Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/16 E. 2022/157 K. 16.03.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO :2014/16 Esas
KARAR NO:2022/157

DAVA:İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
ASIL DAVA TARİHİ:16/01/2014
KARŞI DAVA TARİHİ:03/03/2014
KARAR TARİHİ:16/03/2022

Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davacı … … Prod. Film. Rek.ve Tan.Paz Tic. Ltd. Şti.ile davalı firma arasında tv yayıncılığı için yapılan programlar ile olarak cari hesap ilişkisi bulunmakta olup, davalıya bu ticari ilişki nedeniyle verilen hizmet ve yapılan işlere ait faturaların karşılığı bedellerin uzun bir süre ödenmemiş olduğunu, davalı firmanın ödemelerini aksatması üzerine İstanbul … İcra Müdürlüğünün … esas sayılı takip dosyası ile icra takibi yapılmış ise de, davalı tarafından bu takibe karşı hukuki ve haklı bir nedene dayanmayan şekilde itiraz edildiğini ve takibin bu haksız itiraz nedeniyle durduğunu, bu nedenle davalı/borçlunun haksız ve hukuka aykırı itirazının iptali istemiyle işbu davanın açılması zarureti hasıl olduğunu beyanla, 6100 sayılı HMK‘nun 389.maddesinin 1.fıkrası uyarınca belirtilen davalının banka hesaplarına (dava değeri olan) 1.062.000TL kadar olan kısmının çekilmesinin ve/ veya 3. kişilere aktarılmasının önlenmesi gayesi ile ihtiyati tedbir kararı verilmesini, 2004 sayılı İİK‘nun 257.maddesi uyarınca davalının banka hesaplarına (dava değeri olan) 1.062.000TL kadar olan kısmı için ihtiyati haciz kararı verilmesini, mahkememizce yapılacak yargılama neticesinde davanın kabulü ile birlikte; itirazın iptali ve takibin kaldığı yerden devamına, alacağının likit/belirlenebilir olduğu da dikkate alınarak takip alacağının %20’sindan az olmamak üzere borçlu/davalı … ve … A.Ş. (… AŞ)’nin ‘in icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP-KARŞI DAVA : Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ve karşı dava dilekçesi ile; davacı-karşı davalı tarafça yapılmış olan icra takibine ve itirazın iptali davasına konu borçlarının bulunmadığını, nitekim bu hususun ayrıntılı olarak ortaya konulacağı ve icra dosyasına da itiraz şeklinde ileri sürülmüş olduğu üzere, davacı tarafın gerçekte bir alacağı bulunmadığını, zira davacı tarafın müvekkili nezdinde doğmuş alacağının kendilerinin muaccel ve temerrüde uğramış borcu sebebiyle sona erdiğini, karşı taraf-davacının müvekkile borçlu olmasına rağmen, sanki gerçekte alacaklıymış gibi müvekkili aleyhine icra takibinde bulunduğunu, bu hususun maddi olguları ile birlikte ortaya koymak gerekirse, müvekkili şirketlerden … Radyo Televizyon Hab ve Yay AŞ ile davalı arasında 27/10/2009 tarihinde “…’da …” isimli televizyon programının …logolu televizyon kanalında yayınlanması ve ilgili programın prodüksiyonunun davalı tarafından gerçekleştirilmesi konulu bir yapım sözleşmesi(Kısaca “sözleşme” olarak anılacaktır) akdedildiğini, … Radyo Televizyon Hab ve Yay AŞ’nin 28/02/2013 tarihinde bir kısmi bölünme işlemi geçirmiş olup, “… Televizyon İşletmesi”ne ilişkin tüm hak ve borçların … … AŞ’ye devrolduğunu, akdedilen bu sözleşmenin “Program’ın Yasalara ve Mevzuata Uygunluğu” başlıklı 7.maddesi kapsamında davalının, Program nedeniyle … … AŞ ve/veya Yayın Kuruluşu’na tahakkuk ettirilebilecek para cezalarını … Radyo Televizyon Hab ve Yay AŞ ve/veya Yayın Kuruluşu adına derhal ödeyeceği ve/veya … Radyo Televizyon Hab ve Yay AŞ tarafından davalıya ödenecek tutarlardan mahsup edileceğinin ve … Radyo Televizyon Hab ve Yay AŞ ve/veya Yayın Kuruluşu’nun uğrayacağı maddi ve manevi her türlü zararı ikinci bir ihtar, ihbar ve mahkeme kararına gerek kalmaksızın derhal karşılayacağının davalı tarafça açıkça kabul, beyan ve taahhüt edildiğini, … Üst Kurulu’nun, sözleşmeye konu “…’da …” isimli programın muhtelif bölümlerinin 6112 sayılı Yasa hükümlerini ihlal ettiği gerekçesi ile müvekkili … Radyo Televizyon Hab ve Yay AŞ’ye 5 adet toplam 1.965.384.00TLlik ve sözleşme uyarınca programın yayınlandığı diğer Yayın Kurulu olan … Televizyon ve Radyo İşletmeciliği AŞ’ye ise 3 adet toplam 34.798.00TLlik idari para cezası tesis ederek tebliğ ettiğini, müvekkili şirket … Aktif’in, davalıya olan ve sözleşmeden doğan 882.375,59TLlik borcunu sözleşmesel hakkına dayalı olarak bir üst paragrafta belirtilen RTÜK para cezalarından mahsup ettiğini, bu mahsup işlemi sonrası müvekkilinin 1.117.806,41TL bakiye alacağı kalmış olup, müvekkilinin bu alacağı için davalı tarafa fatura tanzim ettiğini ve noter kanalı ile gönderdiğini, ancak davalının müteaddit defalar hukuken herhangi bir haklı veya geçerli neden olmaksızın söz konusu faturaları tebliğ almaktan imtina ederek müvekkiline iade ettiğini, davalının ödeme emrinde borcun konusu olarak sözleşmeden doğan fatura alacaklarını gösterdiğini, müvekkili şirketlerin 06/01/2014 tarihinde tebellüğ edilen ödeme emrine ilişkin itirazlarında, alacaklıya icra takibine konu edilebilecek herhangi bir borçlarının bulunmadığını, aksine davalının müvekkili şirketlerden … … AŞ’ye borçlu olduğunu ifade ederek borca itiraz ettiklerini, müvekkilinin yukarıda izah edildiği üzere sözleşmesel hakkına dayalı olarak takas/mahsup işlemi yaptığını, bu işlem sonrasında müvekkilinin bakiye alacağının davalıya olan borcundan daha fazla olduğu için karşı davalının borcunun sona erdiğini, bu nedenle müvekkilinin karşı davalıya borcu kalmadığını, aksine müvekkili … Aktif’in hali hazırda karşı davalıdan 1.117.806,41TL tutarında alacağı bulunduğunu, dolayısıyla davacı-karşı davalı tarafın aslında mevcut olmayan bir alacak için icra takibi yaptığını beyanla, davacı tarafa borçlu olmadıklarının tesbitine, 1.117.806,41TLlik alacaklarının avans faizi ile birlikte karşı davalıdan tahsili ile müvekkili şirkete verilmesine, karşı tarafın, haksız takip nedeniyle takip konusu miktarın %20sinden aşağı olmamak üzere inkar tazminatına mahkum edilmesini talep etmiştir.
DELİLLER ve GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, … üst Kurulu Hukuk Müşavirliği üst kurul kararları, Yargıtay kararı, fatura suretleri, dekont suretleri İstanbul…İcra Müdürlüğünün… esas sayılı dosyası, ticaret sicil gazetesi, ihtarnameler, 27/10/2009 tarihli sözleşme, mutabakat mektubu, sicil dökümü, tahsilat fişleri, vergi dairesi kayıtları, ticari defter ve kayıtlar celp olunmuştur.
İstanbul…İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasının incelenmesinde; alacaklı …Ltd Şti tarafından borçlu … Prodüksiyon AŞ aleyhine faturalara dayanılarak 1.062.000,00TL alacak üzerinden takip başlatıldığı, borçlunun itirazı üzerine takibin durduğu görülmüştür.
Yargılama aşamasında davacı … … Ltd Şti’nin İstanbul…Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasından 17/11/2016 günü saat: 15’05 itibariyle iflasına karar verildiği, iflasın İstanbul …İflas Müdürlüğünün … iflas sayılı dosyası ile yürütüldüğü, iflas kararının temyiz edildiği ve kararın Yargıtay 23.Hukuk Dairesinin 2017/1382 esas 2020/2391 karar sayılı 01/07/2020 tarihli ilamı ile bozularak iflas davasının İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sırasına kaydedildiği ve yapılan yargılama sonucunda İstanbul…Asliye Ticaret Mahkemesinin …esas … karar sayılı 10/09/2020 tarihli kararı ile, davanın reddine karar verildiği görülmüştür.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak dosya bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi Hukuk Fakültesi Doç Dr … …, Mali Müşavir … ve … Sinema Uzmanı … … … … tarafından tanzim olunan 22/02/2016 tarihli bilirkişi raporunda; davalı-karşı daacı tarafından davacı … … Ltd Şti’ne gönderilen faturaların davacı tarafça kabul edilmemesinin de faturaya itiraz olarak yorumlanması gerektiğini, faturaya itirazın sonucu olarak fatura tanzim eden davalı şirkete … AŞ’nin ispat vasıtası olarak da faturadan başka kanuni delillere dayanması gerekeceğini, bu anlamda davacı tarafın kendisine gönderilen faturaları kabul etmese bile, RTÜK tarafından verilen para cezasına ilişkin kurul kararları ve borcunun dayanağı sözleşme hükmü uyarınca davalı/karşı davacı yana borcu bulunduğunun kabulü gerektiğini, davalı tarafından davacıdan alacaklı olduğunun kabulü halinde ise, 22.912,00TL, 06/08/2013 tarih 119917 numaralı 1.505.220,00TL tutarlı, 20/09/2013 tarih … numaralı 11.886,00TL tutarlı, 20/09/2013 tarihli … numaralı 460.164TL tutarlı toplam tutarları 2.000.182,00TL tutarlı RTÜK idari para cezaları açıklamalı faturaların kabul edilmesi yönünde karar verir ise, davalı yanın davacı yandan 2.000.182,00TL – 881.675,59TL = 1.118.506,41TL alacaklı olacağını, davalı yan tarafından davacı yana düzenlenen ve davalı kayıtlarında olmasına rağmen davacı kayıtlarında bulunmayan 2.000.182TL RTÜK idari para cezası açıklamalı faturaların kabul edilmemesi yönünde karar verir ise, davacı yanın davalıdan 881.675,59TL alacaklı olacağını, davacının alacağının tespit edilmesi halinde, 3095 sayılı yasaya istinaden icra takip tarihi olan 02/01/2014 tarihinden itibaren asıl alacağa %9 yasal faiz talep edebileceğini, ancak yanlar arasındaki ilişkinin ticari iş olması hasebiyle %17 reeskont faizinin takip tarihinden itibaren somut olayda tatbikinin mahkemenin takdirinde olduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup rapora karşı beyanlar ve itirazlar dosyaya ibraz edilmiş, itirazlar doğrultusunda tanzim olunan 22/08/2016 tarihli ek raporda; RTÜK tarafından kesine idari para cezalarının derhal davacıya bildirilmediği ve böylece erken ödeme indiriminden yararlanılmasına imkan sağlanmadığının anlaşıldığını, buna bağlı olarak hakkında dava açılmış ve söz konusu davaların ve para cezalarının kesinleştiğine dair … İdare Mahkemesine ait kararların dosyada bulunmadığından kesinleşmemiş bir para cezası için ihtarda bulunulmasının davacının aleyhine sonuçlar doğuracağının düşünülebileceğini, zira sözleşme gereği söz konusu bildirimin yapıldığı anda davacının borcunun muaccel hale geleceğini, halihazırda mevcut olmayan bir borç için ihtarın yapılmasının yersiz olacağını, bu nedenle davacının erken ödeme indiriminden yararlanma imkanının davalı tarafından ortadan kaldırıldığı savunmasının yerinde olmadığını, sonuç olarak kök raporda belirtilen görüşleri değiştirecek bir husus bulunmadığını belirtmişlerdir.
Bilirkişi rapor ve ek raporuna karşı beyan ve itirazlar ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, yeni bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi SMMM …, …ve Nitelikli Hesaplama Uzmanı Dr Öğr Üyesi … tarafından tanzim olunan 12/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda; davacı-karşı davalı tarafından düzenlenen takibe konu cari hesap ekstresine ait 5 adet faturanın KDV dahil 1.062.000,00TL tutarlı olduğunu, işbu faturaların açıklama kısmına …’da … Adlı Programın Yamı Bedeli (her faturada bölümlerin ayrı ayrı belirtildiği) diye yazıldığını, teslim eden ve teslim alan kısımlarının olmadığını, imza karşılığında teslim edilmediği ve teslim alınmadığını, faturaların karşılıklı olarak tarafların yasal defterlerine usulune uygun olarak işlendiğini, faturalara davalı tarafından itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak veya belgeye rastlanılmadığını, davalı tarafın davacı tarafa düzenlediği cari hesap ekstresine ait 4 adet KDV dahil 2.000.182TL tutarlı fatura olduğunu, işbu faturaların açıklama kısmına İdari Para Cezası (Her Faturada sayılarının Belirtildiği) diye yazıldığını, teslim eden ve teslim alan kısımlarının boş ve imzasız olduğunu, imza karşılığından teslim edilmediği ve teslim alınmadığını, faturaların davalı-karşı davacı tarafından yasal defterlerine usulune uygun olarak işlendiğini, davacı-karşı davalı tarafın yasal defterlerine işlenmediğini, faturalara davacı-karşı davalı tarafın 16/12/2013 tarihli 23312 yevmiye numaralı Beyoğlu 34.Noterliğinin ihtarnamesi ile itiraz ettiğini, davacı-karşı davalı tarafın dosya muhteviyatına sunduğu cari hesap ekstresinde 2013 yılı için davalı taraf ile cari hesap ilişkisinin 01/01/2013 tarihli 3.448.380TL tutarlı kayıt işlemi ile başladığını, 02/08/2013-31/12/2013 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 881.675,59TL alacaklı olduğunu, 2014 yılı için 01/01/2014-31/12/2014 tarihinde davacı tarafın davalı taraftan 881.675,59TL alacaklı olduğunun tespit edildiğini, davalı-karşı davacı tarafın dosyaya sunduğu cari hesap ekstresinde ise 2013 yılı için davacı taraf ile cari hesap ilişkisinin 28/02/2013 tarihli 51.886,61TL tutarlı kayıt işlemi ile başladığını, 20/09/2013 tarihinde davalı tarafın davacı taraftan 1.117.806,41TL alacaklı olduğunu, 2014 yılı için 01/01/2014-31/12/2014 tarihinde davalı tarafın davacı taraftan 1.117.806,41TL alacaklı olduğunu, davacı-karşı davalı tarafın takip tarihi itibariyle 881.675,59TL alacaklı, davalı-karşı davacı tarafın 03/03/2014 tarihi itibariyle 1.117.806,41TL alacaklı olduğunu, taraflar arasında 1.999.482TL cari hesap farkının olduğunu, işbu farkın davalı karşı davacı tarafın ticari defter ve kayıtlarına yaptığı tek taraflı kayıt işlemlerinden kaynaklandığını, işbu kayıt işlemlerinin 2.000.182TL tutarlı RTÜK İdari Para Cezası açıklamalı 7.0670,00TL tutarlı … Karşılıksız Çek Virmanı açıklamalı kayıt işlemleri olduğunu, mahkemece tarafların alacağının ayrı ayrı hesaplanmasının talep edildiğini, bu durumda davacı karşı davalı tarafın takip tarihi itibariyle 881.675,59TL, davalı-karşı davacı tarafın 03/03/2014 tarihinde eğer cezaların %100’ü esas alınırsa alacağının 1.118.506,41 (2.000.182 – 881.675,59TL) olabileceğini, eğer cezaların %25’nin mahsup edilmesi durumu esas alınırsa, alacağının 618.460,91TL (2.000.182TL – 500.045,50TL -881.675,59) olabileceğini belirtmişlerdir.
Dava, davacı tarafından alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine itirazın iptali davasıdır.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının savunması, icra takip dosyası, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasındaki davaya konu uyuşmazlığın, asıl davada davacı firma ile tv yayıncılığı için yapılan programlarla ilgili olarak cari hesap ilişkisinin bulunduğu, bu ticari ilişki nedeni ile verilen hizmet ve yapılan işlere ait faturaların ödenmediği belirilerek alacağın tahsili amacıyla başlatılan icra takibine davalının itirazının iptali noktasında toplandığı, karşı davada ise; davalı karşı davacının sözleşmesel hakkına dayalı olarak takas-mahsup işlemi yaptığı, bu işlem sonrasında karşı davalının bakiye alacağının kalmadığı, karşı davacının davalıya olan borcundan alacağının fazla olduğu, bu nedenle karşı davacının borcunun sona erdiği belirtilerek, davacı-karşı davalıdan bakiye 1.117.806,41TL alacağın avans faizi ile birlikte tahsili noktasında toplandığı tespit edilmiştir.
Mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu tanzim olunan ve mahkememizce de kabul gören bilirkişi raporuna göre, tarafların ticari defter ve kayıtları incelenmiş olup, davacı-karşı davalı tarafın takibe konu ettiği cari hesap ekstresine ait 5 adet faturanın KDV dahil 1.062.000,00TL tutarlı olduğu, işbu faturaların açıklama kısmına …’da … Adlı Programın Yapım Bedeli (her faturada bölümlerin ayrı ayrı belirtildiği) diye yazıldığı, teslim eden ve teslim alan kısımlarının olmadığı, imza karşılığında teslim edilmediği ve teslim alınmadığı, faturaların karşılıklı olarak tarafların yasal defterlerine usulune uygun olarak işlendiği, faturalara davalı tarafın itiraz ettiğine dair dosya muhteviyatında herhangi bir ihtarname, evrak yada belgeye rastlanılmadığı, davalı-karşı davacı yan tarafından davacı-karşı davalı yana düzenlenen 05/08/2013 tarihli … numaralı 22.912,00TL bedelli, 06/08/2013 tarihli …numaralı 1.505.220TL tutarlı, 20/09/2013 tarihli … numaralı 11.886,00TL tutarlı, 20/09/2013 tarihli … numaralı 460.164TL tutarlı toplam tutarları 2.000.182,00TL tutarlı RTÜK idari para cezalarına ait faturaların ve 7.670TL tutarlı karşılıksız çeklerin davalı-karşı davacı yanın ticari defterlerinde kayıtlı olup, davacı yanın defterlerinde mevcut olmadığı, davacı-karşı davalı tarafından dava dosyasına 13/09/2013 tarihli mutabakat mektubunun sunulmuş olduğu, ilgili mutabakat mektubuna göre 653.426,41TL borç bakiyesinin karşı tarafa bildirildiği, … AŞ’nin cevabında ise 31/08/2013 tarihi itibariyle 653.426,41TL alacak bakiyesinde mutabık olmadıklarını ve kendi nezdindeki hesap bakiyesinin borç bakiyesi verdiğini beyan ettikleri görülmüştür.
RTÜK tarafından kesilen idari para cezaları, davalı-karşı davacı tarafından davacı-karşı davalı şirkete fatura edilmiştir. Davacı-karşı davalı şirketin ise bu faturaları iade ederek kabul etmediği, itiraz ettiği anlaşılmaktadır. Her ne kadar davacı-karşı davalı tarafından RTÜK tarafından kesilen idari para cezalarına ilişkin olan işbu faturalara itiraz edilmiş ise de, taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri incelendiğine;
Davacı … …Film Ltd Şti ile davalı-karşı davacı … AŞ arasında 27/10/2009 tarihinde 21 ana maddeden oluşan bir sözleşme akdedildiği, sözleşmenin “Programın Yasalara ve Mevduata Uygunluğu” başlığını taşıyan 7.maddesinde “Yapımcı ve Taahhüt Eden, …. ve/veya Yayın Kuruluşu’na işbu sözleşme ve/veya madde konusu ile ilgili bir uyarı, idari bir ceza ve/veya herhangi bir müeyyide uygulanması durumunda, … ve/veya Yayın Kuruluşu yanında müdahale ederek sorumluluğu derhal üstleneceğini, tahakkuk ettirilebilecek para cezalarını … ve/veya Yayın Kuruluşu adına derhal ödeyeceğini ve/veya … tarafından kendisine ödenecek tutarlardan mahsup edileceğini, … ve/veya Yayın Kuruluşunun uğrayacağı maddi ve manevi her türlü zararı ikinci bir ihtar, ihbar ve mahkeme kararına gerek kalmaksızın derhal karşılayacağını kabul ve taahhüt eder” denilmekte olup, yapımcı yani davacı … … Şti ve taahhüt edenin, yapmış oldukları program nedeniyle davalı adına RTÜK tarafından kesilen idari para cezaları ödemeyi kabul ve taahhüt ettiği, davacı-karşı davalı tarafça kendisine gönderilen faturalara itiraz etmiş ise de, RTÜK tarafından verilen para cezasına ilişkin kurul kararları ve borcunun dayanağı sözleşme hükmü uyarınca işbu faturalardan dolayı borçlu bulunmaktadır.
Davacı karşı davalı tarafından açılan ve davacı tarafça davalı karşı davacıya verilen yayın hizmeti uyarınca akdedilen sözleşme hükümleri gereği davacı-karşı davalının davalı-karşı davacıdan olan cari hesap alacağının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine yapılan itirazın iptali davası ile , davalı-karşı davacı tarafından RTÜK tarafından kesilen idari para cezalarının davacı-karşı davalıdan tahsiline yönelik açılan davanın birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Taraflar arasında akdedilen sözleşme hükümleri, tarafların ticari defter ve belgeleri üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi, RTÜK tarafından verilen para cezasına ilişkin kurul kararları ve tüm dosya kapsamı incelendiğinde, mahkememizce yaptırılan ve kabul gören bilirkişi raporuna göre de; davacı-karşı davalı tarafın takip tarihi itibariyle 881.675,59TL alacaklı olduğu, bu rakamın her iki tarafın da ticari defter ve kayıtlarında yer aldığı görülmüştür. Bu itibarla davalı-karşı davacının takas mahsup iddiası değerlendirilmeden önce, davacı-karşı davalı … … Prodüksiyon Film Ltd Şti’nin 881.675,59TL alacaklı olduğu tespit edilmiştir. Bu tespit yapıldıktan sonra karşı dava yönünden ise yapılan incelemede RTÜK tarafından davacı-karşı davalı tarafından davalı-karşı davacı televizyona yapılan programın dosya içerisinde mevcut bulunan ve celp edilen kurul kararları uyarınca toplam 2.000.182,00TL idari para cezası kesildiği görülmüştür. Taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 7.maddesine göre yapımcı tarafından programın yasaların emredici hükümlerine ve mevzuata uygun olacağının üstlenildiği, yine üstlenilen programın Fikir ve Sanat Eserleri Kanunun Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayınları Hakkındaki Kanuna.. . .kanunlarına, her türlü yasa, yönetmeliğe aykırı olmayacağı, davalı … … Yayın Kuruluşunun işbu sözleşme veya madde konusu ile ilgili bir uyarı, idari bir ceza veya herhangi bir müeyyide uygulanması yada uygulanacağının bildirilmesi durumunda sorumluluğu derhal üstlenileceğini, tahakkuk ettirilebilecek para cezalarının … ve/veya Yayın Kuruluşu adına derhal ödeyeceğini üstlenmiştir. Görüldüğü üzere, sözleşmenin 7.maddesi uyarınca idari kurumlar tarafından yayıncı kuruluşa yada … aleyhine kesilen para cezalarının ödenme yükümlülüğü davacı-karşı davalı şirkete yüklenmiştir. RTÜK tarafından davalı-karşı davacı-karşı davalıya toplam 2.000.182,00TL idari para cezası kesilmiştir. Söz konusu para cezaları her ne kadar dava tarihinden sonra ödenmiş ise de, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin 7.maddesine göre bir cezanın tahakkuk etmiş olması halinde davacı-karşı davalının ödeme yükümlülüğü başlamış bulunmaktadır. Bu husus sözleşmenin 7.maddesinde aynen şu şekilde tanımlanmıştır : “… ve/veya Yayın Kuruluşuna işbu sözleşme ve/veya madde konusu ile ilgili bir uyarı, idari bir ceza ve/veya herhangi bir müeyyide uygulanması ve/veya uygulanacağının bildirilmesi durumunda … ve/veya Yayın Kuruluşu yanında müdahale ederek sorumluluğu derhal üstlenileceğini, tahakkuk ettirilebilecek para cezalarına … ve/ veya Yayın Kuruluşu adına derhal ödeyeceğini ve /veya … tarafından kendisine ödenecek tutarlardan mahsup edileceğinin . . .kabul ve taahhüt eder” hükmü mevcuttur. Görüldüğü gibi RTÜK tarafından kesilen para cezasının davalı-karşı davacı aleyhine tahakkuk ettirilmesi anından itibaren söz konusu bu ceza miktarı davalı tarafından davacıdan istenebilecek konumda, yani muaccel olmuştur. Bu itibarla sözleşme içeriğine göre davalı-karşı davacı şirkete tahakkuk ettirilebilecek cezanın muaccel olmuş olması sebebiyle davacı-karşı davalının henüz davalı tarafından RTÜK e ödeme yapılmadığı ve alacağın muaccel olmadığı yönündeki iddiasına değer verilmemiştir. Davalı-karşı davacıya RTÜK tarafından kesilen bu para cezalarının davacı-karşı davalıya … tarafından ödeme süresi içinde bildiriminin yapılmadığı, idari para cezaları kesildikten sonra yaklaşık 1 yıllık süre sonrasında fatura edildiği anlaşılmaktadır. Davalı-karşı davacı tarafından şayet ödeme süresi içerisinde (526 Sayılı Yasanın 17.Maddesinin 6.fıkrası gereği RTÜK cezalarına karşı yasa yoluna başvurmadan 15 gün içerisinde ödenmesi halinde cezanın 1/4 oranında indirimli olarak ödeneceğine ilişkin kural) bu cezaları davacı-karşı davalı … …’ya bildirmiş olsaydı, davacı-karşı davalı tarafından süresi içerisinde ödeme yapılarak 1/4 oranındaki indirimden faydalanabilecekken, davalı-karşı davacının ödeme süresi içerisinde bu cezaları davacı-karşı davalıya bildirmemesi sebebiyle davacı-karşı davalının bu imkandan yoksun kaldığı, bu nedenle davalı-karşı davacının bildirim yükümlülüğünü ihlal etmesi sebebiyle kendi uhdesinde oluşan zararın ağırlaşmasına sebebiyet verdiği, bu nedenle gerek ihbar yükümlülüğüne uyulmaması, gerekse hakkaniyet gereği kesilen 2.000.182,00TL para cezasının %25 indirim tutarının 500.045,50TL olduğu, bu tutarın mahsup edilmesi halinde davalı-karşı davacı …’ın davacı-karşı davalı … … Şti’nin 1.500.136,50TL olduğu, davalı-karşı davacı tarafça talep edebileceği bu tutardan cari hesap ilişkisine göre davacı-karşı davalı tarafın alacağı olan 881.675,59TLnin takas mahsup ettiği ve bu takas mahsubu ticari defterlerine işlediği, bu itibarla asıl davada davacı-karşı davalının alacağı olarak tespit edilen 881.645,59TL alacağın takas mahsup edilmesi sebebiyle icra takip tarihi ve dava tarihi itibariyle davacının davalıdan herhangi bir alacağının kalmadığı anlaşıldığından, asıl davanın reddine karar vermek gerekmiş, yine takipte alacaklının kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından davalı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmemiş, karşı dava yönünden ise; yukarıda açıklandığı üzere davalı-karşı davacının davacı-karşı davalıdan RTÜK cezaları sebebiyle 1.500.136,50TL alacaklı olduğu, asıl davada bu alacağın 881.675,59TLnin takas ve mahsubuna karar verildiği, kalan bakiye alacağın ise 618.460,91TL olduğu anlaşıldığından, karşı davanın bu miktar üzerinden kabulüne karar vermek gerekmiş, kalan kısımlar yönünden ise davanın reddine karar verilmiş ve aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Asıl dava yönünden davanın SÜBUT BULMADIĞINDAN REDDİNE,
a-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 80,70TL karar harcının peşin alınan 12.826,35TLden mahsubu ile fazla alınan 12.745,65TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 69.970,00TL nispi ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
c-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin takdiren üzerinde bırakılmasına,
2-Karşı davanın KISMEN KABULÜ ile, 618.460,91 TL’nin karşı dava tarihi olan 03/03/2014 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davacı karşı davalı … Pazarlama Tic. Ltd. Şti’den alınarak davalı karşı davacı … … A.Ş’ye verilmesine,
3-Kalan kısımlar yönünden karşı davanın reddine,
4-Karşı davada;
a-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 42.247,06TL nispi karar harcından peşin alınan 19.090,00TLnin mahsubu ile bakiye 23.157,06TLnin davacı-karşı davalıdan tahsili ile Hazineye irad kaydına,
b)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 47.973,05TL nispi ücreti vekaletin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
c)-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 42.017,28TL nispi ücreti vekaletin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine,
d)-Davalı-karşı davacı tarafından yapılan bilirkişi ücreti ve posta masrafı olmak üzere toplam 2.282,00TL yargılama giderinin davanın red ve kabul oranına (0,55) göre hesaplanan 1.255,10TLsının davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, bakiye kısmın davalı-karşı davacı üzerinde bırakılmasına,
Ayrıca karşı dava açılırken davalı-karşı davacı tarafından peşin harç olarak yatırılan 19.090,00TLnin davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine,
5-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.16/03/2022

Başkan …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Üye …
E-İMZALI
Katip …
E-İMZALI