Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/159 E. 2019/889 K. 14.11.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/159
KARAR NO: 2019/889

DAVA : İtirazın İptali (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 06/05/2014
KARAR TARİHİ: 14/11/2019

Mahkememizde görülmekte olan Alacak davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin lehtarı olarak gözüktüğü Edirne keşideli 12.04.2014 keşide tarihli, keşidecisi … Şti. olan …’un ciranta ve …’un yetkili hamil gözüktüğü bir çek tanzim edildiğini, çekin hamili tarafından 14/04/2014 tarihinde…bank… Şubesine ibraz edildiğini ve karşılıksız kaşesi vurularak teslim edildiğini, çekin hamili tarafından ödeme konusunda müvekkilinin aranması üzerine sahte çekten haberdar olduklarını, çekin sahte olduğunun da karşı yana bildirmeleri üzerine çek suretinin e-mail yoluyla kendilerine gönderildiğini, çekle ilgili sahtecilik sebebiyle savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını, müvekkilinin çek mukabilinde herhangi bir borcu bulunmadığını, çekte bulunan imzanın da müvekkili şirkete ait olmadığını, çekin alacaklı, hamil, ciranta veya keşideci tarafından haksız ve kötü niyetli olarak doldurulduğunu, müvekkilinin taraflarla herhangi bir ticari ilişkisi de olmadığını, müvekkilinin ciro zinciri içerisinde imzasının taklit edilerek aleyhine icra takibi yapılması ihtimali bulunması ve isminin bu şekilde banka kayıtlarına geçmesi ile çok büyük zarara uğradığını beyanla müvekkili firmanın borçsuzluğuna karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili dava dilekçesinde özetle; dava konusu çekin karşılıksız çıkması üzerine müvekkilinin davacı şirket yetkilisine ulaşarak elinde bulunan meşru hamili bulunduğu çekin kendisine diğer davalıdan ciro ile geçtiğini ve çekin karşılıksız olduğunu bildirdiğini, taraflar arasında geçen telefon görüşmelerinde davacı şirket yetkilisinin önce çek bedelini ödeyeceğini belirttiği ve müvekkilini çek aslıyla …’ya davet ettiğini ancak daha sonra yeniden arayarak çekteki imzanın kendisine ait olmadığını ve ödemeyeceğini belirttiği, çekin tarihi 12/04/2014 olduğu ve üzerinden 2 aydan fazla zaman geçmesine rağmen müvekkilinin icra takibi yapmadığını, davacının haksız kazanç elde etme çabasında olduğunu, davaya konu çekin 42.000,00-TL olup bankanın yasal sorumluluğunda olan 1.120,00-TL’nin banka tarafından müvekkiline ödenmesi nedeniyle bu değerin düşülerek dava değerinin 40.880,00-TL olması gerektiğini, izah edilen nedenlerle haksız davanın reddiyle masraf ve vekalet ücretinin davacı uhtesinde bırakılmasını talep etmiştir.

(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; …Bankasının 04/04/2017 tarihli müzekkere cevabı ekinde 3 adet talimat aslı ile imza sirküleri fotokopisi, Ankara.. ASHM’nin … Talimat sayılı yazısı ile gönderilen … Noterliğinin… yevmiye no’lu imza sirküleri – noterlik makbuzu – kimlik fotokopisi, Ankara …ATM’nin… Talimat sayılı yazısı ile gönderilen … ve…’a ait imza örnekleri, …Ticaret Odası Ticaret Sicil Müdürlüğünün 04/08/2015 tarihli müzekkere cevabı Mahkememiz dosyası arasına alınmıştır.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, grafolog bilirkişi …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 09/07/2018 tarihli bilirkişi ön raporunda özetle; tarafına teslim edilen dosyadaki… sayılı kasanın zarfının içerisinde çek aslının bulunmaması nedeniyle çek aslının temini sonrasında değerlendirme yapılabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.

(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; menfi tespit davasıdır.
Uyuşmazlık davacının (yetkilisinin) lehdar sıfatıyla borçlu gözüktüğü çekin sahte olarak imzalandığı iddiası kapsamında menfi tespit isteminin yerinde olup olmadığının tespitine yöneliktir.
Dosyada mübrez …bank … Şubesi’ne ait 42.000,00 TL bedelli çek sureti incelendiğinde davacının lehdar sıfatıyla yer aldığı çekin arkasının yine davacı şirket tarafından ciro edildiğinin gözüktüğü, davalıların sonraki ciranta olarak isim ve imzalarının yer aldığı, çekin şeklen geçerli vasıfları haiz olup ciro silsilesinin düzgün olduğu görülmüştür. Davacının huzurdaki davayı açmakta hukuki menfaati olduğu kabul edilmiştir.
Sahtelik iddiasının incelenebilmesi amacıyla evrak aslının dosyaya ibrazı yönünde HMK 220. Maddesi ihtarı şerh düşülerek davalılara muhtıra tebliğ edildiği halde tayin edilen süre dahilinde evrak aslı dosyaya sunulmamıştır. Bu minvalde belgenin içeriği konusunda davacı taraf iddiasının kabul edilmiş sayılmakla davanın başkaca inceleme ve araştırmaya gerek görülmeksizin kabulü gerektiği takdir edilmiş, geçerli bir icra takibi yapılmadığından İİK 72/5 maddesi uyarınca kötüniyet tazminatı istemi yerinde görülmemiş ve neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.

(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KABULÜ ile;
Davacının keşidecisi …Şti. Olan, 12/04/2014 tarihli … seri numaralı 42.000,00-TL’lik …bank… şubesine ait çekten dolayı davalılara borçlu olmadığının tespitine,
(2)Şartları oluşmadığından tazminat isteminin reddine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.869,02 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 717,30 TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.151,72 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle uyarınca 4.970,00 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Davacı tarafından yapılan; 25,20 TL başvuru harcı, 717,30 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet pulu, 302,70 TL müzekkere, posta, tebligat masraflarından oluşan toplam 1.048,70 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(6)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.

Katip …

Hakim …
¸