Emsal Mahkeme Kararı İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2014/1338 E. 2019/93 K. 06.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO : 2014/1338 Esas
KARAR NO : 2019/93
DAVA : Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 30/10/2014
KARAR TARİHİ: 06/02/2019
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dışı sürücü …’ın sevk ve idaresindeki … plakalı aracın 02/06/2013 tarihinde gerçekleştirdiği kazada, davacının emniyet şeridinin içinde arıza yapan yol arkadaşının aracına yardım etmek amacıyla emniyet şeridine aracını çektiği sırada, …’ın kullandığı araç ile süratli bir şekilde gelerek emniyet şeridinin içindeki davacı ve vefat eden Mohammed Açıkgöz’e arkadan çarptığını, kaza nedeniyle davacının fiziki olarak sakat kaldığını ve mesleğini yapabilme becerisini kaybettiğini, halen başkalarının bakım ve yardımı ile hayatını sürdürdüğünü, davacının kaza sonrası …Üniversitesi Hastanesi ve …Hastanesinde tedavilerinin tamamlandığını, kazaya karışan … plakalı aracın …poliçe nolu ZMSS poliçesi ile davalı … şirketi tarafından sigortalı olduğunu, bu nedenle davalı … şirketinin tüm zararlardan sorumlu olduğunu, anılan nedenlerle 6100 sayılı yasanın 107.maddesi uyarınca davacının cismani zarar tazminatının belirlenmesi ile davalıdan tahsiline, bakıcı giderlerinin davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
ISLAH: Davacı vekili 28/02/2018 tarihli ıslah dilekçesi ile; bilirkişi raporu doğrultusunda fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı …’ın %100 maluliyeti nedeniyle 268.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline, yine 268.000,00 TL bakıcı gideri tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; her ne kadar davacı tarafça kazanın 02/06/2013 tarihinde gerçekleştiği belirtilmiş ise de kaza tespit tutanağına göre kaza tarihinin 28/06/2014 olduğunu, söz konusu … plakalı aracın sözleşme süresi içinde diğer davalı …’a devredildiğini, ancak araca ilişkin resmi kayıtların temin edilemediğinden devir tarihinin tespit edilemediğini, zorunlu mali mesuliyet sigortasının meblağ sigortası olmayıp zarar sigortası olduğunu, bu nedenle davacı tarafın uğradığını iddia ettiği zararları ispat etmek zorunda olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek kaydı ile davalı şirketin sorumluluğunun trafik poliçesindeki limitler ve sigortalının kusuru ile sınırlı olduğunu, … plakalı aracın kaza tarihinden 10 gün önce satılmış olması halinde sözleşmenin sona ermesi nedeniyle ve sigortalı araç sürücüsüne tafı kabil kusur bulunmaması nedeniyle davanın reddine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, dava konusu kazada davacı …’ın yaralanması nedeniyle davacıda oluşan cismanı zararın tespiti ile belirlenecek tazminatın davalı … şirketine tahsiline ilişkin tazminat davasıdır.
Mahkememizce davacıda meydana gelen maluliyet oranının tespiti bakımından Adli Tıp Kurumu’ndan rapor aldırılmasına karar verilmiş, Adli Tıp Kurumu’nun 13/06/2016 tarihli raporunda;16/02/1985 doğumlu davacı …’ın 28/06/2014 tarihinde geçirmiş olduğu araç dışı trafik kazasına bağlı gelişen arızası nedeniyle 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği hükümlerinden yararlanılarak ve meslek grup numarası bildirilmemekle Grup1 kabul olunarak Gr1 XI (8c…65)A %100, E cetveline göre %100 oranında meslekte kazanma gücünden kaybetmiş sayılacağı bildirilmiştir.
Adli Tıp Maluliyet raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, bu kez mahkememizce tarafların kusur durumunun tespiti bakımından Adli Tıp Kurumundan rapor aldırılmasına karar verilmiş, Adlı Tıp Kurumu Trafik İhtisas Dairesi’nin 02/05/2017 tarihli raporunda; sürücü …’ın %40 oranında kusurlu olduğu, davacı …’ın %60 oranında kusurlu olduğu bildirilmiştir.
Aldırılan maluliyet ve kusur raporları ile tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş, bilirkişi olarak Aktüerya Hesap Uzmanı … tayin edilmiş, bilirkişi tarafından sunulan raporda; 02/05/2017 tarihli ATK kusur raporuna göre davalı yanca ZMM sigortalı … plakalı araç sürücüsü …’ın olayda %40 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiğinden hesaplamanın işbu kusur oranına göre yapılabileceği, zararın davalı … şirketi tarafından tanzim olunan ZMMS örtüsü altında olduğu, davacının 28/06/2014 tarihinde kaza geçirdiği, %100 oranında meslekte kazanma gücü/efor kaybına uğradığı ve sürekli bakıma muhtaçkaldığı, hak sahibi davacıya SGK tarafından davalıya rücu edilebilecek peşin sermaye değerli ödeme yapıldığının ve ilk peşin sermaye değerinin mahkemeye bildirilmesi halinde peşin sermaye değeri tenzili yapılabileceği, davacının meslekte kazanma gücü kaybına ait toplam maddi zararının 609.526,14 TL olduğu, ancak davalı … şirketi poliçe limiti ile sınırlı olduğundan işbu zararın 268.000,00 TL’lik kısmından sorumlu olduğu, aşan zarar miktarından ise sorumluluğunun bulunmadığı, davacının bakım giderine ait toplam maddi zararının 248.966,93 TL olmakla poliçe limiti dahilinde olduğu, davacının dava tarihinden önce davalı … şirketine başvuruda bulunduğuna dair dosyada mübrez herhangi bir bilgi ve belge bulunmadığı, bu nedenle davalı … şirketinin temerrüde düştüğü dava tarihinden itibaren işleyecek faizden sorumlu olduğu, davacı vekilinin talebinin de bu yönde olduğu, Zonguldak Emniyet Müdürlüğü’nün göndermiş olduğu … plakalı araca ait 17/11/2014 tarihli araç takyidat bilgisine göre aracın kullanım amacının hususi olduğu belirtildiğinden yasal faiz uygulanması gerektiği yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Bilirkişi raporu taraf vekillerine tebliğ edilmiş, tarafların rapora itirazları doğrultusunda bilirkişiden ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından sunulan ek raporda; davacının %100 oranında malul kaldığı, evli olmadığı ve çocuklarının bulunmadığı gibi hususlar gözönüne alındığında takdir mahkemeye ait olmak üzere bakıcı gideri hesabının brüt asgari ücretler esas alınarak yapıldığı, buna göre davacının davalı … şirketinden talep edebileceği teminat limiti dahilindeki bakıcı giderinin 268.000,00 TL olduğu, …SGK’nın 06/11/2017 tarihli yazı cevabı dikkate alınarak davacının kök raporda hesaplanan maluliyetine ait maddi zararından peşin sermaye değeri tenzili yapılmasından sonra davacının davalı … şirketinden talep edebileceği teminat limiti dahilindeki maluliyet tazminatının 222.548,75 TL olduğu, tarafların diğer hususlardaki itirazlarına katılmanın mümkün olmadığı yönünde görüş ve kanaat bildirilmiştir.
Mahkememizce davacı için düzenlenen maluliyet raporuna göre bakıma muhtaç olup olmadığı hususunda Adli Tıp Kurumu’ndan ek rapor aldırılmasına karar verilmiş, Adlı Tıp Kurumu’nun 19/10/2018 tarihli raporunda; 16/02/1985 doğumlu …’ın 28/06/2014 tarihinde geçirmiş olduğu araç dışı trafik kazasına bağlı yaralanmasının olay tarihinde yürürlükte olan 11/10/2008 tarih ve 27021 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği’nin 15/a maddesi çerçevesinde başka birinin sürekli bakımına muhtaç durumda sayılabileceği mütalaa olunmuştur.
Yapılan yargılama, davacının iddiaları, davalının beyanları, ibraz edilen deliller, Adli Tıp Kurumu kusur ve maluliyet raporları, mahkememizce yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu ibraz edilen bilirkişi kök ve ek raporları ile tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacının, davalı … şirketine sigortalı bulunan … plakalı aracın karıştığı kaza sonucu yaralandığı, meydana gelen kaza sonrasında davacının %100 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş sayıldığı, meydana gelen kazada davalı araç sürücüsü …’ın %40 oranında, davacı …’ın ise %60 oranında kusurlu olduğu, mahkememizce kabul gören bilirkişi raporuna göre davacının toplam zararının 609.526,14 TL olduğu, ancak poliçe limitinin 268.000,00 TL olduğu, davacı tarafça dava dilekçesi ile hem maluliyete dayalı tazminat isteminde bulunulduğu, hemde bakıcı gideri isteminde bulunulduğu, davalı … şirketinin hem maluliyet zararı için hemde bakıcı giderleri için ayrı ayrı 268.000,00 TL’lik limit ile sorumlu olduğu, Adli Tıp …İhtisas Kurulu’ndan aldırılan rapora göre davacının sürekli olarak başka birinin bakımına muhtaç durumda olduğu, dolayısıyla davacı lehine aynı zamanda bakıcı gideri talep edilebileceği, davacının talep edebileceği bakıcı giderinin 356.342,16 TL olduğu, ancak davalı … şirketinin limitinin 268.000,00 TL olması sebebi ile limitle sorumluluk gereği davalı … şirketinin sorumlu olduğu miktarın 268.000,00 TL olduğu, 268.000,00 TL bakıcı giderinin dava tarihi olan 30/10/2014 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesi gerektiği, maluliyete yönelik tazminat yönünden ise davacıdaki zarar miktarının 609.526,14 TL olduğu, ancak davalı … şirketinin poliçe limitinin 268.000,00 TL ile sınırlı olduğu, yine söz konusu poliçe limitinden rücuya tabi olan 45.451,25 TL’lik peşin sermaye değeri tenzili düşüldüğünden davacının davalıdan 222.548,75 TL tazminat talebinde bulunabileceği, bu itibarla 222.548,75 TL’lik maddi tazminatın 30/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş, her ne kadar davacı tarafça davacının uğradığı gerçek zarardan öncelikle rücuya tabi peşin sermaye indirimi yapılarak, sonrasında poliçe limitinin tamamının yani 268.000,00 TL’ye hükmedilmesi gerektiği yönünde itirazda bulunulmuş ise de SGK tarafından ödenen tazminatın rücuya tabi kısmının SGK tarafından davalı … şirketine rücu edileceği, bu itibarla davacı tarafa poliçe limitinin yani 268.000,00 TL’nin tamamının ödenmesi halinde daha sonradan SGK tarafından yapılacak rücu sonrasında da sigortanın SGK’ya ödeyeceği rücu miktarı olan 45.451,25 TL’nin tekrar ödenmesi halinde davalı … şirketinin bu defa poliçe limitinden daha fazla şekilde ödeme yapmak zorunda kalacağı anlaşıldığından davacının buna yönelik itirazlarına değer verilmemiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi ve ayrıntısı yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile, 222.548,75 TL maddi tazminatın 30/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
2-268.000,00 TL bakıcı giderinin dava tarihi olan 30/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar tarifesi gereği alınması gereken 33.509,38 TL nispi karar ve ilam harcından, peşin alınan (peşin+ıslah+tamamlama harçları toplamı) 1.849,25 TL’nin mahsubu ile bakiye 31.660,13 TL’nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 1.849,25 TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 33.571,95 TL ücreti vekaletin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereği kabul ve ret oranına göre hesap ve takdir olunan 5.349,64 TL ücreti vekaletin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan toplam 1.030,90 TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre 943,48 TL’sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına,
8-Davacı tarafından yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacı tarafa iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı.
Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır
“5070 Sayılı Kanun hükümlerince elektronik imza ile imzalanmıştır.”