Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1490 E. 2018/1336 K. 13.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1490
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 10/12/2014
KARAR TARİHİ: 13/12/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03/02/2011 tarihinde 32335 sefer sayılı yük treninin Tire mevkiinde bulunan hemzemin geçide geldiğinde yola kontrolsüz bir şekilde çıkan davalı sigorta şirketine … numaralı poliçe ile sigortalı sürücü … sevk ve idaresindeki … plakalı araçta yolcu olarak bulunan müvekkilinin yaralandığını ve sürekli sakat kaldığını, dava konusu kazada sigortalı araç sürücüsünün tamamen kusurlu olduğunu, müvekkilinin işbu kaza sonrası %17 oranında sürekli sakat kaldığını, kaza sırasında 45 yaşında olan müvekkilinin sigortalı olarak çalıştığını ve 3.192,00-TL brüt maaş elde ettiğini beyanla tazminat istemine ilişkin olarak huzurdaki davayı ikame etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; … plakalı aracın 02/02/2011 – 02/02/2012 tarihlerini kapsayacak şekilde müvekkil sigorta firması tarafından sigortalandığını, müvekkili şirketin Zorunlu Karayolu Taşımacılık Mali Sorumluluk sigortacısı olmaması nedeniyle davanın müvekkili şirket adına reddinin gerektiğini, dava konusu alacak taleplerinin zamanaşımına uğradığını, müvekkilinin … numaralı poliçeden doğan sorumluluğunun sona erdiğini ayrıca huzurda görülen davanın açılmasından önce… hasar numaralı dosya kapsamında yapılan ekspertiz incelemesiyle 59.815,00-TL ödeme yapıldığını, kazada hatır taşımacılığı söz konusu olabileceğinden tespit edilecek tazminattan BK. Md. 61 gereği bir indirim yapılmasını beyanla davanın reddini savunmuştur.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; 03/02/2011 tarihli kazaya ilişkin kaza tespit tutanağı,… Hastanesince düzenlenen sağlık kurulu raporu,… Devlet Hastanesi’nin 16/01/2014 tarihli müzekkere cevabı ekinde davacıya ait tedavi evrakları ve CD, …A.Ş.’nin 07/05/2015 tarihli müzekkere cevabı ekinde davacının Kasım / Aralık 2010 ve Ocak 2011 aylarına ait maaş bordroları, … Sigorta A.Ş.’nin 17/03/2017 tarihli müzekkere cevabı ekinde 38884561 numaralı poliçe ve 6396020 numaralı hasar dosyası örneği, yine…Sigorta A.Ş.’nin 09/09/2016 tarihli müzekkere cevabı ve ekinde 10/09/2012 tarihli ödeme dekontu, … Emeklilik Hizm. Genel Müd. Arşiv Daire Başkanlığı’nın 03/01/2018 tarihli müzekkere cevabı, İzmir Alsancak Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 17/01/2018 tarihli müzekkere cevabı, … Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü’nün 05/03/2018 tarihli müzekkere cevabı, … Sosyal Güvenlik Merkezi’nin 15/01/2018 ve 19/03/2018 tarihli müzekkere cevabı dosya kapsamına alınmıştır.
(2)Davacının maluliyet oranın tespiti amacıyla İstanbul Adli Tıp Kurumuna gönderilmiş olup, 19/08/2015 tarihinde düzenlenen bilirkişi raporunda özetle; davacı…’nın 03/02/2011 tarihinde geçirdiği trafik kazasına bağlı gelişen arızasının 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ileride ihraz edeceği meslek ve mevki bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak: Gr1 XI (3 ……….15) A % 19 E cetveline göre % 20,2 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı, iyileşme geçici iş göremezlik süresinin 03/02/2011 tarihinden itibaren 3 aya kadar uzayabileceği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
(3)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bilirkişiler Makine Mühendisi… ile Aktüer …’a tevdii edilen dosyada tanzim olunan 26/02/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; … plakalı araç sürücüsü …’ın aracını dikkatli sürmesi ve aracının hızını yol hava durumuna göre ayarlaması ayrıca kavşaklara ve hemzemin geçitlere yaklaşırken hızını azaltması gerekirken bunları yapmayarak hemzemin geçidine girmesi sonucunda kaza meydana geldiğinden K.T.K’nun 52/1-a,b 57/1-a,f ile 84 maddesinde yer alan ve sürücünün asli kusurlarından sayılan kuralları ihlal ederek kazanın oluşumunda asli ve tam %100 oranında kusurlu bulunduğunu, ATK … İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan 19/08/2015 tarihli “Özürlü Sağlık Kurulu” raporuna göre %20, oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olabileceği ve iyileşme sürcenin olaydan itibaren üç aya kadar uzayabileceğini, işbu rapor tanzim tarihi itibariyle davacı mağdur …’ya ilişkin olarak toplam 192.450,16-TL geçici ve sürekli işgöremezlik tazminatı hesaplandığını, davacıya söz konusu kaza nedeniyle davadan önce 59.815,00-TL ödeme yapıldığının belirtildiği ancak buna ilişkin dosyaya herhangi bir ödeme dekontu sunulmadığını, herhangi bir ödeme mevcut ise ödenen tutarın yasal faiz oranında güncellenerek hesaplanan tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, davacı vekili tarafından toplam 2.000,00-TL maddi tazminat talep edildiği yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(4)Bilirkişi raporu taraflara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, tarafların beyan ve itirazlarının değerlendirilmesi dosya yeniden bilirkişiye tevdii edilerek 30/06/2017 tarihinde tanzim olunan bilirkişi ek raporunda özetle; davacı mağdurun sürekli iş göremezlik zararının 204.765,75-TL olarak hesaplanan tutardan 10/09/2012 tarihinde ödenen tazminatın güncellenmiş tutarın 86.058,83-TL’nin tenzil edilmesinden sonra davacı mağdurun bakiye zararının 118.706,92-TL olduğunu, kaza tarihinde trafik sigorta poliçesinin kişi başına sakatlanma ve tedavi teminatının 200.000,00-TL olan poliçe teminatının 10/09/2012 tarihinde ödenen 59.815,00-TL tutarın tenzilinden sonra davacı mağdurun bakiye zararının 140.185,00-TL olduğunu, hesaplanan 118.706,92-TL zarar tutarının davacının bakiye zarar tutarı olan 140.185,00-TL’den daha az olması nedeniyle bakiye zarar tutarının 118.706,92-TL olduğu yönünde görüş ve kanaat bildirmiştir.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava; trafik kazası nedeniyle uğranılan cismani zarar iddiasıyla açılan maddi tazminat davasıdır.
Meydana gelen kazada, davalı sigorta şirketinin; ZMMS poliçesi dahilinde (kaza tarihi poliçeyle teminat altına alınan sigortalılık süresi içerisinde meydana geldiğinden) sigortalı araç sürücüsünün kusuru oranında 6098 Sayılı TBK 49, 54, 6102 Sayılı TTK 1401 ve 1409., 2918 Sayılı KTK 91., ve devamı maddeleri uyarınca sorumluluğu esastır. Keza poliçe kapsamında Yargıtay 17. H.D. 2015/15598 E. 2018/7298 K. ve 2016/3440 E.2018/12067 K. sayılı ilamlarında da belirtildiği üzere geçici dönem iş göremezlik tazminatı da sorumluluğuna dahildir. Ayrıca davalı sigorta şirketince kazada hatır taşıması olduğuna dair itiraz öne sürülmüş ise de dosyada
mübrez ceza dosyası kapsamından da açıkça görülebileceği üzere davacı seyahat halinde olduğu araçta işçi sıfatıyla diğer çalışanlarla birlikte bulunmakta olup araç fabrika servis aracı olarak faaliyet göstermektedir. Dolayısıyla ortada bir hatır taşıması olduğundan bahsedilemeyeceğinden bu yöndeki savunmaya itibar edilmemiş ve takdiri indirime gidilmemiştir.
Dosyada mübrez ATK 3. İhtisas Kurulu tarafından hazırlanan maluliyet ve oransal kusur durumunu gösterir teknik bilirkişinin tespitleri esas alınarak hazırlanan ve içeriği itibariyle hükme esas alınabilir nitelikte görülen aktüer bilirkişi tarafından yapılan inceleme nezdinde davalı sigorta şirketi tarafından 10/09/2012 tarihinde karşı tarafa ödendiği sabit olan 59.815,00 TL’nin güncelleştirilen değeri dikkate alınarak toplam iş göremezlik tazminatı tutarından tenzil edilen netice miktara itibar edilmesi gerektiğinin takdiriyle iş bu bedel üzerinden ıslah göz önünde bulundurularak davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, temerrüt tarihi olarak başvurunun tebliğine dair başkaca kesin belgeye rastlanmamakla davalı şirketin davacıya öncesinde ödeme yaptığı tarihin esas alınması gerektiği kanaatiyle 10/09/2012 tarihi esas alınmış, sigortalı aracın ticari faaliyet alanında kullanıldığı – ticari işe özgülendiği sabit olmakla hükmedilmesi gereken faiz türünün ise (TTK 4.) avans faizi olması gerektiğinin takdiriyle neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KISMEN KABULÜ ile;
118.706,92-TL’nin temerrüt tarihi olarak kabul edilen 10/09/2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, Fazlaya ilişkin istemin reddine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 8.108,86 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 25,20 TL + 471,97 ıslah harcı olmak üzere toplam 497,17 TL harcın mahsubu ile bakiye 7.611,69 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazine’ye irat kaydına,
(3)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 12.246,37 TL vekalet ücretinin davalı taraftan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(4)Davacı tarafından yapılan; 25,20 TL peşin harç, 471,97 TL ıslah harcı, 3,80 TL vekalet harcı, 25,20 TL başvuru harcı, 1.000,00 TL bilirkişi ücreti, 237,10 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam 1.763,27 TL yargılama masrafından davanın kabulü reddi oranında yapılan hesaplama neticesinde 1.493,10 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
Bakiye kısmın davacının üzerinde bırakılmasına,
(5)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama gideri olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(6) Davalı sigorta şirketi duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden reddedilen miktar itibariyle AAÜT uyarınca 2.577,37 TL vekalet ücretinin davacıdan tahsiliyle davalı tarafa verilmesine,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK yönetmeliğinin 47/1 maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
Hakim ¸
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “