Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1573 E. 2018/254 K. 01.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2014/1573
KARAR NO : 2018/254
DAVA : İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ : 31/12/2014
KARAR TARİHİ: 01/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı şirketin … markasının distribütörü olup internet üzerinden www…..com adlı siteden almış olduğu siparişlerin davalı … şirketi aracılığıyla teslimini yaptığını, davacı şirketin internet üzerinden yapılan iki adet … cep telefonu siparişi üzerine ürünleri hazırladığını ve davalı şirkete teslim ettiğini, ancak siparişlerde kullanılan kredi kartının çalıntı çıkması üzerine davacı şirketin ürünlerin bedelini tahsil edemediğini, davalı şirket çalışanı …’un ürünleri sipariş adresini götürdüğünü ve kanunen yapmakla yükümlü olduğu kimlik kontrolünü yapmadan, teslim alanın T.C kimlik numarasını almadan ürünü … isimli hayali şahsa teslim ettiğini, daha sonra adreste polis tarafından yapılan araştırmada bu isimde birisinin oturmadığının tespit edildiğini, internetten sipariş verip ürünü teslim alan bu şahıstan hem davacı şirket yetkilisi…’ın hem de kredi kartı sahibi …’ın şikayetçi olduklarını, İstanbul C.Başsavcılığının … sayılı dosyası ile soruşturma başlatıldığını, davalı şirket çalışanının davalı şirketin zarara uğramasına neden olduğunu, davalıya karşı İstanbul …İcra Müdürlüğünün … esas saylı dosyasından takip başlatıldığını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, bu nedenlerle itirazın iptali ile takibin devamına, %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; TTK.nun 855 maddesi hükmü gereği taşımadan kaynaklanan alacak talepleri için zamanaşımı süresinin bir yıl olduğunu, davaya konu taşımanın 26/12/2013 tarihinde gerçekleştiğini, talep edilen alacak için zamanaşımı süresinin dolduğunu, davacının … isimli şahsa teslim edilmek üzere 26/12/2013 tarihinde davalı şirkete kargosunu teslim ettiğini, kargonun taşıması sağlıklı şekilde gerçekleştirilerek belirtilen adrese teslimata çıkarıldığını ve 27/12/2013 tarihinde alıcı şahsa teslim edildiğini, davacının sonrasında davalı şirketle irtibata geçerek kredi kartının çalıntı olduğunu, şahıs tarafından dolandırıldıklarını ileri sürdüğünü, her ne kadar teslim belgesi üzerinde şahsın T.C.kimlik numarası kaydedilmemişse de kargo görevlisinin teslimat esnasında teslim alan şahsın kimliğini kontrol ederek kimliğin … adına olduğunu görerek teslimatı gerçekleştirdiğini, eğer iddia edildiği gibi teslim alan şahıs … değil ise bunun ibraz edilen kimliğin sahte olduğunu göstereceğini, kimliğin sahte olup olmadığını görevlinin bilebilecek durumda olmadığını, davalı şirkein aracı vasıta görevi görmekte olup gönderici ile alıcı arasındaki hukuki ihtilafları, siparişte kullanılan kartın çalıntı olup olmadığını bilecek durumda olmadığı gibi böyle bir araştırma yükümü de bulunmadığını, TTK.850 maddesine göre “taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşyayı varma yerine götürmeyi ve orada gönderilene teslim etmeyi taahhüt eder.” gönderilen yani kargo alıcısının isim ve adres bilgilerinin gönderici tarafından verildiğini, davalı şirketin taşıma faturasında alıcı olarak gösterilen şahsa kimlik kontrolü yaparak teslimat yaptığından edimi ifa etmiş olduğunu, davacıyı zarara uğratanın gerçek alıcı olmadığı iddia edilen meçhul şahsın haksız fiili olup davacının davasını bu şahsa yöneltmesi gerektiğini, davacının kargo içeriğinde iki adet … olduğunu ileri sürdüğünü, müşterilerin kargolarını kapalı koli içinde getirdiklerini, kargo teslim alınırken içerik kontrolü yapılamadığını, bu nedenle kargo içinde ne olduğunun meçhul olduğunu, davacının sipariş verilen kredi kartının çalıntı çıktığını, kredi kartının gerçek sahibinin… olduğunu, siparişte tahsil edilen tutarın kredi kartı sahibine iade edildiğini ispatla mükellef olduğunu, taşıyıcı olarak davalı şirketin mesul tutulması varsayımında TTK.880 hükmünde hasardan taşıyıcının sorumlu olduğu hallerde tazminaıtn nasıl tayin edileceğinin belirtildiğini, buna göre davacının kargo içeriğini ve değerini usulüne uygun olarak ispat etmesi gerektiğini, TTK.882 maddede tayin edilen miktarın tamamının değil belli bir limit dahilinde üst sınırın ödeneceğinin kabul edildiğini, bu nedenlerle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dinlenen davacı tanığı … ; …Kargo’nun … Şube Müdürlüğünde kurye elemanı olarak çalıştığını, olayın üzerinden uzun zaman geçmiş olduğu için tam ayrıntıları ile hatırlamadığını, normalde kargoyu ilgili kişinin kimlik tespitin yapmak sureti ile teslim ettiklerini ancak olay günü hatırladığı kadarı ile şahıstan kimlik istediğini ancak kimliğinin içeride olduğunu söyleyince kimliğine bakmadan teslimatı yaptıklarını, adres doğru olduğu için kendisinden şüphelenmediklerini ancak sonradan kartın başmasına ait olduğu ve ödemenin yapılmadığı, malı başka bir kimsenin teslim aldığını öğrendiğini, normalde kendisinin kimliği kontrol ederek malı teslim etmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Davacı vekili tarafından yapılan işleme ilişkin iade işlemiyle ilgili dekont dosyaya ibraz edilmiştir.
Dosya bilirkişi heyetine tevdi olunmuş, düzenlenen 26/01/2018 tarihli raporda; davacı şirket tarafından internet üzerinden … adına kredi kartı kullanılarak 2 adet cep telefonunun 4.298 TL bedel üzerinden satışının gerçekleştirildiği, telefonların davalı şirket aracılığı ile alıcı tarafından satıcı davacı şirkete bildirdiği adrese teslimi için 26/12/2013 tarihinde alınan kargonunda alıcısına adreste 27/12/2013 tarihinde … imzasına teslim edildiği, bilahare davacı tarafından internet üzerinden … adına kredi kartı kullanılarak satışı yapılan cep telefonlarına ilişkin satış bedelleri toplamı 4.298 TL.nin tahsil edildiği kredi kartının çalıntı olduğunun anlaşılması üzerine davacı hesabına yapılan ödemenin bu kez davacının bankası … Bankası A.Ş.tarafından davacı hesabı borçlandırılarak davacı şirket hesabına 01/04/2014 tarihinde borç kaydedilerek davacıdan geri tahsil edildiği, internet üzerinden kredi kartı kullanılarak yapılan alışverişlerde ödemede kullanılan kerdi kartı ile ilgili bilgilerin sırasıyla öncelikle kredi kartı numarası, kart sahibinin adı, soyadı, kartın vadesi ile kartın arka yüzündeki numara grubunun son üç rakamının internet üzerinden alışverişte karşı satıcıya bildirildiği, güvenli alışverişlerde bu bilgilerden sonra kart sahibine bankası tarafından cep şifre gönderildiği ve bu şekilde internet üzerinden yapılan alışverişin güvenliğinin sağlanmış olarak gerçekleştirildiği, gerek işyeri sahiplerince, gerekse kart kullanıcılarının güvenlik önlemleri alınmadan yapacakları alışverişlerde kötü niyetli 3.kişilerce çalıntı veya başkasının kart bilgilerini elde etmek suretiyle internet üzerinden kart kullanımlarının yaygın olarak yapıldığı, onlıne alışverişlerde gerek kart kullanıcısı gerekse işyerinin internet üzerinden yapacakları işlemlerde güvenli internet kullanımı ortamının olup olmadığının önem taşıdığı, dava konusu işlemle ilgili olarak internet üzerinden yapılan satış işlemlerinde, işleme konu tutarın kart sahibine geri iade edilmiş olduğu anlaşılmakla işyeri tarafından internet üzerinden yapılan satışların güvenli bir internet ortamında yapılmadığını gösterdiği, internet üzerinden satışlarda güvenli alışveriş sağlanmasında bankaların müşterilerine… sistemi adı verilen Full güvenli, az güvenli, güvenli olmayan şeklinde uygulanan sistem üzerinden hizmetler sunduğu, bu sistemlerin kullanımında alışverişlerde tek kullanımlık şifre, internet şifresi v.b.önlemler alınarak yapıldığı, hiç bir güvenlik önlemi alınmadan yapılan alışverişlerde ise sorumluluğun tamamen işyerine ait olduğu işlemlerden olduğu, 27/12/2013 tarihli …Kargo logolu teslim tutanağında teslim alan …/imza, teslim eden olarak da …/imza şeklinde düzenlendiği, kargo teslimini yapan davalı şirketin … şubesi çalışanı …’un beyanında, kargo tesliminde teslim alan …’ün kimlik sorgulaması yapılmadan kargoyu teslim ettiği beyanında bulunduğu, davaya konu teslimatta eksik/yanlış yapılmasından doğan zararda TTK.886 uyarınca tam tazminata hükmedilebilmesi için “zararın meydana gelmesinde taşıyıcının kast ve pervasızca davranış kusuru varlığının ispat edilmesi gerekmektedir.” taşıyıcının kendi adamlarının, taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden kendi fiil ve ihmali gibi sorumlu olduğu, bu taşımada davalı … şirketinin kusurlu olduğu kabul edilse bile ağır kusur ve hile durumunun mevcut olmadığı, davaya konu olayda ağır kusurun oluşmadığı, davacının ileri sürdüğü tazminat talebinin tamamının kabulünün uygun olmadığı, her iki tarafın kusuru nispetinde zararın tanzim edilmesi gerektiği, davacı şirketin internet üzerinden dava dışı … adına yapılan satışta gerekli güvenlik önlemlerini almadan satış yapması, satış yapılan … teslim adresinin yine davacı şirket tarafından belirlenen adrese teslim edilmesinde asli kusurlu olduğu, davalı şirketin ise söz konusu kargo tesliminde teslim edilen kargo alıcının doğru kişiye teslim edilmesinde tali (müterafik) kusurlu olduğu, buna göre kargo içindeki iki adet telefon bedelinin 4.298 TL olduğu tespit edilmiş olmakla, davacının asli kusurlu olduğunun kabulü ile uğranılan zarardan %65 davacı şirketin, %35 davalı şirketin sorumlu olacağı, dava konusu 4.298 TL.nin 1.504,30 TL.sinin 18/09/2014 takip tarihinden itibaren talebe uygun olarak %9 yasal faizi ile birlikte davalıdan talep edilebileceği belirtilmiştir.
Dava taşıyıcının kusuru hareketi sebebiyle zayi olan eşyanın bedelinin rücüen tahsili istemiyle yapılan takibe vaki itirazın İİK.’nın 67. Maddesine iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
6102 sayılı TTK’nın Madde 876 vd maddeleri taşıyıcının sorumluluğuna ilişkindir. Buna göre “Zıya, hasar ve gecikme, taşıyıcının en yüksek özeni göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmişse, taşıyıcı sorumluluktan kurtulur. Taşıyıcı, taşıma aracındaki arızaya, taşıtı kiraladığı kişinin onun temsilcilerinin veya çalışanlarının kusuruna dayanarak sorumluluktan kurtulamaz. Taşıyıcı; a) Kendi adamlarının, b) Taşımanın yerine getirilmesi için yararlandığı kişilerin, görevlerini yerine getirmeleri sırasındaki fiil ve ihmallerinden, kendi fiil ve ihmali gibi sorumludur. Taşıyıcı, eşyanın tamamen veya kısmen zıyaından dolayı tazminat ödemekle sorumlu tutulduğunda, bu tazminat, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki değerine göre hesaplanır. Eşyanın hasara uğraması hâlinde, onun taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki fark tazmin edilir. Zararı azaltmak ve gidermek için yapılacak harcamaların birinci cümleye göre saptanacak değer farkını karşıladığı karine olarak kabul edilir. ..Zarara, kasten veya pervasızca bir davranışla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilinin veya ihmalinin sebebiyet verdiği ispat edilen taşıyıcı veya 879 uncu maddede belirtilen kişiler, bu Kısımda öngörülen sorumluluktan kurtulma hâllerinden ve sorumluluk sınırlamalarından yararlanamaz.” hükümlerine amirdir.
Tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının internet üzerinden aldığı sipariş üzerine iki adet cep telefonunu davalı … şirketine alıcısına teslim edilmek üzere verdiği, davalı … şirketi çalışanı tarafından ürünün … imzasına belirtilen adreste tesliminin yapıldığı, alışverişte kullanılan kredi kartının çalıntı olduğunun anlaşılması üzerine, ürünlerin bedeli olan 4.298 TL.nin banka tarafından davacıdan geri tahsil edildiği, davacının davalı … şirketi çalışanının kusuru nedeniyle uğradığını iddia ettiği zararın tahsili amacıyla İstanbul … İcra Müdürlüğünün … E. Sayılı dosyası ile takip başlattığı, davalının süresinde itirazı üzerine takibin durduğu davacının süresinde iş bu davayı açarak itirazın iptalini talep ettiği, dosyaya sunulan bilirkişi raporunda; davacı şirketin gerekli güvenlik önlemlerini almadan internet üzerinden satış gerçekleştirmesi nedeniyle olayda %65 oranında asli kusurlu olduğu, davalı şirketin ise çalışanının beyanında kimlik kontrolü yapmadan ürünleri teslim ettiğini açıkça ikrar etmesi nedeniyle %35 oranında müterafik kusurlu olduğu yönünde kanaat bildirilmiş ise de yukarıda izahı yapılan yasal mevzuat kapsamında taşıyıcının çalışanının kusurlu eyleminden sorumlu olduğu, rapordaki kusur dağılımına ilişkin tespitlerin hatalı olduğu, davacının … isimli şahsın yaptığı 3 işlemden 2 sinde banka ile irtibat sağlanarak sipariş iptalini sağlayabildiği dikkate alındığında davaya konu sipariş yönünden gerekli irtibat ve bağlantının sağlanmadığı, internet üzerinden güvenli alışverişin sağlanması yönünden ilgili banka ve davacının gerekli tedbirleri almadığı şu hale göre kimlik kontrolü yapmaksızın malı teslim eden davalı … kadar davacı ve dava dışı bankanın da sorumluluğunun bulunduğu, olayın oluş şekli dosya kapsamı dikkate alındığında davacının ve dava dışı bankanın İnternet üzerinden işlemin gerçekleşmesinde ve birlikte olmak üzere davalı ile eşit kusurlu olduğunun kabulünün gerektiği şu hale göre davalının zararın %50 kusur oranına isabet eden kısmında sorumlu olduğu anlaşılmakla takibin davalının kusur oranına düşen 2.149,00 TL üzerinden devamına fazlaya ilişkin talebin reddine karar vermek gerekmiş asıl alacak yönünden alacağın yargılamayı gerektirdiği, alacağın likit olarak kabulünün dosya kapsamına uygun düşmeyeceğine kanaat getirilmekle yasal şartları oluşmayan inkar tazminatı talebinin reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, İstanbul … İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin 2.149,00 TL asıl alacağın takip tarihinden itibaren takip talebinde belirtilen faiz oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-Yasal şartları oluşmayan icra inkar tazminatı talebinin REDDİNE,
3-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 94,80 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 1.345 TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 672,50 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT 13/2 maddesine göre tespit olunan 2.149 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
6-Davalı yargılamada kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden reddolunan miktar üzerinden AAÜT 13/2 maddesine göre tespit olunan 2.149 TL’nin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda miktar yönünden açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip
Hakim …
¸