Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1391 E. 2018/1043 K. 26.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1391 Esas
KARAR NO : 2018/1043
DAVA : İstirdat
DAVA TARİHİ : 07/03/2011
KARAR TARİHİ : 26/09/2018
Mahkememizde görülmekte olan İstirdat davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Harç tahsil müzekkeresine göre davacı vekilinin 17/02/2010 Tarihli dava dilekçesi ile; Habipler …DE bulunan … ait satışa esas … marka…seri nolu sayacın yapılan kontrolünde Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül ve Ekim 2009 aylarında hatalı değerler kaydettiğinin tespit edildiğini, 10/11/2009 günü … Müdürlüğü yetkilileri ile birlikte aynı gün saat 13:05 de …marka… seri nolu sayacın değiştirildiğini, 12/11/2009 tarihli … müdürlüğünün 2009/38 nolu raporunda da …’ye ait satışa esas sayacın haziran 2009 döneminden beri arızalı olduğu,Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül ve Ekim 2009 dönemlerinde hatalı değerler kaydettiğinin belirtildiğini, bu durumun tespit ve belirtilmesi üzerine müvekkili şirketin 24/11/2009 tarihli 28642 sayıl yazıyla davalı şirketten Habipler …’de bulunan TRB’ye ait … marka … seri nolu satışa esas sayacın 23 Haziren 2009 saat 19:15 itibariyle hatalı değerler kaydetmesinden dolayı 31/10/2009 tarihi saat 00:00 ‘a kadar yapılan fazla tahakkukun Kasım 2009 ayında tahakkuk edilecek miktardan düşürülmesinin istenildiğini, … genel müdürlüğünün elektrik piyasa hizmetleri ve mali uzlaştırma dairesi başkanlığının 22/12/2009 tarihli ve 3349 sayılı yazısıyla elektrik piyasası dengeleme ve uzlaştırma yönetmeliği ve EPDK ‘nın … muhataplı 12/03/2007 tarih ve 1233 sayılı uygulamaya esas yazısına istinaden Ekim 2009 döneminden öncesine ait (Haziran-Eylül 2009 dönemleri arası düzeltme yapılamayacağının müvekkili şirkete bildirildiğini, ancak davalı şirkete ait sayacın arızalı olduğu ve sözü edilen dönemlerde hatalı değerler kaydettiği sonradan tespit edildiğinden müvekkili şirketin ödemek zorunda kaldığı 15.503.572 KWH ‘lık enerji faturası belirtilen tüketim miktarı için toplamda 1.995.625,14 TL enerji bedeliyle 359.212,52 TL KDV olmak üzere, 2.354.837,66 TL’nin ödendiğini, ödenmiş olan bu fatura bedellerinin toplamı olan bu miktarın her bir faturanın ödeme tarihinden itibaren geçerli olmak üzere işleyecek avans faiziyle davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesi ile; öncelikle iş bölümü itirazında bulunduklarını, görevli mahkemenin Asliye Ticaret Mahkemesi olduğunu belirtmiş, davanın esasına ilişkin olarak da davacı yanın taleplerinin ilişkin olduğu Haziran – Ekim 2009 tarihleri arasında geçerli olan 03/11/2004 tarihli 25632 sayılı resmi gazetede yayımlanan Mülga Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliğinin ” veriş – çekiş” değerlerinin doğrulanması veya düzeltilmesi ” başlıklı 53. Maddesi uyarınca, … tarafların itirazlarına ya da düzeltmelerine olanak tanımak amacıyla uzlaştırmayı esas veriş – çekiş değerlerini … de yayınlar, bu işlem gerekmesi halinde faks mesajı veya elektronik postayla da gerçekleştirilebilir. Her ayın ilk on günü içerisinde tutanakta yer alan değerlere taraflardan hiçbirinin yazılı olarak itiraz etmemesi halinde tutanaktaki değerler … veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişinin yazılı ve elektronik ortamda bir düzeltme gelmesi halinde ise … veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiden gene düzeltme tutanağında yer alan düzeltilmiş veriş – çekiş değerleri ilgili fatura dönemi için geçerli olur. Piyasa katılımcısının düzeltme bildiriminde bulunmak istemesi halinde … veya dağıtım lisansı sahibi tüzel kişiyle mutabık kalınması ve ortak bir düzenleme tutanağının gönderilmesi esastır. Her ayın 10. Gününden sonra … ‘a gönderilen düzeltme tutanakları söz konusu aya ilişkin uzlaştırma hesaplarından dikkate alınmaz …’a ulaştığı aya ilişkin uzlaştırma hesaplarına katılır, hükmünün mevcut olduğunu, yine itirazlar başlıklı 98. Maddesinde piyasa katılımcıları herhangi bir fatura dönemine ilişkin ödeme bildirimlerine ya da faturalara ilişkin itirazda bulunabilirler . Fatura itiraz başvuruları faturanın tebliğ tarihini izleyen 8 gün içerisinde …’a yazılı olarak yapılır, piyasa katılımcılarının itiraz başvurularında itiraz sebeplerini belirtmeleri zorunludur, hükmünün mevcut olduğunu, süresi içerisinde yapılan itirazların ait olduğu fatura dönemi içerisinde çözülememesi ve yapılan incelemelerin daha sonraki fatura dönemleri içerisinde itirazları haklı kılacak şekilde sonuçlanması halinde yönetmeliğin düzeltme işlemleri başlıklı 99. Maddesine göre işlem yapıldığını, söz konusu maddede piyasa katılımcıları tarafından fatura bildirimlerine ya da faturalara ilişkin …’a yapılan itirazların yapılan değerlendirme sonucunda haklı bulunması durumunda gerekli düzeltmelerin … tarafından gerçekleştirileceği, yapılan düzeltme sonucunda piyasa katılımcısına yapılması gereken ya da piyasa katılımcısının yapması gereken ödeme itirazın sonuçlandırılarak … tarafından ilgili piyasa katılımcısına detaylı enerji miktarı ve bedellerinin de yer aldığı düzeltmeye ilişkin yazılı bildirimin yapıldığı tarihten sonraki ilk fatura dönemine ilişkin fatura bildiriminde geçmişe dönük düzeltme kalemi olarak yer alacağı” nın hükme bağlandığını, bu nedenle mevzuata yönelik bu düzenleme uyarınca daha sonraki fatura dönemlerine uygulanacak bir geçmişe dönük düzeltme kalemi ancak yukarıda belirtilen itiraz süreçleri ve süreleri içerisinde yapılmış olan ve piyasa katılımcısının itirazlarının haklı olduğu durumlarının mümkün olduğunu, bu durumlar dışında piyasa katılımcıları tarafından yapılacak itirazların dikkate alınması ve sonuçlandırılması veya buna yönelik bir geçmişe dönük düzeltme kalemi hesaplamasının yönetmelik gereği mümkün olmadığını, gerekli düzeltme usülleri hakkında 92. Ve 98 . Maddelere dikkat çekilerek bu maddelerin uygulanması esnasında tereddütler yaşandığı belirtilerek elektrik piyasası dengeleme ve uzlaştırma yönetmeliğinde yer alan bu durumun EPDK ‘dan sorulmak suretiyle görüş alındığını, kurumdan alınan 12/03/2007 tarihli 6895 sayılı cevabı yazıda bahse konu her iki maddenin herhangi bir çelişki yaratmadığı ve geçmişe dönük düzeltme kalemiyle ilgili uygulamanın buna göre yapılması gerektiğinin kuruluşlarına bildirildiğini, yukarıda belirtilen yasal gerekçelere istinaden müvekkili kurum tarafından yapılan uygulamada herhangi bir yanlışlık veya hukuka aykırılık bulunmadığını, haksız ve yersiz açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE: Gaziosmanpaşa…Asliye Hukuk Mahkemesinin 06/07/2010 tarihli … Esas 2010/338 Karar sayılı kararıyla tarafların tacir olması, davanın faturaya bağlı alacak istemi içerdiği, bu nedenle davalı yanın iş bölümüne ilişkin ilk itirazının kabulü ile mahkemenin görevsizliğine, görevli mahkemenin İstanbul Asliye Ticaret Mahkemesi olduğuna karar verilmek suretiyle dosya mahkememizin işbu esasına tevzi edilmiştir.
…Genel Müdürlüğünün 24/11/2009 tarihli 2268/28642 sayılı yazı ve ekleri, 22/12/2009 tarihli davalı kuruma ait 3949 sayılı yazı ve ekleri, EPDK yazılan 01/03/2007 tarihli 351-394 sayılı yazı, EPDK’nun 12/03/2007 tarihli 6895 sayılı cevabı yazısı, EPDK’nun davaya örnek teşkil edecek yazıları, 16/11/2009 tarihli 5697 sayılı … grup müdürlüğünün yazısı, ve yine … grup müdürlüğünün 16/03/2010 tarihli 87 sayılı yazısı ve teknik raporlar, elektrik piyasası dengeleme ve uzlaştırma yönetmeliği, Habipler… de bulanan TR.A ve TR.B ‘ye ait satışa esas sayaç değerlerini gösterir tablo, 12/11/2009 tarihli … Müdürlüğünün 2009/38 sayılı raporu , dönem sonu fark tüketimleri, cihaz kurulum formu, sayaç bilgileri, ölçüm sistemi hat şeması, sayaç veriş – çekişleri ile ilgili evraklar, 24/11/2009 tarihli ve 28642 sayılı davacı kurum yazısı, … Genel Müdürlüğünün 22/12/2009 tarihli ve 3549 sayılı cevabı yazısı Ekim 2009 uzlaştırma dönemine ilişkin yönetme tablosu, hesap detayları şeması, faturalar, ödene makbuzları ve kurum kayıtları, ekstreler ibraz edilmiş ve getirtilmiş ve dosya mahkememizce …işlerinden anlayan Elektrik Yüksek Müh. İTÜ Öğretim üyesi bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişinin ibraz etmiş bulunduğu ” 11/06/2012 tarihli rapor ve bu rapora itiraz üzerine alınan ek raporda ” tarafların iddia ve savunmalarıyla dosya kapsamında bulunan bilgi ve belgelerin incelenmesinde Habipler AİTM ‘de bulunan TR-B ‘ye ait satış esas … marka sayacın arızalı olduğunun davalı şirket ilgili birimlerince tespit edilmesi nedeniyle Haziran 2009 – Ekim 2009 döneminde davalı şirkete davacı şirketçe yapılan fazla ödeme miktarının 1.995.625,14 TL enerji bedeli, 359.212,52 TL bunun KDV’si olmak üzere toplam 2.354.837,66 TL istirdat bedeli olduğu, Haziran 2009 dönemi için 171.868,74 TL enerji bedeli + 30.936,37 TL KDV olmak üzere toplam 202.805,11 TL – Temmuz 2009 dönemi için 420.418,91 TL enerji bedeli + 75.675,40 TL KDV olmak üzere toplam 496.094,31 TL – Ağustos 2009 dönemi için 433.225,62 TL enerji bedeli – 77.980,61 TL KDV olmak üzere toplam 511.206,23 TL – Eylül 2009 dönemi için 970.111,88 TL enerji bedeli + 174.620,14 TL KDV olmak üzere toplam 1.114.732,02 TL enerji bedellerine yönelik alacak ile 359.212,52 TL bunun KDV’si dahil edilmek suretiyle fazla ödeme miktarının 2.354.837,66 TL olduğu” tespit edilmiş rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, ancak taraf vekillerinin rapora ve ek rapora itirazları üzerine dosya mahkememizce resen seçilen …işlerinden anlayan elektrik mühendisi Turgut Namlı, MMM Faruk Yılmaz ve Hukukçu Doç. Dr. …’den oluşan bilirkişiler kuruluna tevdi edilmiş, bilirkişiler kurulunun, ibraz edilen kayıt ve belgeler ve getirtilmiş bulunan ve … İletim A.Ş. Genel Müdürlüğü Hukuk Müşavirliğinin 15/03/2013 tarihli yazısına ekli bilgisayar çıktıları ve ekstreler ile birlikte dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda ” 2.354.837,66 TL …’un …’dan dava konusu dönemlere ait sayaç arızası nedeniyle fazla elektrik bedeli tahakkuk ettirip tahsil ettiğini, ” tespit edilmiş bulunduğu anlaşılmıştır. Rapor taraf vekillerine tebliğ edilmiş, davacı vekili rapora bir itirazı olmadığını davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili ise raporu kabul etmediğini, raporun özellikle hukukçu bilirkişinin de katılımı suretiyle düzenlenmesi gerektiğini, ve davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
08/07/2013 tarihli oturumda davalı vekilinin dosyanın yeniden hukukçu bilirkişinin katılımıyla oluşturularak farklı bir heyete tevdi edilmesine ilişkin talebi dava konusu ihtilafın çözümü ve hukuki nitelendirmesi mahkememizin görev ve yetkisi kapsamında olduğundan ve dosya kapsamında mevcut teknik bilirkişilerin birbirini doğrulayan raporları da göz önüne alındığında mahkememizce kabule şayan bulunmamış, 6100 sayılı HMK’nun 184. Maddesi uyarınca tahkikatın bitirildiği taraf vekillerine bildirilmiş, tahkikatın tümüne yönelik olarak diyecekleri ayrı ayrı sorulmuş; tahkikatın tümüne yönelik herhangi bir itirazlarının olmadığını beyan etmişlerdir. Aynı tarihli oturumda 6100 sayılı HMK’nun 186. Maddesi uyarınca sözlü yargılamaya geçilmesine karar verilmiş, sözlü yargılamaya ilişkin diyecekleri ve son diyecekleri taraf vekillerinden ayrı ayrı sorulmuş; davacı vekili, davaya ilişkin önceki beyanlarını aynen tekrar ile davanın kabulüne karar verilmesini talep etmiş, davalı vekili ise, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Tüm bu anlatımlardan anlaşılacağı üzere dava; sayaç arızası nedeniyle fazladan tahakkuk ettirilen ve ödenen bedelin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili talebine ilişkindir.
Dava dilekçesinde belirtilen ve mahkememizce de özetlenen dava dilekçesinde sözü edilen sayaçların arızalı olduğu konusunda bu arızanın Haziran-Temmuz-Ağustos-Eylül ve Ekim 2009 dönemlerine ilişkin olarak meydana geldiği, hatalı değerlerin kaydedilmiş olduğu, ve buna göre davalı idarece fazlaca tahakkuk yapılıp tahsilat yapılmış olduğu konularında herhangi bir çekişme yoktur. Davacı söz konusu fazladan tahsil edilen paraların iadesi gerektiğini belirterek taleple bulunmuş, davalı vekili ise cevap dilekçesi ve süreç içerisinde vermiş bulunduğu beyanlarıyla 10 gün içerisinde ve belirtilen kayıtlarla talebin yapılabileceğini, bunlara uyulmadığı için iadenin gerekmediği belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Dosya kapsamında mevcut 14/05/2013 tarihli bilirkişiler kurulu raporunda da belirtildiği gibi ” davalı yanın hatalı işlem ve eylemlerine bağlı olarak yapılmış fazla tahakkuk itibariyle, davacı yan aleyhine ve davalının hatalı işlem ve eylemlerine bağlı olarak davacının fakirleşmesine sebebiyet veren sebepsiz zenginleşme ” nın dava konusu bu olayda meydana gelmiş olduğu anlaşılmıştır. 6101 sayılı yasanın 1. Maddesi ve 818 sayılı yasanın 66. Maddesi birlikte değerlendirildiğinde tespitin yapıldığı ve davanın açıldığı süreye göre dava 1 yıllık zaman aşımı süresinde açılmıştır. Artık davalının yönetmelik hükümlerine göre 10 günlük sürede itirazda bulunmayarak davacının talep hakkını yitirdiğini ileri sürmesi dava konusu olaya, yürürlükteki mevzuata, hak ve nesafet kurallarına uygun değildir. Öyle ise, bilirkişiler kurulu raporuyla da tespit edilen fazladan tahakkuk ettirilen 1.995.625,14 TL asıl alacağın ve bu alacağa uygulanan %18 KDV olarak 359.212,52 TL KDV alacağı ile birlikte toplam 2.354.838,66 TL ‘nin her bir faturanın ödeme tarihinden itibaren (faturalar gerekçe bölümünde, yukarıda ayrıntılarıyla belirtilmiş olduğundan) davanın konusuna ve tarafların sıfatına göre avans faiziyle birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine dair karar verildiği görülmüştür.
YARGITAY İLAMI: Mahkememizce verilen kararın Yargıtay …Hukuk Dairesi’nin … Esas-… Karar ve 12/06/2014 tarihli karar ile; mahkememizce dava konusu uyuşmazlık hakkında bilgisine başvurulan bilirkişi heyeti tarafından düzenlenen raporda, sözü edilen sayaçların arızalı olduğu bu arızadan dolayı 2009 yılı Haziran- Temmuz-Ağustos ve Eylül dönemlerine ilişkin hatalı değerlerin kaydedildiği, bu nedenle yapılan fazla tahakkuk ve ödemenin davacının fakirleşmesine sebebiyet verdiği dolaysıyla davalı lehine sebepsiz zenginleşme oluşturduğu kanâatine varıldığı, hükme esas alınan bilirkişi raporunun, bu davada uyuşmazlığı çözecek nitelikte, somut ve bilimsel veriler içermediği, kendi içinde çelişkiler taşıdığı, Yargıtay denetimine de elverişli bulunmadığı, bilirkişi raporunun hazırlanırken, raporun dayanağı olan somut ve özel nedenleri bilimsel verilere uygun olarak göstermek zorunda olduğu, bilirkişi raporunun aynı zamanda Yargıtay denetimine de elverişli olacak şekilde bilgi ve belgeye dayanan gerekçe ihtiva etmesi gerektiği, ancak, bu şekilde hazırlanmış raporun denetiminin mümkün olup, hüküm kurmaya dayanak yapılacağı, hâl böyle olunca, mahkemecemizce maddî ve hukukî olgular gözetilerek, öncelikle dosyanın önceki bilirkişi dışında oluşturulacak üç kişilik uzman bilirkişi kuruluna verilmesi, davalının hükme esas alınan bilirkişi raporuna karşı gerekçeli itirazlarını da karşılayacak biçimde, davacı ve davalının; Elektrik Piyasası Dengeleme ve Uzlaştırma Yönetmeliği (DUY), konuya ışık tutacak diğer mevzuat, EPDK kurul kararları ve tebliğleri ile elektrik yönetmelikleri çerçevesinde üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirip getirmedikleri hususunda da (bilirkişinin) değerlendirmeleri alınarak, somut verilere dayalı, gerekçeli ve denetime elverişli bilirkişi raporu alınması gerektiği, daha sonra toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek, hasıl olacak sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yetersiz bilirkişi raporu benimsenerek karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olması sebebi ile mahkememizce verilen kararın bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
Mahkememizce usul ve yasaya uygun bulanan Yargıtay bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş ve yargılamaya devam olunmuştur.
Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda yeniden inceleme yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Elektrik Yüksek Mühendisi Prof.Dr.M…., Hukukçu Doç.dr….ve Yard.Doç.Dr. … tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 06/11/2015 tarihli raporda; davacı yanın toplam 2.354.837,66 TL’lik talebinin kabul koşullarının bozma kararı çerçevesinde yapılan inceleme kapsamında kabulünün benimsenebileceği, davanın kabulü halinde temerrüde esas bildirimin dava tarihinden önce usulünce tekemmül etmediği mütalaa olunarak davacının dava tarihinden itibaren kısa vadeli avans faizi oranında faiz istenmesinin mümkün olabileceği bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi raporunun Yargıtay bozma ilamına uygun olmadığı gibi denetime ve hüküm kurmaya da elverişli bulunmadığı anlaşıldığından yeniden inceleme yatırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Elektrik Mühendisi Yard.Doç.Dr…., Makine Mühendisi … ve SMMM… tayin edilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 09/08/2017 tarihli raporda; tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde a ve b olmak üzere iki şekilde değerlendirme yapıldığı, a-arızanın teknik olarak 8 günlük fatura itiraz süresi içerisinde tespit edilememesi durumu hasıl olduğu, ancak davacının arızanın tespit edildiği ve raporlandığı tarih itibariyle 5 gün içerisinde bildirim yaptığının ortaya çıktığı, b-şıkkı yönünden ise sayacın …’ın sorumluluğunda olduğu ve sayacın arızalanmasından dolayı davacı yana 15.5035,572 kwh enerji miktarı karşılığı 1.995.625,14 TL enerji bedeli ile 359.212,52 TL KDV toplamı olan 2.354.837,66 TL fazla tahakkuk yapıldığı kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Davalı tarafça bilirkişi raporuna itiraz edilmesi üzerine, itirazların değerlendirilmesi bakımından ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi heyeti tarafından sunulan 13/04/2018 tarihli bilirkişi raporunda; rapora itirazların tek tek değerlendirildiği, buna göre 08/08/2017 tarihli kök raporlarındaki görüşlerinin aynen tekrar edildiği bildirilmiştir.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, tutanaklar, mahkememizce gerek bozma öncesi gerekse bozma sonrası aldırılan bilirkişi raporları, Yargıtay bozma ilamı ve tüm dosya kapsamı dikkate alındığında; davacı kurumun, davalıdan dağıtım yapmak üzere elektrik satın aldığı, davacının satın aldığı elektriğin geçtiği cırwalt marka … seri nolu sayacın yapılan kontrolünde Haziran, Temmuz, Ağustos, Eylül ve Ekim 2009 aylarında hatalı değerler kaydettiğinin tespit edildiği, … Müdürlüğünün 12/09/2009 tarih 2009/38 nolu raporunda da söz konusu sayacın Haziran 2009 döneminden itibaren hatalı değerler kaydettiğinin tespit edildiği, bu durumun davalı şirket grup müdürlüğü tarafından tespit edilip kendilerine bildirilmesinden sonra davacı tarafça 24/11/2009 tarihli yazı ile davalı şirketten tahakkukların yeniden düzenlenmesi ve fazla tahakkuk yapılmış bedelin Kasım-Aralık dönemindeki faturalardan mahsubunun talep edildiği, ancak davalı tarafça fatura itiraz başvurularının mülga Elektrik Piyasası Uzlaştırma Yönetmeliği’nin 98.maddesine uygun olarak faturaya itirazın, faturanın tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içerisinde … yazılı olarak yapılacağı, faturaların tebliğ tarihinden itibaren 8 gün içerisinde davacı tarafça itiraz yapılmadığından bahisle bu düzeltim talebinin kabul edilmediği görülmüştür. Mahkememizce Yargıtay bozma ilamına uygun, mahkeme ve Yargıtay denetimine olanak sağlayacak şekilde özellikle en son bilirkişi heyeti olan Doç.Dr…., Mak.Müh…. ve SMMM … tarafından aldırılan bilirkişi raporuna göre de hatalı veri kaydeden sayacın bakım, kontrol ve sorumluluğunun davalı …’a ait olduğu, hatalı veri kaydeden cırwalt marka … seri nolu sayaca kontrol amacıyla yine … marka 15828 seri nolu sayacın paralel bağlı olduğu, bu sayacın asli görevinin de diğer sayaçtan geçen enerji miktarının doğru olarak tespit edilmesi olduğu, nitekim bu kontrol sayacı sayesinde diğer sayacın hatalı veri kaydettiğinin tespit edildiği, normalde …’ın hatalı veri kaydeden sayacın hatalı veri kaydettiğini, ilk fatura döneminde tespit edip bunu davacıya bildirmesi ve fazla kayıt yapan sayacı değiştirmesi ve onarması gerekmekte olduğu, ayrıca faturayı da doğru şekilde doğru veri kaydeden sayaca göre düzenlemesi gerektiği, oysa davalı şirketin Haziran 2009 ayından Ekim 2009 ayına kadar geçen süreç içerisinde arızalı olup daha yüksek kayıt yapan sayaca göre fatura çıkartıp davacı tarafa tebliğ ettiği, davacının söz konusu sayacın …’ın sorumluluk sahası içerisinde olması, bu sayacı kontrol etme hak ve yükümlülüğünün bulunmaması, sayaçtan geçen enerjinin doğru olup olmadığını teknik olarak kendisinin tespit etme olasılığının düşük olması, bu bağlamda … tarafından kendisine bildirilen faturaya, faturanın tebliğ tarihinden itibaren sayacın arızalı olduğunu bilmemesi sebebi ile 8 gün içerisinde itiraz etme olasılığının da bulunmaması, söz konusu yönetmelikteki 98.maddenin lafzi yorumuyla hareket edildiği takdirde sonradan tespit edilen ve somut olaya benzer olaylar sebebi ile hiç kimsenin faturaya itiraz edemeyeceği, yönetmelikteki bu kavramın ancak hatalı veri kaydına ilişkin tespit yapıldıktan sonra düzenlenecek faturalar sebebiyle ancak o tarihten itibaren 8 gün içerisinde itiraz yapılmazsa bu hükmün geçerli olabileceği, aksine bir uygulamanın kendi sorumluluğunu getirmeyen davalı kurumun hatalı ve kusurlu davranışları sebebiyle sebepsiz zenginleşmesine yol açacağı, kaldı ki yönetmelikteki bu maddenin BK’daki sebepsiz zenginleşme ve haksız fiil hükümlerine de aykırı olamayacağı, bu yöne itibariyle davalı kurumun davacı tarafça daha önce kendisine gönderilen Haziran-Ekim 2009 tarihleri arasındaki faturalara itiraz etmedi, bu nedenle fazla tahsil edilen fatura bedellerini talep etme hakkı bulunmamaktadır yönündeki savunmasına itibar edilmediği ve davacının davalı kurum tarafından kendisine verilen enerji hizmeti sebebiyle fazla tahsil edilen fatura bedellerine tespitten itibaren 8 gün içerisinde itiraz etmiş oluşu da göz önüne alınarak mahkememizce kabul gören son bilirkişi raporuna göre davacı tarafın fazla ödemek zorunda kaldığı toplam 2.354.837,67 TL’nin her bir aya ilişkin fatura toplamlarının o aya ilişkin son ödeme tarihinden itibaren işleyecek aşağıda ayrıntılı şekilde belirtilen avans faizleri ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜ ile,
A) Haziran 2009 dönemi için fazla tahsil edilen 202.805,11 TL’nin 27/07/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
B) Temmuz 2009 dönemi için fazla tahsil edilen 496.094,31 TL’nin 24/08/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
C) Ağustos 2009 dönemi için fazla tahsil edilen 511.206,23 TL TL’nin 16/09/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
D) Eylül 2009 dönemi için fazla tahsil edilen 1.144.732,02 TL’nin 21/10/2009 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 160.858,96 TL nispi karar harcından peşin alınan 34.969,35 TL’nin mahsubu ile bakiye 125.889,61 TL’nin davalıdan tahsili ile Hazineye irat kaydına,
3-Davacı tarafça yatırılan 34.969,35 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği hesap ve takdir olunan 85.522,56 TL nispi ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 6.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 300,00 TL posta masrafı olmak üzere toplam 6.900,00 TL yargılama giderinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
6-Davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde ilgili tarafa iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Yargıtay Kanun yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
Üye …
Üye …
Katip …