Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/18 E. 2018/765 K. 06.06.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/18 Esas
KARAR NO : 2018/765
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 17/01/2014
KARAR TARİHİ : 06/06/2018
YAZIM TARİHİ : 09/06/2018
BİRLEŞEN MAHKEMEMİZ 2016/228 ESAS SAYILI DAVASINDA
DAVA : İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 02/03/2016
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Bankacılık İşlemlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
ASIL DAVADA:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı bankanın …Şubesi ile dava dışı… AŞ arasında imzalanan genel kredi sözleşmelerine istinaden dava dışı şirkete ticari kredi kullandırıldığını, davalı…’ın genel kredi sözleşmesini müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, dava dışı kredi borçlusunun kredi koşullarına uymaması, borcun zamanında ödenmemesi sebebi ile kredi hesaplarının kat edilerek …Noterliğinden 21/11/2013 tarih ve …yevmiye nolu ihtarnamenin keşide edildiğini, ihtarnamenin tebliğine rağmen herhangi bir ödeme yapılmadığını, ödenmeyen kredi alacağının tahsili ile tasfiyesini teminen borçlu firma ve kefil hakkında İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden 28/11/2013 tarihinde 1.466.721,66TL alacağın ödenmesi ve 24.035TL gayrinakdi çek kredisinin yasal sorumluluk bedelinin depo edilmesi talebiyle genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu …’ın vekili aracılığı ile verdiği 26/12/2013 tarihli itiraz dilekçesinde “ödeme emrinin usulsuz tebliğ edildiğini, aleyhine takip yapıldığını 23.12.2013 tarihinde haricen öğrenildiğini, borcu bulunmadığını, borca, faiz ve ferilerine açıkça itiraz ettiğini belirterek itirazının kabulü ile takibin durdurulmasını” talep ettiğini, davalı borçlunun …’ın itirazının yasa, usul ve içtihatlara aykırı olduğunu, bu nedenle borçlu …’ın itirazının iptali ile takibin devamına ve %20den az olmamak kaydıyla tazminata hükmedilmesi için mahkemeye başvurmak zorunda kaldıklarını, borçlunun itirazında haksız olup, kötü niyetli olduğunu, icra takibini uzatmak maksadıyla borca itiraz ettiğini, bu nedenle itirazın iptali ile takibe konu alacağa, faiz ve ferilerine icra takibine ve tüm ödeme emri içeriğine yönelik itirazının iptali ile takibin takip talebinde yazılı şartlarla aynen devamına, davalı borçlu tarafından inkar edilen alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına çarptırılmasın karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalılar vekili cevap dilekçesi ile, dava konusu alacağın dayanağı olarak gösterilen genel kredi sözleşmesi ve hesap kat ihtarından anlaşılacağı üzere, söz konusu ticari ilişkinin temelinde kendi tasarruf, işlem ve hesaplarında bağımsız olan davacı banka merkezinin değil,…Şubesinin bulunduğunu, nitekim söz konusu sözleşme ve hesap kat ihtarının da bu şubenin tasarruf ve imzası ile ortaya koyulmuş olup, dayanak icra takibinde de alacaklı olarak…Şubesinin gösterildiğini, şubenin merkeze bağlı olmakla birlikte, dış ilişkilerinde bağımsız olduğunu, dolayısıyla şubenin merkezin yaptığı işler türünden işlemleri kısmen veya tamamen üçüncü kişilerle kendi başına yapma yetkisi olduğunu, bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde, alacağın dayağı olarak gösterilen genel kredi sözleşmesi ve hesap kat ihtarlarının bu şube tarafından bizzat kendi nam ve hesabına ifa ve icra edildiğini, keza icra takip dosyasının da bu şube alacaklı gösterilmek suretiyle başlatıldığını, buna karşın huzurdaki davanın işlemlerde ve icra dosyasında taraf ehliyeti olmayan … AŞ adına açıldığının görüldüğünü, hal böyle iken dayanak işlem ve icra takibinde dış ilişkilerinde bağımsız olan … Şubesi görülmesine rağmen, durdurulan icra takip dosyasına bağlı olarak açılan işbu davanın banka merkezi adına açılmasının usul ve yasaya aykırı olduğunu, bu nedenle davanın öncelikle aktif husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerektiğini, TBK madde 583’e göre “Kefalet sözleşmesi, yazılı şekilde yapılmadıkça ve kefilin sorumlu olacağı azami miktar ile kefalet tarihi belirtilmedikçe geçerli olmaz. Kefilin, sorumlu olduğu azami miktarı, kefalet tarihini ve müteselsil kefil olması durumunda, bu sıfatla veya bu anlama gelen herhangi bir ifadeyle yükümlülük altına girdiğini kefalet sözleşmesinde kendi el yazısıyla belirtilmesi şarttır. Keza dava konusu edilen 08.01.2013 tarihli kefalet sözleşmesinin akit tarihinde yürürlükte olan (6455 sayılı yasa ile eklenen 28/03/2013 tarihli değişiklikten önce) TBK madde 584’e göre, Eşlerden biri mahkemece verilmiş bir ayrılık kararı olmadıkça veya yasal olarak ayrı yaşama hakkı doğmadıkça, ancak diğerinin yazılı rızasıyla kefil olabilir; bu rızanın sözleşmenin kurulmasından önce ya da en geç kurulması anında verilmesi şarttır.” hükmü bulunduğunu, aynı ihtarname ile alacağın asıl borçlu ve kefillerden talep edilmesinin TBKnun 590/3 maddesinde yer alan yasal düzenlemeye aykırı olduğundan, kefalet alacağının davalı yönünden henüz istenebilir olmadığını, kefaletin feri niteliği gereğince kefilin sorumluluğunun asıl borçlunun sorumluluğundan daha ağır olamayacağını, davalının sözleşmenin kurulma anında kefil olma iradesi ile hareket etmediğinden ve banka görevlilerince hataya düşürüldüğünden kefalet akdinin TBKnun madde 30 ve devamı uyarınca geçersiz olduğunu beyanla, öncelikle davanın aktif husumet yokluğundan, aksi kanaat hasıl ise esastan reddini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVADA:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesi ile, davacı ile davalı arasında imzalanan genel ticari kredi sözleşmesi ve gayrinakdi çek kredisi sözleşmesine istinaden davalı şirkete ticari kredi kullandırıldığını, dava dışı …’ın genel ticari kredi sözleşmesi ve gayrinakdi çek kredisi sözleşmesini müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, ödenmeyen kredi alacağının tahsil ve tasfiyesini teminen borçlu firma ve kefil hakkında İstanbul… Asliye Ticaret Mahkemesinin …D.iş ve… D.İş karar sayılı dosyasından ihtiyati haciz kararı alınmasını müteakip İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden 28/11/2013 tarihinde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.466.721,66TL alacağın ödenmesi ve 204.035 TL gayrinakdi çek kredisi yasal sorumluluk bedelinin depo edilmesi talebiyle genel haciz yolu ile icra takibi başlatıldığını, davalı şirketin İstanbul ….İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası üzerinden ödeme emrine ilişkin tebligatın usulsüz olduğu yönündeki şikayeti üzerine mahkemece 31/12/2015 tarih ve … karar sayılı kararı ile şikayetin kabulüne ve ödeme emrinin iptaline karar verildiği, karar gereğince borçlu şirkete yeniden ödeme emri tebliğ edildiğini, davalının borca, faize ve tüm ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, itirazın haksız ve mesnetsiz olduğunu, bu nedenle haksız itirazın iptali ile takibin devamına, alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesini ve kredi sözleşmelerini müteselsil kefil sıfatıyla imzalamış olan aynı zamanda davalı şirketin yetkili temsilcisi olan …’ın icra takibine itiraz etmesi üzerine mahkememizde … esas sayılı itirazın iptali davası açıldığını ve davanın halen derdest olup, her iki dava arasında hukuki ve fiili bağlantı olması nedeniyle ve usul ekonomisi gereğince birleştirilmelerini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili birleştirmeye ilişkin beyan dilekçesi ile, mahkememizce 09.03.2016 tarih ve … E. – … K. sayılı kararı ile davalı … hakkında mahkememiz … Esas sayılı itirazın iptali davası ile davalı tarafça 02.03.2016 tarihinde davalı …A.Ş hakkındaki davaların birleştirilmesine karar verildiğini, 19.04.2016 tarihinde kendilerine tebliğ edilen ek bilirkişi raporunda birleşen dosya açısından davalı şirket açısından hiçbir değerlendirme yapılmaksızın doğal olarak salt kefil yönünden dosyanın incelenmiş olduğunu, gerek birleşen dava dilekçesinin tebliğ edilmemesi gerekse usul ekonomisi yönünden fayda görülmediğinden birleştirme kararına itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
İstanbul 9. İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasının bir örneği getirtilmiş, anılan takip dosyasında alacaklının … Bankası A.Ş, borçluların…A.Ş ile … olduğu, takip konusu alacağın 08/01/2013 tarihli Genel ticari Kredi sözleşmesine dayalı 1.460.188,33 TL asıl alacak, 5.988,89 TL işlemiş faiz, 299,44 TL GV, 245,00 TL ihtiyati haciz vekalet ücreti olmak üzere toplam 1.466.721,66 TL alacağa ilişkin olduğu, yapılan takibe borçlu … vekilinin 26/12/2013 tarihli dilekçesi ile, borca, faiz ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiş olduğu, diğer davalı… A.Ş vekili 14/01/2014 tarihinde sunmuş olduğu itiraz dilekçesi ile, borca, faiz ve tüm ferilerine itiraz ettiklerini beyan etmiş olduğu itirazlar üzerine takibin durdurulmuş olduğu anlaşılmıştır.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyası, tarafların sunmuş bulunduğu delil ve belgeler ile birlikte tüm dosya kapsamı, taraflar arasındaki varsa alacak ve borç miktarının tespiti hususunda Bankacı ve Hukukçu bilirkişilere tevdi edilmiş, bilirkişilerin raporları ile, kefalet sözleşmesinin geçerli olduğu ve davalının 1.725.000,00 TL’ye kadar asıl borçlu ile birlikte kefalet sorumluluğu bulunduğu, takip tarihi itibariyle 1.400.000,00 TL ana para, 43.312,50 TL işlemiş faiz (11/07/2013 – 22/11/2013 aralığı için %8,25 akdi faiz oranı ile) 5.133,33 TL işlemiş temerrüt faizi (23/11/2013-2811/2013 aralığı için %22 faiz oranı ile) ve 2.422,29 TL BSMV olmak üzere toplam 1.450.868,12 TL alacaklı olduğu, takip tarihi itibariyle dava dışı asıl borçlu firmada 23 adet boş çek yaprağının bulunduğu ve gerek sözleşmesel gerekse yasal mevzuat açısından doğabilecek yaprak başına 1.045,00 TL’den toplam 24.035,00 TL’nin bankada faiz getirmeyen bir hesapta bloke edilmesi gerektiği, söz konusu çeklerin 02/04/2014 tarihinde bankaya iade edildiği, tespit edilmiştir. Rapor taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir. Taraf vekillerinin beyanları ve dosya kapsamı uyarınca dosyamız ek rapor tanzim edilmek üzere yine aynı heyete tevdi ediliş, alınan ek rapor ile, 1.400.000,00 TL anapara, 43.31250 TL TL işlemiş faiz (11/07/2013 – 22/11/2013 aralığı için %8,25 akdi faiz oranı ile) 5.292,15 TL işlemiş temerrüt faizi (23/11/2013-2811/2013 aralığı için %22 faiz oranı ile) ve 2.430,23 TL BSMV olmak üzere toplam 1.451.034,88 TL alacaklı olduğu, tespit edilmiş, alınan ek rapor da yine taraf vekillerine ayrı ayrı tebliğ edilmiştir.
Mahkememiz dosyası ile birleşen yine mahkememiz dosyası yönünden inceleme yapılmış olduğu, alınan bilirkişi rapor ve ek raporlarının birleştirme kararı öncesinde alındığı anlaşıldığından, dosyamız, birleşen dosya da incelenmek üzere Bankacı bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişinin raporu ile, hesap kat ihtarı ekindeki hesap özetinde belirtilen alacak tutarına itiraz edilmediği için bu tutarın kesinleştiği, davacı bankanın davalılardan toplam 1.465.468,44 TL alacağının bulunduğu, bunun üzerindeki davacı talebinin uygun olmadığı, kredinin kullandırıldığı tarihten temerrüt tarihine kadar asıl alacak olarak 1.400.000,00 TL esas alınması yoluyla yapılan hesaplama sonucunda davacı bankanın davalılardan toplam 1.450.360,47 TL alacağının bulunduğu, davacı bankanın takip tarihinden itibaren yıllık 522 temerrüt faizi talebinde bulunabileceği, davalılardan faizin %5’i oranında BSMV isteyebileceği, davalı şirket tarafından iade edilmeyen 23 adet çek yaprağının 02/04/2014 tarihinde iade edildiğinden takip talebinde bu çeklerin sorumluluk bedelleri için talep edilen 24.035,00 TL’nin depo edilmesinin uygun olmayacağı tespit edilmiştir. Rapor taraf vekillerine ayrı ayrı usulün uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı vekili, dava konusu Genel Kredi sözleşmesinde davalı … adına atfen atılı bulunan kefalet türü ve kefalet miktarına ilişkin yazıların davalıya ait olmadığı beyan ederek imza ve yazı inkarında bulunmuş olduğu; davalı asil …’ın imza ve yazı örnekleri ilgili kurum ve kuruluşlardan ayrı ayrı celp edilmiş, mahkememiz oturumunda hazır bulunan davalının imzası ile onaylamış olduğu yazılı beyanı ile, kendisinin …A.Ş’nin ortağı ve yetkilisi olduğunu, GKS altındaki imzaların kendisi eli ürünü olduğunu, kredi sözleşmesi ve kefil sıfatı ile yer alan imzaların da kendisinin olduğunu ancak kefalet türü ve kefalet miktarına ilişkin yazıların kendisine ait olmadığını, yine müşteri bilgilendirme formundaki yazıların kendisine ait olup olmadığını hatırlamadığını, yazılarına benzetilmeye çalışıldığını, söz konusu yazıları oğlunun da benzetmiş olabileceğini, banka görevlilerinin de benzetmiş olabileceğini, çünkü bu krediyi başkası adına çektiklerini, 03/01/2013 tarihli müşteri bilgilendirme formu, 08/01/2013 tarihli sözleşme deki kefil kısmındaki imzaların da kendisine ait olduğunu ancak yazıların kendisine ait olmadığını beyan etmiştir.
Dosya Adli Tıp Uzmanı ve Adli Grafolog …’a tevdi edilerek mahkememiz kasasında bulunan sözleşme aslındaki kefil … adına atfen atılı bulunan kefalet beyanına yönelik yazıların davalı … eli ürünü olup olmadığı hususunun tespiti ile rapor tanzim edilmek üzere tevdi edilmiş, bilirkişinin sunmuş bulunduğu rapor ile, inceleme konusu Genel Kredi Sözleşmesi ve Müşteri Bilgi Formu aslındaki itiraz konusu yazılar ile davacı …’a ait yazı ve rakamlar arasında yapılan incelemede, kişinin 70 yaşında olması ve sözleşme tarihi ile mukayese yazı örneklerinin alınış tarihi arasında 4 yıl fark olduğunun da dikkate alındığı, bunun yanı sıra kişinin yazısındaki değiştirme gayreti içinde olduğu ve kısıtlı miktardaki yazı örnekleri birlikte değerlendirildiğinde işleklik ve baskı derecesi ile yazı tipi ve mevcut ortak harfler bakımından olmak üzere tersim özellikleri itibariyle tespit edilen uygunluk ve benzerliklerin bulunduğu, inceleme konusu Genel Kredi Sözleşmesi ve Müşteri Bilgi Formu aslında davalının itirazına konu yazıların davalı …’ın eli ürünü olduğu, tespit edilmiştir. Rapor taraf vekillerine ayrı ayrı usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı …A.Ş’nin iflasının açılması talebi ile İstanbul … Asliye Ticaret Mahkemesinin … Esas sayılı dava dosyası ile 06/12/2016 tarihi itibariyle dava açıldığı, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile, İstanbul Ticaret Sicil müdürlüğünün 166701 sırasında kayıtlı…A.Ş’nin iflasına, iflasın 21/12/2017 saat.15:17 itibariyle açılmasına karar verildiği, mahkemesince verilen kararın İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi… Hukuk Dairesinin … Esas … Karar sayılı kararı ile yerel mahkemece verilen kararın bozulmasına karar verildiği, dosyanın mahkemesine gönderildiği, dosyanın mahkemesince yeniden yargılama yapılması hususunda esasa kaydedilmiş olduğu ve derdest olduğu anlaşılmıştır.
Taraflar arasındaki davaya konu uyuşmazlığın; davacı banka ile dava dışı şirket arasında genel kredi sözleşmesinin imzalandığını, davalının bu sözleşmeyi müşterek borçlu müteselsil kefil sıfatı ile imzaladığını, dava dışı borçlunun kredi borcunu ödemediğini, borcun kat edilerek ödenmesi için ihtarnamenin davalıya ve borçlu şirkete tebliğ edildiğini, borcun verilen süre içerisinde ödenmemesi nedeni ile alacağın tahsili amacıyla yapılan İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyasına vaki haksız itirazın iptali ile asıl alacağın %20sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatı talebine ilişkin olduğu anlaşılmıştır.
Yapılan yargılama davacı tarafın iddiaları, davalıların beyanları, icra dosyası, taraflar arasında akdedilen genel kredi sözleşmesi, hesap ekstreleri, adli tıp uzmanı …’dan aldırılan imza incelemesine ilişkin rapor, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında davacı ile birleşen dosya davalısı … A.Ş arasında genel kredi sözleşmesinin imzalandığı, bu genel kredi sözleşmesinin şirket adına da imzalayan ve aynı zamanda şirket yetkilisi olan …’ın da ayrıca müşterek borçlu ve müteselsil kefil sıfatıyla da imzaladığı, keza yine şirket yetkilisi olması sebebiyle eş rızası gerekmemesine rağmen eş rızasının da alındığı, her ne kadar davalı … tarafından genel kredi sözleşmesi altındaki imzalar ve kefil sıfatıyla atılan imzalar kabul edilmiş yazıların kendilerine ait olmadığı belirtilmiş ise de, yaptırılan incelemede el yazılarının davalı … eli ürünü mahsulü olduğu belirtildiği, davacı banka tarafından davalı şirkete kullandırılan kredinin geri ödenmemesi üzerine her iki davalı hakkında icra takibi başlatıldığı, borçlularca icra takibine farklı tarihlerde itiraz edildiği, bu nedenle davacı tarafından her bir davalı için ayrı ayrı itirazın iptali davası açıldığı, daha sonra mahkememizin 2016/228 sayılı dosyasıyla açılan davanın asıl dosyamız olan … E. Sayılı dosya ile birleştirildiği, her ne kadar davalı şirket hakkında İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesi’nin … E. Sayılı dava dosyası ile iflasına karar verilmiş ise de, söz konusu iflas kararının İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi…Hukuk dairesi … E. … K. Sayılı kararı ile iflas kararının bozulduğu, dosyanın mahkemesine gönderildiği, mahkemenin esasına kaydedildiği, bozma ilamına uyulduğu ve yargılamanın halen derdest olduğu, iflas dosyasının da kapatılmış olduğu, dolayısıyla hüküm tarihi itibariyle davalı… A.Ş aleyhinde verilmiş herhangi bir iflas kararının bulunmadığı, bu bağlamda dosyamızın karara bağlanmasında herhangi bir usule engelin bulunmadığı görülmüştür. Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesine göre aldırılan raporlara istinaden davacının her iki davalıdan icra takip tarihi itibariyle 1.445,722,12 TL asıl alacak, 4.417,48 TL işlemiş faiz, 220,87 TL BSMV olmak üzere toplam 1.450,360,47 TL miktarında alacaklı olduğu anlaşılmakla her bir dava dosyası ayrı bir dava dosyası olduğundan hem asıl dosyada hemde birleşen dosyada davanın bu miktar üzerinden ayrı ayrı kabulüne karar vermek gerekmiş. Yine hükmedilen alacak bedelinin %20 oranında olmak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmiş, gayri nakdi alacak hususunda yargılama aşamasında davaya konu çeklerin davacıya iade edildiği anlaşılmakla gayri nakdi alacağa ilişkin dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığından karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Asıl dava yönünden, davacının davasının KISMEN KABUL – KISMEN REDDİ İLE,
A) Davalı … yönünden İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 1.445.722,12 TL asıl alacak, 4.417,48 TL işlemiş faiz, 220,87 TL BSMV olmak üzere toplam 1.450.360,47 TL için itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, takibe takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden hesaplanacak %22 oranında temerrüt faizi ve bu temerrüt faizinin %5’i oranında BSMV uygulanmasına, (asıl borçlu şirketle birlikte tahsilde mükerrer olmamak şartıyla)
B) İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca hükmedilen alacak bedeli olan 1.450.360,47 TL’nin %20’si oranında olmak üzere 290.072,09 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, asıl borçlu şirketle birlikte davalıdan tahsilde mükerrer olmamak şartıyla tahsili ile davacıya verilmesine,
C) Gayrinakdi alacak noktasında dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
a)-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 99.074,12 TL nispi karar harcının davalıdan müştereken ve müteselsilen tahsili ile hazineye irad kaydına,
b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince kabul edilen miktar üzerinden (1.450.360,47 TL) 67.460,81 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, (birleşen dosyadaki davalı … A.Ş ile birlikte tahsilde mükerrer olmamak şartı ile)
d)-Davacı tarafından yapılan 2.100,00 TL bilirkişi ücreti, 397,20 TL yargılama gideri olmak üzere toplam 2.497,20 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e)-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
f-)Davalı vekili için reddedilen kısım üzerinden 2.180,00 TL maktu vekalet ücreti takdirine, bunun davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
2) Birleşen mahkememizin … Esas sayılı dosyası yönünden. davalı … A.Ş yönünden İstanbul… İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyasına yaptığı itirazın 1.445.722,12 TL asıl alacak, 4.417,48 TL işlemiş faiz, 220,87 TL BSMV olmak üzere toplam 1.450.360,47 TL için itirazın iptali ile takibin bu miktar üzerinden devamına, takibe takip tarihinden itibaren asıl alacak üzerinden hesaplanacak %22 oranında temerrüt faizi ve bu temerrüt faizinin %5’i oranında BSMV uygulanmasına, (kefil … ile birlikte tahsilde mükerrer olmamak şartıyla)
B) İİK’nun 67/2. Maddesi uyarınca hükmedilen alacak bedeli olan 1.450.360,47 TL’nin %20’si oranında olmak üzere 290.072,09 TL icra inkar tazminatına hükmedilmesine, kefil … ile birlikte davalıdan tahsilde mükerrer olmamak şartıyla tahsili ile davacıya verilmesine,
C) Gayrinakdi alacak noktasında dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
a)-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 99.074,12 TL nispi karar harcından peşin alınan 25.047,94 TL’den mahsubu ile bakiye 74.026,18 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince kabul edilen miktar üzerinden (1.450.360,47 TL) 67.460,81 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, (asıl dosyadaki davalı … ile birlikte tahsilde mükerrer olmamak şartı ile)
d)-Davacı tarafından yapılan 25.047,94 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
e)-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
f-)Davalı vekili için reddedilen kısım üzerinden 2.180,00 TL maktu vekalet ücreti takdirine, bunun davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan
Üye
Üye
Katip