Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1494 E. 2018/914 K. 19.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
GEREKÇELİ KARARIDIR
ESAS NO : 2014/1266
KARAR NO : 2018/869
DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/04/2007
KARAR TARİHİ : 05/07/2018
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı bankanın…Şubesi müşterilerinden olan müvekkilinin, bu şubede… sayılı ABD. Doları cinsinden vadeli mevduat hesabı ile, … sayılı TL.cinsinden hesabının bulunduğunu, bu iki ayrı hesabından, davalı bankanın …şubesi çalışanlarından…’un, müvekkilin herhangi bir yazılı yada sözlü talimatı olmaksızın kendi hesaplarına para aktarması yapmak kapsamında sorumlu olmasına rağmen, yersiz olarak itiraz edip takibin durdurulmasına neden olduğunu, müvekkilinin davalı bankaya tevdii ettiği döviz ve TL. cinsi paraların sorumluluğunun davalı bankaya ait olduğunu, personelin her türlü kusurundan ve en küçük ihmalinden dahi davalı bankanın sorumlu olduğunu, bu nedenle yapılan itirazın kötü niyetli olduğunu ve iptalinin gerektiğini, Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun bankacılık faaliyetleri nedeniyle bankaların sorumluluğuna dair ilke kararı niteliğindeki, … E, … K, 15.6.1994 tarihli kararının bu hususları açıkladığını, B.K 306 ve 307.maddeler g:ereği de, bankaya ödünç olarak verilmiş mesabesindeki bu mevduatın istenildiğinde iadesi gerektiğini vurguladığını, bankalar türlü bahaneler ileri sürerek, yararlanıp kullandıkları bu mevduatları iadeden kaçamayacaklarını, aksi halde güveni kötüye kullanmış olacaklarını, bu nedenlerle, yersiz itirazların iptaline, takibin devamına ve icra inkar tazminatının tahsilinin teminine yönelik olarak huzurdaki davanın açılması zaruretinin doğduğunu belirterek, davalının İstanbul …nci İcra Müdürlüğü’nün… esas sayılı takibe yaptığı haksız itirazlarının iptali ile, takibin talepname koşulları ile devamına, % 40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline, masraf ve ücreti vekaletin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; husumet itirazı yönünden; İşbu davada taraflarına yöneltilebilecek herhangi bir husumetin söz konusu olmayacağını, davacının hesaplarında gerçekleşmiş olan tüm işlemlerin davacının irade ve talimatlarına uygun olarak yapılmış olağan bankacılık işlemleri olduğunu ve bizzat davacının kendi talimatları doğrultusunda yapılmış işlemler olduğunu, davacının yaptığı bankacılık işlemleri nedeniyle zarara uğramış olmasının mümkün olmadığı gibi uğramış olsaydı bile davacının yapılan tüm işlemleri kendi isteği ile gerçekleştirdiğinden, müvekkili bankaya izafe edilebilecek herhangi bir kusurun söz konusu olmadığını, iş bu davada taraf olmalarının mümkün olmadığını, öncelikle husumet bakımından davanın reddini talep ettiğini, esas ile ilgili olarak da;” Davacı vekilinin, dava dilekçesinin 2. bendinde, davacının, davalı müvekkili banka nezdindeki hesaplarından müddeabih tutarında rakamın zimmete geçirildiğinin iddia edildiğini, fakat yargılama sırasında bankanın kayıtları ve davacının hesapları üzerinde yapılacak bilirkişi incelemesi neticesinde tespit edileceği üzere davacının, müvekkili bankanın …şubesinden 02.03.2006 tarihinde, 160.000 YTL tutarında konut kredisi kullandığını, söz konusu konut kredisi borcunun 100.500 YTL’lik kısmının, 20.03.2006 tarihinde kapatılmış olduğunu, yine aynı kredi borcuna ilişkin olarak davacının hesabından taksit ödemeleri yapıldığını ve bakiye kredi borcunun 22.01.2007 tarihinde davacının … No.lu USD hesabından 37.791 USD tutarında döviz bozdurularak kapatıldığını, davacının hesap hareketleri incelendiğinde yapılan işlemlerin davacının bilgisi dahilinde kredi borcunu kapatmaya müteallik bankacılık işlemleri olduğunun görüleceğini, davacının hesaplarındaki paranın müvekkil banka çalışanı tarafından zimmete geçirildiği iddiasının gerçek olmadığını, davacının hesap hareketleri incelendiğinde, davacının kredi ödemeleri ve nakit çekimleri haricinde başka bir para aktarımı olmadığı, dolayısıyla davacının dilekçesindeki …, müvekkilin herhangi bir yazılı veya sözlü talimatı olmaksızın kendi hesaplarına para aktarması yapmak suretiyle zimmetine geçirmiş ve müvekkili zarara uğratmıştır” ifadesinin gerçeği yansıtmadığının görüleceğini, zira davacının hesabından ne … ne de başkaca bir banka çalışanının hesabına para aktarımı yapılmadığı tüm kayıtlar ve hesap hareketleri ile sabit olduğunu, keza müvekkili banka ve çalışanlarının malvarlığında herhangi bir artışın da meydana gelmediğini, hiçbir haklı hukuki nedene ve somut vakıaya dayanmayan davanın taraflarınca kabulünün mümkün olmadığını, yukarıda açıklanan nedenler doğrultusunda, aleyhlerine açılan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini, yargılama masrafları ile vekalet ücretinin karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin 26/12/2013 tarihli kararı ile davanın kısmen kabulüne davalının takibe itirazının 60.000,00TL ana para üzerinden iptali ile paranın çekildiği 20.03.2006 tarihinden itibaren 3095 S.K.nun değişen ve değişecek oranlarda, kanuni temerrüt faizi ile birlikte davalı bankadan alınıp, davacıya verilmesi şeklinde takibin devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine ve icra inkar tazminatına karar verilmiş, hükmün davalı banka vekilince temyizi üzerine Yargıtay …Hukuk Dairesinin … esas, … karar sayılı, 28/05/2014 tarihli ilamı ile; ” 818 sayılı B.K.nun 53. (6098 S. T.B.K. 74)maddesi hükmüne göre ceza mahkemesince saptanan maddi olguların hukuk hakimini bağlayacağı hususunun gözetilerek yerel mahkemece ceza mahkemesi kararının kesinleşmesi bekletici mesele yapılmak suretiyle varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisinde isabet görülmemiştir. ” denilerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkememizce yeniden yapılan yargılama ile taraf vekilleri tarafından bozma ilamına uyulması, İstanbul …Ağır Ceza Mahkemesinin … esas, … karar sayılı (yeni esas …) dosyasının kesinleşmesinin beklenmesi talep edilmiş, usul ve yasaya uygun bulunan bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
İstanbul …Ağır Ceza Mahkemesinin … esas, … karar sayılı ilamı getirtilerek incelendiğinde, mağdurların…, …, katılanların …, … A.Ş., müştekilerin …, …, sanığın…, suçun 5411 Sayılı Kanuna Aykırılık (Zimmet), suç tarihinin 28/11/2006 olduğu, 04/03/2014 tarihinde, sanık …’in davacının ve daha başka hesap sahiplerinin hesaplarından zimmetine para geçirdiği anlaşılmakla 4 sene 2 ay müddetle hapsine ve 4.160 TL adli para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, kararın temyizi üzerine Yargıtay …Ceza Dairesinin … esas, … karar sayılı, 29/11/2017 tarihli ilamı ile hükmün vekalet ücretine ilişkin kısmın fıkrasındaki “katılanlara” kelimesinin çıkarılması, yerine “katılan … A.Ş.ye” ifadesinin eklenmesi ve diğer kısımlarnı aynen bırakılması suretiyle hükmün düzeltilerek onanmasına karar verildiği, kararın 29/11/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Dosyada daha önce sunulmuş olan bilirkişi raporlarının hüküm kurmaya elverişli olmadığı anlaşılmakla bankacılık alanında uzman bir bilirkişiye tevdii olunarak tarafları arasındaki uyuşmazlık konusunun tespiti yönünden özellikle takip talebinde belirtilen alacak kalemleri dikkate alınarak davacının iddiaları ve davalının savunmaları ayrı ayrı irdelenmek suretiyle ihtimalli olarak davacının davalı taraftan takip tarihi itibarı ile TL ve USD cinsi ayrı ayrı değerlendirilerek alacağının bulunup bulunmadığı hususunun takdiri mahkemeye bırakılarak hesap hareketleri dikkate alınarak rapor tanzimi istenmiş, düzenlenen 21/05/2018 tarihli raporda; davalı banka çalışanı … tarafından davacı hesabından 20/03/2006 tarihinde 60.000 TL tutarın zimmetine geçirildiği ve davalı banka çalışanı olması karşısında işbu tutardan davalının davacıya karşı sorumlu olduğu, ayrıca, 60.000 TL.nin yanısıra davacı hesabından Temmuz-Ağustos-Eylül ve Kasım 2006 taksit ödemesi açıklaması ile 5.475 TL daha çekildiğinin tespiti ile davacıya karşı davalı bankanın 65.475 TL borçlu olduğunun kabulü gerektiği, davacının davalı bankadan 15/03/2007 takip tarihi itibarı ile talep edebileceği alacak tutarları TL ve USD olarak ayrı ayrı hesaplandığında, tamamı TL olarak talep edilebilcek alacağın 65.475 TL asıl alacak (takipten itibaren %27 ve değişen oranlarda reeskont faizi), 6.265,15 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 71.740,15 TL toplam alacak talep edilebileceği, takipte TL ve USD olarak talep edilebilecek alacağın, 5.475 TL asıl alacak, 273,37 TL işlemiş faiz olmak üzere 5.747,37 TL ve 37.791,56 USD veya 37.791,56 USD .nin 22/01/2007 tarihindeki 53.307,46 TL karşılığı esas alınarak yapılan hesaplama ile birlikte 53.307,46 TL asıl 1.064,69 TL işlemiş faiz (22/01/2007-15/03/2007 arası %27) olmak üzere 54.375,69T TL, toplamda ise 58.782,46 TL asıl ve 1.338,06 TL işlemiş faiz olmak üzere 60.120,52 TL olarak talep edebileceği belirtilmiştir.
Dava davalı bankanın haksız eylemi neticesinde davacının uğramış olduğu zararın tahsili istemiyle yapılan ilamsız takibe vaki itirazın İİK.’nın 67. Maddesine dayalı iptali istemine ilişkindir.
Anılan maddede “Takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. (Değişik fıkra: 09/11/1988 – 3494/1 md.) Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın (Değişik ibare:02/07/2012-6352 S.K./11.md.) yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir. “hükümlerine amirdir.
İstanbul … İcra Müdürlüğünün … takip sayılı dosyasının taraflar arasındaki uyuşmazlık konusu icra takibi olduğu, takip talebinde davacının 15.000 TL ve 37.790 USD asıl alacağın tahsili talebinde bulunduğu, icra müdürlüğünce düzenlenen ödeme emrinde ise USD cinsi alacağın 37.900 USD olarak hatalı olarak belirtildiği, borçlunun itirazını 7 günlük yasal süre içinde yaptığı, iş bu davanın 1 yıllık hak düşürücü süre içerisinde açıldığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, Yargıtay bozma ilamı, alınan bilirkişi raporu, İstanbul …Ağır Ceza Mahkemesinin… esas, … karar sayılı, 04/03/2014 tarihli, 29/101/2017 kesinleşme tarihli ilamı ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde; davacının davalı bankanın Sirkeci şubesinde USD ve TL cinsinden hesaplarının bulunduğu, davalı banka çalışanı … tarafından davacının hesaplarından zimmetine para geçirildiği, bu hususun gerek …’in beyanı gerekse İstanbul…Ağır Ceza Mahkemesinde yapılan yargılama sonucunda verilen karar ile sabit olduğu, iş bu tutarlar yönünden davalı bankanın davacıya karşı sorumlu olduğu, hükme esas alınan 21/05/2018 tarihli bilirkişi raporundaki TL ve USD cinsi alacak yönünden ayrı ayrı yapılan hesaplamalar ve tespitler sonucunda davacının davalı bankadan 15/03/2007 takip tarihi itibarı ile talep edebileceği alacak tutarları TL ve USD olarak ayrı ayrı hesaplandığında, talep edilebileceği TL asıl alacağın 5.475 TL asıl alacak, 273,37 TL işlemiş faiz olmak üzere 5.747,37 TL olduğu, USD cinsi asıl alacağın 37.791,56 USD olduğu anlaşılmakla bu miktarlar üzerinden davasının kısmen kabulü ile davalı tarafından yapılan itirazın kısmen iptaline karar vermek gerekmiş, alacağın likit olduğu inkar tazminatının yasal şartlarının oluştuğu dikkate alınarak tespit olunan asıl alacak miktarının -dava tarihi dikkate alınarak- %40 ‘ı oranında inkar tazminatına hükmolunarak aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM : Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı takip dosyasında davalı tarafından yapılan İTİRAZIN KISMEN İPTALİNE, takibin TL cinsi alacak yönünden 5.475,00 TL asıl alacak 273,37 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.748,37 TL üzerinden asıl alacağın takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte, USD cinsi alacak yönünden 37.790,00 USD nin (asıl alacak) takip tarihinden itibaren 3095 sayılı yasanın 4a maddesi uyarınca kamu bankalarının USD cinsine uyguladığı yıllık en yüksek mevduat faizi oranı üzerinden işleyecek faizi ile birlikte DEVAMINA, fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
2-İcra İflas Kanun’unun 67/2. maddesi uyarınca asıl alacak miktarının (58.782,46 TL) %40.’si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
3-Alınması gerekli harçtan peşin alınan harcın mahsubu ile bakiye kalan 3.453,30 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irat kaydına,
4-Davacının yapmış olduğu harç posta müzekkere masrafı toplam 2.823,50 TL’nin kabul oranına göre hesaplanan 2.441,08 TL’nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin kısmın davacı üzerinde bırakılmasına, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
5-Davalının yapmış olduğu 124,00 TL yargılama giderinin red oranına göre hesaplanan 16,74 TL. sinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, artan gider avansının karar kesinleştiğinde yatırana iadesine,
6-Davacı yargılamada kendini vekil ile temsil ettirdiğinden kabul edilen miktar üzerinden AAÜT’sine göre tespit olunan 6.846,14 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
7-Davalı yargılamada kendini vekile ile temsil ettirdiğinden red edilen miktar üzerinden AAÜT.sine göre tespit olunan 2.180 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine,
Dair taraf vekillerinin yüzüne karşı, (HMK 345/1 md. gereğince) gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 hafta içerisinde Mahkememize veya başka bir yer mahkemesine dilekçe ile başvurmak ve temyiz harcı ile gerekli giderlerin tamamı ödenmek suretiyle, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar, açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip …
Hakim …
¸

***İş bu karar gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde Yargıtay temyiz yoluna tabidir.***