vekilleri rapora karşı itiraz ve beyanlarını sunmuşlardır.
Dosya rapor sunmuş olan heyete yeniden tevdi edilerek tarafların itirazları ve sunulan poliçe kapsamında heyete eczacı bilirkişi de eklenmek suretiyle ek rapor tanzimi istenmiş, bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen 23/10/2017 tarihli ek raporda; sunulan nakliyat abonman sözleşmesi incelendiğinde 3.sayfasında Klozlar başlıklı bölümde Instıtute Cargo Clauses … klozunun yer aldığı, bu klozun “harici ve tesadüfi her türlü sebepten ileri gelen zararları” kapsayan geniş teminat olduğu, bu nedenle ambalajlama ve istifleme hatasından kaynaklanan zararların poliçe teminatı kapsamında bulunduğu, davalı tarafça ibraz edilen taşıma senedi incelendiğinde “Aracın yüklemede ki istifleme ve ambalajlamadan meydana gelebilecek hasarlardan …Şti. Sorumlu değildir” şeklinde çekince bulunduğu, taşıma senedinin TTK.856 ve 857,858 maddelerinde düzenlendiği, ayrıca CMR 5.maddesinde de, taşıma senedinin nasıl düzenleceğinin hükme bağlandığı, bu düzenlemeye göre, taşıma senedinin 3 nüsha halinde düzenlenerek gönderici ve taşımacı tarafından imzalanması gerektiği, ayırca CMR md.9/3 ve CMR md.9/2 gereğince de taşıyıcının taşına senedine ambalaja ilişkin çekince koymasının mümkün olduğunun düzenlendiği, davalı tarafından ibraz edilen taşıma senedinin imzasız olup gönderenin imzasının mevcut olmadığı, bu nedenle CMR 5.madde kapsamında, değerlendirmeye alınmasının hukuken uygun görülmediği, 08/11/2013 tarihinde davalı firma tarafından teslim edilen 425 adet … isimli ürünlerin hasarlı olduğunun tespit edilmesinden sonra ilgili solisyonların periton diyalizi tedavisinde kullanılmasında karın boşluğuna direkt olarak temas ettiğinden hasarlı ürünlerin kontaminasyon riski nedeni ile kullanılmasının uygun olmadığı hususlarında firmanın kalite sistemleri yöneticisi tarafından rapor hazırlandığı, 08/11/2013 tarihli teslim alma tutanağında… plakalı araçta bulunan 425 adet … isimli ürünlerin ıslanmış hasarlanmış olduğunun araç sürücüsü … ve teslim alan Murat Zeytin tarafından tutanak altına alındığı, taşınan emtianın periton diyalizi ürünü olması nedeniyle sterilizasyonun ve hijyenin paketlemede sağlanması ve her aşamada hastalara ulaşana değin devamı gerektiği, nakliye sırasında da dışı kutu içerisindeki ürünlerin iç sterilitesi bozulmadan gelmesi gekektiği oysaki mahkeme dosyasındaki olayda tutanaklardan tespit edildiği üzere dış kutular ile içindeki paket torbalarının su vb.dış etkenlerle maruz kaldıkları, bu sebeple ortamda nem veya sızmalardan dolayı oluşabilecek sterilizasyon bozulma ihtimali düşünüldüğünde, ilaç üreticisi olan bir firmanın ithalatını yaptığı periton diyalizi ürünlerinin hastaya uygulama öncesinde, esnasında ve sonrasında hata payı olamayacağı, bu yüzden böylesine bir ihtimalin olduğu gözönüne alınarak bu ürünlerin hastaya uygulanamayacağı ve imha edilmesi gerektiğinin halk-insan sağlığı açısından belli olduğu, bu nedenle sovtajın mümkün olmadığı, sonuç olarak davalı taşıyıcının kök raporda da açıklandığı üzere %25 müterafik kusurlu olduğu belirtilmiştir.
İş bu dava davacı şirkete sigortalı …A.Ş.firması tarafından … firmasından satın alınan ve davalı tarafından taşıması yapılan emtiaların hasarlanması sonucu meydana gelen zarar sebebiyle davacının sigortalısına yaptığı ödemenin kusuru bulunduğu iddia olunan davalıdan rücuen tahsiline dayalı alacak davasıdır.
Tüm dosya kapsamı davacının iddiaları, davalının savunmaları, alınan kök ve ek raporla birlikte değerlendirildiğinde; davacı şirkete sigortalı olan …A.Ş.firması tarafından … firmasından satın alınan ve davalı tarafından taşıması yapılan emtiaların taşıma sonrası teslimi sırasında bir kısım ürünlerin hasarlı olduğunun tespit edildiği, düzenlenen ekspertiz raporu ile tespit edilen hasarın davacı tarafından sigortalısına ödendiği, meydana gelen zarardan davalı taşıma şirketinin sorumlu olduğu iddası ile davacı tarafından yapılan ödemenin davalıdan rücuen tahsili talep edilmiş, hükme esas alınan bilirkişi kök ve ek raporu incelendiğinde, taşımadaki emtianın periton diyaliz ürünü olması nedeniyle nakliye sırasında da ürünlerin iç sterilitesi bozulmadan gelmesi gerektiği, hasarlı emtianın, hatalı ambalajlanmış olduğu, öte yanndan her ne kadar davalı tarafından taşıma senedinde aracın yüklemedeki istifleme ve ambalajlamadan meydana gelecek zararlardan sorumlu olmadıkları şeklinde çekince bulunduğu anlaşılmakla birlikte ibraz edilen taşıma senedinin imzasız olup gönderenin imzasının mevcut olmadığı, bu hali ile CMR.5.maddesinde belirtilen şekilde düzenlenmediği, bu hali ile geçerliliğinin olmadığı, davalı taşıyıcının hatalı ambalajlanmış olan ürünler yönünden sorumluluğunun olmaması için CMR.18/5 maddesi uyarınca üzerine düşen bütün önlemleri aldığını gösterir herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, bu nedenle %25 müterafik kusurlu olduğu, hatalı ambalajlamanın poliçe teminat kapsamında olduğu anlaşılmakla davalı taşıyıcının %25 kusur oranı doğrultusunda davanın kısmen kabulüne karar verilerek aşağıdaki şeklide hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın KISMEN KABULÜ ile 1.439,50 TL nin 03/12/2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 2.073,35 TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 518,33 TL’nin davalı dan alınarak davacıya ödenmesine, fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
4-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT 13/2 maddesine göre tespit olunan 1.439,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT sine göre tespit olunan 2.180,00 TL’nin davacıdan alınarak bu davalıya ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim
¸