Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/146 E. 2018/299 K. 07.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL 10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR
ESAS NO : 2014/146 Esas
KARAR NO : 2018/299
DAVA : Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ : 05/05/2014
KARAR TARİHİ : 07/03/2018
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA: Davacı vekili mahkememize vermiş olduğu dava dilekçesi ile, davalı iş sahibi/idare … tarafından ihaleye çıkarılmış bulunulan “Avrupa Yakası 2006 Yılı 2.Kısım Atık Su Kanalı, Yağmur Suyu Kanalı ve Dere Islahı İnşaatı” işinin 14/09/2006 tarihli sözleşme gereğince davacı yüklenici sıfatıyla ihale edilmiş bulunulduğunu, mezkur sözleşme uyarınca E-5 Şirinevler Mevkii ile Marmara Denizi arasında kalan kısmında prefabrik beton bloklarla Tavukçu Deresinin ıslahı, sağ ve sol sahil atık su kolektörleri, yağmur suyu kolektörleri ile bunlara ait bağlantılar ve üst yapı inşaatlarının yapılmasının planlandığını, davalı idare/işverenin … 13-14 Ekim 2007 tarihinde meydana gelen yağış nedeniyle Tavukçu Deresi’nin taşmasından kaynaklanan su baskınları ile ilgili, …’nin taşmasından kaynaklanan su baskınları ile ilgili, … tarafından dere ıslah çalışmalarından önceki ve sonraki dere kesitlerinin su taşıma hesaplarının yapılması ve tahkik edilmesi için …Üniversitesi’ne başvurduğunu,… Üniversitesi Araştırma Grubu’nun Tavukçu Deresi için hazırlamış olduğu resmi hesap raporunda Tavukçu Deresinin ıslah çalışmaları öncesindeki, yani …’nin ıslah çalışmasından önceki bütün dere kesitlerinin 13-14 Ekim 2007 günkü yağışı taşıyıp taşıyamayacağı ve taşkına sebebiyet vereceğinin hesaplandığını, hem mevcut dere kesiti hem de köprü geçişlerinin yetersiz olmasından dolayı (Dr Remzi Kazancıgil Köprüsü, Lale Sokak Köprüsü, 19 Mayıs Köprüsü) 13-14Ekim 2007 günü meydana gelen yağışın oluşturduğu akışı taşımaycağı ve taşkına sebebiyet vereceğinin hesaplarla ortaya koyulduğunu, dava konusu sel baskınının yaşandığı bölgenin, mevcut dere kesitlerinin yoğun yağışlarda meydana gelen debinin akıtılmasını karşılayamaması ve defalarca sel baskınlarının yaşanmış olması sebebiyle 14/02/2015 tarihli ve … karar sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile “afet” kapsamına alındığını, dava konusu zararın, davacının “Daha önce defalarca doğal afete maruz kalmış bölgenin tekrar afete uğramaması amacıyla” işveren İdarenin “talimatı altında” eksiksiz olarak projeyi aynen tatbik ettiği dönemde meydana gelen doğal afet sebebiyle oluştuğunu, davalı vekilinin, dava dilekçesinde dava konusu yaptığı idarece ödenmek zorunda kalındığı ifade edilen bedeli, davacı şirket ile davalı … arasındaki işle ilgili sözleşmenin 9., 13.ve 73.maddelerine dayandırdığını, davalının kesinleşen İstanbul …İdare Mahkemesinin … esas sayılı dosyası sonucu İstanbul …İcra Müdürlüğünün …esas sayılı dosyaya ödediği meblağın davacı şirketten iadesini haklı ve yerinde kılacak hiçbir hüküm içermediğini, sözü edilen maddelerin, işin yapılması ve devamı sırasında ve bizzat işle ilgili hususlarda davacı şirketi bilgilendirir konumda olduğunu, oysa ki davalı … Müdürlüğünün… AŞ sigortalısı …’ye ait aracın 13.10.2007 tarihinde meydana gelen şiddetli yağışta hasar görmesi nedeniyle ödedikleri hasar bedelinin, davacı şirketin ne yükümlendiği bizzat işten ve ne de işin yapılmasının ve iş takviminin bir sonucu olmadığını, davalı … Müdürlüğünün aynı olay nedeniyle açılan davalardan biri olan Bakırköy …Asliye Ticaret Mahkemesine sunduğu … tarihli dilekçesinde aynen “…Zira taşkın, inşaatın yapılışındaki (ihale konusu iş kastedilmektedir) tedbirsizlik, dikkatsizlik veya yanlış yöntemden değil, daha önceden öngörülmeyen şiddette yağmurun yağmasından ve bu bölgede mevcut yapıların bulunduğu alana uygun yapılmamasından kaynaklanmıştır” denildiğini, davalı tarafın, davacı ile aralarındaki mevcut sözleşmeye dayanmakta ise de, davalı yüklenicinin kusuru olmadığını, hiçbir halde sorumluluğu cihetine de gitmenin hukuken mümkün bulunmadığını, yoksa davalının kusurunu üstlenen ve hukuka aykırı bir hüküm de bulunmamakta olduğunu, aynı şekilde davalının, davacı ile birlikte davalı sıfatıyla arz ve ikame olunmuş bulunan davalarda vermiş bulunduğu dilekçelerde aynen “Yüklenici firmanın herhangi bir kusuru ve tedbirsizliği idaremizce tesbit edilmemiştir…Tavukçu Deresinin taşması olayı ile ilgili … AŞ’nin herhangi bir kusuru bulunmadığından, söz konusu iş bitmiş, geçici kabul yapılmıştır. Gerek idaremiz gerekse yüklenicinin, davaya yönelik zararın meydana gelmesinde kusur veya ihmali bulunmadığından…” şeklindeki Bakırköy … Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına sunmuş bulundukları 17/07/2009 tarihli dilekçeleri bulunduğunu, davalı … Müdürlüğünün, kesinleşen İstanbul … İdare Mahkemesinin … esas sayılı dosyası ile … AŞ sigortalısı …’ye ait aracın zarar görmesi nedeni ile hasar bedelini ödemek zorunda kaldığını, çünkü yargı nezdinde davacı kurum olan …nün “hizmet kusuru” nedeniyle sorumlu bulunduğunu, idari sorumluluğun, kamu hizmetinin iyi işlememesinden kaynaklandığını, böylece davacı yüklenicinin, 14/02/2005 tarihli ve … karar sayılı Bakanlar Kurulu Kararı ile afet bölgesi sınırları içindeki yapılanmanın bulunduğu bölgede, idare tarafından belirlenen plan, proje ve teknik şartnameye uygun olarak, işveren idarenin talimatı altında eksiksiz olarak projeyi aynen tatbik etmek suretiyle, tüm emniyet tedbirlerini almış olduğunu ve iş programınının önünde ilerlediği çekişmesiz bir gerçek olup, herhangi bir kusurunun bulunmadığının bilirkişi raporları ve kesinleşen mahkeme kararıyla da sabit olduğunu, ayrıca davalı idarenin, davacı sıfatıyla davacı şirket aleyhine arz ve ikame etmiş bulunduğu İstanbul …Asliye Ticaret Mahkemesinin … esas sayılı ana dosyasında, “birleşen” toplam 22 davanın yapılan yargılamasında davalı …’nin %80 kusurlu, davacının ise %20 kusurlu bulunarak ödemiş bulunduğu tazminat bedelinin ancak davacının kusuruna isnat eden %20’sinin tahsiline hüküm tesis edildiğini, hal böyleyken Bakırköy … Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında davacı Ahmet Mustafa Keçeci ve arkadaşları tarafından … 11.Kısım Parsel Yönetimi adına açılmış bulunan tazminat davasının yapılan yargılaması sırasında, alınan bilirkişi kurulu raporları sonucunda davacı taraf site yönetiminin %10, davalı işveren …nün %65 ve yüklenici … İnşaat’ın %25 kusurlu bulunduklarını, mahkemece davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilerek davacı tarafından Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyasına toplam 917.137,87TL ödeme yapmak zorunda kaldıklarını, bu itibarla davacının kusurlu olmadığı halde yapmış olduğu ödeme miktarı olan 917.137,87TLnin ödeme tarihi itibariyle işleyecek en yüksek banka avans faizi ile beraber talep ve tahsili için işbu davayı ikame etmek zorunda kaldıklarını beyanla, fazlaya ilişkin talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla, davacı yanca ödemek zorunda kalınan 917.137,87TLnin ödeme tarihi olan 11.04.2014 tarihinden itibaren işleyecek en yüksek banka avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili vermiş olduğu cevap dilekçesi ile, davanın haksız ve hukuka aykırı olup reddi gerektiğini, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nin aldığı karar ile su baskını r… taşıyan ve ivedilikle yapılması gereken derelerin ıslahı konusunda idarece yetki verilmiş olduğundan, bu yetki doğrultusunda ihale yapılmış olan “Avrupa Yakası 2006 yılı 2.Kısım Atıksu Kanalı, Yağmursuyu Kanalı ve Dere Islahı İnşaatı” işi kapsamında, Tavukçu Deresinin E-5 Karayolu ve Marmara Denizi arasında prefabrik betonarme bloklarla dere ıslah inşaatı, atıksu ve yağmursuyu kanalları ile bunlara ait bağlantılar yapılması planlandığını ve söz konusu işin … AŞ’ne ihale edildiğini, yüklenici firma ile sözleşme imzalandığını, idare ile yüklenici firma arasında akdedilen istisna (yapım) sözleşmesinin ilgili maddeleri gereği, taahhüdün yerine getirilişinde, işin başından sonuna kadar her ne sebeple olursa olsun, kazı, taşıma, yükleme, boşaltma, istif, inşa, imal, montaj vb.tüm işlerin yapılması sırasında meydana gelebilecek kaza, hasar, kayıp ve zararların mali, hukuki ve cezai bütün mesuliyet ve neticelerinin müteahhide ait olduğunu, işbu davaya konu davacı tarafın davalı idareye atfetmeye çalıştığı taşkının sorumluluğunun idarenin değil, işi istisna akdi çerçevesinde “anahtar teslimi” şeklinde alan yüklenici firma olan … AŞ’ye ait olduğunu, mahkememizce dava konusu hasara sebebiyet veren olaylar ve koşullar incelendiğinde, hasarın asıl sebebinin ıslah çalışmaları esnasında davacının, işin uzman yüklenici firma sıfatıyla ihalesini aldığı yapım işinde özen borcuna aykırı davranmasından kaynaklandığının açıkça görüleceğini, işbu rücu dosyasının dayanağının dosya kapsamında dava konusu işte uzman ve ehil olduğu iddiasıyla işi yüklenen, sözleşme ve idari şartname hükümleri çerçevesinde 3.kişilere gelebilecek hasarları önleme sorumluluğunu kabul eden, davacı yüklenici firmanın gerek yasadan gerekse sözleşmeden kaynaklanan özen yükümlülüğüne aykırı davrandığına dair sabit deliller bulunduğunu, hasara sebebiyet veren olaya ilişkin açılmış olan diğer davalarda görgü tanıklarının ifadesinde ıslah işinin yapılışı sırasında yüklenicinin ihmal ve kusuru sebebiyle hasarın meydana geldiğinin ifade edildiğini, davacı yüklenici firma çalışanlarının dere üzerindeki köprülere müdahale ettiğini ve gerek kesiti daraltarak gerekse menfezleri kapatarak suyun akışını engellediğini, hasara sebebiyet veren su baskınının işin işleyişi sırasında vuku bulan yanlış işlemlerden meydana geldiğini, kusur ve sorumluluğun davacıya ait olduğunun bu kadar aşikar iken davalı idareye yöneltilen işbu davanın hukuki mahiyetinin anlaşılamadığını, davacının yükümlülüklerine aykırı davranarak işin yapımı esnasında meydana gelebilecek tehlike durumlarının öngörülmesinde basiretli davranmadığını, dere yatağına biriken molozların temizlenmesi gibi 3.şahıslar tarafından dahi tesbit edilebilen gereklilikleri yerine getirmediğini, muhtemel tehlikelerin önlenmesi noktasında ihmalkar davranışlar sergilediğinin aşikar olup, yine iş bu davanın hukuka uyarlılığı olmadığını, davacının bahsini ettiği ve kendilerine kusur izafesinin hukuken mümkün olmadığı hususunun kesinlik arz ettiği mahkeme kararlarının henüz kesinleşmemiş olduğunu, bu iddiaların da reddi gerektiğini, ayrıca davacının kesinleşen karar gereği, icra dosyasına asıl alacağa işlemiş yasal faizi ile ödeme yaptığı halde işbu davada en yüksek banka avans faizi talebinde hukuka uyarlılık bulunmadığını beyanla, haksız ve hukuka aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, sözleşmeler ve şartnameler, Tavukçu Deresi taşkın değerleme raporu, Tavukçu Deresi dere ıslahı ve atıksı kolektörleri güzergahı projesi, Tavukçu Deresi … dere islah çalışması öncesi ve sonrası dere kesitlerinin tahkikleri teknik raporu, …nün 05/06/2014 tarihli yazısı, mahkeme kararları, bilirkişi raporları, Bakırköy …İcra Müdürlüğünün … esas sayılı dosyası, Yargıtay kararları, Bakırköy …Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına ait bilirkişi raporu ve kesinleşmiş karar örneği celp olunmuştur.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişi heyetine tevdi edilmiş olup, bilirkişiler İnşaat Mühendisi Emekli Bayındırlık Müdürü …, Jeofizik Y.Mühendisi… ve Hukuk Öğr Üyesi Doç Dr… tarafından tanzim olunan 15/03/2017 tarihli bilirkişi raporunda; yüklenicinin gerek sözleşme hükümleri ve sözleşmede yer alan sorumsuzluk kaydı, gerekse somut olayın özellikleri bakımından tazminata konu zarardan sorumlu olduğunu, ancak davalı idarenin kusuruyla zararın doğmasına yada artmasına sebep olması halinde idarenin sorumluluğunu düzenleyen bir sözleşme hükmünün bulunmadığını, davalı iş sahibi idare lehine sözleşmeye konulan sorumsuzluk kaydının …nin kendi kusuruyla bir zarara sebebiyet vermesi bakımından geçerli olmayacağını, …’nin 6,11,15 ve 16.maddeleri uyarınca yükleniciyi denetleyerek işin düzgün yapılmasını sağlamak ve sorumsuz projeleri teslim etmekle yükümlü olan idarenin de yükümlülüğüne aykırı davrandığını, ayrıca yüklenici ile iş sahibinin, şiddetli yağış olayının yani zararın asıl sebebinin meydana gelmesinde kusurları bulunmamasına rağmen, zararın meydana gelmesi yada artmasında gerekli tedbirleri almamış ve yükümlülüklerini gereği gibi yerine getirmemiş olması nedeniyle kusurlu bulunduğunu, davalı …nin sorumsuzluk kaydı ileri sürmesinin artık mümkün olmadığını ve bir zarara birden çok kişi sebep olduğu için TBKnun 61.mad belirtilen müteselsil sorumluluk hükümlerinin uygulanması gerektiğini, TBK 62.mad göre ise yüklenici …AŞ ile iş sahibi …nin sorumluluklarının, kusurlarının ağırlığı ve yarattıkları tehlikenin yoğunluğu göz önüne tutularak tespit edileceğini, rücu imkanı ve oranlarının da bu çerçevede belirleneceğini, bu itibarla davacının, kendi sorumluluğunu aşar miktarda ödediği tazminat miktarı bakımından iş sahibine rücu etme hakkına sahip olduğunu, iş sahibi …nin ve yüklenici daacının sel baskınından sorumlulğu bakımından Bakırköy…Asliye Hukuk Mahkemesinin…esas sayılı dosyasına sunulu bilirkişi raporunda belirtildiğiüzere, …nin %65, yüklenici … İnş’nın %25 ve site yönetiminin %10 kusurlu olduğu yönündeki tespitlerin isabetli bulunduğunu, buna göre ödeme tarihi itibariyle yüklenicinin sorumluluğunun 229.284,46TL, iş sahibi …nin sorumluluğunun 596.139,61TL olarak hesaplandığını, bu durumda daacının kendi sorumluluğunu aşan miktarının 596.139,61TL olarak tespit edildiğini, ödeme tarihi olan 11/04/2014 tarihinden dava tarihine kadar işlemiş yasal faizin ise 42.922,05TL olmak üzere davacının rücu edebileceği miktarın toplam 639.061,66TL olduğunu belirtmişlerdir.
Bilirkişi raporu taraflara tebliğ edilmiş olup, rapora karşı beyan ve itirazlar doğrultusunda tanzim olunan 19/12/2017 tarihli bilirkişi ek raporunda;dosyaya sunulan taraf itirazları doğrultusunda yapılan inceleme ve değerlemeler neticesinde, kök raporda ayrıntılı olarak yapılan inceleme ve değerlendirmeler sonucu ulaşılan sonuç ve kanaatlerin değişmediğini belirtmişlerdir. Bilirkişi ek raporu taraflara usulune uygun tebliğ edilmiştir.
Mahkememizin 07/03/2018 tarihli ara kararı ile, bilirkişiler tarafından teknik incelemenin yapılmış oluşu, davalı itirazlarının mahkememizce değerlendirilebilecek nitelikte oluşu dikkate alınarak yeniden rapor alınması taleplerinin reddine karar verilmiştir.
07/03/2018 tarihli oturumda 6100 sayılı HMK’nun 186. Maddesi uyarınca sözlü yargılamaya geçilmiş, sözlü yargılamaya ilişkin diyecekleri ve son diyecekleri hazır bulunan taraf vekillerinden sorulmuş; davacı vekili, önceki beyanlarını aynen tekrarla davanın kabulüne, davalı vekili ise davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Taraflar arasındaki davaya konu uyuşmazlığın; taraflar arasındaki Avrupa Yakası 2006 yılı 2.Kısım Atıksu Kanalı ve Dere Islahı İnşaatı işine yönelik sözleşme uyarınca davacının yüklenici olduğu olağandışı afet niteliğindeki yağışlar nedeni ile meydana gelen zararların davacının zararın meydana gelmesinde hiçbir kusuru olmamasına rağmen ödenmek zorunda kalınan 917.137,87TLnin ödeme tarihi olan 11/04/2014 tarihinden itibaren avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Yapılan yargılama, davacı tarafın iddiaları, davalının beyanları, tanzim olunan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; her ne kadar bilirkişiler tarafından Bakırköy …Asliye Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasına sunulu bilirkişi raporunda belirtilen kusur oranları esas alınarak ve Bakırköy …Asliye Hukuk Mahkemesinin bu dosyasında dava dışı üçüncü şahıs tarafından hem davacı hem de davalı aleyhine açılan davanın kabulü ile üçüncü şahsın zararı olan 500.000TL maddi tazminatın dosyamızın davacısı ve davalısından müştereken ve müteselsilen tahsiline yönelik verilen karar uyarınca icra müdürlüğüne yatırılan 917.137,87TL den işbu Bakırköy …Asliye Hukuk Mahkemesi dosyasında aldırılan bilirkişi raporundaki kusur oranları dikkate alınarak, rücu edebileceği miktar olarak 639.061,66TL olarak gösterilmiş ise de, taraflar arasında akdedilen sözleşmenin eklerine ilişkin 9.maddesinde bu eklerin sözleşmenin ayrılmaz parçası olduğu, idareyi ve yükleniciyi bağlayacağı kabul edilmiş; …,… vb. ekler sayılmıştır. Sözleşme ekleri 1086 sayılı Yasa’nın 297 ve 6100 sayılı Yasa’nın 193/1. maddesi hükmünce delil sözleşmesi niteliğinde olup taraflarca ileri sürülmesi de mahkemece re’sen incelenmelidir. İdari Şartname’nin 18. maddesinde işin yapılacağı yerin görüldüğü, işin gerçekleştirilebilmesi için yüklenicinin teklifini etkileyebilecek risklerin, olağanüstü durumlar vb. diğer unsurlara ilişkin gerekli her türlü bilginin alındığı kabul edilmiş sayılacağı belirtilmiştir. Anılan Şartname’nin 72. maddesinde yüklenicinin all risk sigortası yaptırmak zorunda olduğu, herhangi bir zarar ve ziyan olması durumunda yüklenici tarafından karşılanacağı; Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 9. maddesinde de sözleşme konusu yapım işinin kesin kabul tarihine kadar korunmasından yüklenicin sorumlu olacağı, kesin kabul tarihine kadar geçen süre içinde su baskını vs. gibi risklere karşı sigorta yapmak zorunda olduğu gibi ayrıca işin devamı sırasında çevre halkının zarar görmesi durumunda da 3. kişilere karşı mali mesuliyet sigortası yaptırmak zorunda olduğu hükümlerine yer verilmiştir. Yapım İşleri Genel Şartnamesi’nin 15. maddesi uyarınca yüklenicinin fen ve sanat kurallarına uygun olarak işi yapmayı, projelerin iş yerinin gereklerine fen ve sanat kurallarına uygun olduğunu kabul ettiği ve böylece işin teknik sorumluluğunu da üstlenmiş bulunduğu, kendisine verilen proje ve şartnamelere, fen ve sanat kurallarına uymadığı hususundaki karşı görüşlerini teslim ediliş tarihinden itibaren 15 gün içinde bir yazı ile bildirmek zorunda olduğu, bu sürenin aşılması halinde yüklenicinin itiraz hakkının kalmayacağı açıklanmıştır. Davacı tarafça işin tesliminden itibaren 15 gün içerisinde verilen işin proje ve şartnamelere uymadığını davalı idareye bildirmediği, bu itibarla şartnamenin 15.mad uyarınca işin teknik sorumluluğunu da üstlenmiş olduğu, davacının tacir olduğu ve basiretli bir tacir gibi davranma yükümlülüğünün bulunduğu dikkate alındığında, Yargıtay …Hukuk Dairesinin … esas 2016/458 karar sayılı, yine … esas … karar sayılı ilamlarında da taraflar arasında görülen ve aynı sel zararlarına yönelik davalarda verilen emsal kararlar da dikkate alındığında, bilirkişi raporunda belirtilen görüşlere itibar olunmamış ve davanın reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenler ve dosya içeriğine göre;
1-Davacının davasının subut bulmadığından REDDİNE,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 35,90TL karar harcının peşin alınan 15.662,45TL den mahsubu ile fazla alınan 15.626,55TLnin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T gereğince 50.635,51TL nispi ücreti vekaletin davacıdan alınarak kendini vekil ile temsil ettiren davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından yapılan 43,00TL yargılama giderinin davacıdan alınıp bu davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının talep halinde ve karar kesinleştiğinde davacıya İADESİNE,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …