Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1486 E. 2018/526 K. 19.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1486
KARAR NO : 2018/526
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ : 09/12/2014
KARAR TARİHİ : 19/04/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(I) TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 23/10/2009 tarihinde … plaka sayılı aracı ile seyir halinde iken meydana gelen kazada davacıların murisi müteveffa…’nün vefat ettiğini, … plakalı aracın ise kaza tarihi itibariyle karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortasının bulunmadığını, 13/08/2008 tarihli genelgeye göre Karayolu Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Ferdi kaza sigortasına tabii tutulan bir taşımanın varlığı halinde taşımanın yetki belgesiz yapılması teminatın varlığını ortadan kaldırmamadığını, …nın varlık nedeninin yetki belgesinin veya sigortanın yapılmaması durumunda vatandaşları bu ihmalden kaynaklanan riskten kurtarmak olduğunu beyanla davacıların murisinin ölmesi nedeniyle 125.000,00-TL zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası teminat bedelinin kaza tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faiziyle birlikte davalıdan tahsiline yönelik huzurdaki davayı ikame etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu tazminatın tespit edilebilir nitelikte olması davacının zorunlu ferdi koltuk sigortası kapsamında talebinin maktu ve hesaplamaya gerek olmayan bir tazminat türü olması nedeniyle davanın usulden reddini, murisin %100 kusurlu olması ve kazaya karışan aracın yasa gereği koltuk sigortası yaptırma zorunluluğu bulunmadığından davanın reddini, davacıya bu kaza sonrası Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından bir ödeme yapılıp yapılmadığının tespitini, faiz isteminin başlangıç tarihi ve yargılama gideri isteminin haksız olduğunu beyanla davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
(II) ÇEKİŞMELİ VAKIALAR HAKKINDA TOPLANAN DELİLLER :
(1)Taraflara usulüne uygun olarak tebligatlar yapılmış olup; İstanbul …İcra Müdürlüğünün … Esas sayılı dosyası, Torul CBS’nın… Soruşturma sayılı dosyası (uyaptan), Sigorta Bilgi ve Gözetim Merkezince kazaya karışan araca dair karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası poliçesi olmadığına dair cevap dilekçesi, Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı Karayolu Düzenleme Genel Müdürlüğünce yazılan 07/03/2017 tarihli cevap dilekçesi celp olunmuştur.
(2)Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, bilirkişi mali müşavir …’e tevdii edilen dosyada tanzim olunan 20/10/2015 tarihli bilirkişi raporunda özetle; dosyada yer alan bilgi ve belgelere göre 23/10/2009 tarihinde meydana gelen kaza sonrası … plakalı aracın sürücüsü…’nün vefat ettiği, Torul CBS’nın … Sor. Sayılı dosyasına verilen ATK Trafik İhtisas Dairesinin 24/02/2010 tarihli raporunda…’nün asli kusurlu bulunduğunu, müteveffanın gelirine ilişkin dosyada herhangi bir gelir belgesine rastlanmamış olup hesaplamaların asgari ücretin esas alınarak yapıldığını, ölenin annesi ve babasının 1951 yılında doğduğu dolayısıyla oğlunun öldüğü tarihte 58 yaşında olması yani PMF-1931 tablosuna göre kalan yaşam süresinin 16 yıl olduğu ve bu süre zarfında anne ve babanın destek paylarının %12,5’ar olacağını, ayrıca 16 yıllık aktif dönem zarar süresinin ilk 6 yıllık işlemiş dönemden sonraki 10 yıllık bilinmeyen işleyecek aktif dönem zarar hesabına göre esas kazancının 120.064,80-TL olduğunu, müteveffa…’nün 23/10/2009 – 23/10/2015 tarihleri arası 6 yıllık bilinen dönem net kazançlarının toplam 53.984,02-TL olduğunu, tazminat hesabına esas kazançlar toplamının 53.984,02 + 120.064,80-TL = 174.048,82-TL böylece anne ve babanın 16 yıllık destek zararının 174.048,82-TL x %12,5 x 16/16 x %100 kusur = 21.756,10’ar TL (toplam 43.512,20-TL) olarak hesaplandığını,müteveffa…’nün sürücüsü olduğu plaka sayılı aracın gerek zorunlu mali mesuliyet sigorta poliçesi gerekse zorunlu ferdi kaza sigorta poliçesinin bulunmadığı bu kapsamda hesaplanan tazminat tutarının davalı tarafından karşılanıp karşılanamayacağı hususunun uzmanlık alanının dışında olması nedeniyle herhangi bir değerlendirme yapılmasının mümkün olamadığı görüş ve kanaatinde olduğunu bildirmiştir.
(3)Daha sonra bilirkişi sigorta hukukçusu …’na tevdii edilen dosyada tanzim olunan 08/02/2016 tarihli bilirkişi raporunda özetle; gerek kaza tutanaklarından gerekse Torul Cumhuriyet Savcılığının hazırladığı ifade tutanaklarından … plakalı aracın okul servis aracı olarak kullanılırken trafik kazasının meydana geldiğinin anlaşıldığını, Okul servis Araçları Yönetmeliğinin ve Karayolları Trafik Kanununun 91’inci maddesi hükmünden de anlaşılacağı üzere söz konusu okul servis aracına sigorta yapılmış olsaydı Zorunlu Karayolu Mali Sorumluluk Sigortasının yani trafik sigortasının yapılacağını, dolayısıyla okul servis araçları için Karayolları Yolcu Taşımacılığı Zorunlu Koltuk Sigortası yaptırma zorunluluğunun bulunmadığını, dosya içinde yapılan sigorta sorgulamalarından da anlaşılacağı üzere aracın her iki poliçe türü içen de sigorta poliçesinin olmadığının anlaşıldığını, yürürlükteki … Yönetmeliği hükümlerine göre …nın öncelikle kazaya neden olan ve sigortası bulunmayan araç işleteninin sorumluluklarını yüklenmekte ve bu sorumlulukları yerine getirdikten sonra fiilin asıl sorumlulukları olan aracın malikine hasara neden olan sürücüye bunlar yaşamıyorsa mirasçılarına ödediği tazminatlar için rücu edildiğini, ayrıca … tarafından mirasçılara ödenecek tazminatın içerisinden masraf vb. Kesildikten sonra net bir tutar ödeneceğini, rücu edildiğinde ise ödenen tazminatın kendisi mirasçılardan talep edileceğinden merhum…’nün mirasçılarına ödenecek tutar ile rücu nedeniyle talep edilecek tutar arasında ciddi bir fark oluşabileceği ve mirasçıların maddi olarak zarar görebileceği görüş ve kanaatine varmıştır.
(III) DELİLLERİN TARTIŞILMASI VE GEREKÇE:
Dava, meydana gelen trafik kazasında vefat eden davacılar murisinin mirasçıları tarafından zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası bulunmaması nedeniyle güvence hesabından tazminat istemine ilişkindir.
23/10/2009 tarihinde meydana gelen trafik kazası sonucunda … plaka sayılı aracın sürücüsü B. Köprülü’nün vefat ettiği, tescil bilgilerine göre aracın kullanım şeklinin “yolcu nakli” ne ilişkin olup okul servis taşıması işine özgülendiği, kaza tarihi itibariyle ZMMS ve zorunlu ferdi koltuk kaza sigortasının bulunmadığı sabittir.
“…Karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası yaptırma mecburiyeti ile ilgili muafiyet ve istisnalara ilişkin Hazine Müsteşarlığı’nın çıkardığı 28.06.2010 tarihli genelgede ise “01.07.2010 tarihinden itibaren geçerli olmak üzere, ticari amaçla yapılmayan taşımaların 4925 Sayılı Kanunun 2.maddesinin 2.fıkrası ile kanun kapsamı dışında bırakılan taşımalar ile yine aynı kanunun 2. Maddesinin 3. Fıkrasıyla düzenlenmesi, ilgili mahalli idarelere bırakılan il sınırları içerisindeki taşımalar ile 100 km’ye kadar olan şehirlerarası taşımaların karayolu yolcu taşımacılığı zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası kapsamı dışında olduğu kararlaştırılmıştır” ifadesine yer verilmiştir…
…Somut olayın incelenmesinde; kazanın Diyarbakır’dan Düzce’ye mevsimlik işçi taşırken meydana geldiği ve şehirlerarası taşıma mahiyetinde olduğu dosya kapsamı ile sabittir. Bunun dışında, az yukarıda yazılı muafiyet ve istisnalara ilişkin diğer düzenlemelerin değerlendirilmesi halinde dahi, davaya konu kazanın Hazine Müsteşarlığı’nın 01.07.2010 tarihinde yürürlüğe giren genelgesinden önce, 06.08.2008 tarihinde gerçekleşmiş olduğu gözetildiğinde, davaya konu aracın “Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası” yaptırma mecburiyeti bulunmaktadır. O halde, kaza tarihi itibariyle Zorunlu Koltuk Ferdi Kaza Sigortası yaptırma mecburiyeti bulunan araçtan dolayı davalı …’nın sorumluluğu bulunduğu gözetilerek, davanın esasına girilmesi ve yapılacak inceleme sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hatalı gerekçe ile red kararı verilmiş olması doğru değildir…” (bknz. Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2015/5940 Esas 2017/11789 Karar sayılı ilamı )
Olayımızda ceza dosyası kapsamına göre kazanın öğrenci taşınması amacıyla müteveffanın sevk ve idaresindeyken meydana geldiği ve taşımanın il içi taşıma mahiyetinde olduğu görünse de kaza tarihi itibariyle Ulaştırma Bakanlığı Kara Ulaştırması Genel Müdürlüğü’nün 2009/KUGM 06/Yolcu Sayılı Genelgesi kapsamında yetki belgesinde kayıtlı tüm araçların ZMMS ile Karayolu Yolcu Taşımacılığı zorunlu ferdi koltuk kaza sigortası yaptırması zorunludur. Keza yetki belgesinin ya da sigortanın yapılmaması teminat kapsamını ortadan kaldırmayacağı gibi, kaza tarihi itibariyle okul servis taşıma işine özgülenen araçta meydana gelen kaza sebebiyle can kaybından kaynaklı limit sigortası niteliğinde olan zorunlu koltuk ferdi kaza sigortası nezdinde 125.000,00 TL’nin davalı … hesabından tahsiliyle davacılara verilmesine dair neticeden aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
(IV) HÜKÜM SONUCU :
(1)Davanın KABULÜ ile;
125.000,00-TL’nin 23/10/2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacılara verilmesine,
(2)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 8.538,75 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 25,20 TL + 423,53 TL ıslah harcından oluşan toplam 448,73 TL harçtan mahsubu ile bakiye 8.090,02 TL harcın davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
(3)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 12.750 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacılara verilmesine,
(4)Davacılar tarafından yapılan; 25,20 TL başvuru harcı, 25,20 TL peşin harç, 3,80 TL vekalet pulu, 600,00 TL bilirkişi ücreti, 411,10 TL müzekkere, posta, tebligat masraflarından oluşan toplam 1.065,30 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacılara verilmesine, (ıslah harcı yargılama gideri olarak davalı yana yüklenemez)
(5)Davalı tarafından belgelendirilen bir yargılama masrafı olmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
(6)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun’un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Katip
Hakim …
¸

“5070 Sayılı Kanun hükümlerince bu belge elektronik imza ile imzalanmıştır. “